Güzel kardeşim samimi duygularla yazdığın için teşekkür ederim. Öyle her önüne gelenin yazıma alıntı yaparak, yaptığı yoruma cevap verme gibi bir alışkanlığım yok. Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de adama bakarım adam mı diye. Ancak yazını samimi duygular içinde yazdığın için kısa da olsa bir cevap yazayım dedim.
1 - Sadece bir kişinin yazısından yola çıkarak kişiyi hedef alan yazı yazmam
2 - Yazıma alıntılar yapılsında bir cevap yazayım diye bir hastalığım yoktur.
3 - Yazılarıma teşekkür bekleme veya kişiyi (hain olmadıkça) küçümseme gibi bir hastalığım da yoktur
4 - Daha önceki yorumlarımı, yazdıklarımı okumak benim ne demek istediğimi anlamaya yetecektir.
5 - Gündemin içinden gelen biri olarak yapılmak istenenin ne olduğunu bilerek yazan biriyim.
6 - Daha fazlasını söylemek, yazmak malumun tekrarı olur.
Lütfen olayları daha sağlıklı değerlendir. Üç beş cahilin, üç beş basit olayın peşinden giderek büyük hatalar yapmamaya bak.
Bilerek veya bilmeyerek TSK yı hedef alarak yapılan yorumlar, yazılar ülkeyi zayıf düşürerek bir başkasına hazır lokma etme çabalarından başka şey değildir.
Kendine iyi bak, güçlü ol, ülkene sahip çık.
Samimiyetin için tekrar teşekkürler.
gündemin içinden geldiğin konuşmayı istediğin yöne manipüle etme çabandan belli oluyor zaten.
bende burada son olarak birşey belirtmek istiyorum. ilk yazımda sonuçta insan olduğunu hata yapabileceğini yazdım ve buna yaşadığım örneklerden biri ile destekledim, sen bu yazıya karşılık vatan haini muamelesi yaptın ve beni cevap yazma zorunluluğunda bıraktın.
tamam inanmıyor olabilirsin diye düşündüm haberlerden ufak bir karma yaparak sana göz önünde olanı kaynaklarıyla birlikte tekrar sundum, bu kez bana
olayları daha sağlıklı değerlendirmem için kaynak sunacağına kıvırma cevaplarla şahsıma hakarete götürdün olayı (Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de adama bakarım adam mı diye demişsin.).
ben burada fikir alışverişi yaptığımızı düşünürken olay farklı boyutlara geldi.
öncelikle yazdıklarım kesinlikle TSK yı hedef alan yorumlar değil tamamen şahıslara yönelikti, ben askerimi severim ve yıpratılmasını da kesinlikle istemem, askerim benim ülkemin keskin ve parıldayan kılıcıdır, o ne kadar parlarsa ülkem o kadar yücelir, ancak her yazımda söyledim yine söylüyorum; SONUÇTA İNSAN, HATA YAPABİLİR!!!
bu kural her insan için geçerlidir..
sen bunu tutup tüm kuruma mâl ettin. ben askerime de siyasetçime de güvenirim ancak gerektiği kadar.. mantıksız geleni sorgularım bu da benim vatandaş olarak görevim ve en tabi hakkımdır.
bu arada tavsiyelerin için teşekkür ederim ancak henüz bana tavsiye verebilecek seviyede bir ışıltı göremedim sende. yinede SAMİMİYETİN İÇİN TEŞEKKÜRLER..
her ne kadar sürç-ü lîsan ettiysem affola.
ne güzel söylemiş Mehmet Akif;
yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum,
kesilir belki fakat, çekmeye gelmez boynum.