İnternet andıcı Başbakanlık emri

orduya güvenımızı sarsanlar ordunun içindekiler, onlar temizlenirse iyi olur. yoksa biz ordumuzu sevioz


Orduya olan güvenimizi sarsanlar orduya sızmış olan fetullahçılardır bu konuda irtica raporu MGK da gündeme gelmiş tespit edilen yobazlar ordudan atılarak temizlenmiştir ve temizlenmeyede devam etmektedir.
 
e negüzel işte her yıl fettuhlahçıları şutluyorlarmış madem. arada şu cuntacıları niye şutlamazlarki..

yoksa bir bildiklerimi var acaba....!

belkide fettullahçılar darbe planlıyordur..!

acaba bu forumda listede olmamasına rağmen izleniyor olabilirmi..!

veya birileri bu forumda fazlaca polemik yaparak karışık olan akılları daha fazla karıştırmaya çalışıyodur belkide..!!!

 
bak güzel üye. sana böyle hitaip etmemde bir sakınca varsa söylemen yeterli.

1-devlette devamlılık esastır.
2-kanunlar yerine yenileri çıkana kadar ya da kaldırılana kadar yürürlüktedir.

şimdi ortaya şu çıkıyor.

2000 yılında dönemin iktidar sahipleri böyle bir yetki veriyorlar. kanun çıkarıyorlar yani. genel kurmay da bu kanun kapsamında kendine verilen yetkiyle görevini yapıyor ve internet andıcı gibi bişey çıkarıyor ortaya.

(şunu belirtmemde yara var. internette ve-veya günlük hayattaki sansürlere karşıyım. sansürlemek bir düşünceyi veya olguyu insanların beyninden kazımaya yaramaz sadece daha çok ilgi duyulmasını sağlar. ve şu andaki bilgi ve bilişim ortamında neyi-kimi ne kadar takip edebilir veya insanların bunlara ulaşmasını nasıl engelleyebilirsiniz. yotube yasaklandı ama başbakan youtubeyi takip ediyor. en basit örnek.)


aradan 7 yıl geçiyor. abdullah gül ve tayyip erdoğan başbakan oluyorlar. ve 2007 ye kadar bu yasayla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmıyor. 2007 nin 5. ayında 5651 sayılı kanunu çıkarıyorlar.

ve o tarihe kadar yani 5 sene bu takip ve o takip sonuçları ellerine geçiyor. ama ne hikmetse 2007 tarihine kadar hiç bir değişiklik yapılmıyor bu kanunda.


bir parantez de burada açayım belki kafanızda bir soru işareti oluşur çünkü bende oluştu.

hilmi özkök 2006 ağustosunda emekli oluyor.




şimdi bu bilgiler ışığında 5 sene eline bu bilgiler ulaşan kişiler şimdi neden ilk defa duymuş gibi tepki veriyolar onu anlamıyorum.

ayrıca andıcı genel kurmay kendi kafasına göre hazırlamış gibi yaygara koparanlar yasal dayanağı olduğu açık halde iken -bakın açık halde iken diyorum çünkü 2000 yılında verilmiş bir yetki var bunu genel kurmayda başbakanlıklıkta inkar etmiyor, başbakanlık sadece yetkinin kendileri tarfından verilmediğini söylüyor, evet o da doğrudur ama yetkiyi vermeyenler 5 yıl boyunca yasa da değiştirmemiş yani bu 5 yıllık sürede yetki kanunen devam ederken- hala genel kurmayı kanunsuz bir iş yapmış gibi karalamaya çalışıyorlar.


benim kafamda bunun tek bir açıklaması var.


istanbul cumhuriyet başsavcılığından belge çalıp medyaya satan kişi ve ya kişiler üzerine gidilmedikçe, daha olduğu hakkından en ufak bir kanıt bile olmayan şeyler hakkında olmuş gibi haberler yapılmaya devam edildiği sürece, yurdumun bütün satılmış kalemleri aynı yanlış notayı haykırırken benim aklıma başka birşey gelmez kusura bakmayın. bu sadece yıpratma politikasıdır.


ve ayrıca genel kurmayın akp yi izlmesinden daha doğal birşey olamaz. çünkü Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.

akp de laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu mahkemece kesinleşmiş bir parti olduğu için bence izlmesinde bir sakınca yok.
 
cunta felan yok buda fetullahçı medyanın iftirasıdır.
 
''bak güzel üye. sana böyle hitaip etmemde bir sakınca varsa söylemen yeterli.''

bu hitap banamı acaba ve yazılan mesaj bana cevabenmi anlmadım..

öyle ise bileyim ona göre cevabını veririm..
 
bak güzel üye. sana böyle hitaip etmemde bir sakınca varsa söylemen yeterli.

vallahi benim güzelliğim dillere destan ama sen yine de''güzel'' deme yanlış anlar şimdi birileri..

1-devlette devamlılık esastır......... güzeltamam
2-kanunlar yerine yenileri çıkana kadar ya da kaldırılana kadar yürürlüktedir. eywllh

şimdi ortaya şu çıkıyor.

2000 yılında dönemin iktidar sahipleri böyle bir yetki veriyorlar. kanun çıkarıyorlar yani. genel kurmay da bu kanun kapsamında kendine verilen yetkiyle görevini yapıyor ve internet andıcı gibi bişey çıkarıyor ortaya.........................

sen nasıl bir yetki verildiğini biliyorsun sanırım, ben bilmiyorum tsk nın açıklamasını bende dinledim fakat ayrıntısını halen bilmiyorum

hadi bırak bunları birtarafa, o yetkinin zamanında hangi sebeple ne şartlarla alındığınıda boşver. bana şunu söyle;

ülkenin blişim takiplerini yapacak en yetkin kurum tsk mıdır?. Onunmu yapması gerekir.? bu onun ilgi alanımıdır.?

eğer diğer kurumların bu anlamda güven vermediği sorgulanacaksa. tsk dışındaki tüm kurumlam potansiyel irtica tehlikesimi taşır.

basit mantıkla bile bu nasıl bir çelişkidir..


(şunu belirtmemde yara var. internette ve-veya günlük hayattaki sansürlere karşıyım. sansürlemek bir düşünceyi veya olguyu insanların beyninden kazımaya yaramaz sadece daha çok ilgi duyulmasını sağlar. ve şu andaki bilgi ve bilişim ortamında neyi-kimi ne kadar takip edebilir veya insanların bunlara ulaşmasını nasıl engelleyebilirsiniz. yotube yasaklandı ama başbakan youtubeyi takip ediyor. en basit örnek.)


aradan 7 yıl geçiyor. abdullah gül ve tayyip erdoğan başbakan oluyorlar. ve 2007 ye kadar bu yasayla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmıyor. 2007 nin 5. ayında 5651 sayılı kanunu çıkarıyorlar.

ve o tarihe kadar yani 5 sene bu takip ve o takip sonuçları ellerine geçiyor. ama ne hikmetse 2007 tarihine kadar hiç bir değişiklik yapılmıyor bu kanunda.

eline geçen sonuçlar hangileri acaba merak ettim. Yani iktidar sahipleri bilinçli olarak bu karara imza atacak, sonrada tüm başbakanlıkta bu belgeyi kim göndermiş diye ufak çaplı bir sorgulama yapaca kadar toplu bir dumur halindemi. yoksa bizim bilmediklerimiz, bildiklerimizden fazlamı acaba..


bir parantez de burada açayım belki kafanızda bir soru işareti oluşur çünkü bende oluştu.

hilmi özkök 2006 ağustosunda emekli oluyor.




şimdi bu bilgiler ışığında 5 sene eline bu bilgiler ulaşan kişiler şimdi neden ilk defa duymuş gibi tepki veriyolar onu anlamıyorum.

ayrıca andıcı genel kurmay kendi kafasına göre hazırlamış gibi yaygara koparanlar yasal dayanağı olduğu açık halde iken -bakın açık halde iken diyorum çünkü 2000 yılında verilmiş bir yetki var bunu genel kurmayda başbakanlıklıkta inkar etmiyor, başbakanlık sadece yetkinin kendileri tarfından verilmediğini söylüyor, evet o da doğrudur ama yetkiyi vermeyenler 5 yıl boyunca yasa da değiştirmemiş yani bu 5 yıllık sürede yetki kanunen devam ederken- hala genel kurmayı kanunsuz bir iş yapmış gibi karalamaya çalışıyorlar.

bu tartışılır. Ama bu zamanda bazı şeyler fazla gizli kalamıyor yakında öğreniriz..


benim kafamda bunun tek bir açıklaması var.


istanbul cumhuriyet başsavcılığından belge çalıp medyaya satan kişi ve ya kişiler üzerine gidilmedikçe, daha olduğu hakkından en ufak bir kanıt bile olmayan şeyler hakkında olmuş gibi haberler yapılmaya devam edildiği sürece, yurdumun bütün satılmış kalemleri aynı yanlış notayı haykırırken benim aklıma başka birşey gelmez kusura bakmayın. bu sadece yıpratma politikasıdır.

bana bu ülkede yaşayan ve ülkenin engüçlü kurumunu alenen direk karşısına alacak eleştiriden öte bu tür eylemlere girecek(sahte belge düzenleme, çalma vs.) bir kişi örgüt veya siyasi görüş gösterebilirmisin, iktidar dahil. bu mümkünmü sence?


ve ayrıca genel kurmayın akp yi izlmesinden daha doğal birşey olamaz. çünkü Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır. e ne oldu ozaman ''hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'' sözü. meslis iyi kötü millet iradesinin yansıdığı yer değilmidir. Asker siyasi iktidardan görev, talimat almıyormu kağıt üzerinde biz yanlışmı biliyoruz..

şimdi sen bunu iktidar muhalifi olarak ateşli bir şekide söylüyorsun ya..böyle giderse asker seni yarın artık nelerden(siyasi görüş/millet iradesi) korur bilemem artık. hani bilemem derken ben biliyorumda. sen nasıl göremiyorsun o anlamda.

akp de laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu mahkemece kesinleşmiş bir parti olduğu için bence izlmesinde bir sakınca yok.

boşver akp'yi bu ülkede anayasa mahkemesi siyasi kararlar almışmıdır, almamışmıdır. etki altında kalmışmıdır kalmamışmıdır. Kurum olarak verdiğikarar kesindir ve uyulacak tamam. ben başka birşey soruyorum. yani olayları konjotürel değerlendir diyorum..derdim iktidara pay çıkarmak değil

ee kardeş yazın uzun olunca cevapta uzun oldu ve vakit aldı kusura kalma artık. hani her fikrine cevap vereyim diye bu şekilde yazdım.

yoksa benim ilk mesajım kısa ve özdü oysa..:)



 
sen nasıl bir yetki verildiğini biliyorsun sanırım, ben bilmiyorum tsk nın açıklamasını bende dinledim fakat ayrıntısını halen bilmiyorum

hadi bırak bunları birtarafa, o yetkinin zamanında hangi sebeple ne şartlarla alındığınıda boşver. bana şunu söyle;

ülkenin blişim takiplerini yapacak en yetkin kurum tsk mıdır?. Onunmu yapması gerekir.? bu onun ilgi alanımıdır.?

eğer diğer kurumların bu anlamda güven vermediği sorgulanacaksa. tsk dışındaki tüm kurumlam potansiyel irtica tehlikesimi taşır.

basit mantıkla bile bu nasıl bir çelişkidir.



evet dediğin gibi bilişimi takip edecek en yetkin kurum tsk değildir veya olmayabilir. ama tsk nın görevi ülkeyi iç ve dış tehlikelere karşı korumaktır. ve bunu içinde elindeki tüm yetki ve imkanları sonuna kadar kullanması gerekir. tehdit unsurları bilişimi kullanırken benim silahlı kuvvetlerim neden kullanmasın? takip etmekte bir nevi kullanmadır.

sen sadece tsk nın izlediğinimi düşünüyorsun? mit diye bir teşkilattan yada emniyetten haberin yok galiba. herkes kendi görev ve yetki dahilinde herşeyi yapmakta muktedirdir.

ve ben burda bir çeliki göremiyorum.


eline geçen sonuçlar hangileri acaba merak ettim. Yani iktidar sahipleri bilinçli olarak bu karara imza atacak, sonrada tüm başbakanlıkta bu belgeyi kim göndermiş diye ufak çaplı bir sorgulama yapaca kadar toplu bir dumur halindemi. yoksa bizim bilmediklerimiz, bildiklerimizden fazlamı acaba..

kanunlar çıkarılırken kurumlara verilen görev ve yetkilerle birlikte bu yetkilerin kullanımı sonucu doğan bilgi ve belgelerin sunulacağı makamlarda belirtilir. şimdi tsk yetkilerini cumhurbaşkanından, başbakandan ve kabineden alıyorsa bilgileride oraya vermekle yükümlüdür. ve doğru diyorsun bilmediklerimiz tabiki bildiklerimizden fazla.


bana bu ülkede yaşayan ve ülkenin engüçlü kurumunu alenen direk karşısına alacak eleştiriden öte bu tür eylemlere girecek(sahte belge düzenleme, çalma vs.) bir kişi örgüt veya siyasi görüş gösterebilirmisin, iktidar dahil. bu mümkünmü sence?



ya sen bu ülkede yaşamıyorsun yada ben. bu bilgi ve belgeler üzerinde gizlilik kararı varken savcının bilgisi olmadan(!) nasıl basına sızabiliyor.

sana 2 tane örnek vericem.

ergenekon soruşturması kapsamında bir kişi gözaltına alındı. gece sorgusu yapıldı. sabah bir takım medya adamın sorguda ne dediğini 8 sütüna manşet yaptı. o sorguda ne söylendiğini ya sorguyu yapan polis yada savcı bilir.

sabih kanadoğlunun evi aranıyor diye trt alt yazı geçti. ntv muhabiri sabih kanadoğlunu telefondan aradı. sabih kanadoğlu ben evimde eşimle otruruyorum. arma falan yok dedi. aram yarım saat sonra yapıldı. o aramayı 2 kişi bilir . ya aram yapacak olan polis yada arama emrini veren savcı.

sence bu ülkede öyle şeyler olabilir mi?




şimdi sen bunu iktidar muhalifi olarak ateşli bir şekide söylüyorsun ya..böyle giderse asker seni yarın artık nelerden(siyasi görüş/millet iradesi) korur bilemem artık. hani bilemem derken ben biliyorumda. sen nasıl göremiyorsun o anlamda



Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır. (TSK İç Hizmet Kanunu MADDE35)

umarım açıklayıcı olmuştur.



boşver akp'yi bu ülkede anayasa mahkemesi siyasi kararlar almışmıdır, almamışmıdır. etki altında kalmışmıdır kalmamışmıdır. Kurum olarak verdiğikarar kesindir ve uyulacak tamam. ben başka birşey soruyorum. yani olayları konjotürel değerlendir diyorum..derdim iktidara pay çıkarmak değil

peki daha önce aynı suçu işleyen bi çok parti kapatılırken akp neden kapatılmamaıştır? para cezası kaararı verilirken mahkeme başkanın siyasi görüşü ne kdar etkili olmuştur? akp nin iktidarda olması ne kadar etkili ol muştur?

mahkemeler halkın tamamını temsil eder. bu durmda halkın %47 sinin destiğini almış bir parti halkın tamamaını temsil eden bir mahkemeden üstün mü tutul muştur?
 
''evet dediğin gibi bilişimi takip edecek en yetkin kurum tsk değildir veya olmayabilir. ama tsk nın görevi ülkeyi iç ve dış tehlikelere karşı korumaktır. ve bunu içinde elindeki tüm yetki ve imkanları sonuna kadar kullanması gerekir. tehdit unsurları bilişimi kullanırken benim silahlı kuvvetlerim neden kullanmasın? takip etmekte bir nevi kullanmadır.

sen sadece tsk nın izlediğinimi düşünüyorsun? mit diye bir teşkilattan yada emniyetten haberin yok galiba. herkes kendi görev ve yetki dahilinde herşeyi yapmakta muktedirdir.

ve ben burda bir çeliki göremiyorum.''


şimdi asker pkk vs silahlı terör örgütlerini izler. gerektiğinde mit veya alt kolları ile bilgi alışverişide yapar. ama belgeyi bir incele bakalım site isimlerini karşılarına neler yazılmış. törör örgütü dışındakileri kastediyorum. kimsenin ulusalcılığı, milliyetçiliği,solculuğu, komünist düşüncesine askerin(bence bir kısım insanın) asker ne teyyit verebilir nede muhalif olabilir. bunun adı fişlemedir ve tamamen, siyasi, ideolojik bir tavırdır.
aynı zamanda askerdende(bir kısım asker) beklenmez.

şimdi ülkenin istihbarat teşkilatı ve onlarca alt kurumu var istediğinde devlet kurumlarınında yardımını alır ve mit koordine eder. bu iş askere düşmez. hatta işe talip olsa bile düşmez.

bu neye benzer biliyormusun;

vergi kaçaklarını hem maliye bakanlığı hemde sanayi bakanlığı araştırsın. ikiside bu devletin kurumu değilmi ona da yetki verilsin. ne sakıncası var demeye benzer.

maliye bakanlığı ihtiyaç duyarsa zaten istediği kurumdan bilgi belge, ve yardım alır. ama o koordine eder bilmem anlatabildimmi.


''kanunlar çıkarılırken kurumlara verilen görev ve yetkilerle birlikte bu yetkilerin kullanımı sonucu doğan bilgi ve belgelerin sunulacağı makamlarda belirtilir. şimdi tsk yetkilerini cumhurbaşkanından, başbakandan ve kabineden alıyorsa bilgileride oraya vermekle yükümlüdür. ve doğru diyorsun bilmediklerimiz tabiki bildiklerimizden fazla.''


şimdi sen;

tsk nın her demokratik ülkede olduğu gibi normal başbakana bağlı bir kurum olduğunu ve aldığı her türlü talimatı tartışmasız yerine getirdiğinimi anlatıyorsun bana. yani herşeyin kuralına(kanuna) uygun şekilde sorunsuz yürüdüğünümü söylüyorsu..? ya ben işte bunu birtürlü anlayamıyorum biz bu ülkede yaşıyoruz. birbirimizi de, kurumlarımızıda, biliyoruz ama hala bunları söylüyoruz ya gerçekten heralde ben bu ülkede yaşamıyorum..veya sebep farklı..


''
ya sen bu ülkede yaşamıyorsun yada ben. bu bilgi ve belgeler üzerinde gizlilik kararı varken savcının bilgisi olmadan(!) nasıl basına sızabiliyor.

sana 2 tane örnek vericem.

ergenekon soruşturması kapsamında bir kişi gözaltına alındı. gece sorgusu yapıldı. sabah bir takım medya adamın sorguda ne dediğini 8 sütüna manşet yaptı. o sorguda ne söylendiğini ya sorguyu yapan polis yada savcı bilir.

sabih kanadoğlunun evi aranıyor diye trt alt yazı geçti. ntv muhabiri sabih kanadoğlunu telefondan aradı. sabih kanadoğlu ben evimde eşimle otruruyorum. arma falan yok dedi. aram yarım saat sonra yapıldı. o aramayı 2 kişi bilir . ya aram yapacak olan polis yada arama emrini veren savcı.

sence bu ülkede öyle şeyler olabilir mi?''


arkadaşım iki şeyi birbirine karıştırma;

bilgi sızdırmak farklı birşey, askerin aleyhine sahte belge düzenlemek ayrı birşey.

bu ülkede devlet sırrı olan milli güvenlik kurulunda konuşulanlar bile manşetlere yansıyor yıllardır. hangi sızdırmadan bahsediyorsun .

benim sorduğum o değil. eğer ortaya çıkan bu belgeler gerçek değilse. birileri bütün tsk yı karşısına alabilecek kadar. Allaha yakın demektir. ama gerçekse medyadan sızar,yargıdan sızar,polisten sızar. heryerden sızmış olabilir. bu zamana kadar bu şekilde sızan ve gerçek olmayan belgelerde oldu ama b onlara benzemez.

sen tsk nın başında bulunan insanın sahte, kağıt parçası dediği şeyi hayır doğru sen yalan söylüyorsun demektir veya yanıltılıyorsun. okada basit değil yani. o bakımdan karıştırmayalım.


''Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır. (TSK İç Hizmet Kanunu MADDE35)

umarım açıklayıcı olmuştur.''


sence asker bu kanuna dayanarak 1968 ve 1980 de de cumhuriyeti iç ve dış tehlikelerden korudumu? sadece buna yanıt ver yeter.

''peki daha önce aynı suçu işleyen bi çok parti kapatılırken akp neden kapatılmamaıştır? para cezası kaararı verilirken mahkeme başkanın siyasi görüşü ne kdar etkili olmuştur? akp nin iktidarda olması ne kadar etkili ol muştur?

mahkemeler halkın tamamını temsil eder. bu durmda halkın %47 sinin destiğini almış bir parti halkın tamamaını temsil eden bir mahkemeden üstün mü tutul muştur?''


sana açıkca kendi fikrimi söyleyeyim;

mahkemenin kabul ettiği dava kadar verdiği kararda tamamen siyasidir. Olumlu,olumsuz. doğru yanlış onu tartışmıyorum. ama davayı kabul etmeside tamamen siyasi, verdiği hükümde.

ayrıca anayasa mahkemesi halkı veya görüşlerini temsil etmez. Temsili verdiği kararları millet yararına verme esasından gelir.

halkı meclis temsil eder. ama mahkeme yeri geldiğinde anayasa ve millet yararı faktörlerinide göz önünde alarak meclisin aldığı bir kararı iptal edebilir hatta partiyi bile kapatabilir.

bana kalsa anayasa mahkemesi ve aldığı kararlar ayrı bir tartışma konusu, fakat uygulama budur.
 
Yalancının mumu yatsıyakadar yanar demiş atalarımız.
 
Geri
Üst