black06
New member
- Katılım
- 8 Mar 2007
- Mesajlar
- 4,279
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden bir zat şöyle konuşmuş: `Peygamberimiz şöyle buyurmuşlar: Köpek bulunan eve melek girmez.` Hocamız bu sözde hadisin üzerine biraz da kendileri yorumla yükleme yapmışlardır.
Hatta `Cebrail ve ölüm meleği Azrail bile girmez. Sonra meleğin girmediği yere şeytan girer, şeytanın olduğu yerde de huzursuzluk olur` demişlerdir. Tabi konu bir anda basının gündemine geldi ve haklı olarak eleştiri konusu oldu. Konuyu biraz açalım. 200 yıl sonra Hocamızın söylediği hadis kitaplarda vardır. Hatta `Resim olan eve de melek girmez` maelinde hadisler de vardır.
Sayın öğretim üyesinin yanıldığı nokta şurasıdır: En sağlam, en sahih hadis kitabı olarak bilinen Buhari hadislerinin yazarı, Peygamberimiz`den 195 sene sonra doğmuştur. 40 yaşında topladığı hadisleri kitaplaştırdı ise, eder 235 sene! Evet, Peygamberimiz`den 235 sene sonra yazılan hadislerdir bunlar. Bu hadislerin hemen tamamı tek kişi haberidir. Kesinliği yoktur, haberi vahid ile yani tek kişi haberi hadisler ile bir hüküm sabit olmaz. Mesele temizliktir Bu türlü metinleri doğru anlamak gerekir. Konu temizliktir. Bu yüzden de kirli, pisli hiçbir hayvan eve alınmaz ve alınmamalıdır. Bin yıl önceki şartlarda sokaklarda dolaşan, kirli ve hastalıklı hayvanları elbette eve almamak gerekirdi.
Bugün evde beslenen hayvanların temizliği yapılmakta, sağlık önlemleri alınmakta. Bu şartlarda siz, `Köpek bulunan eve melek girmez` gibi sözler söylerseniz gülünç duruma düşersiniz... Ya konuyu doğru yorumlayacaksınız veya hiç karışmayacaksınız. Cebrail`in bizimle işi ne? Sayın öğretim üyesi yaptığı yorumlarla konuyu büsbütün çığırından çıkarmıştır, `Köpek bulunan eve Cebrail ve Azrail bile girmez` demişlerdir.
Bir defa Cebrail, peygamberlere vahyi getiren melektir. Sizin ve bizim evde ne işi var onun? Köpek bulunan eve ölüm meleği Azrail girmez ise, o zaman evimize birkaç köpek alırız, uzun yaşarız. Öyle ya, Azrail gelmeyeceğine göre canımızı da alan olmaz.
Söyleyeceğiniz sözün ne gibi karşı düşüncelerin doğmasına yol açacağını düşünmek zorundasınız.
Doğru ve mantıklı görüşler ortaya koymaz iseniz, din adına tutarsız ve mantıksız sözler söylerseniz, dine karşı şüphe uyandırırsınız. Böylece hayır yapayım derken, şer yapmış olursunuz. Yanlış bilgiler hasta yapıyor Bugün birçok olaydan öğreniyoruz ki, din adına söylenmiş yanlış bilgiler insanları hasta ediyor. Özellikle hassas duygulu bayanları, `Evinize şeytan girdi, şöyle yaparsanız içinize girer, besmelesiz yemek yerseniz şeytan sizinle beraber yer` gibi bir yığın şeytanlı hikayeler psikiyatrik hasta yapıyor.
Bu türlü bayanlar, `İçime şeytan girdi, yanımda şeytan var, bana şeytan zarar veriyor` gibi saplantılara kapılıyor, uykularını yitiriyor, huzursuz ve ciddi hasta haline geliyor ve doktor doktor dolaşıyor. Aynı bayanlar muska yazdırıp, şeytanları uzaklaştırmaları için muskacı hocaların kapılarını çalıyor.
Bu saçma sapan şeytan ve melek hikayeleri ile insanları hasta eylemek günahtır. Hocalar, bu işlerle meşgul olanlar, anlattıkları melekşeytan hikayeleri ile büyük vebal altına giriyorlar.