Forumda Atatürk Aleyhine Açılan Konular

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

luckleon

New member
Kimi Atatürk karşıtları tarafından özellikle son bir haftadır, Erbest Siyaset bölümünde, Atatürk'e dolaylı veya alenen hakaret ve küçük düşürmeye yönelik konular açılıp bu konulara çeşitli hakaretlerle dolu mesajlar gönderilmektedir. Siyaset bölümünde gerçekleştirilen terbiyesizlikler bölüm modları tarafından hakaret edenlerin banlanması şeklinde cezalandırılmaktadır.
Ancak, kanımca bu türden yazıların siyaset bölümünde yayınlanmasına 5816. kanunun gereği olarak, bilişim suçları kapsamına dahil olmaktadır. Ayrıca zaten Atatürk'ün manevi yönünü baz alan konularında siyaset aranasında tartışılması herşeyden önce etik değildir. Aşağıda linklerde, kimi Atatürk karşıtları tarafından Atatürk'ü koruma kanunuda eleştirilerek suç işlenmektedir.
Atatürk karşıtlarının açmış oldukları konular ve linkleri;

Atatürk'ü tanrılaştırma Temayülü;
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/507282-ataturk8217u-8220tanrilastirma8221-temayulu.html
Sizin Atatürk'ünüz Hangisi;
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/508328-sizin-ataturkunuz-hangisi.html
Atatürk Ahirete inanıyormuydu;
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/508378-ataturk-ahirete-inaniyor-muydu.html
Kemalistler İlah İster;
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/507288-kemalistler-ilah-ister.html
Atatürk'ün Başına Çuval Geçirmek;
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/506570-ataturk8217un-basina-cuval-gecirmek.html
Bugün Hangi Atatürk'ü Anıyoruz;
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/506452-bugun-hangi-ataturku-aniyoruz.html
Atatürk'ün Cenaze Namazı Neden Camide Kılınmadı;
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/505990-ataturkun-cenaze-namazi-neden-camide-kilinmadi.html

5816 nolu Atatürk' ü koruma kanunu;

ATATÜRK ALEYHiNE işLENEN SUÇLAR HAKKıNDA KANUN
Kanun Numarası : 5816
Kabul Tarihi : 25/7/1951
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 31/7/1951 Sayı : 7872
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 32 Sayfa : 1842

Madde 1 : Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

Madde 2 : Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

Madde 3 : Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.

Madde 4 : Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 5 : Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür.

Bu konunun takibatı ile ilgili sorumluluk site yönetimine ait olduğunu belirtir, suça istenmeden de olsa aracılık edilmemesini rica ederim.

Şahsi fikrim; bu türden konuların siyaset arenasında en ufacık bir esneklik dahi tanınmadan tartışılmasına izin verilmemesidir.

Saygılarımla...
 

uLash

Kaleidoscope
Haklısın kardesım Ama sımdı ınternet dunyasında hersey yapılıyor onunu kesmek ımkansız . . .
 

luckleon

New member
Ben bahsettiğim türden yapılan hakretlerin silinmesini taleb ediyorum. Konuyu kilitlemenin çözüm olmadığı kanaatindeyim. Bence bölüm modu arkadaşların bu alandaki yetkileri çoğaltılmalı.
 

qweqqq

New member
gerçekten böle şeyler nasıl oluyorda açık kalıyor anlıyamıyorum yönetim herşeye bakıyor bunada baksın
 

araghorn-g

Pentaxian
özgürlüğün sınırı vardır. bu tür konu açanları kınıyorum.
 

_TozKoparaN_

Altın Üye
herkesi dinlemek lazım daha fazla yorum gelmeli ve ortak bir nokta bulunmalı kilitle banlamayayla olacak iş deil bu
 

luckleon

New member
melihbakir hit almaya çalışan felan yok. O bahsettiğin linkte çözüm alabilmiş olsaydım, buraya konu açmazdım. Bu olay modları aşan bir olay. Atatürk'e hakaret edenlerin açtığı konulardan duymuş olduğum rahatsızlığı dile getirmemden neden rahatsız olduğunu açıklar mısın aksi halde seninde Atatürk karşıtı olduğunu düşüneceğim.
 

melihbakir

LorD oF The WaReZ
melihbakir hit almaya çalışan felan yok. O bahsettiğin linkte çözüm alabilmiş olsaydım, buraya konu açmazdım. Bu olay modları aşan bir olay. Atatürk'e hakaret edenlerin açtığı konulardan duymuş olduğum rahatsızlığı dile getirmemden neden rahatsız olduğunu açıklar mısın aksi halde seninde Atatürk karşıtı olduğunu düşüneceğim.
BeNiM Mi aTaTüRK KaRSıTı oLDuGuMu DüSüNeCeKSiN =)
SeNCe Bu CoK Mu uMRuMDa :=)
o SiKaYeT HaTTıNa YaZDıN Mı Bu YaZDıKLaRıNı,
YaZDıNDa KiMSe iLGiLeNMeDi Mi ??
Bu oLaY MoDLaRı aSaN Bi oLaY DeMiSiN, Bu SiTeDe Ki BöLüMLeRDe oLaN HeR oLaY iLK öNCe MoDLaRı iLGiLeNDiRiYoR !..
RaHaTSıZ oLDuGuM TeK KoNu, SaDeCe KeNDiNi aKıLLı ZaNNeDiP, BuRDA 3-5 MaDDe iLe KoNu aCMaN.
Su SiKaYeT HaTTıNa YaZDıGıN YaZıNıN LiNKiNi Bi VeRiR MiSiN Bi BaKiM SoNuC aLaMaDıGıN YaZıYa :goz::vur
 

luckleon

New member
Hit almak gibi bir kaygım olsaydı, siyasi arenada benimle paralel düşüncede olan bir sürü insana teşekür eder, onların da bana teşekkür etmesini sağlardım. Ben sadece özgür düşüncelerimi ifade ediyorum. Siz de özgür bir şekilde düşüncelerinizi ifade etmenizi Mustafa Kemal' e borçlusunuz bunu da belirteyim.

Ya ne anlamaz adamsın, modlara bu konuları silmelerini söyledim, silmediler, ben de buraya yazdım diyorum.

Ayrıca Volkan adlı moda sorabilirsin kendisi bu linkleri şikayet bölümünü tartışma alanına dönüştürmemek adına sildi.
 

melihbakir

LorD oF The WaReZ
Hit almak gibi bir kaygım olsaydı, siyasi arenada benimle paralel düşüncede olan bir sürü insana teşekür eder, onların da bana teşekkür etmesini sağlardım. Ben sadece özgür düşüncelerimi ifade ediyorum. Siz de özgür bir şekilde düşüncelerinizi ifade etmenizi Mustafa Kemal' e borçlusunuz bunu da belirteyim.

Ya ne anlamaz adamsın, modlara bu konuları silmelerini söyledim, silmediler, ben de buraya yazdım diyorum.

Ayrıca Volkan adlı moda sorabilirsin kendisi bu linkleri şikayet bölümünü tartışma alanına dönüştürmemek adına sildi.
BıRaK Bu iSLeRi LuCKLeoN CoCuKCa iSLeR YaPıP DuRuYoRSuNuZ =)
Bi DiYoSuN iLGiLeNMeDi Bi DiYoSuN VoLKaN SiLDi
SiKaYeT Ve iHBaR HaTTı KoNuSuNa YaPıLaN LiNKLeRi SiLMe YeTKiSi VaR Mı VoLKaN'ıN ??
SaCMa SaPaN iSLeR YaPMaYıN KaFaNıZa GöRe !!
KuRaLLaRı KaFaNıZa iiCe YeRLeSTiRiN. KeNDiNiZi SaVuNuRKeN BiRaZ DüSüNeReK SaVuNuN SoNRaDaN BöLe KüCüLMeYiN :goz:

ii 4uMLaR !..
 

luckleon

New member
Aşağıdaki linkteki 845 nolu mesajı oku ve Volkan'a Atatürk aleyhine açılan konuların silinmesi taleb ediyorum diye yazdığım mesajı ve bazı üyelerin benzer tarzdaki mesajlarını silip yerine bu mesajı yazıp yazmadığını sor.

http://www.hackhell.com/serbest-kursu/423167-siyaset-ve-politika-sikayetamponeri-basligi-85.html

Yönetici misin nesin bilmiyorum ama benim şikayetim moderatörlerden yana değil. Atatürk'e hakarete göz yumulmaması gerekiyor. Atatatürk'e hakaret suçtur.
 

muratel

New member
Korkuyor
Dehşete düşüyorum tabii.
Ama beni dehşete düşüren, “dehşetli şeyler” olmuyor.
Beni sükûnet ve doğallık ürpertiyor.
Siz bir ülke düşünün ki orada Anayasa Mahkemesi Başkanı, anayasa hakkında konuşmaktan çekinsin, “bu konuda konuşmaya cesaretim yeter mi, bilmiyorum” desin.
Bir ülkede anayasa hakkında Anayasa Mahkemesi Başkanı da konuşamazsa, kim konuşur?
Herhalde hiç kimse.
Anlayacağınız hiçbirimiz, hayatımızı tanzim eden anayasa hakkında fikir söyleyemeyeceğiz.
Söylemek istersek de “cesaret” toplamamız gerekecek.
Üstelik bu durum da gerek mahkeme başkanı tarafından, gerekse toplum tarafından çok doğal karşılanacak.
Bana sorarsanız, bu, yaşadığımız ülkedeki durumun özetidir.
Kendi ülkemizde, bizi, hepimizi, kendi ülkemiz, kendi geleceğimiz, kendi anayasamız hakkında konuşmaktan “men eden”, bizi korkutan bir “güç” var.
Bu “gücün” yasal bir tarifi, yasal bir yeri yok.
Kara Göl’ün Canavarı gibi bir şey bu.
Aniden çıkıyor ve kızdığını yiyor.
Anlayabildiğim kadarıyla kafamızdaki “görüntü” tam da böyle bir şey.
“Güç gelir, bizi yer.”
Böyle düşündüğümüz, böyle korktuğumuz sürece o “güç” gelir ve bizi yer gerçekten. O korku yüzünden her türlü saçmalığa boyun eğeriz.
Bilkent Üniversitesi, “anayasalardaki değiştirilemez ilkeler” başlıklı bir sempozyum düzenlemiş.
Türk ve Alman konuklar bu konudaki görüşlerini açıklamışlar.
Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, çok “cesur” bir konuşma yapmış.
Can, “her anayasa değişikliğinin anayasaya, her yasa değişikliğinin de yasaya aykırı olduğunu, ancak parlamentolardaki bu aykırılıkla değişimin ve ilerlemenin sağlanacağını” anlatmış.
Bir Alman uzman da ona katılmış.
Biliyorsunuz, bizim anayasamızda “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddeler bulunuyor.
Böyle “değiştirilemez” maddeler Alman anayasasında da varmış.
İki anayasada da değiştirilemez maddeler bulunması, bu durumu “demokrasiye ve hukuka” uygun hale getirmiyor elbette.
Birincisi, bu maddelerin “değiştirilemeyeceğine” kim karar verdi?
Eğer bir ülkenin anayasasında “değiştirilemez” maddeler varsa, o ülkenin egemenlik hakkı kısıtlanmış olmaz mı?
Hangi güç bir parlamentoya “sen bunu değiştiremezsin” diyebilir?
Diyebilen her kimse, o, parlamentodan daha güçlü ve yetkilidir.
Parlamentodan üstün olan, milletten de üstündür.
Parlamentodan ve milletten daha üstün gücün bulunduğu tek rejim ise diktatörlüktür.
Ben bunu söylediğimde insanların “ne yani, Türkiye diktatörlük mü” diye sormayacağını ama “peki Almanya da mı diktatörlük” diye soracağını biliyorum.
Almanya’da demokrasiye aykırı “değiştirilemez” maddeler bulunmasına rağmen orası “diktatörlük” değil, çünkü bu maddeler hakkında “korkmadan” konuşabiliyorlar.
Biz konuşamıyoruz.
Ya korkuyoruz... Ya da konuşabilmek için “cesaret” göstermemiz gerekiyor.
Bizim rejimimizi bir “diktatörlüğe” benzeten de bu “korku” zaten.
Anayasadaki “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddelerin anayasada kalıp kalmamasından daha önemli olan, bu maddeler hakkında konuşamamamız.
Niye tartışamıyoruz biz bu maddelerin değiştirilip, değiştirilemeyeceğini?
Bir şey “teklif etmemize” gerek yok, konuşabiliriz.
Ama konuşanın büyük bir ihtimalle başı derde girer.
Çünkü o “değiştirilemez” maddeler arasında “laiklik” maddesi yer alıyor.
Halbuki tam da o maddenin konuşulması gerekiyor.
Çünkü bizim anayasamızdaki “laiklik” maddesi, bu ülkenin gerçekten laik olmasının önündeki en büyük engel.
Artık bunu herkes biliyor, burası laik değil, burada din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıyor... Burada devlet, her şeyi denetimine aldığı gibi dini de denetimine alıyor.
Normalde “caminin imamı” olması gerekirken, burada “devletin imamı” var.
Cumaları camilerde “devletin görüşleri” okunuyor.
Bakanlar Kurulu’nda hatim indirilmesiyle, camilerde devlet görüşlerinin okunması arasında, sizce laiklik açısından nasıl bir fark bulunuyor?
Hiç bir fark yok bence.
Burada kendi toplumundan korkan bir devlet ve kendi toplumundan korkan “devletçiler”, kendi korkularının üstesinden gelebilmek için toplumu korkutuyorlar.
Onlara göre bu toplumu kendi haline bırakırsan ya şeriatçılar gelir, ya bölücüler.
Cumhuriyet kurulalı seksen küsur yıl oldu, hâlâ bu toplum şeriat ve bölünme yanlısıysa, cumhuriyetin kurduğu sistem hiçbir işe yaramıyor demektir.
Demek ki, bunca yıl bu devlet, bu halka “şeriattan ve bölünmeden daha iyi bir şey” sunamadı.
Bunca zaman yapamadığını bundan sonra yapabilecek mi?
Niye yapsın?
Anlaşılıyor ki daha binlerce yıl bu devlet bu toplumu ezecek, ona “şeriattan ve bölünmeden” daha iyi bir hayat tarzı sunamayacak ve bunun konuşulmasını yasaklayacak.
Bunu da hep birlikte “doğal” karşılayacağız.
Beni dehşete düşüren de bu doğallık zaten.

Taraf Gazetesi | Ahmet Altan - Korkuyor
 

1001Design

330i ///M3 Design
destekliyorum seni luckleon
 

qweqqq

New member
Korkuyor
Dehşete düşüyorum tabii.
Ama beni dehşete düşüren, “dehşetli şeyler” olmuyor.
Beni sükûnet ve doğallık ürpertiyor.
Siz bir ülke düşünün ki orada Anayasa Mahkemesi Başkanı, anayasa hakkında konuşmaktan çekinsin, “bu konuda konuşmaya cesaretim yeter mi, bilmiyorum” desin.
Bir ülkede anayasa hakkında Anayasa Mahkemesi Başkanı da konuşamazsa, kim konuşur?
Herhalde hiç kimse.
Anlayacağınız hiçbirimiz, hayatımızı tanzim eden anayasa hakkında fikir söyleyemeyeceğiz.
Söylemek istersek de “cesaret” toplamamız gerekecek.
Üstelik bu durum da gerek mahkeme başkanı tarafından, gerekse toplum tarafından çok doğal karşılanacak.
Bana sorarsanız, bu, yaşadığımız ülkedeki durumun özetidir.
Kendi ülkemizde, bizi, hepimizi, kendi ülkemiz, kendi geleceğimiz, kendi anayasamız hakkında konuşmaktan “men eden”, bizi korkutan bir “güç” var.
Bu “gücün” yasal bir tarifi, yasal bir yeri yok.
Kara Göl’ün Canavarı gibi bir şey bu.
Aniden çıkıyor ve kızdığını yiyor.
Anlayabildiğim kadarıyla kafamızdaki “görüntü” tam da böyle bir şey.
“Güç gelir, bizi yer.”
Böyle düşündüğümüz, böyle korktuğumuz sürece o “güç” gelir ve bizi yer gerçekten. O korku yüzünden her türlü saçmalığa boyun eğeriz.
Bilkent Üniversitesi, “anayasalardaki değiştirilemez ilkeler” başlıklı bir sempozyum düzenlemiş.
Türk ve Alman konuklar bu konudaki görüşlerini açıklamışlar.
Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, çok “cesur” bir konuşma yapmış.
Can, “her anayasa değişikliğinin anayasaya, her yasa değişikliğinin de yasaya aykırı olduğunu, ancak parlamentolardaki bu aykırılıkla değişimin ve ilerlemenin sağlanacağını” anlatmış.
Bir Alman uzman da ona katılmış.
Biliyorsunuz, bizim anayasamızda “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddeler bulunuyor.
Böyle “değiştirilemez” maddeler Alman anayasasında da varmış.
İki anayasada da değiştirilemez maddeler bulunması, bu durumu “demokrasiye ve hukuka” uygun hale getirmiyor elbette.
Birincisi, bu maddelerin “değiştirilemeyeceğine” kim karar verdi?
Eğer bir ülkenin anayasasında “değiştirilemez” maddeler varsa, o ülkenin egemenlik hakkı kısıtlanmış olmaz mı?
Hangi güç bir parlamentoya “sen bunu değiştiremezsin” diyebilir?
Diyebilen her kimse, o, parlamentodan daha güçlü ve yetkilidir.
Parlamentodan üstün olan, milletten de üstündür.
Parlamentodan ve milletten daha üstün gücün bulunduğu tek rejim ise diktatörlüktür.
Ben bunu söylediğimde insanların “ne yani, Türkiye diktatörlük mü” diye sormayacağını ama “peki Almanya da mı diktatörlük” diye soracağını biliyorum.
Almanya’da demokrasiye aykırı “değiştirilemez” maddeler bulunmasına rağmen orası “diktatörlük” değil, çünkü bu maddeler hakkında “korkmadan” konuşabiliyorlar.
Biz konuşamıyoruz.
Ya korkuyoruz... Ya da konuşabilmek için “cesaret” göstermemiz gerekiyor.
Bizim rejimimizi bir “diktatörlüğe” benzeten de bu “korku” zaten.
Anayasadaki “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddelerin anayasada kalıp kalmamasından daha önemli olan, bu maddeler hakkında konuşamamamız.
Niye tartışamıyoruz biz bu maddelerin değiştirilip, değiştirilemeyeceğini?
Bir şey “teklif etmemize” gerek yok, konuşabiliriz.
Ama konuşanın büyük bir ihtimalle başı derde girer.
Çünkü o “değiştirilemez” maddeler arasında “laiklik” maddesi yer alıyor.
Halbuki tam da o maddenin konuşulması gerekiyor.
Çünkü bizim anayasamızdaki “laiklik” maddesi, bu ülkenin gerçekten laik olmasının önündeki en büyük engel.
Artık bunu herkes biliyor, burası laik değil, burada din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıyor... Burada devlet, her şeyi denetimine aldığı gibi dini de denetimine alıyor.
Normalde “caminin imamı” olması gerekirken, burada “devletin imamı” var.
Cumaları camilerde “devletin görüşleri” okunuyor.
Bakanlar Kurulu’nda hatim indirilmesiyle, camilerde devlet görüşlerinin okunması arasında, sizce laiklik açısından nasıl bir fark bulunuyor?
Hiç bir fark yok bence.
Burada kendi toplumundan korkan bir devlet ve kendi toplumundan korkan “devletçiler”, kendi korkularının üstesinden gelebilmek için toplumu korkutuyorlar.
Onlara göre bu toplumu kendi haline bırakırsan ya şeriatçılar gelir, ya bölücüler.
Cumhuriyet kurulalı seksen küsur yıl oldu, hâlâ bu toplum şeriat ve bölünme yanlısıysa, cumhuriyetin kurduğu sistem hiçbir işe yaramıyor demektir.
Demek ki, bunca yıl bu devlet, bu halka “şeriattan ve bölünmeden daha iyi bir şey” sunamadı.
Bunca zaman yapamadığını bundan sonra yapabilecek mi?
Niye yapsın?
Anlaşılıyor ki daha binlerce yıl bu devlet bu toplumu ezecek, ona “şeriattan ve bölünmeden” daha iyi bir hayat tarzı sunamayacak ve bunun konuşulmasını yasaklayacak.
Bunu da hep birlikte “doğal” karşılayacağız.
Beni dehşete düşüren de bu doğallık zaten.

Taraf Gazetesi | Ahmet Altan - Korkuyor
baş atatürk karşıtı sensin bide utanmadan buraya msj mı yazıyorsun
 

mursel03

New member
iyice sacmalamıs bu konu baslığı.. atatürkü sevmek saymak için kanunlar emirler yasaklarmı gerek kendini ecdadını bilen her türk evladı ona gereken sevgi ve saygıyı gösterir merak etmeyin..
 

melihbakir

LorD oF The WaReZ
Aşağıdaki linkteki 845 nolu mesajı oku ve Volkan'a Atatürk aleyhine açılan konuların silinmesi taleb ediyorum diye yazdığım mesajı ve bazı üyelerin benzer tarzdaki mesajlarını silip yerine bu mesajı yazıp yazmadığını sor.

http://www.hackhell.com/serbest-kursu/423167-siyaset-ve-politika-sikayetamponeri-basligi-85.html

Yönetici misin nesin bilmiyorum ama benim şikayetim moderatörlerden yana değil. Atatürk'e hakarete göz yumulmaması gerekiyor. Atatatürk'e hakaret suçtur.
Ama Bak sen hala uzatıosn bazı konuları :melek
Canım Benim madem öyle bi talebin var ve o da benzer tarzda ki mesajları silmis yerine o mesajı yazmıs daha neyin sorgulamasını yapıosun ??
Gidersin şikayet BAŞLIĞINA, yazarsın GEREKÇENİ gereken neyse yapılır. Merak etme burda bi Mustafa Kemal'i savunan ve destekleyen sen değilsin
Bak bu bölümün açıklamasında ne yazıyor.
Forumla ilgili öneri ve şikayetleriniz için burayı kullanabilirsiniz
Forumla ilgili şikayetler buraya yazılır KONULARLA ilgili olanlar diil :goz:
 

luckleon

New member
Birşeyi uzattığım felan yok, soru sordun seni kaale alıp cevap veriyorum arkadaşım. Anlaşılan seninle anlaşamıyacağız, neyse sana iyi forumlar...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

HTML

Üst