terso.
New member
SUAL: Fethullah Gülen Hocaefendinin , Amerika’da Musevi Cemaati ADL
(Anti Defamation League) Lideri ile görüşmesi doğrumudur?
CEVAP:
Bir İslami Cemaat Liderinin, yahudi veya hristiyan bir cemaat lideri ile görüşmesinde Kur’an ve Sünnet perspektifinde bir sakınca yoktur. Hele niyet İslamı Kalblere sevdirmek ise, o zaman bu görüşmeler Allah katında müsbet yönde değer kesbeder, çünkü yapılan temsil noktasında tebliğdir , buda Kur’anın emridir :
‘Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur.’(Maide,67)
Efendimiz (SAV) , Taif dönüşü Mekke’ye alınmaz! Çünkü, Mekke’ye yeni bir Din ile gelmiş ve putperest bir halka putları bırakmasını istemektedir. Hazır Mekke dışına çıkmışken, içeriye alınmaması kararlaştırılmıştır. Efendimiz (SAV) bunu beklememiş ve özvatanı olan Mekke’ye girmek istemiştir. Neticede, kendisine kefil olacak birini getirirse, Mekke’ye girebileceği söylenir. Efendimiz(SAV) , Mekke eşrafından müşrik olan Mut’im bin Adiyy denen kişiye kendisine kefil olabileceğini söyler.
Mut’im e sorulur ve oda kabul eder.
Yani bir müşrik yerine göre Efendimiz(SAV) ‘e kefil olmuştur,
Ebu Talib amcası mümin değilken,vefat ettiğinde müşrikler cesaret toplayıp daha çok zulüm yapmaya başladıklarında Efendimiz (SAV) şöyle demiştir:
‘Amcacığım, yokluğun ne çabuk belli oldu? Ama, Onu (SAV) koruyan bir mümin değildi !
Hocaefendininde bu tarz görüşmelerini, İslamın doğru tanıtılması ve seviyeli temsil edilmesi adına yapıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bundan ise bırakın bir mahzurun olması, bizzat Efendimiz (SAV) in hayatında var olan şeylerdir. .
kaynak
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SORU : Dünya’da Müslümanlara Zulmeden ve Müslüman kanı dökenlerle Diyalog yapıyor ve bunu Şer’i Delillerle izah etmeye çalışıyorsunuz. Dünya’da Müslüman kanı dökenler Hıristiyan (ABD) ve Yahudiler (İsrail) değil mi ?
CEVAP: : Günümüz dünyasında müslümanlara zulmeden ve kardeşlerimizi mağdur eden Evangelist Hıristiyanlar (ABD) ile Siyonist Yahudiler (İsrail) dir.
Halbuki , Diyalog toplantılarında , ne Evangelsitler nede Siyonistler yoktur , olamazlar. Onlar bu toplantılara girmek istediklerinde karşılarına ilk önce bu zulümlerden vazgeçmeleri isteneceği için katılamamaktadırlar.
Diyalog Dünya Barışına katkı sağlama sloganı ile ortaya çıktığı için , onlar barış istememektedirler.
Dolaysıyla , nasıl ki , Şii veya Vehhabi müslümanlığına bakıp İslamın tümü hakkında yorum yapmak yanlış ise , evangelist hıristiyanlara bakıp tüm hıristiyanları aynı kefeye koymak veya siyonist Yahudilere bakıp tüm yahudileri siyonist addetmek aynı yanlışın bir tezahürü olacaktır.
İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilahımız ve sizin ilahınız birdir (aynı ilahtır). Biz sadece ona teslim olmuş kimseleriz.”
(Ankebut Suresi , 29/46)
Bu açıdan , bugün olduğu gibi Doğru kişilerle yapılan Diyalog çalışmaları Dünya Barışını tesisi adına en etkili bir yöntem olarak karşımızda durmaktadır ve inanıyoruzki inşallah önümüzdeki birkaç sene içinde, başta Filistin olma üzere Ümmet-i Muhammedin mazlumiyeti ve mağduriyeti sonuçlanacaktır.
Diğer alternatif yaklaşımların , bu mazlumiyeti gideremediği ortadadır. Bu zaviyeden , tek çözüm Ehl-i Kitabın ehl-i vicdan ve insaf Sahiblerini insanlık adına Dünya Barışı adına Diyalog yapıp , bunu müsbet bir baskı unsuru olarak değerlendirmektir.
Bir hususa daha değinemden geçemiyeceğim : Diyalog yapanlara karşı yukarıdaki soruya ilave olarak :” Filistinde , Irakta müslüman hanımların ırzlarını iğfal edenlerle nasıl Diyalog yapılır ?” şeklinde eksik bilgilenme sonucu yapılan ithamlara üzülüyor ve şunu demek geliyor içimizden : ” Siz bu yaklaşımınızda samimi iseniz , neden hala oradaki mazlum kardeşlerimizin yanına gidip savaşmıyorsunuz ? Neden -bağışlayın - bu işin lafazanlığı yerine gereğini yerine getirmiyorsunuz o zaman ?
(Bunu bende sormuştum)
Evet , Diyaloğu doğru muhatablarla yapılmasını emreden Kur’an-ı Kerim olduğu göz önünde bulundurlmalı ve Ülkemizin Dünya muvazenesinde hak ettiği yeri alıncaya kadar , Kavl-i Leyyineyi elden bırakmamalaıyız…
kaynak