"Dokunulmazlığı kaldır, 'evet' diyeyim"

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

1001Design

330i ///M3 Design
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan'a, "Verdiğin sözü tutacaksan dokunulmazlıkları kaldır, ben de evet diyeyim" diye seslendi.

'Hayır' mitingleri kapsamında Konya Hükümet Meydanı'nda partililere seslenen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın durumundan habersiz olduğunu savunarak, "Eğer o vatandaşın durumunu bilseydi, altın kaplamalı musluktan akan suyla yüzünü yıkamazdı. Çocukların yatağa aç girdiğini bile bile böyle yapmazdı. Bana diyor ki, 'Memur Kemal gittiği yerlerde anayasadan bahsetmiyor.' Eğer yüreğin varsa ve adam gibi adamsan istediğin kanalda istediğin gazetecilerle karşıma çıkarsın.

Recep Bey cesaret edebilir mi, edemez. Çünkü benim karşıma çıkacak adamda mangal gibi yürek olmalı. Günlerdir bütün kentler 'Evet' afişleriyle, gazeteler tam sayfa 'Evet' ilanlarıyla doldu. Bir gazetenin 1 günlük ilanı 40 bin lira. Sırf yapacağın bir hata için bu kadar para harcamaya gerek var mı? Ben gariban memur Kemal'im. Ama istediği yerde boyunun ölçüsünü alırım. Ben uzun yıllar memur olarak ülkeme hizmet ettim. Hiç yalan söylemedim, doğru söylediğim için Recep Bey beni dokuz köyden kovsa da ben onuncu köye gider yine doğruları söylerim" diye konuştu.

Devletin kurumlarının AK Parti tarafından peşkeş çekildiğini iddia eden Kemal Kılıçdaroğlu, "2004 yılında Tüpraş'ın yüzde 65'i özelleştirildi. İhaleyi alan firma 1 milyar 300 milyon dolar verdi. Sendika hemen Danıştay'a itiraz etti ve Danıştay ihaleyi iptal etti. 1 yıl sonra Tüpraş'ın yüzde 51 hissesi 4 milyar 100 milyon dolara ihale edildi. Devlet 3 milyar dolar kar etti. Ama yeni çıkacak anayasada, 'Kamu yararına olan hiçbir konu için Danıştay'a başvurulamaz' diyor. Bu, bizim vergilerimizle kurulan kurumlar özelleştirilirken bizim hiçbir itiraz hakkımız olamayacak demektir. Buna Recep Bey'in hukuk anlayışı deniyor.

Eğer Allah'tan korkup kuldan utanıyorsanız bu maddeyi kaldırırsınız. Eğer benim söylediklerim yalansa çık meydanlara yalan de. Ama diyemez. 'Dokunulmazlıklar kalkacak' dedi. Hani kalktı mı? Sonra da gelin benim yaptığım anayasaya evet deyin diyor. Niye diyeyim? Adam gibi adamsan verdiği sözü tutacaksan dokunulmazlıkları kaldır, ben de evet diyeyim" şeklinde konuştu.

"TERÖR ÖRGÜTÜ BAŞINA AF GETİRECEKLERDİ"

Son günlerde yaşanan PKK polemiğine de değinen Kılıçdaroğlu, "2006 yılında Recep Bey TBMM'ye bir kanun teklifi verdi. Altında kendi imzası vardı. Bu teklifte 'terör örgütü lideri aftan yararlanır' diyordu. Recep Bey bunu çıkıp anlatsın. Anlatmazsa onu sizin vicdanınıza teslim ediyorum. Bu partiye Konya'dan 12 milletvekili verdiniz. Onlar size işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk verdi. Çiftçinin alın terine göz diktiler. İnançlarımızı istismar ettiler. Müslümanlıkta inancı istismar etmek var mı? Allah ile kul arasına kimsenin girmeye hakkı ve yetkisi yoktur" dedi.


"Dokunulmazlığı kaldır, 'evet' diyeyim" - Mynet Haber
 
e kardeşim hani bu adamlar yargıyı ellerine geçiriyorlardı da sen buna karşıydın. Şimdi dokunulmazlıklar kalkınsın da yargı da varsın bu adamların elinde mi olur diyorsun? Başından beri savurduğu palavraları şimdi de inkar ediyor. Bi de bu adamla aynı kefede olmayı kendine yediren ülkücüleri anlayamıyorum. Dokunulmazlıkların kalkması karadenizli hemşerimin fındık derdine derman olacak mı :)
 
dokunulmazlik kalksin, gözLerini mapus daminda acacakLar :)
 
dokunulmazlik kalksin, gözLerini mapus daminda acacakLar :)

Dokunulmazlık rekoru kıran Meclis’te, milletvekilleri hakkında 672 fezleke geldi. Rekor 462 dosyayla BDP’de iken onu 124 dosya ile AKP, 62 dosya ile CHP ve 24 dosya ile de MHP izliyor.


Adalet ve Kalkınma Partisi: 337

Cumhuriyet Halk Partisi: 97

Milliyetçi Hareket Partisi: 69

bi orantı kur bakalım :001_rolleyes:
 
dokunulmazlıkların kaldırılmasının malatyanın kaysısına bir faydası olacak mı?

:)
 
2010-08-24.jpg
 

o karikatürdeki kişinin tayyip erdoğan olması gerekirdi. iki dönemdir tam yetki iktidar olmasına rağmen türbanı ve bir çok sorunu çözemeyen kendisi. yanlış hatırlamıyorsam kılçdaroğlu genel başkan olalı daha bir kaç ay oldu. türban sorununu çözeceğini ilk kez açıklıyor ve henüz iktidar olmuş değil.
 
ne kaldırması kardeş,dahada dokunulmaz olmak istiyorlar ve hatta

dokunanları,haklı olanları tıkıveriyorlar içeri.

Örnek mi?

Erzurum milli eğitim müdürü

10 defa gitti 11 defa geldi,ama malum savcı
12.ncisinde içeri tıkıverdi adamı :)

hangi hak ve adaletten bahsediyorsun,birde Bahçeli ile dalga geçen zihniyet,
suç fezlekelerinin sayısını görmeden orantı veriyor :)

matematik ve aritmatik dahisi iktidar çığırtkanları :)

utanın utanın....
 
o karikatürdeki kişinin tayyip erdoğan olması gerekirdi. iki dönemdir tam yetki iktidar olmasına rağmen türbanı ve bir çok sorunu çözemeyen kendisi. yanlış hatırlamıyorsam kılçdaroğlu genel başkan olalı daha bir kaç ay oldu. türban sorununu çözeceğini ilk kez açıklıyor ve henüz iktidar olmuş değil.


bazen güzel yazıyorsunuzda hiç doğru analıiz yapmıyorsunuz ya bilerek yada bilmeyerek yazıyorsuz

8 yıl iktidar oldular evet bu ülkede iktidar olmak bi şey degil muktedir olmak lazım "Neden Yeni Anayasa" bu yüzden referamdumda evet diyoruz

siz düşünemediğiniz yada işimize gelmiyor dediğiniz 8 yılın acısı 13 eylülde bitecek çözülemeyen sorunları ondan sonra konuşuruz (burda suçlu Ak parti degil Mevcut Anayasa)

kaldıki ben 8 yıllık iktidarı bu mevcut anayasa ile yol alamamasını yadırgamıyorum sizin gibilerin düşüncesini yadırgıyorum
 
52 AKP milletvekili dokunma zırhında!

Başbakan Tayyip Erdoğan hükümetin yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidildiğini belirtmesine karşın, Meclis kayıtları tam tersini söylüyor. Meclis`te dokunulmazlık dosyasına konu olan AKP`li milletvekilinin sayısı 52`ye ulaştı. Yolsuzluk ve buna bağlı sahtecilik gibi suçlardan çok sayıda milletvekilinin dosyası Meclis`te beklerken dokunulmazlık dosyalarına konu olan AKP`li milletvekili sayısı 52`ye ulaştı. Aralarında Başbakan Erdoğan, Maliye Bakanı Unakıtan`ın da bulunduğu AKP`liler ve suçlamalar ise şöyle:

-Recep Tayyip Erdoğan: Hakkında `Görevi ihmal` ve AKP Sivas milletvekili Mehmet Mustafa Açıkalın, İstanbul milletvekili İdris Naim Şahin ve Kırşehir milletvekili Mikail Arslan`la birlikte `Zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile `cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak` suçlamalarıyla 2 dokunulmazlık dosyası var.

-Kemal Unakıtan: Hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçlamasıyla 2 dokunulmazlık dosyası bulunuyor.

-Mehdi Eker(Tarım Bakanı): Hakkında görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Abdülkadir Aksu(İçişleri eski Bakanı/ AKP İstanbul Milletvekili): Hakkında `Özel evrakta sahtecilik ve 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununa muhalefet` suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Akif Gülle(AKP Genel Başkan Yardımcısı/ AKP Amasya Milletvekili): 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Sadullah Ergin(AKP Grup Başkanvekili/Hatay milletvekili): Hakkında 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna Muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası bulunuyor.

-Nihat Ergün(AKP Grup Başkanvekili/Kocaeli milletvekili): 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna Muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Osman Pepe(Çevre ve Orman eski Bakanı): 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna Muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-İdris Naim Şahin(AKP İstanbul Milletvekili): Hakkında ihaleye fesat karıştırmak ve zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçlamalarıyla 2 dokunulmazlık dosyası.

-Özkan Öksüz(AKP Konya Milletvekili): Dolandırıcılık, özel evrakta sahtecilik, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununa muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Dengir Mir Mehmet Fırat(AKP Genel Başkan Yardımcısı/Adana Milletvekili): Basın yoluyla halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek açıkça tahrik etmek, hakaret suçlamalarıyla 2 ayrı dokunulmazlık dosyası.

-Mehmet Sekmen(AKP İstanbul Milletvekili): Bir kısım kooperatiflere usulsüz arsa tahsis etmek ve görevi ihmal suçlamalarıyla 2 dokunulmazlık dosyası.

-Abdurrahman Müfit Yetkin(AKP Şanlıurfa Milletvekili): Evrakta sahtekarlık ve kamu kurumunu dolandırmak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçlamalarıyla 2 dokunulmazlık dosyası.

-Asım Akyan(AKP Trabzon Milletvekili): Görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla 3 ayrı dokunulmazlık dosyası.

-Metin Kaşıkoğlu(AKP Düzce Milletvekili): Avukatlık görevini kötüye kullanmak suçlamasıyla 1 adet dokunulmazlık dosyası.

-Mehmet Salih Erdoğan(AKP Denizli Milletvekili): Müessir fiil suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Ahmet Koca(AKP Afyon Milletvekili): Yetkili mercilerin emirlerine riayetsizlik suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Sait Açba(AKP Afyon Milletvekili/Plan Bütçe Kom. Bşk): Yetkili mercilerin emirlerine riayetsizlik suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Hüsnü Ordu(AKP Kütahya Milletvekili): Görevli memura hakaret ve tehdit, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçlamalarıyla 3 dokunulmazlık dosyası.

-Mehmet Sarı(AKP Gaziantep Milletvekili): 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Soner Aksoy(AKP Kütahya Milletvekili): Basın yoluyla hakaret ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçlamasıyla 2 dokunulmazlık dosyası.

-Mehmet Ceylan(AKP Karabük Milletvekili): 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçlamasıyla 2 dokunulmazlık dosyası.

-Polat Türkmen(AKP Zonguldak Milletvekili): Hakkında 2908 sayılı Dernekler Kanununa muhalefet, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet, Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmak suçlamalarıyla 3 dokunulmazlık dosyası.

-Ali Er(AKP Mersin Milletvekili): İzinsiz propaganda yapmak suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Bayram Özçelik(AKP Burdur Milletvekili): Basın yoluyla cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Mehmet Emin Tutan(AKP Bursa Milletvekili): Özel evrakta sahtecilik suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Ali Temür(AKP Giresun Milletvekili): Özel evrakta sahtecilik suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Zeyid Aslan(AKP Tokat Milletvekili): Hakkında 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Ayhan Sefer Üstün(AKP Sakarya Milletvekili): Müteselsilen görevde yetkili kötüye kullanmak suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Mikail Arslan (AKP Kırşehir Milletvekili): Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermek suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Ahmet Gökhan Sarıçam(AKP Kırklareli Milletvekili): 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanuna muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Fazlı Erdoğan(AKP Zonguldak Milletvekili): 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanuna muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-İsmail Özgün(AKP Balıkesir Milletvekili): 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanuna muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Eyüp Fatsa(AKP Ordu Milletvekili): 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanuna muhalefet suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Eyüp Fatsa ve Enver Yılmaz(AKP Ordu Milletvekilleri): Havaya silahla ateş etmek suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

-Abdullah Çetinkaya(AKP Konya Milletvekili): Telefonla tehdit suçlamasıyla 1 dokunulmazlık dosyası.

YUSUF SAHİCİ/ Gazeteport

52 AKP milletvekili dokunma zırhında!




102385.gif

AKP'nin 22 ayrı yolsuzluğu

CHP, AKP'nin 22 ayrı yolsuzluğunun yer aldığı bir broşür hazırladı. "Ülke soyulurken vatandaş yoksullaşıyor... AKP ve yandaşları kazanıyor" sloganıyla hazırlanan broşürün kapağında, Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan 'ın karikatürü yer aldı.

AKP'nin 22 ayrı yolsuzluğu şu başlıklar altında sıralandı:

1 Ayda 9 milyar lira maaşla geçinemeyen bir Başbakan.
7 yılda dolar milyarderi oları Recep Tayyip Erdoğan, ayda 9 milyar liralık Başbakanlık maaşıyla geçinemediğini söylüyor!

Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehlr Belediye Başkanlığı'na aday olduğu gün açıklanan serveti: "Kasımpaşa'da bit daire, Maltepe'de bir kooperatif hissesi. Bolluca'da (Gaziosmanpaşa) 346 metrekare arsa, Burak Gıda ve Ticaret Limited Şirketi'nde yüzde 10 hisse," (20 Şubal 1994 tarihli SABAH Gazetesi). 7 yıl sonra Rahmi Koç. "Tayyip Bey 1 milyar dolar para biriktirmiş." açıklamasını yaptı.(3 Ağustos 2001-CNN Türk)

Başbakan'ın 26 yaşındaki oğlu Ahmet Burak Erdoğan, 2,325,000 dolara bir kuru yük gemisi aldı. Başbakan'ın diğer oğlu Bilal Erdoğan. ABD'de 261.000 dolara daire sahibi oldu. Ayrıca iki kardeş, Çamlıca Kısıklı'da "tapu kayıtlarına göre" 1 trilyon liralık villanın sahibi olular. Başbakan aynı yerde içi 450 metrekare olan villanın bir benzerini kendisi için satın aldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ben ticaret yapmasam, oradan para kazanmasam, bu maaşla (Başbakanlık maaşı) geçinemem," diyor.

Peki, halk nasıl geçinsin?

2 Naylon fatura düzenlemekten sanık bir Maliye Bakanı.
Sanık Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan, hiç çalışmadan, yorulmadan, oturduğu yerde bir kalemde 366 milyar lira kazanıyor.

Peki nasıl? 17 Nisan 2003 larihinde önce mısır ithalatındaki gümrük vergisi %20Ve indiriliyor. A Ağustos 2003 tarihinde Kemal Unakıtan'ın oğlu 4000 ton mısır ithal ediyor, İthalat işlemi bittikten sonra, 8 Ağustos 2003 tarihinde mısır ithalinde gümrük vergisi yeniden %45'e çıkarılıyor.

Kimin hakkı yeniyor? Tabii ki halkın!

Abdullah Unakıtan. pastörize yumurta ithalatı işine de giriyor. Önce şirketi AB Gıda San. ve Tic. A.Ş.'ye 2,5 milyon YTL'lik teşvik belgesi veriliyor. İşe başlamadan önce pastörize yumurtada KDV oranları %18'den %8'e iniyor.

Yani Maliye Bakanı, aileye çalışıyor!

3 Bir arsa satışından bir trilyon lira kâr eden ama vergi vermeyen Maliye Bakanı.
Kemal Unakitan, kendi aldığı mülkü kendine sattı. 19 ayda 1,244,400,000.000 TL kazandı!
İzmir'in Foça ilçesinde bir taşınmaz, Kemal Unakıtan'a ait BEM Dış Ticaret A.Ş. tarafından 12 Ekim 2000 tarihinde 15.600.000.000 TL'ye satın alındı, Aynı taşınmaz. 10 Mayıs 2002 tarihinde, yani 19 ay sonra 1.260.000.000.000 TL'ye bir özel finans kurumuna satıldı. Satan şirketin ortağı Kemal Unakitan, alan şirketin genel müdürü de Kemal Unakitan!

Bu olağanüstü kârdan kurumlar vergi ödenmedi, şirket tasfiye edildi.

4 13 günde 219 yol ihalesi.
AKP hükümeti 18 Kasım 2002'de kuruldu. Hükümetin henüz ilk 13 gününde, 31 Aralık 2002 tarihine kadar, tam 219 adet yol ihalesi yapıldı. Toplamı 52 trilyon lira olan ihale bedelleri, Sayıştay vizesinden kaçırılmak için 750 milyar lirayı aşmayacak şekilde ayarlandı. Böylece, yolsuzluk saptamasın diye Sayıştay devre dışı bırakıldı.

Yolsuzluk yapmadığını söyleyen bir hükümet, Sayıştay denetiminden niçin kaçar?

5 Yeşil kartlı AKP'li müteahhit.
AKP hükümeti 18 Kasım 2002'de kuruldu. Hükümetin henüz ilk 13 gününde, 31 Aralık 2002 tarihine kadar, tam 219 adet yol ihalesi yapıldı. Toplamı 52 trilyon lira olan ihale bedelleri, Sayıştay vizesinden kaçırılmak için 750 milyar lirayı aşmayacak şekilde ayarlandı. Böylece, yolsuzluk saptamasın diye Sayıştay devre dışı bırakıldı.

Yolsuzluk yapmadığını söyleyen bir hükümet, Sayıştay denetiminden niçin kaçar?

6 Hortumcular VIP salonunu kullanmaya devam ediyor.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Havaalanının VIP salonunda bankasına e konulan birisini gördüm. Adamın ayakkabısının fiyatına bir ay evrak memuru çalıştırıyorum, Nasıl olur, VlP'te ne işi var diye baktım," diyebiliyor. Aradan 4,5 yıl geçti, bu konuda hiç birşey yapılmadı.
Aynı adamlar, bugün de VIP kapısından geçiyorlar.

7 Hortumcu helikopteriyle hortumcu köşküne giden bir Başbakan.
Halis Toprak, özel helikopterini göndererek AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, Bozüyük'teki köşküne getirtti. Görüşmeye bazı hortumcu banka patronları da katıldı.

Hortumcunun helikopteriyle gezen bir Başbakan, hortumculara VIP kapısını kapatır mı?

8 İhalesiz 2 milyon dolarlık iş alan AKP'li.
TCDD İzmir Limanı, 15 yıllığına Reha Denizcilik adlı şirkete (toplam 2 milyar 100 milyon dolarlık iş) ihalesiz olarak bir sözleşmeyle verildi, Reha Denizcilik, sözleşme tarihinden sadece bir halta önce kuruldu, Bu ballı işi ihalesiz alan şirketin büyük hisseli ortaklarından biri, AKP'nin Bakırköy İlçe Başkanlığı'nı yapmış olan Rahmi Genç.

"Yolsuzluklarla mücadele edeceğim, " diye halka söz verip, vatandaşın oyunu alan AKP, böylece yandaşlarını devletin olanaklarıyla besliyor.

9 Hortumcudan pahalıya al, yandaşına ucuza sat.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu. Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karşılık 52 milyon dolara Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i aldı, Karşılığında da Ceylan Grubu'nun 52 milyon dolarlık borcu silindi.
Devletin 52 milyon dolara aldığı otel, bir süre sonra 25 milyon dolara AKP yandaşı bir şirkete satıldı. Devletin bu ticaretten zararı tam 27 milyon dolar.

Bunun adı, hortumcunun cebine devlet kesesinden para koymaktır; halktan çalmaktır...

10 Devletin 51 milyon dolarlık fabrikası, AKP yandaşına 1.1 milyon dolara satıldı.
Gerçek değeri 51 milyon dolar olan Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası 1,1 milyon dolara AKP yandaşı Albayraklar A.Ş.'ye satıldı.

Selüloz-İş Sendikası, mahkemeden fabrikanın satışını iptal ettirdi, Ancak bu arada şirkette 12,7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit edildi (yaklaşık 10 milyon dolar). Halkın vergisiyle kurulan birçok şirket, AKP yandaşlarına bu şekilde peşkeş çekildi.

Bunun adına AKP'nin özelleştirme - hortumlama politikası deniyor.

11 Ver ihaleyi kap milletvekilini.
İkinci Beyaz Enerji Operasyonu'nda AKP'nin yolsuzluk batağına ne denli girdiği telefon kayıtlarıyla da ortaya çıktı.

Milletvekili Cemal Kaya, işadamı jbrahim Selçuk'u arayarak eşi üzerine kayıtlı Aram Şirketi'ne, EÜAŞ'dan ihale alma girişiminde bulundu. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, "Bu amaçla Kargamış, Özlüce ve Urfa ihaleleriyle ilgili ayrıntılı görüşmeler yaptıkları, bu görüşmelerde sanık Selçuk'un, Milletvekili Cemal Kaya'ya yapması gereken kırımları dahi söylediği, Cemal Kaya'nın teklif edilen bazı ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini istediği" ifadelerine yer veriliyor, İddianamede ayrıca, işadamı İbrahim Selçuk'un, Teftiş Kurulu Başkanı Cevdet Malkoç'a baskı yapması için, AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahinle görüştüğü ve Malkoç'a Şahin aracılığıyla baskı yapıldığı" açıklaması da yer alıyor.

CHP'den AKP'ye geçen, yolsuzlukları ortaya çıkınca milletvekilliğinden istifa edip ayrılan ve yargılandığı dosyadan mahkum olan Cemal Kaya, 2007 seçimlerinde AKP'den Ağrı milletvekili adayıdır.

12 İçişleri Bakanı'nın işbitirici oğlu.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Bakan olduktan sonra Türkiye Jokey Kulübü hakkında inceleme - soruşturma açtırıyor. Ancak, Türkiye Jokey Kulübü, Bakan'ın avukat oğlu Murat Aksu'yu, aylık 7,5 milyar liraya danışman olarak tutuyor.

Yani hem hakim, hem de savcı aynı aileden...

13 İhaleye fesat karıştıran Milli Eğitim Bakanı.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir kamu kurumu, bir bakan hakkında yolsuzluk iddiasıyla ilgili olarak soruşturma açılmasını istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 7 Haziran 2004 tarihinde,"!35 ilköğretim okulu inşaatı için 62 ihale açtı, Ancak ihalede yapılan yolsuzluklar nedeniyle, Kamu İhale Kurumu. Başbakanlığa resmen başvurarak Mili Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında soruşturma açılmasını istedi. Peki, soruşturma açıldı mı? Hayır... Yolsuzluk yapan AKP'li olduğu için özenle korundu.

Böylece, Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluk yapan bir bakanı daha kanatlarının altına almış oldu.

14 Özelleştirme yağmasına örnek.
Gemlik Gübre Sanayii A.Ş., 83,1 milyon dolara özelleştirildi. Oysa bu fabrikanın sadece arsası, içindeki 154 lojmanla birlikte 120 milyon dolar ediyor.

Limanıyla birlikte fabrikayı salın alan İşadamı Ali Rıza Yıldırım'ın basına yaptığı açıklama: "IGSAŞ gübre, 90 milyon dolara satıldı, içinde 60 milyon dolar para vardı, Eti Gümüş, 33 milyon dolara satıldı. 20 milyon dolar nakiti vardı, Gemlik Gübre bugün satılsa, iki katına satılır."

İşte, ülkemiz bu şekilde yoksullaştırılıyor...

15 Yağmaya devam, 4.5 ayda 4 misli kâr.
3 milyon 751 bin dolara özelleştirilen Sümerbank'ın arsasının sadece bir bölümü 13 milyon 750 bin dolara satıldı!

Sümerbank'ın 50 yıl önce kurduğu Pamuklu Mensucat A,Ş,, 13 Temmuz 2005'te, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca 3 milyon 751 bin dolara, 47 ortaklı Ortak Girişim Grubuna (OGG) satıldı. OGG'nun başında AKP'li Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar bulunuyor

Şirketi alan grubun ilk icraatı, Sümerbank'ın 90 dönümlük arsasının 55 dönümlük bölümünü, alışveriş merkezi yapılmak üzere KİPATESCO şirketine 13 milyon 750 bin dolara satmak oldu. Böylece şirket, sadece arsanın bir bölümünü satarak yatırdığı paranın 4 katını 4,5 ay sonra kazanmış oldu. Kaldı ki, daha fabrikanın 35 dönümlük arsası duruyor.

Böylece özelleştirme bir yağmaya dönüştü; bir yatıranlar daha bir yıl geçmeden 4,5 ay sonra sadece arsanın bir bölümünü satarak 4 misli kâr elde ettiler, Tabii fabrikanın satılan bir trilyonluk hurdaları bu kârın içinde değil...

OGG Yönetim Kurulu ve AKP Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar, ÖİB ile yaptıkları gayriresmi anlaşmanın fabrikayı ekonomiye kazandırma amacı taşımadığını da açıkça belirtti,
Amaç, özelleştirmek değil, halkın hakkım yağmalamak...

16 Ulaştırma Bakanı'nın oğlu nasıl gemi sahibi oldu?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım, Almanya'daki Santour GmbH firmasından aldığı 200.000 Euro ile İtalya'da bir gemi satın aldı, Binali Yıldırım, milletvekili olmadan önce bu firmanın Genel Müdürüydü,

Peki, Binali Yıldırım'ın oğluna 200.000 Euro para veren şirkete nasıl bir kıyak yapıldı? Türkiye Denizcilik İşletmesi'ne ait bir gemi ihalesiz olarak, Santour GmbH firmasına kiralandı!
Kimin eli kimin cebinde?

17 AKP'nin ulusal yolsuzluk markası: OFER
AKP hükümeti, yasalara aykırı olarak İsrailli işadamına 6 ayda 755 milyon dolar kazandırdı!
TÜPRAŞ'ın yüzde 14,76'lık hissesi, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla, yasadışı olarak İsrailli işadamı OFER'e 446 milyon dolara satıldı, Ancak 6 ay sonra TÜPRAŞ'ın %51'lik hissesi ihaleyle satıldığında gerçek fiyatın, bu rakamın çok üstünde olduğu anlaşıldı, 6 ay arayla yapılan, biri ihaleli, diğeri ihalesiz iki işlem karşılaştırıldığında, AKP hükümetinin OFER'lere 755 milyon dolar kazandırdığı ortaya çıktı. Danıştay, ihalesiz satışın yasalara aykırılığını karara bağladı. Fakat yargı kararı yerine getirilmedi.

Önce OFER'i tanımadığını söyleyen Tayyip Erdoğan, daha sonra bir kez görüştüğünü açıkladı, Ancak OFER'le birden fazla görüştüğü ortaya çıktı.

Kemal Unakıtan, Kuşadası, Galataport ve Tüpraş ihaleleriyle ilgili olarak kapalı kapılar ardında OFER ailesiyle pek çok kez görüşmeler yaptı. OFER'in özel uçağıyla Hong Kong'a gitti, Limanların özelleştirilmesiyle ilgili olarak, Mehmet Kutman adlı bir işadamından ihale tekliflerini gizli yazılarla aldı.

Hükümet, Türk halkından yana değih OFER'den yana tavır alıyor. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, OFER'i koruyor.

18 AKP'nin yerel yolsuzluk markası: ALİ DİBO.
AKP'lilerin kurdukları "ALİ DİBO" düzeni, AKP'nin yolsuzluklarının yerel markası oldu.

AKP Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin'in de adının karıştığı Hatay'daki yolsuzluklar zinciri, halk tarafından "ALİ DİBO" düzeni olarak adlandırılıyor. Yolsuzluğu ortaya çıkaransa bir başka AKP milletvekili. AKP Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin'in kendi el yazısıyla ihalelerin AKP'lilerce nasıl paylaşıldığı belgeleriyle ortaya kondu. Bir süre sonra AKP'nin yerel yönetimlerde nasıl bir ihale yağması yaptıkları, belgeleriyle birlikte Türkiye'nin her tarafından medyanın gündemine düştü, Kısa sürede görüldü ki, "ALİ DİBO" düzeni sadece Hatay'da değil, Türkiye'nin pek çok ilinde kurulmuş. Çorum, İstanbul, Samsun, Sinop, Ankara, Kırklareli, Gümüşhane, Bolu. Afyonkarahisar, Adana ve Amasya. "ALİ DİBO" düzeninin kurulduğu başlıca iller...

"ALİ DİBO" düzeninin medyada sık sık yer alması üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bir AKP'li 10,20,50 milyarlık kamu ihalesine girse, o adam yandı, Elinize, dilinize dursun ya, insaf, Yani AKP'li bu memleketin evladı değil mi?" dedi. Oysa aynı Başbakan daha önce, "İş başka, siyaset başka; müteahhitlik yapmak isteyen başka yere gitsin," demişti.

Bizzat Başbakan, "ALİ DİBO" düzenini meşrulaştınyor ve "ALİ DİBO"nun, AKP'nin yolsuzluklarının yerel markası olarak Türk siyasal tarihinde yerini almasını sağlıyor.

19 Bir Başbakan dokunulmazlıkların kaldırılmasını neden istemez?
Dokunulmazlıklar kalkarsa, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, pek çok bakan yargılanacak!

2002 seçimleri öncesinde, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Uğur Dündar'ın sunduğu "seçim arenası" programında dokunulmazlıkları kaldıracaklarına dair halka söz verdiler, Recep Tayyip Erdoğan, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda daha da ileriye giderek, "Neden kürsüdeki konuşmaya dokunulmazlık olsun? Gönül ister ki, o da kalksın. El ele verip onu da kaldıralım," dedi.

Aradan 4,5 yıl geçti ama milletvekili dokunulmazlığı kalkmadı.

20 AKP neden yolsuzlukların üzerine gidemiyor?
AKP. yolsuzlukların üzerine gidemez çünkü kendisi yolsuzluk batağına batmış durumda.
Bazı bakan, il ve ilçe başkanlarının kapalı kapılar ardında nasıl ihale pazarladıkları, belgeleri ve mahkeme kararlarıyla kesinleşmiş durumda. Yurt dışında alın teri dökerek para biriktiren vatandaşlarımızın 5 milyar doları hortumlandi; AKP kılını bile kıpırdatmadı, Bir hortumcuyla aynı safta yer alan bakanlar, gazetelerin manşetine bile çıktı.

21 AB Türkiye'deki yolsuzluklar konusunda ne diyor?
Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilgili olarak yayınladığı 2006 yılı ilerleme raporunda, yolsuzluklar konusunda şu gerçeğin allını çizilmektedir: "...yolsuzluk yaygın ve yolsuzlukla mücadele eden makamlar ve politikalar zayıf olmaya devam etmektedir."

AKP iktidarının yolsuzluklarını Avrupa Komisyonu da kabul etmekte ve raporuna almakta sakınca görmemektedir.

22 AKP'nin yolsuzluklarını, AKP'li milletvekilleri nasıl itiraf ediyor?
Bir AKP milletvekili diyor ki, "DUA İLE İKTİDARA GELDİK, ŞİMDİ BEDDUALAR BAŞLADI."
(Hamza Albayrak - AKP Amasya Milletvekili - Tempo Dergisi -3 Mayıs 2007)




Sıkıysa kaldırsınlar dokunulmazlıkları. Yüz kızartıcı suçlar ağırlıklı olmak üzere bukadar dosya var. Hadi kaldırsınlar. Ak mı kara mı görelim.
 
dokunulmazlığı unutun bile bile kendini yakmaz akp
 
Dokunulmazlık kalkrsa meclisi ancak ceza evinde toplarlar hiç bir parti çok farklı değil bu konuda.
 
Dokunulmazlık kalkrsa meclisi ancak ceza evinde toplarlar hiç bir parti çok farklı değil bu konuda.

bu işte parti gözeten NAMERTTİR

kim suçluysa,
bu milletin;
yetiminin,öksüzünü ve vatandaşının malını,mülkünü yiyorsa,haksızlık,hırsızlık ediyorsa ve bunu hangi partiden olursa olsun bir milletvekili yapıyorsa tıksınlar ve çıkarmasınlar.

Bu dediklerime BAHÇELİ ve tüm MHP milletvekilleride dahildir.

Hadi kaldırında görelim,
ne kadar kalkıyormuş ?

tabii ki dokunulmazlıklar :)
 
erdoğan: iktidar olursam dokunulmazlıkları kaldıracağım

yalaaannnn söylüyorsuuuuuunnn
 
Meclisin a dan z ye hemfikir olacağı tek şey dokunulmazlıkların Kalması.
 
verdiği sözü tutmayana ne derler
 
2010-08-24.jpg



o karikatürdeki kişinin tayyip erdoğan olması gerekirdi. iki dönemdir tam yetki iktidar olmasına rağmen türbanı ve bir çok sorunu çözemeyen kendisi. yanlış hatırlamıyorsam kılçdaroğlu genel başkan olalı daha bir kaç ay oldu. türban sorununu çözeceğini ilk kez açıklıyor ve henüz iktidar olmuş değil.

bence bir mahzuru yok, o da olsun!

ama eğri oturup doğru konuşmak gerekirse tayyip başörtüsü sorununun çözümü için mhp ile birlikte yasa çıkarmadı mı?

411 oyla meclisten geçmedi mi?

Bu geçen yasayı bugün "türbanı da biz serbest kılacağız" diye bas bas bağıran adamın partisi anayasa mahkemesine götürerek iptal ettirmedi mi?

Bu sebeple bu karikatürdeki burnun uzuması konusu en çok kılıçdaroğluna yakışmıyor mu?

Çünkü anayasa mahkemesine verilen dilekçede kılıçdaroğlunun da imzası vardı!

Tayyibi eleştirelim ama hakkını da yemeyelim bu konuda.

Eğer kılıçdaroğlu ve partisi mahkemeye gitmeselerdi başörtüsü serbest olsaydı akp bugün kılıçdaroğluna sen yalancısın diyemezdi!

Chp de bu sorunun çözümüne biz de katkıda bulunduk, mahkemeye gitmedik derdi bende kendilerine teşekkür ederdim.

Ama bunlar yalancı!

hem mahkemeye gittiler hemde şimdi utanmadan sıkılmadan bu sorunu biz çözeriz diyorlar!

Yalancı değillerse hemen meclise yasa tasarısını sunsunlar samimi olduklarına inanalım!
 
bazen güzel yazıyorsunuzda hiç doğru analıiz yapmıyorsunuz ya bilerek yada bilmeyerek yazıyorsuz

8 yıl iktidar oldular evet bu ülkede iktidar olmak bi şey degil muktedir olmak lazım "Neden Yeni Anayasa" bu yüzden referamdumda evet diyoruz

siz düşünemediğiniz yada işimize gelmiyor dediğiniz 8 yılın acısı 13 eylülde bitecek çözülemeyen sorunları ondan sonra konuşuruz (burda suçlu Ak parti degil Mevcut Anayasa)

kaldıki ben 8 yıllık iktidarı bu mevcut anayasa ile yol alamamasını yadırgamıyorum sizin gibilerin düşüncesini yadırgıyorum

türkiye'de bu tip sorunlar bir bütündür, yani bir sorunun çözümü başka bir çok sorunun çözümüyle mümkün olacaktır. ben türbanı serbest bırakırım ya da ben bu anayasayı yaparım diye millete dayatırsan senden önceki dayatmacı veya darbeci zihniyetten farkın kalmaz. bu gibi durumlar çözüm gibi görünse de bizleri ileri de daha büyük sorunlarla başbaşa bırakabilir.

türbanın da bağlı olduğu sorunlar zinciri karşılıklı güven, iyi niyet ve toplumsal mutabakatla çözülebilecek tipte sorunlardır. bunu sağlamaksa güçlü olana yani iktidara düşer. iki dönem boyunca bunu sağlayamadıysa ve sorunları çözemediyse bu, çözüm için yukarıda saydığım gerekli koşulları sağlayamamasından kaynaklanmaktadır.

sorunların çözülememsi için her zaman bir suçlu vardır. bu suçlu genelde kişinin kendisi dışında birisidir. klasik başarısız psikolojisi bu.

sorunlar bu kadar karmaşık olmasa ben de çözerdim ve hatta ortada sorun olmazdı.

türban sorunun çözülememsinin başka bir sebebi de hükümetin işi sadece türbanla sınırlamayıp daha geniş bir çapta dönüşümün sinyallerini veriyor olmasından kaynaklanmaktadır. laik çevrelerce yıllardır dile getirilen husus bu. demek ki neymiş: olay sadece türban olayı değilmiş.

buradan şu sonuca varabiliriz: olayı sadece türbanla sınırlandırmak istemeyen çevreler aslında türban sorunun çözümündeki en büyük engel. suçu kimsenin üzerine atmasınlar. olay sadece türban olsa kimsenin bir şey demediğini herkes çok iyi biliyor.

eğer türban takan kesimin rejimle ilgili bir sorunu yoksa da toplumu bu konuda ikna etme başarısını gösterbilmeliler. buna da ilk önce kendilerini doğru bir şekilde ifade edecek, rejim düşmanı gibi göstermeyecek siyasi temsilcileri bularak başlayabilirler.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst