Ülkü Şehidi A.Bülent Orkan

Aktuğ' Alıntı:
dai sorun ülkü şehidi yazmasında değil
sorun konunun şehitler ölmez bölümüne açılmıış olması.gerçi daha sonra tasındı ama zamanında sağ-sol olaylarından dolayı asılmış bi insanın sehit sayılıpta şehitlerimiz için açılmış bi bölümde hakkında konu açılması çok yanlış.herkesin siyasi görüşü farklıdır.herkes kendi siyasi görüşünü savunur.bunu saygıyla karsılıyorum.ama buna şehitlerimizi karıştırmak üstüne üstelik siyasi kavgalardan dolayı asılmış bi adamı şehit ilan etmek yanlıştan çok daha öte bişey...işte kızdığım noktada bu zaten

Şehitler ölmez adlı bölümün kurallarını okudum hem doğal olarak hemde forum içinde gereken tanımlamaya uyduğu için konuyu o bölüme açtım bir dönemin evlatlarını anmadan o bölümün yavan olacağını düşündüm onların aziz hatırasına haksızlık olacağını düşündüm.
Konuyu ısrarla siyasi kavga olarak ele almaktasın bu şekilde düşünülürse zaten bu insanlar şehid değildir, önemli olan niyettir. Ne yani bunu anlayabilmeniz için illa içlerinden birinin mezarından kalkıp ben inandığım dava için öldüm siyasi taraf olmak için değil demesimi lazım.
Ağzınıza pelesent ettiğiniz siyasi görüş için ölenler takıntınıza bi son vermeniz için o insanların siyasi görüşünü açıklıyorum " İSLAMİYET"
 
yehovan' Alıntı:
Belki Aksini savunanlar Deniz Gezmişi Şehit olarak biliyordur ?


Suç bizim aslında. Deniz gibi hainleri belli bir kesim kahraman olarak ilan ederken hakkkında neredeyse yüzlerce kitap yazdıranlar tabiki bizim ülkü şehidimiz dediğimiz insana kuşku ile yaklaşacaktır. Biz reklam yapmadık ya biz onlar gibi kendimizi övmedik biz onlar gibi ne oldum delisi olmadıkya


NOrmaldir....


Bu ülkede Deniz Kahramansa bu ülkenin şehitlerinden biride A.Bülent Orkan'dır
Deniz Gezmiş ' in adını bari burda bok atarak kirLetmeye caLısmayın .. Durduk yere simdi tartısma baska yere gitmesin ..

not : Deniz Gezmiş ' in şehit oLduunu ima etmedim sakın söLemediim bişeyLe hüküm giydirmeyin bana (:)
 
Arkadaşlar şehitlik makamı kutsal bir makamdır, bu makamı herkes için kullanırsak kutsallığını yitirir. Bunun yerine davası uğruna hayatını kaybetti desek daha uygun olur diye düşünüyorum. Vatanını savunma uğruna canını hiç gözünü kırpmadan veren Mehmetçiklerle, ideallerinin peşinde körü körüne giden ve bu nedenle yok yere idam edilen kişileri aynı kefeye koymayı ben kendimce uygun görmüyorum.
 
:clap :clap

tamam ocakcı her önüne geleni şehit yapalım zamparalık yolunda kardeşimiz şehit düştü


çılgın ybr ci hain kamyonun altında kalarak şehit düştü


bide ne dio neymişde siyasi ortama taşımışız tartışmayı son derece objektif yorum yaptık hala bana ne dio


şimdi açacam ağzımı ban yiyecem .................


zaten sizin mücadeleniz 80 de bayatladı 90 da kokmaya başladı şimdide çürüyor aksini inkar eden gitsin 1999 yılına kadar bi geri dönsün sonra tekrar günümüze gelsin
 
Bakıyorum da kendi davalarında Amerikaya karşı olupta arkalarından yabancı ülkeler çıkan polisle çatışan adama şehit diyen adamlar,Bizim Vatan sevgisiyle yoğrulmuş kanımızı aksada zafer islamındır diyen ülküdaşlarımıza laf söylüyorlar.

Biz hiçbir zaman ALLAH'ın kurallarına kahrolsun demedik,
hiçbir zaman yabancı özentiliğine kapılmadık,
zindanlara düştük namaz kıldık,
bize faşist dendi hiçbirimizin evinde hitlerin veya musolininin resmi yok!!!!

Bizi öldü sanmayın bir öldük BİN dirildik!!
Bu dava olduğu gibi sapasağlam duruyor son nefere kadar!!
ALLAH Türkü korusun ve yüceltsin.
 
bu vatan için ölen canını göz kırpmadan feda eden idealleri uğruna vatanı milleti ülküsü uğruna yaşamını kaybedenleri arkalarından yalnızca davası uğruna öldü gibi basit bir yakıştırmayla anmak son derece yanlış.o kişiler -ki onlar birer kahramandır- dava uğruna ölmediler,onlar inançları uğruna öldüler, Türk milletine layık onu yüceltebilecek tek inanç uğrunda öldüler,öldürüldüler.şehit;vatanı milleti için canını vererek bu toprakların sahibi olarak ölmekse,mehmetçiğimiz gibi ülkü şehitleri de şehit kabul edilir.
 
Şehitlikte takılmışız

Arkadaşlar Şehitliğin tanımı çok açık ve nettir.
Allah yolunda canını feda kişi şehittir.

Bu cepheye giderken trafik kazası geçirmekle de olabilir, Düşmanla birebir şavaşırken can vermek ilede olabilir. Veya düşman eline geçtikten sonra idam edilmeklede olabilir.

Şimdi diyebilirsinizki A.B.Orkan düşmanın eline geçipte idam edilmedi İdam edenler TC vatandaşı insanlardı diyebilirsiniz.

80 yıllarda 2 cephe vardı Sağcılar ve Solcular
Peki olaylara karışanlar kimlerdi sağcılardan karışanları Ülkü cü olarak tanımlaya biliriz (ki bu dönemdeki ulkücüler ile o zaman ki ülkücüleri karıştırmayalım derim) Solcular ise kitaptan okuduğunuz da kulağa hoş gelen ve uygulamanın imkansız olduğu tamamen bazı insanların krallık kurup ülkeyi (ki şu anda ülke onlardan kurtulmak üzere) yönetmesiyle kendilerine hizmet edilmesi yönüde bir oluşum olmasını veya kurdukları kokuşmuş düzenin bozulmasını istemeyen kişiler olarak tanımlayabiliriz.

Bu tabirle A. B Orkan Allah yolundan frklı bir yöntemle ülkeyi yönetmek inteyenlere karşı bir direnişin oluşumu içindeydi ve Komünistlere hizmet eden bu kişiler O'nun düşmanları sayılırdı.


Yani bu yüce şahıs Dünyada yayılmakta olan (Çinde Rusyada vs.vs.) binlerce müslümanları vahşice katleden kömünistlere karşı şavaşmış ve Allah için canını feda etmiştir.


Kim ne nerse desin O benim gözümde Şehittir. Ve yayınlandığı yerde doğrudur.


Âyet-i Kerîme'de şehidlerle ilgili şöyle buyurulur: "Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma! Doğrusu onlar Rableri katında diridirler ve Cennet meyvelerinden rızıklandırılırlar. Onlar Allah'ın kendilerine verdiği ihsandan (şehidlik rütbesinden) dolayı neş'eli haldedirler." (Âl-i İmrân, 169-170). "Allah yolunda öldürülmüş olanlar için ölüler demeyiniz. Belki onlar diridirler. Fakat siz anlamazsınız." (el-Bakare, 154).
 
türk ocağı' Alıntı:
Şehidlikle ilgili ayetleri vermişsin altınada eklemişsin yukardaki yazını, bence konuyu iyi araştır yanlış telafuzlar insanı şirke götürür. Ne diyorsun yani pkk ile mücadele eden dağdaki mehmetcik vurulunca şehid olmuyormu?
Davası için vurulan veya asılan ülkücülerin şehid olamayacağını verdiğin ayetlere binaen kanıtla.

Her şeyi ALLAH bilir.... diyerek aşığıda bilgileri tahkiklerine sunarım

Allah yolunda öldürülen müslümana şehit denir. Şehitlik, Allah katında yüksek bir rütbedir.

Şehit Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup rızıklanacağı ve cennete gireceğine şehadet olunduğu için bu adı almıştır. Kur’an-ı Kerim’de şehitler hakkında şöyle buyurulur:

“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (Bakara, 154)



Şehit üç çeşittir

1- Hem dünya, hem de ahiret bakımından şehit. Bu, savaş alanındaki şehittir. Bunun dünya bakımından hükmü şöyledir: Cumhura göre yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine cenaze namazı kılınmaz. Ahiret yönünden hükmü ise, özel bir sevaba kavuşmaktır. Bu şehit, tam şehittir.

2- Sadece dünya hükmü bakımından şehit. Bunlar, kafirlerle veya asi ve yol kesicilerle savaşırken yaralandıktan sonra, hemen ölmeyip savaş alanından başka yere nakledildikten sonra ölen.

3- Savaş dışında zulüm edilerek, yahut suda boğularak, Allah için ilim öğrenirken ölen kimseler de şehittir. Dünya hükmü bakımından bunlara şehit muamelesi yapılmaz. Peygamberimiz (a.s.) hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Her kim malı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Kim canı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Her kim dini uğrunda öldürülse o kimse şehittir. Her kim ırzı namuzu uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. (Müslim, 2/7)



İsyankar, günahkar kişi şehit olur mu?

İsyankar ve günahkar olmak şehitliğe mani değildir. Ölen kişi asi olsa da iman ve amel bütünlüğü içerisinde ölmüş ise o kimse şehittir.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Şüphesiz iyilikler, kötülükleri yok eder.” (Hud, 44)

Hz. Peygamber (s.a.v.) de bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Kötülüğün ardından bir iyilik işle ki onu silsin. Doğum neticesinde ölen de şehittir. Hatta zinadan meydana gelme bir çocuğu doğurma esnasında ölen kadın da şehittir. Fakat böyle bir hamile kadın karnındaki çocuğu düşürmeye çalışırken ölünce şehit olmaz.” (İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Prof. Dr. Vehbi Zuhayli, 3/107)



İmansız kişi şehit olamaz

Uhud harbinde Peygamberimiz’e (s.a.v.) demir zırh ile yüzü örtülü bir kişi geldi de:

“Ya Rasulallah! Hemen harp edeyim de sonra müslüman mı olayım?” diye sordu. Rasulullah (s.a.v.):

“Müslüman ol, sonra harp et.” buyurdu. O da hemen müslüman oldu, sonra vuruştu. Nihayet şehit edildi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.):

“Az işledi, fakat çok kazandı.” buyurdu. (Buhari, 8/277)

Ebu Hureyre, bu hadiseyi bir bilmece haline sokarak, haydi bana bir kişi bildiriniz ki o, bir kere olsun namaz kılmadan cennete girmiş olsun, diye sorarmış.

Allah (c.c.), iman edenlerin amellerini zayi etmez. Şehadet, Allahu Teala’nın mümin kullarına ilahi mevhibesidir. Bunu belirleyen Allah Teala’dır. Kullar, sadece zanni hükümle, hüsnü zan besleyerek umarız şehit olmuştur diye sadece iyi niyetini açıklar.

İmansız olan kafirler hangi şartlarda olursa olsun onlar asla şehit olamazlar. Zira kafirin bütün amelleri seraba benzer. Beklentileri olmasına binaen umduklarını bulamazlar.

Şehitlik, Muhammed ümmetine tahsis edilmiş üstün bir gaye, büyük bir mertebedir. Peygamberimiz (s.a.v.):

“Kim şehit olmayı içtenlikle dilerse, Allah, onu şehitlerin menziline ulaştırır. Bu kişi, isterse yatağında ölmüş olsun.” buyuruyor. (Müslim)



Kur’an ve sünneti birbirinden ayıranlar şehit değildir

İman bir bütündür. Bölünmeyi kabul etmez. İnanılması gerekenlerin büyük çoğunluğunu kabul etseniz de, bir veya bir kaçına inanmasanız iman etmiş olmazsınız. Kur’an-ı Kerim’de Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Allah’ı ve peygamberlerini inkar edenler ve (inanma hususunda) Allah ile Peygamberini birbirinden ayırmak isteyip, bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız diyenler ve iman ile küfür arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu işte gerçekten kafirler bunlardır.” (Nisa, 150-151)

Son zamanlarda “sünnetsiz Kur’an sevdalısı” olanların sayısı artmaktadır. Bu anlayışın dinen hiçbir değeri yoktur ve merduttur. Allahu Teala, Kur’an-ı Kerim’de habibine ve O’nun sünnetine uymamızı şöyle beyan buyuruyor:

“Peygamber (s.a.v.) size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr, 7)

Kur’an-ı Kerim’e, din ve imana, Peygamberlerden herhangi birine Peygamberin bir sünnetine, bir hadisi şerife, bir İslam mabedine Allah korusun sövmek, hakarette bulunmak veya bunlardan birini küçümseyip hiçe saymak küfürdür. Tevbe etmeden, imanı, nikahını tazelemeden bu hal üzere ölenlerin ölüm şekli ne halde olursa olsun şehadet gibi muazzam rütbede nasibi yoktur.

Rasulullah’ın da bulunduğu bir savaşta ashab-ı kiramdan biri için, “Ya Rasulallah, falan da şehit oldu.” buyurduklarında rahmet Peygamberi şöyle dedi:

“Hayır o şehit olmadı. Çünkü “ne güzel savaşıyor” desinler diye savaştı, bundan dolayı şehit olamadı. Şehitlik ihlas ister, iyi niyete muhtaçtır. Amelleri niyetlere göre karşılık bulur.”



Kötülüğü emredenler ve iyiliği nehyedenler şehit değildir

Mü’min, iyiliği emir, kötülüğü nehiy ile görevlidir. Bu Allah’ın emridir. Allah’ın emrine muhalefet edenler, onun şehitlik gibi bir nimetinden nasipleri yoktur. Hatta kötülüğü emredenlere severek, inanarak itaat edenler, bu hal üzere yaşar ve ölürlerse onlar da şehitlikten nasiplenemezler. İslamî bir kaidedir: Eğer bir mümin avcı ile mecusi bir avcı, iki av köpeğini av için gönderseler de avı hangisinin yakaladığı belli olmaz ise, o avın eti yenmez. İnsanlar ne uğurda, niçin öldüklerini bilmeden gaflet üzere ölürse şehit değildir.

Av için kurallar koyan İslam dini, şehadet için de şartlarını belirlemiştir. Şehitlikten ancak Allah için yaşayan ve ölenler Allah’tan nasiplerini alabilirler. Ayeti Celile, kötülüğü bile bile emredenler hakkında -bırakın şehit olmayı- şöyle buyuruyor:

“Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil) birbirindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkor. Allah, erkek münafıklara ve kadın münafıklara da, kafirlere de içinde ebedi kalacakları cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir. Onlar için devamlı bir azap vardır.” (Tevbe, 67-68)

Bu uygulamalarda haramın haram olduğunu bile bile işleyenler günahkar olurlar. Ama harama haram değildir diyerek yanlış yapanlar imandan uzaklaşır. Allah’ın lanetlediği insan sınıfına girerler. “Zamanımız böyledir, ne yapalım.” gibi ham hayallerde bulunanlar günahta ısrar ederlerse Allah korusun ilahi azaba düçar olabilirler.



Şehit kimdir?
İman eden ve salih amel işleyen, Rabbına teslim olan, Allah kendisinden, kendisi de Rabbından razı olan, Allah için, Allah yolunda ölendir şehit. Bu hükmü de Allah (c.c.) verir ve onu mükafatlandırır.

Secde etmeye lüzum hissetmeyen, dinin emirlerinden rahatsız olan, baş örtüsünü içerisine sindiremeyen, müslümanları inancından dolayı hakir görenler, gafletle ölenler asla şehit olamazlar. Onlara A, B, C, E şehitleri dense de Allah ve Rasulü’ne karşı savaş açanların ne kendileri, ne de tabileri şehitlik mertebesine ulaşabilirler.

Allahu Teala şöyle buyuruyor:

“Allah ve Rasulü’ne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak (acımadan) öldürülmeleri.”

Allah’a savaş açanların Allah’tan alacağı yoktur. İçkiyi, kumarı, faizi, zinayı hoş gören ve devamını sağlayanlar Allah’la savaş halindedir.
 
Elais verdiğin bilgiler neticesinde a.bülent orkanın şehid olmadığını ispatlayabilmiş değilsin. Her şeyi Allah bilir diyorsun amnena ve saddagna ancak Allah insanların fikir belirtebilmeleri içinde ayetlerini açıklamıştır. Bu durumda verilen ve anlatılan tariflere uygun olduğu için A.Bülent Orkan şehiddir ve bunu inkar edecek bir savunmanız bulunmamaktadır. Bu durumda konunun tekrar şehidler bölümüne aktarılmasında herhangi bir beis göremiyorum. Yetkili arkadaşlardan konunun asıl yerine taşınmasını talep ediyorum.( şehidler bölümü )
 
neb34' Alıntı:
Ülkü şeitliği diye birşey yok

O yüce mertebeye ulaşmak herkese nasib olmaz

Önüne geleni şehid yaptınız be

Konunun muhteviyatını anlamadan iki kelime yazıp, hükmü verip gidiyorsun.
Hüküm verenlere ispat etmeleri gerektiğini söyledim buyrun ispat edin ispat edemiyorsanız mesaj kirliliği oluşturmayın.
 
Ülkü şehitliği değil.Arkadaşımızda böyle birşey demedi zaten .Türk-İslam ülküsü dedik.Ülkü genel bir kavramdır.Oysaki Türk-islam ülküsü Türklüğün gururuyla islamın faziletini birleştiren birleştiren bir sentezdir.Bu düşünceyi egemen kılıp yarınlara taşımayı hedefler.Ve doğrudur.Bu ideal için kapitalist düzene köle olmaktansa can vermeyi göze alan bu kardeşimiz diğer kardeşlerimiz gibi şehidimizdir.Bizler onları o gözle gördük yüreklerimizde öyle yaşayacaklar.Allahın rahmeti hepsinin üstüne olsun.Haklarını bizlere helal etsinler.
 
neb34' Alıntı:
Ya sen Ülkü şehidliği diye birşey yazmışsın

Şehadetin ülküsü türküsü cumhuriyeti vb olmaz

Şehadet şehadettir

Şimdi ayetlerde ve Efendimiz(s.a.v) in belirttiği şehidler kimler onu yaz bir de bu yazı ile kıyasla

************************* Evet şahadetin ülküsü, türküsü olmaz Ali Bülent Orkan ilay-ı Kelimetullah yolunda can vermiştir. İlay-ı Kelimetullah( Allahın adını yayma) ülküsü veya davası veya yolu sence yeterli değilmi?

Şehid: Allah yolunda öldürülen müslümana şehid denir.

Ülkücünün davası: İlay-ı Kelimetullah için nizam-ı alem. ( Allahın ismini yeryüzüne hakim kılmak amacıyla tüm aleme islam nizamını vermek)

Olduğunu izah ettik, “Her kim malı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Kim canı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Her kim dini uğrunda öldürülse o kimse şehittir. Her kim ırzı namuzu uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. (Müslim, 2/7) Hadisi şerifi örnek verildi.

Dini için ölen bülent orkan gibi. Gerekli ayetlerde verildi. Bütün bunlara binaen Nizam-ı Alem, ilay-ı kelimetullah yolunda mücadele eden ve can veren insanlar şehiddir. Siyasi cephesine bakılmaksızın.
 
neb34' Alıntı:
Ülkü şeitliği diye birşey yok

O yüce mertebeye ulaşmak herkese nasib olmaz

Önüne geleni şehid yaptınız be
Önüne geleni şehit yapmadık biz çünkü herkesin harcı değildir Türk-İslam ülküsüne gönül vermek!!!!!Rahmetli ülküdaşlarımızın arkasından böyle konuşarak ne derece insan olduğunu belli ediyorsun.Onların tek bir sözü ''Kavgamız vurguncu düzene,Kanımız aksa da zafer İSLAMINdır!!!''


ALLAH Türkü korusun ve yüceltsin.
 
Allah, vatan, millet yolunda ölümü göze alamayanlar, mücadeleyi pencereden izleyenler ülkücü çatır çatır Allahsızlarla çarpışırken mescitlerine gizlenenler, çeçenistana ocaklarımız savaşa mücahid toplarken güzel ilahi okuma yarışması tertipleyenler, gönüllü özel time yazılıp pkkya dağları dar eden ülküdaşlarımıza, kurt işareti yapmasınlar diyenler, siz şehidlikten ne anlarsınız????
Komünizmle savaştık, asalayla savaştık, karabağda ermenilerle savaştık, kafkasyada ruslarla savaştık, doğuda bölücü itlerle savaştık NERDEYDİNİZ HA NERDEYDİNİZ EY CEMATİ MÜSLİMİN!!!!
Bütün bunlara iştirak etmediniz bari köstek olmayın gidin müslümanlığı sadece ibadet sanan mescitlerinize gölge etmeyin. FİKİRSE FİKİR, KAVGAYSA KAVGA...

O ŞEHİDİN ARDINDAN

Bir leyle-i kadirde düşen din için yere,
Su matemli kalbimden, o ülkücü şehide...
Saldırtmadın sağ iken mübarek mağbedine.
Uzanan el kırılır bu kutsal dine!...
Yemin ettik ülküdaş, yolumuz yolun olsun,
Imansız alçaklardan zafer kimin haddine?
Bakma gözlerimize, gözden değildir o yaş,
Neden ağlayalım, ölmedin ki ülküdaş'..
Övmeyeceğim seni, çünkü övgü az sana,
Sen ki bayrağın gibi, boyandın bir al kana.
"Düğün gecesi" demiş bu ölüme Mevlana
Bir leyle-i kadirde kavustun sen Mevla'na
Omuzlarda gitsede albayraktaki naaş
Sana öldün diyemem, ölmedinki ülküdaş.
Seninle din yolunda, olmuştuk biz yoldaş.
Sen bizi geçtin ama, yetişiriz ülküdaş
Ne tez geldi yiğidim, genc yaşta sana hazan
Şehide su ısıttı, aklaştı kara kazan.
Sen borcunu ödedin sıra bizde ülküdaş"..
Simdi senin dinini bu emin eller bekler
Atom atsalar bile, yaradanı kim terkler?
Ama ne var ki boyle ürüyecek köpekler
Sen şehit oldun yigit, onlar geberecekler"..

Allah Şehidlerimizin şahadetlerini kabul etsin.. Amin ŞEHİDİMİZİN ŞEHİTLER BÖLÜMÜNDE ANILMASINI İSTİYORUZ.
 
Sözden anlayamayana belki şiirler tesir eder:

LEKE
Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,
Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpe gündüz.
Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,
Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.

Şaşırmayın, korkmayın, ürkmeyin ey yiğitler,
Bakin etrafımızı nasıl sarıyor kızıl itler!
Zaten faydası yoktur korkaklığın ecele,
Yasamak hakkin lakin istiklalinle bile.

İhtirama zaman yok, merasime ne hacet?
Size düsen daha çok vazifeler var. Evet...
Evet!.. Böyle sürerse bu eşkıya kanunu,
Müebbet felakettir milletimin sonu .....

Size selam gönderdi kırk yiğidiyle KÜRSAD
Sizden haber bekliyor yüz milyon; imdat! İmdat!
Hala tevekkülde mi kararlısın yoksa?
Sükût neyi halleder, yaran oyuk oyuksa?

Tevekkül Allahadır zillete katlanılmaz!
Ya istiklal ya ölüm! Bunun ötesi olmaz.
Namus lekesi değil alnimdaki bu leke,
Asırlardır karşıma çıkmazken tek teke

Önümüzde dalkavukluk, meddahlık edenleri,
Simdi iyi tanı, gör neymiş hünerleri...
Mütefekkirler echel, realistler yalancı,
Hayret! Dünkü yabancı, bugün bu handa hancı...

Dağdan bağa inenler, yoluma kül döküyor
Benim ayak izlerim taşralı gözüküyor
Farkına yeni vardım, suçluymuşum ben meğer
Otağımda cellâtlar... Kaçmak!.. Bu neye değer!

Ne papyon kravatlı, ne rugan pabuçluyum
HALİSANE TÜRK'ÜM BEN, onun için suçluyum.
Suçluyum, hainleri gözlerinden tanırım ben.
Bir intizar dinlerim su toprağın kalbinden.

O ses der ki: -Ey oğul, yazıklar olsun sana!
Mezarımı kirleten, su mahlûka baksana!
Baktım gafiller düşmüş hainlerin peşine
Dedim Bozkurtların yurdunda, çakalların isi ne?

Fırlamışım yayımdan, ok hedefi mutlaka bulur
Son kale, son akında, ancak böyle kurtulur.
Namus lekesi değil, kursun yarasıdır O.
Asrin adaletine, bir yüz karasıdır bu!

Arz-i endam etsinler... Mütebessim, mutantan.
Sonra da sulhseveriz, deyiversinler YALAN
Yalandır ne söyleseler, beseriyyet namina,
Hanümanlar yıkılır, bu ser riyet namına.

Adi cinayetlerle küllenir asıl yara
Can yakar, göz yaşarır, alır yürür bu sara
Sokaktan okullara, okuldan minareye
Bu kıvılcım saçarken bekçiler uyur, niye?

Kimdir bu uyanıklar, niçin uyur uyuyan?
Bes kit a birbirine dokunur zaman zaman
Bayraklar indirilir, paçavralar sallanır
İşte bu kızıl itler, bu sayede yollanır.

İnsan denmez bir avuç yal için sürünene
İnsan denmez sesimden ürküp, dev görünene
İnsan denmez iltifat, iltizam edenlere
İnsan denmez yenilen ve önde gidenlere
İnsan denmez gözyaşı döküp, ter dökmeyene
İnsan denmez hedefi görüp diz çökmeyene

Ben şüheda nesliyim, başkaya varmaz dilim
Belki mağdurum ama asla meyus değilim.

Gök bayrak Albayraga bir gün çizerken ufuk
O büyük kurtuluşa yürürken çoluk çocuk
Bu nefes bu bedeni terk edip de gitsede
Ruhum at koşturacak, o büyük hengâmede.

Namus lekesi değil, artik bilinmeli bu!
Asil leke bellidir, kökten silinmeli bu!

Bir isyan cinnet gibi, bir günkü kâbus gibi
Karsımda tomsonlular, yunan gibi Rus gibi

Ey gönüllü bayraktar, ey devşirme dölleri!
İleri, biraz daha, biraz daha ileri.

İhanet oyununda, peşrev çekenler bu kez
Bilsinler ki bu toprak, hainleri hiç sevmez!

Bugün sabreyleyenler, bir gün bezecekler
Tutup başlarını, taslarla ezecekler.

Atalarımız bize, böyle ferman buyurdu
Ey ecdat sevgisiyle tasan kahraman ordu

Bu hâkimler veremez, hükmünü bu celsenin
Hazır olun Bozkurtlar! Hüküm sırası sizin.
 
Elais' Alıntı:
Her şeyi ALLAH bilir.... diyerek aşığıda bilgileri tahkiklerine sunarım

Allah yolunda öldürülen müslümana şehit denir. Şehitlik, Allah katında yüksek bir rütbedir.

Şehit Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup rızıklanacağı ve cennete gireceğine şehadet olunduğu için bu adı almıştır. Kur’an-ı Kerim’de şehitler hakkında şöyle buyurulur:

“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (Bakara, 154)



Şehit üç çeşittir

1- Hem dünya, hem de ahiret bakımından şehit. Bu, savaş alanındaki şehittir. Bunun dünya bakımından hükmü şöyledir: Cumhura göre yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine cenaze namazı kılınmaz. Ahiret yönünden hükmü ise, özel bir sevaba kavuşmaktır. Bu şehit, tam şehittir.

2- Sadece dünya hükmü bakımından şehit. Bunlar, kafirlerle veya asi ve yol kesicilerle savaşırken yaralandıktan sonra, hemen ölmeyip savaş alanından başka yere nakledildikten sonra ölen.

3- Savaş dışında zulüm edilerek, yahut suda boğularak, Allah için ilim öğrenirken ölen kimseler de şehittir. Dünya hükmü bakımından bunlara şehit muamelesi yapılmaz. Peygamberimiz (a.s.) hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Her kim malı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Kim canı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Her kim dini uğrunda öldürülse o kimse şehittir. Her kim ırzı namuzu uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. (Müslim, 2/7)



İsyankar, günahkar kişi şehit olur mu?

İsyankar ve günahkar olmak şehitliğe mani değildir. Ölen kişi asi olsa da iman ve amel bütünlüğü içerisinde ölmüş ise o kimse şehittir.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Şüphesiz iyilikler, kötülükleri yok eder.” (Hud, 44)

Hz. Peygamber (s.a.v.) de bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Kötülüğün ardından bir iyilik işle ki onu silsin. Doğum neticesinde ölen de şehittir. Hatta zinadan meydana gelme bir çocuğu doğurma esnasında ölen kadın da şehittir. Fakat böyle bir hamile kadın karnındaki çocuğu düşürmeye çalışırken ölünce şehit olmaz.” (İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Prof. Dr. Vehbi Zuhayli, 3/107)



İmansız kişi şehit olamaz

Uhud harbinde Peygamberimiz’e (s.a.v.) demir zırh ile yüzü örtülü bir kişi geldi de:

“Ya Rasulallah! Hemen harp edeyim de sonra müslüman mı olayım?” diye sordu. Rasulullah (s.a.v.):

“Müslüman ol, sonra harp et.” buyurdu. O da hemen müslüman oldu, sonra vuruştu. Nihayet şehit edildi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.):

“Az işledi, fakat çok kazandı.” buyurdu. (Buhari, 8/277)

Ebu Hureyre, bu hadiseyi bir bilmece haline sokarak, haydi bana bir kişi bildiriniz ki o, bir kere olsun namaz kılmadan cennete girmiş olsun, diye sorarmış.

Allah (c.c.), iman edenlerin amellerini zayi etmez. Şehadet, Allahu Teala’nın mümin kullarına ilahi mevhibesidir. Bunu belirleyen Allah Teala’dır. Kullar, sadece zanni hükümle, hüsnü zan besleyerek umarız şehit olmuştur diye sadece iyi niyetini açıklar.

İmansız olan kafirler hangi şartlarda olursa olsun onlar asla şehit olamazlar. Zira kafirin bütün amelleri seraba benzer. Beklentileri olmasına binaen umduklarını bulamazlar.

Şehitlik, Muhammed ümmetine tahsis edilmiş üstün bir gaye, büyük bir mertebedir. Peygamberimiz (s.a.v.):

“Kim şehit olmayı içtenlikle dilerse, Allah, onu şehitlerin menziline ulaştırır. Bu kişi, isterse yatağında ölmüş olsun.” buyuruyor. (Müslim)



Kur’an ve sünneti birbirinden ayıranlar şehit değildir

İman bir bütündür. Bölünmeyi kabul etmez. İnanılması gerekenlerin büyük çoğunluğunu kabul etseniz de, bir veya bir kaçına inanmasanız iman etmiş olmazsınız. Kur’an-ı Kerim’de Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Allah’ı ve peygamberlerini inkar edenler ve (inanma hususunda) Allah ile Peygamberini birbirinden ayırmak isteyip, bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız diyenler ve iman ile küfür arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu işte gerçekten kafirler bunlardır.” (Nisa, 150-151)

Son zamanlarda “sünnetsiz Kur’an sevdalısı” olanların sayısı artmaktadır. Bu anlayışın dinen hiçbir değeri yoktur ve merduttur. Allahu Teala, Kur’an-ı Kerim’de habibine ve O’nun sünnetine uymamızı şöyle beyan buyuruyor:

“Peygamber (s.a.v.) size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr, 7)

Kur’an-ı Kerim’e, din ve imana, Peygamberlerden herhangi birine Peygamberin bir sünnetine, bir hadisi şerife, bir İslam mabedine Allah korusun sövmek, hakarette bulunmak veya bunlardan birini küçümseyip hiçe saymak küfürdür. Tevbe etmeden, imanı, nikahını tazelemeden bu hal üzere ölenlerin ölüm şekli ne halde olursa olsun şehadet gibi muazzam rütbede nasibi yoktur.

Rasulullah’ın da bulunduğu bir savaşta ashab-ı kiramdan biri için, “Ya Rasulallah, falan da şehit oldu.” buyurduklarında rahmet Peygamberi şöyle dedi:

“Hayır o şehit olmadı. Çünkü “ne güzel savaşıyor” desinler diye savaştı, bundan dolayı şehit olamadı. Şehitlik ihlas ister, iyi niyete muhtaçtır. Amelleri niyetlere göre karşılık bulur.”



Kötülüğü emredenler ve iyiliği nehyedenler şehit değildir

Mü’min, iyiliği emir, kötülüğü nehiy ile görevlidir. Bu Allah’ın emridir. Allah’ın emrine muhalefet edenler, onun şehitlik gibi bir nimetinden nasipleri yoktur. Hatta kötülüğü emredenlere severek, inanarak itaat edenler, bu hal üzere yaşar ve ölürlerse onlar da şehitlikten nasiplenemezler. İslamî bir kaidedir: Eğer bir mümin avcı ile mecusi bir avcı, iki av köpeğini av için gönderseler de avı hangisinin yakaladığı belli olmaz ise, o avın eti yenmez. İnsanlar ne uğurda, niçin öldüklerini bilmeden gaflet üzere ölürse şehit değildir.

Av için kurallar koyan İslam dini, şehadet için de şartlarını belirlemiştir. Şehitlikten ancak Allah için yaşayan ve ölenler Allah’tan nasiplerini alabilirler. Ayeti Celile, kötülüğü bile bile emredenler hakkında -bırakın şehit olmayı- şöyle buyuruyor:

“Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil) birbirindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkor. Allah, erkek münafıklara ve kadın münafıklara da, kafirlere de içinde ebedi kalacakları cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir. Onlar için devamlı bir azap vardır.” (Tevbe, 67-68)

Bu uygulamalarda haramın haram olduğunu bile bile işleyenler günahkar olurlar. Ama harama haram değildir diyerek yanlış yapanlar imandan uzaklaşır. Allah’ın lanetlediği insan sınıfına girerler. “Zamanımız böyledir, ne yapalım.” gibi ham hayallerde bulunanlar günahta ısrar ederlerse Allah korusun ilahi azaba düçar olabilirler.



Şehit kimdir?
İman eden ve salih amel işleyen, Rabbına teslim olan, Allah kendisinden, kendisi de Rabbından razı olan, Allah için, Allah yolunda ölendir şehit. Bu hükmü de Allah (c.c.) verir ve onu mükafatlandırır.

Secde etmeye lüzum hissetmeyen, dinin emirlerinden rahatsız olan, baş örtüsünü içerisine sindiremeyen, müslümanları inancından dolayı hakir görenler, gafletle ölenler asla şehit olamazlar. Onlara A, B, C, E şehitleri dense de Allah ve Rasulü’ne karşı savaş açanların ne kendileri, ne de tabileri şehitlik mertebesine ulaşabilirler.

Allahu Teala şöyle buyuruyor:

“Allah ve Rasulü’ne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak (acımadan) öldürülmeleri.”

Allah’a savaş açanların Allah’tan alacağı yoktur. İçkiyi, kumarı, faizi, zinayı hoş gören ve devamını sağlayanlar Allah’la savaş halindedir.
Evet O'nlar bir savaşta öldüler.Hak'kın batılla,aydınlığın karanlıkla,Allah adının ataizmle,Türklüğün evrensellikle,inancın inançsızlıkla savaşında.Ülkemizin o karanlık günlerinde bu kardeşlerimiz kominizme karşı Türklüğün ve İslamın mücadelesini verdiler.Eğer o gün onlar bu tehlikeye karşı çıkmasalardı bu gün bizler diğer Sovyet artığı ülkeler gibi yersiz yörüngesiz bir buhranın içindeydik.Asala belası hala başımızdaydı.
İmanlarına gelince onlar şehadet anlarına kadar imanlarından güç aldılar.Bugün o koşullar altında bile korudukları imanları hepimiz için birer ışık birer güç kaynağı.
Kardeşlerimizi Yüce Allah zaten en büyük mertebeyle ödüllendirdi ne mutlu onlara ve ne mutlu bizlere ki yolumuzu aydınlatacak böyle rehberlerimiz var.
Türkocağı kardeşimizden de Allah razı olsun ki şehitlerimize bir kez daha rahmet yollamamıza vesile oldu.Saygılar
 
Necip Fazil Kisakürek
ÜLKÜCÜYE KASİDE

Sen;
Allahsız'ın nefret,
Namussuz'un dehşet,
Yüreksiz'in heybet,
Basıboş'un mihnet,
Devrimbaz'ın zulmet,
Eyyamcı'nın şirret,
İnmeli'nin sıklet,
Anarşist'in devlet,
Komunist'in illet

sandığı ve tanıdığı sen, bütün
bu menfilerin topyekun ve müşterek
düşmanı olduguna göre, acaba nasıl
bir "Müsbet" belirtmekte veya belirtme
yolunda ilerlemeye davetli bulunmaktasın?...

Bunca hıyanet tipinin bir arada düşmanı
olabilmen riyazi bir katiyetle ispat eder ki,
sen sanıldıgın ve tanındıgın gibi olmak,
böyle bir sanılma ve tanınmanın
kıymetini gerçekleştirmek borcundasın!

Sanıldıgın ve tanındıgın gibi ol!
Allah seni dusmanlarınca sanıldıgın ve
tanındıgın üzere yetiştirsin!...

"Allahsızın, vatansızın, namussuzun,
yüreksizin,başıboşun, devrimbazın,
inmelinin,anarşistin,komunistin gözünde
ben buyum!" demekten üstün bir
hüviyet ve hak tespitin olamaz!

Tez'ini kötülerin (antitez)'inden devşirmek
nasibi ne büyük talih!...

Allah'a hamdet!...

Bunların çoğu nazım hikmet okumaktan Necip Fazıl üstadımızı tanımazlar bile ama neyse...
 
''Kominizm gelecegin en büyük tehlikesidir. Nerede görülse başı ezilmelidir...'' GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK... ama ne hazin ki ulu önderimizin kurdugu ve bize emenat ettigi partiden TÜRKİYE'ye kominizm girdi DAVAMIZIN ÖNDERLERİ dediki ''Rusya bizi sömürmek istiyor komizim le bırakın ileriye gitmeyi oldugunuz yerde bile sayamazsınız sadece geriye gideriz dediler....tarih bizi haklı cıkarttı ......SSBC ÇÖKTÜ....ama o dönemin kızıl komisitleri universite kapılarında ellerinde sopa, bıçak, silah la bekleyerek kominist degilsen okulu terk et diyorlardı...iste ülkü ocakaları bunlara karsı birlik olarak kuruldu hiç bir zaman zevkinede adam öldürmedi.....günümüzde yavaş yavaş gercekler ortaya cıkmaya başladı SU HATAY LI ÜNİVERSİTELİ COCUK EVİNDE KURSUNLANARAK ÖLÜ BULUNMUSTU ARKASINDAN REKTÖRLER CÜBBELERİYLE YÜRÜYÜS YAPMISTI KAHROLSUN FASİSTLER DİYE............SİMDİ ÖGRENDİK Kİ O COCUGUN ÖLDÜGÜ GÜN YANLARINDA BULUNAN ARKADASI İTİRAF ETTİ MEGERSE KENDİ ARALARINDA SAKALASARAK RUS RULETİ OYNUYORLARMIS KAZA İLE ARKADASINI VURMUS.......DAHA NİCE SUCLARI O DÖNEM ÜLKÜCÜLERE YIKTILAR....ZAMAN HERSEYIN DOGRUSUNU ACIGA CIKARAK SAYIN DEVLET BEYIN DEDEGİ GİBİ BİZ ''1965 SONRASINI TARAFSIZ VE HERSEYİ ORTAYA KOYULARAK ARASTIRILMASINI İSTİYORUZ'' EVET O ZAMAN KOMİZM ME KARSI CIKTIK CÜNKÜ BU BİZİ SÖMÜRGE DÜZENİYDİ...ZAMAN BİZİ HAKLI CIKARDI......SİMDİ DE EMPARYELİZME KARSI CIKIYORUZ....CÜNKÜ BUDA BİZİ SÖMÜRGE YOLU......BİZ TÜRK PATENTİ OLMAYAN TÜRKİYE ÜZERİNE DAYATILAN ÜLKEMİZİ SÖMÜRECEK HER TÜRLÜ FİKRE KARSI CIKIYORUZ...ÜLKEMİZİ SADECE KENDİNE ÖZ FİKİRLERLE BİR YERE GELEBİLECEGİNİZ DÜŞÜNÜYORUZ ÇÜNKÜ DEVLETLER İNSAN GİBİDİR CÜNKÜ DEVLETİ İNSANLAR OLUSTURUR NASIL Kİ BİR İNSAN BASKASINI TAKLIT EDEREK YUCELMEZ AKSINE ALCALIRSA NASIL Kİ KENDI KISILIGINI OTURTMUS INSAN SAYGI GÖRÜRSE DEVLETLER DE ÖYLEDİR BİZİM KENDİ KİSİLİGİNİ KENDİ OTURMALIDIR ORDAKİ BURDAKINI TAKLIT EDEREK OLMAZ CUNKU HER MİLLETİN KENDİ KÜLTÜRÜ İNANCI VARDIR ONUN DUZENI KENDINE GETIRIRSEN DOKU UYUSMAZLIGI OLUR.BU DÜSÜNCELERİMDEN VE ÜLKE SEVGİMDEN DOLAYI ÖLENLERİ BEN SEHİT KABUL EDERİM DAVAMIZIN SEHIDI SEN NE KABUL EDERSEN ET İSTER CANİ İSTER LES DE AMA SUNUDA KABUL ET BİRİ ÜLKESİNİN CIKARI İÇİN BİRİDE ÜLKESİNİ RUSYA YA PESKES CEKMEK İÇİN UGRASMIS SEN HANGISINE SAYGI GÖSTERIYOSAN ONA SEHİT DE ONA KAHRAMAN DE.....AMA UNUTMA BİZ DÜN NE DEDİYSEK SİMDİ DE AYNISINI DİYORUZ AMA NE GARİPTİR 1980 NİN YILMAZ DEVRİMCİLERİ emparyalizme savas acmıs kahramanlar BUGUN EMPARYALİSTLERİN YILMAZ SAVUNUCUSU...... :clap İSİM VERMEYE GEREK VARMI ????ACIN BIR KAC KÖSE YAZARINI OKUYUN BİR DE GECMİSİNİ SÖLE BİR ARASTIRIN İNTERNETTEN.....BAKIN BAKALIM.........DÜN NE İMİS BUGUN NE OLMUS....DEGİSMEK DÖNUSMEK MODAYA :)
 
Geri
Üst