Kaldıralım o zaman orduyu

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
Kaldıralım o zaman orduyu

Silahlı Kuvvetler’e karşı hiçbir dönemde bugünkü kadar ağır eleştiriler yapılmamış, bu kadar hakaret edilmemişti.

Elbette her demokratik ülkede Silahlı Kuvvetler de eleştirilir, hataları ortaya çıkarılır ve gerektiğinde de hesap sorulur.

İngiliz basını üstelik savaş sırasında askerini sert bir dille eleştirmişti. Asker ve hükümet bu eleştiriler karşısında direnmiş ama sonuçta yapılan eleştirilerin haklı olduğu sonucuna varılmıştı.

Amerikan medyasında Pentagon’a yönelik eleştirilerin sayısı hiç de az değildir. Sadece Yarbay North olayını hatırlamak bile yeterlidir.

Ancak Türkiye’deki durum bu değil. Türkiye’de Silahlı Kuvvetler’e yönelik saldırılar, aslında Cumhuriyet ilke ve devrimlerine olan kin ve nefretten kaynaklanıyor.

Bugüne kadar üstü açık-kapalı eleştiri ve karalamalarla Cumhuriyet ilke ve devrimlerini “tüm kötülüklerin anası” gibi gösterenler, öyle sanıyorum ki zafere ulaşmalarına çok az bir zaman kaldığı inancıyla, öldürücü darbeyi Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden yapmak istiyor.

Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çökertilmesi halinde Cumhuriyet ilke ve devrimlerini ortadan kaldırma yolundaki psikolojik etkenler de ortadan kaldırılmış olacak.

Zaten yıllardır Atatürk ve Cumhuriyet’le ilgili pek çok yalan dolanla zihni bulandırılmış olan halkın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çökmesiyle birlikte “demek doğruymuş” diye düşünmesi ve bu gelişmeye tepkisiz kalması bekleniyor.

Bu duygular altında bir mizah yazısı yazmayı planlıyordum kafamda. “En iyisi orduyu kaldırmak” diyecektim başlığına da. Ama benim espri gibi yazmak istediğim yazı iktidar yandaşı bir gazetenin profesör ünvanlı yazarı tarafından çok ciddi bir öneri olarak ortaya atıldı.

Bugünkü Türk Silahlı Kuvvetleri’ni, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme dönemindeki sık sık kazan kaldıran yeniçeri ocağına benzeten bu yandaş yazar, Silahlı Kuvvetler’in lağvedilmesini ve tıpkı geçmişteki Nizam-ı Cedit örneği yeni bir ordunun kurulması gerektiğini belirtiyor.

Bu öneri “zafere ulaşmaya az zaman kaldığına inanıyorlar” görüşümü pekiştiriyor sanıyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir “fesat ocağı” olarak nitelemek herhalde sıradan ve kişisel bir eleştiri değildir.

Niyet iyice açığa çıktığına göre cesaret de artıyor.

*****


Nasıl yandaş demem ki!

Bir kere daha tanımlamak istiyorum. Yazılarımda belli bir grup gazeteci(!) için “yandaş” tanımını kullanıyorum.

Dünyanın her ülkesinde iktidarı ya da muhalefeti destekleyen, hatta bunu açık biçimde ilan eden gazeteciler veya medya organları var.

Bu bir suç olmadığı gibi etik dışı da değil.

Sakınca ne zaman var? Bu destek medya kuruluşuna ya da gazeteciye bir çıkar olarak döndüğünde var.

Türkiye’deki ise çok farklı. Bu iktidar döneminde taraf olan medya kuruluşları ve gazetecilerin bu davranışlarının türlü çeşitli çıkarlarla ödüllendirildiği gerçeğini artık herkes biliyor. Ama benim yandaş demem bundan ötürü değil. Bizdeki “iktidardan yana taraf olan gazeteciler” sadece destek vermekle sınırlı kalmıyorlar, bizzat operasyonların içinde yer alıyorlar.

Yandaş medya iktidarı fikirsel alanda desteklemiyor yalnızca, birlikte oturup kararlar alıyorlar ve uyguluyorlar.

Yapılacak operasyonlar önce bu gazetecilerle konuşuluyor, planlanıyor ve düğmeye basılıyor.

Bu gazeteciler haftalar hatta aylar öncesinden adeta “gelecekten haber verir” gibi olacakları yazmaya başlıyorlar. Sonra bir gün bu yazılanların gerçekleştiğini görüyoruz.

Son ıslak imza olayının işaretlerini aylar önce bazı gazetecilerin yazılarından almıştık. Bilmediğimiz sadece piyangonun kime, nerede, ne zaman vuracağıydı.

Şimdi aynı ekipler yeni işaretler veriyorlar. Hiç fütursuzca “Ordudan daha ne belgeler gelecek göreceksiniz” diye yazıp TV ekranlarında söylüyorlar örneğin. İsimsiz subayın da çok yakında mutlaka ortaya çıkacağını anlatıyorlar.

Oynanan oyunun özü şu: Islak imza operasyonu kamuoyunda inandırıcı bulunmayabilir, olsun, sırada daha ne belgeler var. Bu belge olmazsa başkası çıkacak. O da mı olmadı, bu kez başkası. Taa ki Cumhuriyet ilke ve devrimlerini tamamen ortadan kaldırılana, Türkiye bu kesimin zihniyetindeki bir devlete dönüştürülene kadar.

*****

Yorumu size ait

Okurlarımdan biri Silahlı Kuvvetler üzerine oynanan oyunlarla ilgili görüşlerini belirttiği mesajına bir de fıkra eklemiş. “Acaba bu fıkra bir şeyler hatırlatıyor mu?” diye de soruyor.

Size de sunayım fıkrayı, bağlantı kuracak mısınız bakalım:

Bir zamanlar bir ilde bir hâkim varmış asla rüşvet almaz hatta rüşveti vermeye kalkan haklı olsa bile aleyhinde karar verirmiş. Köylünün biri komşusu ile mahkemelik olmuş, avukatına davayı mutlaka kazanmak istediğini söylemiş. Avukatı bunun zor olduğunu çünkü kendisinin haksız olduğunu anlatmış.

Köylü ise bunu bildiğini ama hâkime rüşvet olarak bir koyun vereceğini vereceğini söylemiş. Avukatı bunu asla yapmamasını böyle bir şey yapması halinde kararın kesin aleyhine çıkacağını bir daha hatırlatmış.

Mahkeme görülmüş ve köylü davayı kazanmış, avukatına dönerek koyunun işe yaradığını söylemiş. Avukat çok şaşırmış ve “Nasıl olur” diye sorunca köylü cevabı yapıştırmış: “Koyunu gönderdim. Ama kendi adıma değil davalı adına yolladım.”

*****


Metin Akpınar farkı

Televizyonlarda 29 Ekim kutlamaları yapılıyor. Sky Türk’te Metin Akpınar var. Kendine has üslubuyla Cumhuriyeti ve değerlerini anlatıyor. Ama yaşadığımız günlerdeki sıkıntısını da belirtmeyi ihmal etmiyor.

Bir ara şöyle diyor: “Gelecek Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz pankartı görürseniz lütfen şaşırmayın.”

*****


KAYNAK:
http://haber.gazetevatan.com/haberd...31.10.2009&Newsid=268103&Categoryid=4&wid=142
 
Tahrikçi senarist yine iş başında!

Tahrikçi senarist yine iş başında!

Onu, “Apo’ya paşa unvanı verilsin, maaş bağlansın” dediğinde, ciddiye almadık... “Aklınca şaka yapıyor olmalı” deyip geçtik...

Ama çok ciddiymiş...

Çalıştığı dinci gazetedeki son yazısında “İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın emir komuta zinciri içinde hazırlandığını iddia ederek, “Bize Nizam-ı Cedid Ordusu lazım” demiş...

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurumsal yapısına son vermeyi önererek, onu “fesat ocağına dönüşen” Yeniçeri Ordusu’na benzetmiş...

Yani; tahrik çıtasını epeyce yukarılara çıkarmış:

“Kendi halkına ve ülkesine karşı entrikalar çeviren bir fesat ocağı ile karşı karşıyayız. Yeniçeri ordusunda bile kimsenin aklına gelmeyecek türden desiseler bunlar. (./..) Gerçek olduğu ortaya çıkan belge, devletin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı, bugüne kadar ortaya çıkartılmış en ciddi tehdidin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinden geldiğini gösteriyor. Bu tehdidin ortadan kalkması için cuntacıların ordudan ayıklanması yetmez. (./..) Ülkemizin güvenliğini, Türkiye’nin birliğini, halkın hukukunu, devletin bekasını koruyabilmek için bu ’kurumsal yapı’ya son vermemiz ve yeni bir ordu kurmamız lâzım.”

***


Bu haddini bilmezin adı, Mümtazer Türköne...

12 Eylül öncesinin hızlı aşırı sağcılarından!

Eli silah tutan militan takımının, o günlerdeki akıl hocası...

1990’lı yıllarda ise “kim iktidardaysa ona hizmet etmeye” soyundu ve bir dönem Tansu Çiller’in danışmanlığını yaptı.

İşin ilginci; bu “uçuk profesör” , Gazi Üniversitesi’nde hocalık yapıyor! Genç beyinleri kim bilir neyle dolduruyor.

Elbette; AKP’nin önde gelenlerine “danışmanlık” yapmaktan da geri durmuyor.

Bu partiye o kadar yakın ki, eşi AKP Milletvekili!

***


Türköne bir süredir “senaryo yazarlığı”na merak sardı.

Önce “Hatırla Sevgili” adlı televizyon dizisinin “senarist” kadrosunda yer aldı, şu günlerde de 12 Eylül 1980’den 2002’ye, yani AKP’nin iktidara geldiği günlere kadar geçen dönemin anlatıldığı “Bu Kalp Seni Unutur mu”nun senaryo ekibinde çalışıyor.

Solculuktan dönmüş liboşlarla, kafa kafaya verip, para basıyor!

Arkadaş “senaryo” yazma işini o kadar benimsemiş ki; “uydurup uydurup ipe diziyor!”

Malzeme bulmakta sıkıntı çektiğini sanmıyorum ama; birkaç “saçma” öneri de benden... Hem de ücretsiz:

“Cumhurbaşkanlığı babadan oğula geçsin...”

“Kazasker, nişancı, defterdar ve vezir gibi unvanlar yeniden verilsin; Divan-ı Hümayun kurulsun.”

“Mümtazer baş ulema olsun!”

***


Böyle bir adamı yakınlarında bulunduranlar ve ona “Hoca” diyenler, acaba hiç sıkılmıyorlar mı?

*****


YÜZDE 3!

SONAR’ın yaptığı son seçim araştırmasına göre bugün bir seçim olsa AKP oyların yüzde 31,68’ini, CHP yüzde 28,21’ini, MHP yüzde 19,59’unu alacakmış.

Yani iktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasındaki fark, yüzde 3’e kadar gerilemiş...

Darbe iddialarının gündemin ilk sırasına oturmasında acaba bu tablonun etkisi var mı?


*****



GÜNÜN SORUSU


Bazı sonradan görmüş zenginlerin, doğum günü pastasından dansöz çıkardıklarını biliyorduk da... Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında kesilen pastadan Atatürk’ün çıkarılacağı aklımıza bile gelmezdi...

Bu dâhiyane (!) fikrin sahibi acaba kim?


*****



DİNCİLERİN EMRİNDEKİ SÖZDE ‘SOL’ ÖRGÜTLER!


Dinci gazetelerden birinin manşeti dün aynen şöyleydi:

“Sivil toplum, ‘kirli plan’a karşı meydanlara iniyor.”

“Kirli plan” dedikleri, Genelkurmay’da yazıldığı iddia edilen “İrticayla Mücadele Eylem Planı...”

Sivil toplum örgütleri, işte bu planı protesto etmek için Ankara’da ve İstanbul’da üç eylem düzenleyecekmiş.

Peki; o sivil toplum örgütleri hangileri: Dinci kesime yakınlıklarıyla bilinen Mazlum-Der, Hak-İş, Memur-Sen, Akabe Vakfı...

Ve solcu (!) kuruluşlar:

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Sosyalist İktidar Partisi, Özgürlük Hareketi ve EMEP!

***


Bu haberi okuyunca aklıma Molla Devrimi öncesindeki İran ve zavallı İranlı sosyalistler geldi...

Onlar da Şah’ı devirmek için dincilere az hizmet etmemişti...

Ama devrimden sonra giden, kendi kelleleri oldu!

KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...31.10.2009&Newsid=268076&Categoryid=4&wid=102
 
Orduyu değil ordudaki darbeci anlayışı kaldıracaksın.Ordunun görevi siyaset yapmak değil. Siayset yapacak olan çıkarır üniformasını yapar siyesetini.ordunun görevi ülke sınırlarını korumaktır.Ülke siyasetini belirlemek değil

Bizdekiler askerlik yerine sanki muhalefet partisi görevini üstlenmiş.Silahlı Kuvvetler muhalefet partisi gibi
 
Ordu Kalkarsa kimse Yiyecek bir lokma ekmeği bırak kan gövdeyi götürür.

Kahrolsun pkk ve onun yandaş ve destekçileri Genelkurmay bu kadar pasif Kalamazki Ülke Rejimine yönelik bu çirkin Eğlemleri Sonlandırmanın Zamanı Gelmedimi Sayın Kurmay başkanım Askerimizin kafasına çuval geçirdiler sustunuz askerlerimiz kaçırıldı.Sustunuz pkk gövde gösterisi yaparak sınırdan içeri girdi.Yine Aynı ne zaman gerçek kimliğinizi ve Yetkinizi Kullanacaksınız.Merak ediyorum.Yakında okullarda pkk bayrakları dalgalanırsa şaşmayalım Pasif ordu Çaresiz bırakılan Türkiye...
 
İrticayla mücadele eylem planı

İrticayla mücadele eylem planı

“Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şey karşısına, mutlaka, onu imha etmek için bir kara kuvvet çıkar... Buna bizim dilimizde irtica denir. Tedbirini almış olmak gerekir.”

*

“Bazı kimseler çağdaş olmayı, kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür, onların bu zannıdır. İrtica, bilinçli ve organize hıyanet olayıdır... Her sarıklıyı hoca sanmayın.”

*

“Memleketi temelinden asıl yıkan, içerdeki cephenin suskunluğudur.”

*

“Düşüş, aczle başlamıştı. Milletin de zihni bozulmuştu. İnsan olmak için, mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıkmıştı. Oysa, hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olayı kaydetmemiştir.”

*

“Dahili ve harici bedhahlar...”

*

“İnsan topluluğu, kadın ve erkek
denilen iki cins insandan mürekkeptir... Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de, kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin?”

*

“Adalet, bir devletin esası olduğuna göre, mahkemeler lafzen değil, hakikaten bitaraf olmalıdır. Hükümetin otoritesi maskesi altında halka zorbaca vaziyet almak, yakışıksız muamelelere cüret etmek gibi haller, mutlaka önlenmelidir.”

*

“Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, memleketi olamaz.”

*

Adli Tıp’a gerek yok.

Islak imza...

Mustafa Kemal.



NOT: 29 Ekim geçti. Çocukları okula gönderebilirsiniz artık... 10 Kasım’da şiddetli bir grip salgını daha bekleniyor, aman o zaman da göndermeyin... Sonra, 23 Nisan’a kadar hijyen.

KAYNAK: İrticayla mücadele eylem planı - Yılmaz ÖZDİL - Hürriyet
 
Orduyu değil ordudaki darbeci anlayışı kaldıracaksın.Ordunun görevi siyaset yapmak değil. Siayset yapacak olan çıkarır üniformasını yapar siyesetini.ordunun görevi ülke sınırlarını korumaktır.Ülke siyasetini belirlemek değil

Bizdekiler askerlik yerine sanki muhalefet partisi görevini üstlenmiş.Silahlı Kuvvetler muhalefet partisi gibi

Anayasa mahkemesi karışmasın
TSK karışmasın
Danıştay karışmasın
Sayıştay karışmasın
Hakimler Savcılar Karışmasın
Deniz Baykal karışmasın
Devlet Bahçeli karışmasın
Dış İşleri Monşerler karışmasın

Kim karışsın size ?
apo karışsın imralıdan
abd karışsın okyanus ötesinden
ulema karışsın

SİZE KARIŞSIN BİZE KARIŞMASN ONLARDA
 
Orduyu değil ordudaki darbeci anlayışı kaldıracaksın.Ordunun görevi siyaset yapmak değil. Siayset yapacak olan çıkarır üniformasını yapar siyesetini.ordunun görevi ülke sınırlarını korumaktır.Ülke siyasetini belirlemek değil

Bizdekiler askerlik yerine sanki muhalefet partisi görevini üstlenmiş.Silahlı Kuvvetler muhalefet partisi gibi

o ordu senin gibi düşünenlerin önünde bir engel olduğu için ordu ile uğraşmanız normal.o beğenmediğiniz ordu olmasa idi vay halimize
 
Anayasa mahkemesi karışmasın
TSK karışmasın
Danıştay karışmasın
Sayıştay karışmasın
Hakimler Savcılar Karışmasın
Deniz Baykal karışmasın
Devlet Bahçeli karışmasın
Dış İşleri Monşerler karışmasın

Kim karışsın size ?
apo karışsın imralıdan
abd karışsın okyanus ötesinden
ulema karışsın

SİZE KARIŞSIN BİZE KARIŞMASN ONLARDA

hay klavyene sağlık arkadaş
 
Orduyu değil ordudaki darbeci anlayışı kaldıracaksın.Ordunun görevi siyaset yapmak değil. Siayset yapacak olan çıkarır üniformasını yapar siyesetini.ordunun görevi ülke sınırlarını korumaktır.Ülke siyasetini belirlemek değil

Bizdekiler askerlik yerine sanki muhalefet partisi görevini üstlenmiş.Silahlı Kuvvetler muhalefet partisi gibi

neden acaba
 
ordumuz olmasa acaba yurdumuz olacakmi ? merak ediyorum zaten su an cogu yerleriniz satilmis
ayakta sallalan bir TEK ASKERIMIZ kaldi simdiki AKP de korkusundan türkiyeyi koruyan Generalleri ergenekoncu diye iceri atiyor serefsizler ahlaksizlar korkusundan ne .. .......... bilemiyor

Vatanini seven ergenekoncudur BENDE ERGENEKONCUYUM cünki VARANIMI SEVIYORUM KANIMDA TÜRK KANI VARRRRRRRRR
 
NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE Bunu söyleyemeyenin kaninda Domuz giribi vardir askeriyenin icinde moson filan yok bunlari söyleyenin ben kendisinden süpe duyarim:thumbup1:
 
bi ara dedim ben hangi bölümdeyim mizahda mıyım acaba ???

yaw şu yazılanları görünce, okuyunca ve ne yazık ki yazılanları anlayınca insan soruyor

acaba orduda mason yok mu ?
acaba gerçekten ordu işini yapıyor da biz mi yanlış anladık ?
yoksa biz mi anlamadık veya bunlar mı çok zeki ?

ama yooooo gayet de herşey ayan beyan ortada ve herkes de görüyor

günümüzde birilerinin çıkıp da ben de ergenekoncuyum demelerinin sebebi ben de askerim ben de solcuyum bende anti-akpciyim deme sebebi birilerinin ve bişeylerin değişmesidir

birilerinin tekerine çomak sokulmasıdır
halkın kukla yapılamamasıdır
tüm özkaynakların birilerinin emrine akıtılmamasıdır
kaymak kesimin halkı sömürememesidir

yoksa değişen bişey yok insan aynı insan yasa aynı yasa
yoksa ne akp ne mhp ne de başka bi patiye oy veren dışardan değil burdaki adam veriyor bu oyları değil mi ?

o zaman değişen ne ?
zihniyet , anlayış ...

birilerinin çok istediği ama kendilerine dayalı olması gereken aydınlanmanın kalkıp da başkalarını aydınlatması uzun zamandır birilerini çok rahatsız etti

peki niye ???

halkı sadece karnını doyurmaya dayalı , herşeryin karneyle olduğu , kepenklerin kapandığı , yazarkasaların fırlatıldığı , temel ihtiyaç maddelerinin dahi seneden bi geldiği , benzinin ,gazın yasak olduğu , kaset , sigara satışının olmadığı
dövizin olmadığı , bankerliğin olupta milyonların vurulduğu devirler ne çabuk unutuldu ???

ne o yoksa bunlar bu ülkede olmadı mı?

aa yoksa biz uzaydan mı geldik
yoksa siz gökten zembille mi indiniz ???

biraz dobra olun ve yapamadığınız bişeyi yapın objektif olun !!!!

ALLAH aşkına söyleyin bi bana hangi ülkenin g.kurmay başkanı bu kadar çok her halta burun sokar
bu kadar çok demeç verir , internet sitesi revaçtadır ...

hangi g.kurmay başkanı adı bilinir dışardaki ülkelerde ???

önce bunlara cevap bulun sonra bi yazın buraya ....​


Anayasa mahkemesi karışmasın
TSK karışmasın
Danıştay karışmasın
Sayıştay karışmasın
Hakimler Savcılar Karışmasın
Deniz Baykal karışmasın
Devlet Bahçeli karışmasın
Dış İşleri Monşerler karışmasın

şu yazdığın kurumların sitesine bir kez olsun girdin mi ?
orda yazan görevleri ve yetkileri neymiş bi baktın mı hiç ?
veya bu adamlar kime bağlı çalışır ?
diğer ülkelerdeki karşılıkları ne iş yapar hiç baktın mı ?

bakmadıysan bak derim , baktıysan da anla derim ...
 
bi ara dedim ben hangi bölümdeyim mizahda mıyım acaba ???

Ben kısaca yazdığın şeylere ufak bir yanıt vereyim. Türkiye'de son 6-7 yılda kullanılan tüm her şeyin %80 i ithal oldu. Daha akp başa geçtiği ilk 6 yıl içinde 32 tane kurum ve kuruluşu yabancılara sattı. Yalnız telekomun satışında yapılan zararı bile televizyonlarda duymuşsunuzdur. Türkiye'de sadaka ekonomisi geliştirildi. Üretim yurt dışından gelen düşük kur yüksek faizli mallarla köreltildi.

Paramız değer kazanırken ithalatımız patlıyordu.
Paradan sıfırlar atılırken kayıtdışımız patlıyordu.
Fakirler fakirleşirken zenginler patlıyordu.
Dış borç bir anda 2-3 kat patladı henüz 6. yılında.
Dış ticaret açığı 3 kat patladı henüz 6 yılında.
Ekonomideki döviz bolluğu yüzünden küresel krizden en çok etkilenen ülke olduk.
Ekenomi dahası Tayyip yüzünden.
Bütün bunların yanına temellerini salladıkları CUMHURİYET'i eklersek...

Ben hayatımda askeriyeye bu kadar çok ithamlarda bulunulduğunu görmedim.
Neden asker bu kadar ön planda dersin. İyi oku tarihi öyle gel aslanım.
Değerli Cumhurbaşkan'ı cumhuriyeti yıkmaya geliyoruz demişti bir zamanlar.
Tayyip bir zamanlar Cumhuriyet tabi ki yıkılacak demişti.
Hepsi gazetelerde mevcut, bilmiyorsan gogıl amcana bir sor.
Askerin görevi anayasada belirtildiği üzere, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KORUMAK VE KOLLAMAK. Yani kusura kalmada bu kadar tehlikeli insanlara karışmasını ben dahi isterim.
Kendilerini padişah sanmaya başladılar. Siz bizim başımıza padişah mı seçtiniz.
Ey ahali uyaaaaaan, bu adamları anlatıyoruz size artık açın gözünüzü.

Bir zahmet açın gözünüzü.
 
Ben kısaca yazdığın şeylere ufak bir yanıt vereyim. Türkiye'de son 6-7 yılda kullanılan tüm her şeyin %80 i ithal oldu. Daha akp başa geçtiği ilk 6 yıl içinde 32 tane kurum ve kuruluşu yabancılara sattı. Yalnız telekomun satışında yapılan zararı bile televizyonlarda duymuşsunuzdur. Türkiye'de sadaka ekonomisi geliştirildi. Üretim yurt dışından gelen düşük kur yüksek faizli mallarla köreltildi.

Paramız değer kazanırken ithalatımız patlıyordu.
Paradan sıfırlar atılırken kayıtdışımız patlıyordu.
Fakirler fakirleşirken zenginler patlıyordu.
Dış borç bir anda 2-3 kat patladı henüz 6. yılında.
Dış ticaret açığı 3 kat patladı henüz 6 yılında.
Ekonomideki döviz bolluğu yüzünden küresel krizden en çok etkilenen ülke olduk.
Ekenomi dahası Tayyip yüzünden.
Bütün bunların yanına temellerini salladıkları CUMHURİYET'i eklersek...

Ben hayatımda askeriyeye bu kadar çok ithamlarda bulunulduğunu görmedim.
Neden asker bu kadar ön planda dersin. İyi oku tarihi öyle gel aslanım.
Değerli Cumhurbaşkan'ı cumhuriyeti yıkmaya geliyoruz demişti bir zamanlar.
Tayyip bir zamanlar Cumhuriyet tabi ki yıkılacak demişti.
Hepsi gazetelerde mevcut, bilmiyorsan gogıl amcana bir sor.
Askerin görevi anayasada belirtildiği üzere, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KORUMAK VE KOLLAMAK. Yani kusura kalmada bu kadar tehlikeli insanlara karışmasını ben dahi isterim.
Kendilerini padişah sanmaya başladılar. Siz bizim başımıza padişah mı seçtiniz.
Ey ahali uyaaaaaan, bu adamları anlatıyoruz size artık açın gözünüzü.

Bir zahmet açın gözünüzü.

kimin clonusun bilmem ama bende bunlara bişeyler ekleyeyim öyleyse

şimdi o aslanım kelimesini editlemeni istiyorum o zaman bende koçumla başlarım ki bu işin sonu banlanmaya gider ama benim klonum yok o yüzden sana yarar ben yanarım

neyse şimdi yazdıklarına gelince

komünist ( tekrar yazıyorum komünist) ülkeler hariç hiçbir ülkede o bahsettiğin kurumlar devletin elinde değildir ve olamaz da
çünkü sen eğer kapitalistlikten bahsedip hemde bu ne iş diye sorarsan ben buna anlam veremem amacın ne derim ?
ha sen dersen ki kapitalizmle ne işim olur o zmn Ata'nın sözü yeter herhalde sana
"komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük tehlikesidir. Her gördüğü yerde ezilmelidir"
yani bu düzende yapılan gayet doğal ve olması gerektiği gibi( satış fiyatı ayrı konu o benim işim değil çünkü zamanında özal da dehşet fiyata satacakken gücü yetmemişti bu çenelere ve elimizde patlamıştı )

senin bahsettiğin 6 sıfıra emin çölaşan yapanın elini öperim derken sonra dediği lafı o da inkar etmişti şimdi sen demişin çok da tın ...

borçlanma ve kayıtıdışılar hakkında elinde tek bir somut veri varsa öyle konuş yoksa yandaş medyanın ağzıyla konuşma bu lafların sadece kendi dolu ama içleri boş

dünyadaki tüm krizlerden yüzde 30-40 küçülerek çıkan türkiye bugun tüm dünyada takdir toplayan ve küçülmesini en minimum seviyede tutan ülke oldu
ve ekonomi cahilliklerinden birini de görüyorum sende ki o da şudur ki ;

hiç bir ülkede döviz bol diye krizden çok etkilenmez bu dövizi plase eder veya döndürür bi şekilde likit sıkıntısını aşar ve kendini düze çıkarır
ki dediğin 2. tezat da şudur ki hem dış borç artıyor hem dış ticaret açığı ama bu sırada ülkede döviz bolluğu var öyle mi :durdurun
buna kargalar bile güler yazarken bi oku öyle tamam'a bas lütfen !

ertuğrul günay'ın bir lafı var ya hani tüm ülkelerde darbeciler deli taklidi yaparken bizde alkışlanıyor diye ve bu söz birilerinin çok zoruna gitmişti

acaba neden ???

çünkü türkiyede ilk kez bişeyler doğru tahlil edilip ve dile getirilmişti ama bu da zorunuza gitmişti
ki baykal da yargılayalım demişti öyle değil mi ???

yani asker tanrı değil
yani asker bu ülkeyi yaratan değil
yani asker sadece insan ve memur ...

askerin ön planda olması veya gül'ün erdoğan'ın gugıl'daki açıklamaları beni bağlamaz
zamanın kolpa savcısı da ordan dava açıp patlamıştı sonra kayboldu gözlerden öyle değil mi ( ki hala o koltukta oturduğu halde )

asker bu vatanı kurtarıysa benim dedemle benim babamla kurtardı 3-5 paşa gidipde kurtarmadı bu vatanı

ki her ülkede böyle oldu ama dedikleri laf vatan sağolsun oldu ve sonra gözden kayboldular işlerine çekildiler

ama bizde paşa torunu lafı sözlüklere bile girdi ! ne garip değil mi !!!

Atatürk'ten sonra gelen tüm kendini devlet adamı sayan askerlerin alayı cavalacozdur bu lafımı da yazarım kimse kusura bakmasın

ya asker olsunlar ya siyasetçi

siyasetçiler askere konuşuyor mu ???

bu nasıl bir tezatır nasıl bir ayyukadır

madem öyle kurun yeni devleti , alın elinize sazı , gelsin istiklal mahkemeleri vurulsun kelleler

istediğiniz de bu ya zaten ...
 
kaldıralım ne olacak..!

Her Türk asker duğmuyormu.?

kurarız yenisini.

bir defa tsk bu ülkede her anlamda en güçlü kurumdur.

eğer kendini savunamayacak duruma düşmüşse(fikir,görüş anlamında) veya savunamayacağı işler yapmış acz içene düşmüşse, sorumlusunu başka yere aramasın.

devir değişti artık ''orduda eleştirilebilir'' eskisi gibi değil.

he birde;

bu son olayları fırsat bilip tsk ya b.k atmaya çalışanlar var. Sayıları çok fazla değil ama sesleri çok çıkıyor. Onlar çığırmaya devam etsin, onların hedeflediği amaca ordudan önce millet müsade etmez.
burası Türkiye karıştırmasınlar..

son olarak;

birde tsknın içindeki çürüklerin temizlenmesi gerektiğini ve son 30-40 yıldır, içinde barınan(cuntacı) zihniyeti eleştiren ve benimde dahil olduğum bir görüş var.

cunta zihniyetini savunan ve ordunun siyasete kesinlikle dahil olması gerektiğini düşünen kesim, benim gibi düşünenlere, asker düşmanı diyor.

onlara denilecek şeyi ben burda yazmim biraz ağır olur, malum çok alınganlar.

sonuç olarak;

ordu teknolojik,lojistik,silah ve yetişmiş insan(profösyönel asker) olarak kuvvetli olması millet içinde, ülkenin bulunduğu coğrafyadaki konumu itibariylede çok önemlidir. Ordunun herhangi bir konuda acz içine girmesi, ne siyesetçilere, nede millete fayda getirmez aksine çok zararı olur.

fakat tsk kontrolsüz bir güç değildir. evet milletin bağrından çıkmıştır, ve sevgi, saygısına mashardır.

yetkisini TBMM'den ve siyasi iktidardan(başbakan) alır. Bu kağıt üzerinde böyledir fakat uygulamada nasıl olduğu tartışılır.

ordu siyasete girerse, bölgesel dış konularda pisikolojik hareketler üretmesi beklenirken, kendi vatandaşlarına bu tavrı gösterirse, en büyük zararı orta,uzun vadede kendisi görür.

aynı zamanda da ülkeye büyük zarar vermiş olur.

insanları seçtikleri kişilerle(başbakan), sevdikleri asker arasında bir siyasi tercih yaptırmaya çalışmak. anlamsız ve safça bir iştir.

yarın tkp iktidar olsa ne olacak? veya radikal bir parti?
 
kaldıralım ne olacak..!

Her Türk asker duğmuyormu.?

kurarız yenisini.

bir defa tsk bu ülkede her anlamda en güçlü kurumdur.

eğer kendini savunamayacak duruma düşmüşse(fikir,görüş anlamında) veya savunamayacağı işler yapmış acz içene düşmüşse, sorumlusunu başka yere aramasın.

devir değişti artık ''orduda eleştirilebilir'' eskisi gibi değil.

he birde;

bu son olayları fırsat bilip tsk ya b.k atmaya çalışanlar var. Sayıları çok fazla değil ama sesleri çok çıkıyor. Onlar çığırmaya devam etsin, onların hedeflediği amaca ordudan önce millet müsade etmez.
burası Türkiye karıştırmasınlar..

son olarak;

birde tsknın içindeki çürüklerin temizlenmesi gerektiğini ve son 30-40 yıldır, içinde barınan(cuntacı) zihniyeti eleştiren ve benimde dahil olduğum bir görüş var.

cunta zihniyetini savunan ve ordunun siyasete kesinlikle dahil olması gerektiğini düşünen kesim, benim gibi düşünenlere, asker düşmanı diyor.

onlara denilecek şeyi ben burda yazmim biraz ağır olur, malum çok alınganlar.

sonuç olarak;

ordu teknolojik,lojistik,silah ve yetişmiş insan(profösyönel asker) olarak kuvvetli olması millet içinde, ülkenin bulunduğu coğrafyadaki konumu itibariylede çok önemlidir. Ordunun herhangi bir konuda acz içine girmesi, ne siyesetçilere, nede millete fayda getirmez aksine çok zararı olur.

fakat tsk kontrolsüz bir güç değildir. evet milletin bağrından çıkmıştır, ve sevgi, saygısına mashardır.

yetkisini TBMM'den ve siyasi iktidardan(başbakan) alır. Bu kağıt üzerinde böyledir fakat uygulamada nasıl olduğu tartışılır.

ordu siyasete girerse, bölgesel dış konularda pisikolojik hareketler üretmesi beklenirken, kendi vatandaşlarına bu tavrı gösterirse, en büyük zararı orta,uzun vadede kendisi görür.

aynı zamanda da ülkeye büyük zarar vermiş olur.

insanları seçtikleri kişilerle(başbakan), sevdikleri asker arasında bir siyasi tercih yaptırmaya çalışmak. anlamsız ve safça bir iştir.

yarın tkp iktidar olsa ne olacak? veya radikal bir parti?

altına imza atacağım bir yazıdır ...

:clap :clap :clap :clap :clap
 
Geri
Üst