bende onu merak ediyorum, ben ilk defa gördüm bunu oda senden????
Bush Yönetimi 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra ülkedeki müslüman liderlerinin çoğunu ya sorguya çekti ya da göz altına aldı. Amerikalıların hiç dokunmadığı hocalardan biri Fethullah Gülen oldu. Hakkında, Türkiye'ye iade ediliyor gibi dedikodular çok çıkartıldı ama hiç biri doğrulanmadı. Gülen'in de Amerikalılardan bir şikayeti duyulmadı. Sürgündeymiş süsü verip Pennyslvania eyaletinde bir çiftlikte perde arkasındakilerle sağlığını bahane ederek yaşamaya devam ediyor. Sağlığının iyi olmadığına ilişkin haberler çıksada Amerikalıların koruması altında zaman zaman gazeteci müridlerini de kabul ederek fetva veriyor.
CIA raporlarına göre, Gülen ılımlı islamcı. Bush Yönetimi Irak savaşının başlangıcından beri Türkiye'nin sürekli Ilımlı İslam'la yönetilen bir Cumhuriyet olabileceğini savundu. İslam ve demokrasi kavramlarını biraraya getirerek Müslüman ülkelere Türkiye'yi örnek gösterdi. Amerikalı şahinler böylece doğmamış çocuğa don biçerek laik Türkiye Cumhuriyetini islam cumhuriyetine döndürmeye başladı.
1989 yılında Tercüman Gazetesi'nin Washington temsilciliğini yaparken, RAND Corporation adlı düşünce kuruluşunun ''The prospects for Islamic Funtamentalizm in Turkey'' ''Türkiye'de İslam Köktendinciliğinin Geleceği'' başlıklı bir rapor yayınlamıştım. Rapor Washington'un Türkiye'deki islama bakışını anlamak açısından iyi bir yol gösterici.
Pentagon için hazırlanan raporu hazırlayanlar arasında iki önemli isim yer aldı.
Türk basınında sık sık adı geçen CIA'in eski Türkiye bölge sorumlusu Graham Fuller ve profesör Sabri Sayarı. Sayarı, RAND'deki görevinden sonra Washington'da Heath Lowry'nin yerine Türk Araştırmaları Enstitüsünün başına getirildi. Sayarı, şu anda da Sabancı Üniversitesinde ders veriyor. Ilımlı İslamın mimarlarından Gülen'e yakınlığıyla bilinen Fuller ise şimdi Kanada'da bir köyde yaşıyor. Kendisini tanıyanlar eski CIA'nın inzivaya çekildiğini söylüyor. Fuller terörist başı Abdullah Öcalan'ı görmek için son seyahatini Roma'ya yapmıştı.
Raporun , Amerikan çıkarlarını en iyi şekilde koruyacak politik seçeneklerin yer aldığı bölümdeki, ''Amerika, politikalarını çizerken, Türkiye'nin laik hükümet biçimini desteklemekle İslamcı güçlerle açıkça yüzleşmekten kaçınmak arasındaki ince yoldan yürümelidir'' cümlesi bugün Bush Yönetiminin Ilımlı İslam politikasının desteklemesi ya da Fethullah Gülen'e neden sahip çıktığı konusunda önemli ipuçları veriyor.
Yıllar içinde Amerika bu ince yolu adım adım izledi. Tavsiyelere uyarak F. Gülen gibi AKP'den yararlandı.
2004 yılında da kapalı kapılar ardında Washington'da Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'ndan yardım istedi.Bardakoğlu, ılımlı islam konusunda Diyanetin somut projeler üretebileceğinin söyledi. Tutucu-Muhafazakar Amerikalılar (Neo-Con) böylece Türkiye'nin Ilımlı İslam örneğini İslam Dünyasına pazarlamayı planladı. Henry Barkey gibi Gülen'e yakın yahudi isimlerden yararlanmayı da ihmal etmedi.
Bush Yönetimi neden Türkiye'de laik kesimi değil,ılımlı islamcıları kendine ittifak olarak seçti?
Amerikalıların İslam Dünyasıyla ilgili çok sayıda çalışması var.
CIA bunların bir bölümünü kamuoyuna açıklıyor. CIA İslam Dünyasını 4 başlıkta inceliyor.
Köktendinciler-Tutucular -Ilımlılar-Laikler.
Bu sıralamada Bush Yönetimi öncelikle Ilımlı İslamcıları destekliyor.Tabi ülkedeki duruma göre de tutum değiştiriyor. Bazen köktendincilere karşı tutuculardan yana tavır koyuyor. Laikler de duruma göre destekleniyor.
CIA göre, Türkiye'de El Kaide, Hizbullah, Kaplancılar gibi köktendinciler var.Kemalistler laik kesimi oluşturuyor ama Amerika'ya çok yakın değiller. Bu durumda en iyi ittifak ılımlı islamcılarla yapılabilir. AKP hem Amerika hem de yahudilere çok yakın.
Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek Fethullahçı bakanlardan biri olarak anılanlar arasındaydı. Çiçek, ABD Adalet Bakanı'nın davetlisi olarak 2003 yılında Washington'a geldi. Türkiye Gülen'in iadesini istemiyordu. Çiçek'e Gülen'in iadesine ilişkin bir soru soruldu. Çiçek'e göre Gülen için bir dava ve mahkumiyet kararı yoktu. Varolan dava da koalisyon hükümeti döneminde çıkarılmış bir yasayla 5 yıl süreyle ertelenmişti. Dolayısıyla Türkiye'de yapılan bir soruşturma yoktu ki, Gülen'in iadesi söz konusu olsun ya da olmasındı.
Gülen şimdilik çifliğinde yaşamaya devam ediyor.
Ilımlı İslamı bağrına basmaya devam eden Amerika, Gülen'in iadesi için kafasında mutlaka bir tarih belirlemiştir.
Washington her zaman olduğu gibi durumdan vazife çıkaracaktır.
www.habergazete.com