Saylan’ın ölümüne sevinen zavallılar!
Hayatının son günlerinde de başarıları ve hizmetleri cezasız bırakılmayarak evi basılan Prof. Dr. Türkan Saylan’ı kaybettik...
İyileştirdiği hastalara, okuttuğu gençlere, şefkatli kollarına sığınanlara... Ve elbette laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinden yana tavır alıp, Türkan Hoca’nın yolundan gidenlere sabır dilerim.
***
O; vasiyet olarak ailesinden ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ndeki arkadaşlarından tek bir şey istedi:
“Okuttuğumuz kız öğrenci sayısını 36 binden 100 bine çıkarın, Türkiye’deki her köye bir okul yapın ve her kasabada kız öğrenci yurdu açın...”
Yani son yolculuğuna çıkarken bile bu ülkeyi düşündü.
Peki; bu ülkenin bazı “vatandaş”ları ona ne yaptı?
İkisi aynı anda nasıl oluyorsa; hem dinsizlikle hem de misyonerlikle suçladılar.
Onu darbeci ilan ettiler.
Dün ölüm haberinin duyulmasından sonra da “bayram” yaptılar...
Ölenin arkasından konuşulmayacağını bile unutarak; hakaretlerini, iftiralarını, saldırılarını sürdürdüler...
Aşağıda,
www.haber7.com adlı internet sitesinde dün yayınlanan bazı okur yorumlarını, sizden ve Saylan’ın aziz hatırasından özür dileyerek yayınlıyorum.
Okuyun ve nasıl bir ülkede, kimlerle birlikte yaşadığımızı kendi gözlerinizle görün:
***
* Allah zahmet eylesin!
* Rabbim mecburi kabir arkadaşlarına sabır versin.
* Hepimize hayırlı uğurlu olsun. Toprak bile kabul etmez.
* Bir ebucehil daha gitti, çok şükürler olsun. Devamını diliyorum Allah’tan.
* Nasıl yani; bir de cenaze namazı mı kılınacakmış? Ne gerek var efendim; bale yapılarak uğurlansın hanımefendi. Nasılsa kendisi de böylesini isterdi.
* Bence Sayın Fazıl Say piyanosuyla bir tören yapsın, daha iyi olur.
* Mezarında Mozart çalıp bale gösterisi yapılması daha uygundur diye düşünüyorum...
* Yıllarca namaz kılanları horladı, baş örtüsüne söylemediğini bırakmadı, şeriatın ne olduğunu bildiği halde, kahrolsun diye bağırıp laiklik dedi... İşte şimdi şeriatla yüzleşme zamanı; tabii yüzü varsa!
* Saylan’ın ölümü inşallah tüm ateist-siyonistlere ibret olur.
* Üzüldüm dersem yalan olur. Ömrünü şeriata düşmanlık yaparak geçiren biri olarak tarihe geçti.
* Bu kadının cenazesini kıldıracak imamlar, o gün iş yavaşlatma eylemi yapsın.
* De get hadi derine...
* Cenaze törenine başörtülüler alınacak mı?
* ADD üyeleri, haydi Türkan Hanım sizi bekliyor o tarafta...
***
Bu yaratıklar insansa, insanlıktan istifa ediyorum!
Sen bize üç beden büyüktün Türkan Hoca... Rahat uyu.
*****
BAYRAM!
Bugün Atatürk’ün, işgal altındaki yurdumuzu kurtarmak için yola çıktığı günün 90’ıncı yıl dönümü... Hepimize kutlu olsun!
Bazılarının, “İngilizler’in mi, Fransızlar’ın mı mandası altına girmek daha iyi olur” diye tartıştığı günlerde, o; bağımsız bir devlet kurdu.
Doksan yılda geldiğimiz nokta ise ortada:
Hükümetin en düşük işçi emeklisi maaşını 600 TL’den 900 TL’ye çıkarma girişimi, IMF’den dönüyor!
Bağımsızlığımızla (!) gurur duyabiliyor musunuz?
*****
GÜNÜN SORUSU
Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, yedi yıl sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘kayıp trilyon’ davasında “şüpheli” olarak yargılanmasına karar verdi. Sayın Gül, sorum size:
Hakkınızdaki suçlamalardan aklanana kadar, bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?
*****
100 BİN KİŞİYİ BUHARLAŞTIRANLAR...
Dün yayınlanan dinci gazetelere göre Pazar günü Ankara’da yapılan Cumhuriyet Mitingi’ne katılanların sayısı 35 bindi.
Merkez medya ise biraz daha insaflı davranıyor ve katılımcı sayısını yaklaşık 50 bin kişi olarak veriyordu. Sadece VATAN, katılımın 100 binin üzerinde olduğunu belirtiyordu.
***
Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Anıtkabir Komutanlığı, aynı gün Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısının (yabancı ziyaretçiler hariç) 158 bin 721 kişi olduğunu açıkladı.
Bu sayıya; mitingden sonra Anıtkabir’e gitmeyip evlerine, otobüslerine dönenleri de eklerseniz, gerçek katılımcı sayısını tahmin edebilirsiniz...
***
Şimdi o meslektaşlara (!) sormak gerekmiyor mu?
Yaklaşık 100 bin kişiyi neden buharlaştırdınız?
..::MUSTAFA MUTLU::..