bölücü kürtlerin torunları iktidarda
vatan haini meczupların torunları iktidarda
iktidarda olanların seceresine bakın
kimisi arap bozması kimi ermeni bozması kimi giritli rum bozması hepsinin ortak noktası
dedeleri vatan haini olarak gebertilmiş
şu an dağlarda gebertilen pkk lı teröristlerin büyük çoğunluğu sünnidir.
ayrıca bundan sonraki tanımlamalarımı sünni teröristler olarak yapmakta bir sakınca görmeyeceğim....
sünni terörist abdulah a ithafen:
Türk medyasının grup çalışması (1)
Çağdaş demokratik yönetimlerde, ülkenin yönetsel erkleri 3’e ayrılır. Yasama, Yürütme ve Yargı diye. Yasama, ülkede yaşayan yurttaşlarca seçilen ulusal meclisi, yürütme, o meclis üyeleri arasından seçilen hükümeti, yargı ise bağımsız olan hukukçuları ifade eder. Burada yürütme, yasama organı olan meclise karşı sorumludur.
Yargının da denetimindedir. Bu üçlü denkleme son dönem de bir de 4. güç geldi; Medya. Hatta bir ara “4. Kuvvet Medya” diye kitabı bile yazılmıştı. Anayasal ve resmi organlar olan yasama, yürütme ve yargının yanına, ülkeleri ve yurttaşları manipüle etmede en birincil organ olan ve tarafsızlığı sürekli tartışılan medya da oturtuldu. Artık Dünya’nın her yerinde medyanın gücü ve varlığı tartışılmaz oldu.
Küresel yayılmacı emperyalizme ve kapitalizme karşı Ulusal Kurtuluş Savaşı vererek bağımsızlığını kazanan benim yurdumda ise son bir çok aşamanın ardından son 15 yılda yazılı ve görsel medyanın tarafsızlığı tam bir tartışma konusu halini aldı. Şuan ülkemizin medyası tıpkı kuvvetler ayrılığının erkleri gibi 3’e ayrılıyor; Holding Medyası, Dinci Medya ve Bağımsız Medya. Holding Medyası’nın açılımı yapmamız boşuna olur kanısındayım. Hürriyet’inden, Kanal D’sine, Sabah’ından Akşam’ına kadar yığınla organ bu kümenin içinde. Dinci Medya’da ise başı Fetullah Gülen’in yayın organları Samanyolu ve Zaman çekerken onları Kanal 7, Vakit, Bugün, Star gibi yığınla diğer organlar izliyor. Tabii son yapılan ve hukukçularca tek bir katılımcı olduğu için geçersiz sayılacağı ileri sürülen “Sabah ATV” ihalesinin ardından Sabah Grubunu’da “Holding” noktasından “Dinci” noktaya taşımam gerekli sanırım. “Bağımsızlar” adını alan ve arkalarında sermaye yada cemaat desteği olmayan son gurupta ise Cumhuriyet, Birgün, Kanal Türk gibi yayın organları var. Holding Medyası ve Dinci Medya’nın nasıl bir iktidar organı olduğu yazmanın boşuna zaman alacağı kanısındayım. Kiminin ihale bağlantısı var kiminin tarikat.
Zaman Gazetesi’nin Çarpık Zihniyeti
Bayii satışı 30-40 bin dolayında olan ve kaynağını merak ettiğim bir şekilde bedava dağıtılan adetleri ile günlük 500 bin rakamını geçen Zaman Gazetesi’nin eline geçen her fırsatta yaptığı bir şey var; tehdit olarak gördüğünden midir nedir, her fırsatta, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini savunan Aleviler’e saldırmak. Kıyıda köşede bir şey buldu mu mutlaka Aleviler’le bağlantı kurup saldırmanın yöntemini arıyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara’da yapılan bombalı bir saldırının ardından, bombalama eylemini gerçekleştiren teröristin kökenin de Alevilikle ilgili bir bağlantı bulmuşlardı. Onu bile ‘’Alevi bombacı’’ diye haber yaptılar.
Ama
her gün öldürülen teröristlerin Sünniliğine değinmiyorlar. Memleketin her köşesine bomba koyan bombacıları
‘’Sünni’’ diye afişe etmiyorlar ama birisi Alevi kökenli ise bunu hemen yayıyorlar. Terörist Alevi oldu mu haber değeri taşıyor ama Sünni olunca bu önemli bir ayrıntı değil!
Elbette ülkenin ulusal bağımsızlığına kasteden her kim olursa olsun haberleştirilmedir ama inançsal kökeni bir haber değeri değildir. Zaman’ın son marifeti ise kendisine bağlı haftalık Aksiyon Dergisi aracılığıyla Alevilere saldırmak oldu.
PKK terör örgütünün başı, bebek katili Öcalan başta olmak üzere mevcut kadrosunun % 90’ı Sünni olan PKK için her hangi bir konu da hiçbir Alevi, her hangi bir teröristin Sünni olmasını ön plana çıkarmazken, Zaman ve bağlı gurubun diğer organları eğer bahse konu kişi geriye kalan kısımdan Alevi ise hemen bunu ön plana çıkarıp Alevilere çamur atmaya çabalıyor. Bu vesile ile toplumun gözünde Alevileri terörizmle eşdeşleştirip, özdeşleştirmeye çalışıyor. Terörizmle ilgili bir haberi verirken teröristin dini konumunu ön plana çıkaran bir anlayış gerek teolojik bilgiden gerekse de antropolojik bilgiden yoksun demektir.
1912 Balkan Savaşı’ndan itibaren aralıksız 11 yıl savaş ortamında kalarak 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti ne Sünnilerindir ne de Alevilerin. Bu ülke, bu topraklarda yaşayan, kendisini vatandaşlık bağı ile bu cumhuriyete bağlı kılan, Ulu Önder Mustafa Kemal’in deyimi ile ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene!’’ diyerek kendisinde yurttaşlık gereklilikleri gören herkesindir. Ama hiçbir zaman bunu Zamancılar idrak edemezler.
Siz hiç Zaman’ın, ‘’Sünni terörist Abdullah Öcalan dedi ki…’’ diye bir haberini okudunuz mu?
Öyle bir haber olmamalıdır. PKK terörü etnik temelli bir harekettir. Bu etnik temelli hareketi, antropolojik bir çalışma yerine dinsel bir çalışma ile haberleştirmek sadece çarpık bir zihniyetin ürünü olabilir. Aslında teolojik ve antropolojik bilgiden yoksun insanların sırf cemaatçilik güdülenmesi ile gazetecilik yaptığı bir yerde bu türden çarpıklıklar da çok görülmemelidir. Eline geçen her fırsatta bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü, Mustafa Kemal ilke ve devrimlerini savunan Alevilere saldırmayı meslek edinen Zaman’ın ülkemizi de parçalamayı amaçlayan ve okyanus ötesinde tasarlanan BOP’a ses çıkarmaması çok ilginç değil mi? ‘’Türban’’ edebiyatı yapan Zaman, Afganistan’da Irak’ta ve daha nice yerlerde Müslüman kanı akıtan ABD’yi bir kere olsun lanetledi mi? ABD’deki bilmem ne çiftliğinde yaşayan kimilerinin hiç ‘’ABD katildir. Irak’tan çekilmelidir!’’ dediğini duydunuz mu? Ya da hiçbir Zaman yazarının ABD katliamları konusunda tek sesi var mı? İktidar uğruna içeride ‘’Allah, din, iman, Kur’an, türban’’ deyip de dışarıda kuzu olmak nasıl bir duygu acaba? Sahi, Zaman’ın ABD’yi eleştiren tek yazarı Tamer Korkmaz neden kovuldu?
Boşver Zaman sen ABD’yi, katliamı, kardeşliği. Sen her fırsatta Alevilere saldırmaya bak! Misyonun bu!
Murat KANTEKİN
http://www.siyasetkulubu.com/content/view/489/248/