Demokratik Açılım [ Tek Başlık ]

Ve Ayrıca ülkemin Gelir Kaynaklarının % 30 A Yakını Onlara Dagıtlmakta Benim Paramla Beni Vuruyorlar .... Ben Elektrik Tel Faturamı Onlar Yüzünden Onlar Için 2 Katı ödüyorum En önemlisi şehit Veriyorum ....
Italya Da Bi Azınlık Var Ve Italyanlar Onları Köle Olarak Kullanıyor Hiçkimse Buna Birşey Demiyor Bunu Bana Kökeni Kürt Olan Türk Subayı Anlatmıştı Italyanları Da Acayip Bozmuş Ben Kürdüm Deyince Italyanlar Aptallamış Güya Biz Kürtlere Işkence Yapıyormuşuzzz
Aslında Azınlıgı Kökünden Ya Türksün Yada ölsün Yapıcannnnn
 
Kürt’ü gitti, açılımı kaldı!

Süreç Başbakan’ın ‘Kürt açılımı’ sözüyle başladı..

Müthiş bir heyecan dalgası yarattı..

‘Kürt sorunu vardır’dan ‘Kürt açılımı’na uzanan çizgi kimilerine göre tam kırılma noktasıydı..

Geriye dönüş yoktu, gerisi gelecekti..


*

Aradan bir ay geçti.. Hükümet, ‘Kürt Açılımı’ tanımını, ‘Demokratik Açılım’ olarak değiştirdi..

Ama olmadı.. Yeni kavram meseleyi layıkıyla anlatmadı..

Aslında anlattı ama iktidarın istemediği taleplere de davetiye çıkardı..

Fırsatı kaçırmayan birileri; “Demokratik açılım yapıyorken şu siyasal partiler yasasını da seçim yasasını da değiştirsek” demez mi..

‘Demokratik Açılım’ tehlikeli sulara(!) yelken açmadan hemen rafa kaldırıldı..

Ne olur ne olmaz!..

Açılıma, ‘Barış ve Kardeşlik Projesi’ denilmeye başlandı..

Tutmadı, etkisiz kaldı..

Açılımın dün yeni bir adı daha oldu: Milli Birlik ve Bütünlük Projesi..

Bu arada anladık ki hükümet sadece ‘Kürt Açılımı’ tanımını kullanmaktan vazgeçmemiş..

‘Kürt’ sözcüğünden de vazgeçmiş.. Bakan ağzına ‘Kürt’ kelimesini hiç almadı..

Anladık ki, Kürt açılımının Kürt’ü gitmiş..

Açılımı kalmış..

O da bir türlü açılamıyor..

*

Açılımın niye açılamadığını dün Bakan Atalay’ı izlerken anladım..

Hükümet ‘açılıma’ hazırlıksız yakalanmış..

Yaptığı temasları anlatan Bakan, ‘meğer bu konuda ne kadar çok çalışma varmış’ demez mi?

İlk defa karşılaşmış ki şaşırmış..

‘Herkes hazırlıklı’ diyor..

Eee, 25 yıl oldu.. Öcalan yakalanalı da 10 yıl..

*

Bakan, açılımı anlatırken AKP öncesi iktidarları suçlamayı ihmal etmedi; “Bu sorunu zamanında çözselerdi bunları konuşuyor olmayacaktık.”

Ayıp etti..

Niye mi?

25 yıldır bu sorunu çözmek için en uygun fırsat bir tek AKP’ye nasip oldu..

O da bilgisizliğinden, tecrübesizliğinden, korkaklığından el atamadı..

Bugünlere böyle geldik..

AKP 2002 yılında tek başına iktidara geldiğinde terör sıfırdı..

PKK militanları bine yakın kayıp vererek güç bela Kuzey Irak’a kaçmıştı..

Ne silahları vardı ne yiyecekleri..

Ortam müsaitti..

AKP anlayamadı, kavrayamadı..

*

Açılım ne oluyor diyeceksiniz..

Bilmiyorum.. Bakan muhteviyatını söylemiyor..

*****

İnternete düşen telefon görüşmesi!..

Bu tanım normalmiş gibi kabul gördü.. Sıradanlaştı, olağan karşılanmaya başlandı..

İnternete düşen ses bandına göre..

İnternete düşen telefon görüşmesine göre diye başlayan metinleri (haberleri diyemeyeceğim) kimse yadırgamıyor..

Herkes internete düşen ses bandı ile telefon kaydı arasındaki farkı öğrendi..

Nereden duydun?

İnternete düşmüş!

*

İnternete düşen telefon görüşmesini kaynak alan yorumlar bile başladı.. Önemli bir makale, dayanağı internete düşen ses bandı..

O konuşmalar yüzde yüz doğru olabilir.. Mesele o değil.. Mesele yöntemin kabul görmesi.. Üzerine yorum yapılması..

*


Aklım basmıyor..

İki kişi cep telefonuyla konuşuyor, o konuşma nasıl oluyor da internette yayınlanıyor.. Veya iki kişinin ‘cafe’ de baş başa yaptığı konuşma, küt internette!.

Elektronik tahsilim vardır.. Düşünüyorum, taşınıyorum, araştırıyorum, bulamıyorum..

Telefon görüşmesi internete nasıl düşer?

Pat diye..

Telefonla internet üzerinden görüşülmüyor ki arada karışıklık olsun, sesler yanlışlıkla haber portallarından çıksın..

Eskiden olurdu ya.. Santral hatları karıştırırdı..

- Alo, alo çık aradan..

- Sen çık aradan terbiyesiz..

Bu da söz konusu değil..

Hele iki kişinin yüz yüze yaptığı konuşmanın internete düşmesi muamma ötesi!..

*

‘İnternete düşen’ diye başlayan metinleri yazanlar, yorumlayanlar biliyordur herhalde..

Bize de izah etseler..

Nasıl düşüyormuş öğrensek..

..::MEHMET TEZKAN::..
 
şehit analarının gözyaşlarını bari kullanmayın kardeşim
güya şehit analarıda açılımı ve hükümetin bu konudaki politikasını destekliyor gibi gösterme ucuzluğuda sadece iktidar yalakalarından ve yandaşlarından beklenir zaten

nasıl dinecek gözyaşları nasıl bitecek
bir tane babayiğitte çıkıp
kardeşim açılım dediğimiz şey bu bu budur diyemiyor
niye
imralıdaki it yol haritasını açıklayamadı dahada ondan
koca koca bakanlar başbakan dahil açılım kelimesini bir türlü açamadılar gitti

tekrar soruyorum
nasıl dinecek şehit analarının gözyaşları
pkk lı itleri affederekmi
imralıdaki köpeği affederekmi
şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayın bari
şehidi toprağa düşüren şerefsizi affetme hakkını kim ne zaman nasıl verdi sizlere
bunun için annelerinin acılarını gözyaşlarını kullanma alçaklığına bari düşmeyin

eli kanlı terör örgütünün siyasi uzantısı olan parti mensuplarının
son bir yıldır verdiği demeçleri toplayın
vatana millete devlete ihanet var kardeşim
eline silah alıp mehmetçiğe kurşun sıkanın barış kelimesini ağzına almaya hakkı yoktur
beşikteki bebeğe bile kurşun sıkan kansızların insan hakları deyimini anmaya dahi hakkı yoktur
şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakları bölme hayalleriyle elinde silah dağda gezenlerin demokrasi istemeye hakkı yoktur

ŞEHİTLERİN GÖZYAŞLARI TEK BİR ŞEKİLDE DİNER
BU DEVLETİN MİSAKI MİLLİ SINIRLARININ BOZULMASINI ENGELLERSİN
VE ONU ŞEHİT EDENİN KELLESİNİ ALIRSIN
VATANA İHANET EDENİN
DEVLETE İHANET EDENİN
MİLLETE İHANET EDENİN
TÜRKLÜĞÜ KABUL ETMEYENİN
İKİDE BİRDE ETNİK KÖKENİNİ ÖNE SÜRÜP DEMOKRASİ BARIŞ İNSAN HAKKI İSTEMEYE HAKKI YOKTUR
 
Eğer açılım v.b bir şey yapılacaksa önce teröristlerin teslim olması gerekir. Yargılanırlar ve ceza alanlar cezalarını çekerler. Açılım konusunda da düşünülülüp ne yapılıp yapılmayacağı tartışılır. Askerlerimiz hergün şehit düşerken dalga geçer gibi açılım yapılmaz.
 
tam bir provakatif bölücü yazı ... yoruma bile değmez.. çözüm için uğraşanalrı bölücülükle suçlayanlar, bu yazının altına tşkrü basmış ya anlamak bile mümkün değil.. ben KÜRT değilim öz be öz şehit yakını bir TÜRKÜM. ama kürtler bu ülkeye siz ne verdiniz diye soracak, yazıya böyle bir başlıkla başlayacak ve bunu sorma hakkını kendinde görecek birine , sen ne yaptın diye sormak isterim.. insanları bölmenin alasını bu yazıda gördüm.. pessssssss artık bölücülük sorgusna başlanmış , hemde ucuzundan.........

Çözüm Eğer Ermeni Kapılarını Açmak Çözümse Bravo Onuda Yapmayı Başardınız Eee Ne Kaldı Geriye Ermeni Soykırımı Kabul Etmek Mi Hiç Şüphem Yok Onuda Yaparsınız.. :goz:
 
bu ülkeye tek bir açılım lazım
iktidar koltuğuna oturanların yemesini yandaşlarını zengin etmesini engeleyecek ve vatana millete hizmet etmesini sağlayacak bi açılım
 
Asıl o bantların nasıl düştüğü türkiyenin en can alıcı meselesi.
Düzmece ise sorun yok da düzmece değilse Mahkeme kararı olmadan yapılan dinlemenin hesabınıkim verecek.
Mahkeme kararı varsa devletin gizli belgelerinin ifşasının hesabını kim verecek.
O keyıtlardaki her şeyden daha önemli bu hesapların verilmesi çünkü verilmezsse demokrasinin sonunun geldiğini gösterir.
 
Malcolm kardeş sonuna kadar haklısın. Hatta eğer bahçeli Ben bu metni imzalamam deyipte hükümeti bozsaydı. Bu gün Akparti yerinde MHP ve Tayyip erdoğan yerinde de Devlet Bahçeli olurdu. Ama şu ürkek ve erkek yorumu var ya. Ürkekler Ecevit'e Kemal derviş'e bile ses çıkaramadılar. Erkekler Yeri geldi avrupaya yeri geldi israile posta koydular. işte Benim Akpartiye oy verme sebebim bu. Olurda günün birinde bunlarda ürkek olursa diğerlerini yaptığımız gibi bunlarıda meclis dışına atarız. Ama meydanlarda erkeklik yapanlara karnımız tok.

Yukarda da anlattığım gibi MHP nin yani Bahçelinin şuan bağırması tamamen hikaye

MHP istede o dönem idamın kalkmasını engellerdi

Ama koltuk uğruna neleri yutmadılar ki

>Rahşan bunlara katil dedi onu bile yuttular
 
Asıl o bantların nasıl düştüğü türkiyenin en can alıcı meselesi.
Düzmece ise sorun yok da düzmece değilse Mahkeme kararı olmadan yapılan dinlemenin hesabınıkim verecek.
Mahkeme kararı varsa devletin gizli belgelerinin ifşasının hesabını kim verecek.
O keyıtlardaki her şeyden daha önemli bu hesapların verilmesi çünkü verilmezsse demokrasinin sonunun geldiğini gösterir.

ünlü türk büyüğü ne demişti hatırlayalım
demokrasi amaçmıdır yoksa bir araçmıdır
bant kayıtlarına gelince
hafızam beni yanıltmıyorsa sayın sezer dinlemenin tek elde toplanmasına yani yetkilerinin tek bir kişinin elinde olmasına dair yasayı veto etmişti ama malum parti inatla meclisten geçirmişti sonrada tabii bir hayli zaman geçtikten sonrada anayasa mahkemesi iptal etmişti
bant kayıtlarını dinlemedim
varsayalımki düzmece değil
bu kayıtları yandaş medyaya paslayanların kapalı kapılar ardında neler konuştuğunu biliyormuyuz
mesela sayın gülün abd ile yaptığı gizli anlaşmayı hatırlatırım
veya pkk nın siyasi uzantılarının kimlerle neler konuştuğunu biliyormuyuz
varsayalım düzmece
zaten neyi kendi amaçları doğrultusunda yapmıyorlarki
bop eşbaşkanından ve partisinden hala beklentisi olan varmı
kendilerine yeni yandaşlar yaratmak
yaptıklarımız doğru gördünüzmü neler konuşmuşlar havası yaratarak cahil halkı kandırmak için herşeyi yapıyorlar
hala demokrasi beklentinizmi var
kuvvet komutanlarını uydurma suçlamalarla içeri atıp dağdaki teröristi affetmeye uğraşanların demokrasi anlayışından hep korkmuşumdur zaten
 
sd37kw.jpg

Öcalanı kurtaranlar işte bunlar

kimse kimseyi kandırmasın

Kurtaranları utandırsınlar:goz:
 
iyi de Bu yazıyı Posta gazetesinden Hakan Çelik yazmadı ki

bu kadar büyük palavrayı kim uydurdu merak ediyorum

yazanı bile belli olmayan bu saçma yazıya yorum yapmam

önce yazıyı yazan kimse erkekse meydana çıkıp söylesin
 
son zamanlarda kendini milliyetci sanan zevatla kendini ulusalcı (milli olmayan)sanan sol zevat çok iyi anlaşır oldu savundukları fikirler aynı sadece isimleri farklı

yılların kaafatascıları Loopus un da dediği gibi Öcalan nın akıl babası Perinçek ve Yalçın küçükle kuzu sarması

madem siz bukadar bir birize yakındınız da 12 eylül de neden bukadar kan aktı neden bir birinize silah sıkıp kafa kopardınız

ya siz siz değilsiniz yda onlar yanlış yaptı

ne dersiniz
 
helal olsun saolasın
 
1. olarak yazına ulasabilecegimiz bir kaynak linki eklemelisin

2. olarak burayı yol gecen hanı sananlar sanmayınki öyle degil gerekenin yapılacagından hiç şüpeniz olmasın
 
son zamanlarda kendini milliyetci sanan zevatla kendini ulusalcı (milli olmayan)sanan sol zevat çok iyi anlaşır oldu savundukları fikirler aynı sadece isimleri farklı

yılların kaafatascıları Loopus un da dediği gibi Öcalan nın akıl babası Perinçek ve Yalçın küçükle kuzu sarması

madem siz bukadar bir birize yakındınız da 12 eylül de neden bukadar kan aktı neden bir birinize silah sıkıp kafa kopardınız

ya siz siz değilsiniz yda onlar yanlış yaptı

ne dersiniz
Sözüm ona birilerini eleştiriyorsunuz tamam onların hepsi hatalı diyelim sizin amacınız nedir? yeni bir beyin yıkama furyasımı nedir bu?
 
ÖcaLanı PKK Kampında Ziyaret Edip, Siyasi DersLer veren ve Örgütün AkıL HocaLığını Yapan Kim YaLçın Küçük. Şimdi Nerde YaLçın Küçük, Ergenekon TutukLusu ve Cezaevinde. Türkiyenin KurtuLuşu İçin Darbe YapmakLa Kendini Paye VermekLe MeşguL. Önce Bir BeLayı Bu ÜLkenin Başına Saracaksın, Sonra Kurtuluş İçin Reçete Önereceksin. Bu Kadar Sığ OLunursa Fikriyatta, Daha Çok Küçük AdamLara Profosör payesi TaLtif Edersiniz.

Bu ÜLkenin Üniter Yapısına, DiLine, Dinine, Toprağına, BağımsızLığına ALLah'ın İzniyLe HaLeL GeLmeyecektir. Kan üzerinden İktidar hayaLi Kurup, Nara AtanLar TozLu Siyaset SayfaLarında Yerini ALacaktır.
 
ÖcaLanı PKK Kampında Ziyaret Edip, Siyasi DersLer veren ve Örgütün AkıL HocaLığını Yapan Kim YaLçın Küçük. Şimdi Nerde YaLçın Küçük, Ergenekon TutukLusu ve Cezaevinde. Türkiyenin KurtuLuşu İçin Darbe YapmakLa Kendini Paye VermekLe MeşguL. Önce Bir BeLayı Bu ÜLkenin Başına Saracaksın, Sonra Kurtuluş İçin Reçete Önereceksin. Bu Kadar Sığ OLunursa Fikriyatta, Daha Çok Küçük AdamLara Profosör payesi TaLtif Edersiniz.

Bu ÜLkenin Üniter Yapısına, DiLine, Dinine, Toprağına, BağımsızLığına ALLah'ın İzniyLe HaLeL GeLmeyecektir. Kan üzerinden İktidar hayaLi Kurup, Nara AtanLar TozLu Siyaset SayfaLarında Yerini ALacaktır.

Bu ülkenin ekmeğini yeyipte kim ihanet ettiyse ama kim olursa olsun haindir
ihanetin her türlüsüne lanet olsun
 
Gazeteci Hakan Çelik mail mağduru

Gazeteci Hakan Çelik, kendi adıyla internette dolaşan ve “Bir Türk olarak Kürtlere soruyorum” başlığını taşıyan yazının kesinlikle kendisine ait olmadığını açıkladı.

11 Ekim 2008 19:09

Hakan Çelik, kendi adıyla internette dolaşan ve “Bir Türk olarak Kürtlere soruyorum” başlığını taşıyan yazının kesinlikle kendisine ait olmadığını açıkladı. Hakan Çelik, e- mail yoluyla yayılan yazının Türkler ve Kürtleri birbirine düşürme niyeti taşıdığını vurguladı.

Hakan Çelik’in açıklaması şöyle:

Bir süredir internet sitelerinde dolaşan ve “Bir Türk olarak Kürtlere soruyorum” başlığını taşıyan yazı, haber ve forum grupları arasında hızla yayılmaktadır.
Söz konusu yazının benimle ve Ankara temsilcisi olarak görev yaptığım Posta Gazetesi ile kesinlikle ilgisi yoktur. Böyle bir yazı kaleme almadığım gibi yazıda geçen düşünceleri savunmam da mümkün değildir.
Yaşanan terör eylemlerinden Kürtlerin tamamını sorumlu tutan, ırkçı ve aşırı milliyetçi unsurlar taşıyan yazı olsa olsa iki halkı birbirine düşürmek isteyen kötü niyetli çevreler tarafından kaleme alınmıştır.

Kürt sorununun, Türkiye’nin toprak bütünlüğü içinde demokrasi ve hukuk kurallarına uyularak çözülmesini savunan ve bu konuda yüzlerce yazı yazmış bir gazeteci ve televizyoncu olarak benim ve gazetemin adının kullanılarak böyle bir yazının internette dolaşıyor olmasını üzüntüyle karşılıyorum.
Benim ve kurumumla hiçbir ilgisi olmayan söz konusu yazının kontrolsüz bir şekilde internet ortamında yayılıyor olması, internetin, bilgilerin çarpıtılması
ya da fabrikasyon söylentilerin yayılması açısından nasıl korumasız bir yer haline geldiğinin bir örneğini oluşturmaktadır.

Kişilerin hak ve özgürlüklerini ihlal eden, güvenliklerini tehlikeye sokan haber ve bilgilerin kontrol edilmeden internete servis edilmesi, hepimizin yararlandığı bu mecranın güvenilirliğini tehlikeye sokmaktadır. İnternetin özgürlüğünü sonuna kadar savunan bir gazeteci olarak, interneti kullananları ve bu ortama bilgi ve görüntülerle katkı sağlayanları, internetin güvenilirliğine zarar verecek girişimlerden kaçınmaya davet ediyorum.
İnternet sitelerini, benimle hiçbir ilgisi olmayan bu yazıyı çekmeleri, forum ve iletişim gruplarını ise bu yazıyı e- mail yoluyla birbirlerine göndermemeleri konusunda uyarıyorum.


Haberturk


Kaynak
 
Geri
Üst