fatihsan
New member
- Katılım
- 12 May 2007
- Mesajlar
- 249
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
[COFethullahçı Müslümanlar uyanınLOR="Red"][/C
OLOR]
'La ilahe illallah, Muhammedür resulullah!' diyen ve buna da gönülden iman edenlere sesleniyorum:
Siz; İslam dünyasına karşı Haçlı savaşı başlatan Amerika'nın yanında olmak ister misiniz? Sanmıyorum.
O zaman; hem Müslüman görünüp hem de Amerika için çalışan kişilerden uzak durun. Burada açıkça,
Amerika'nın emrine girmiş bir propaganda uzmanı olduğu anlaşılan Fethullah Gülen'den söz ediyorum. Bu kişi, İslam'a değil, ABD'ye hizmet ediyor. 'Allah, dünya gemisinin kaptanlığına Amerika'yı oturttu.' diyerek beyaz batılı Hıristiyan emperyalizmini meşrulaştıran o değil midir? Milliyet'ten Can Dündar'ın naklettiği bilgiler Fethullah Gülen'in ABD tarafından yetiştirildiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Çünkü; Amerika'da hazırlanan siyasi-stratejik raporlarda hep onun adı geçiyor. ABD çıkarına hizmet edecek İslam anlayışının lideri olarak o örnek veriliyor. Ve Amerika; bu çizgidekilere yıllardır muazzam para ve siyasi destek veriyor. Can Dündar'ın pazartesi günü aktardıklarına bakar mısınız:
'Bahsedeceğim raporlar 'Rand Coorparation' imzasını taşıyor. Amerikan dış politikasına yön veren bu etkili 'fikir fabrikası', Donald Rumsfeld, Condoleezza Rice, Francis Fukuyama gibi uzmanlarıyla tanınıyor. (...) Rand Coorparation, Amerikan yönetimi için bir rapor hazırlayıp 2 şey tavsiye etti:
'1) Türkiye'deki İslami hareketi daha yakından tanımalı, onların ideolojileri hakkında daha yakından bilgilenmeli ve diplomatlarını eğitmeliyiz.
2) ABD'nin İslamcı akımın ılımlı üyeleriyle resmi olmayan ilişkiler kurması yararlı olacaktır.'
1999'da ABD Dışişleri Bakanlığı'nca hazırlanan 'Din Hürriyeti Raporu'nda Fethullah Gülen'den 'ılımlı İslami lider' olarak bahsedilecekti.
Sonra Cheryl Barnard'ın raporu geldi. (...) O da 2003'te 'Sivil Demokratik İslam Raporu' hazırladı. (...) Rapora göre, ABD'ye en iyi müttefik 'ılımlı İslamcılar'...
Nasıl desteklenecekleri konusunda şunları öneriyor:
'Çalışmalarının, görüşlerinin yayımlanması ve dağıtılmasına maddi katkı yapılacak.
Daha geniş kitlelere özellikle gençlere ulaşmaları teşvik edilecek.
Sivil toplum kuruluşları kurmalarına, eğitim için yer bulmalarına ve politik süreç içinde gelişmelerine destek olunacak.
Görüşlerini yaymak için web sitesi, okul, enstitüler kurmalarının önü açılacak.
Ilımlı İslamın kitlelerin alternatifi olması sağlanacak.'
(...)Raporun sonundaki 'Derin strateji' bölümünde daha somut öneriler var. Şöyle denmiş:
'Ilımlı İslamcıların cesur sivil liderler olmasına çalışılmalı. Demokrasi, insan hakları, kadın hakları konusunda etkili politikalar geliştirmeleri sağlanmalı. Sivil toplum örgütleri oluşturarak Ilımlı İslamcı liderlere yardım edilmesine çalışılmalı...'
Fethullah Gülen'in örnek olarak verildiği ılımlı İslamcıların ekonomik güç eksikliği dile getirilip maddi destek yapılması önerilmiş.'
Can Dündar perşembe günü de yazıya devam edip 26 Mart 2007 tarihinde yaylımlanan Rand Corparation'ın yeni raporundan aktarmalar yapıyor. Burada Fethullah Gülen, 'Hıristiyan ve Yahudilerle diyalog çalışması başlattı. İki kez Patrik Bartholomeos ile görüştü. 1998'de Papa'yı ziyaret etti; İsrail'in hahambaşı ile buluştu' denilerek örnek dinsel lider seçiliyor.
Raporda; ABD yönetimine Türkiye'yi etki altına almak için de şu kesimlerimizin desteklenmesi öneriliyor: 'Liberal ve laik Müslüman bilim adamları ve aydınları, genç ılımlı Müslüman akademisyenler, toplumsal önderler; kadın hareketi öncüleri, ılımlı gazeteciler ve yazarlar.
Desteklenenlerin başında da Fethullah Gülen ve çevresi geliyor. Para ve siyasi destek bu kesime yağıyor. 'Gülen'cilerin okulları, yurtları, dershaneleri Amerikan dolarları ile böyle yaygınlaştırılıyor.
Amerika onların bankacılıktan tutun da kargoculuğa kadar Türkiye'nin bütün sektörlerinde öne çıkarttırıyor. Hükümet, bu konuda ne gerekiyorsa yapıyor.
Fakat, aynı Amerika; İslam dünyasına karşı Haçlı savaşını yürütüyor. Müslümanların kanını hunharca akıtıyor. Fethullah Gülen, bu saldırıda ABD'nin yanında yer alıyor.
Şimdi; ona inanan samimi Müslümanlara sesleniyorum: Elinizi vicdanınıza koyup öyle karar verin. Haçlı emperyalizmin silahlı gücü Amerika'nın bu kadar desteklediği birisinin siz Müslümanlara bir faydası olabilir mi? Bu dünyada değil öbür dünyada...
Fethullah'ın Gerçek Yüzü
-"Fethullah Gülen ile Papa II.Jean Paul 1998 Şubat'ında Vatikan'da buluştular.
Bu buluşmayı CIA organize etti. Gülen'in basın önündeki itirafından da anlaşılacağı üzere ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abromowitz buluşmada başrolü oynadı. Fethullah Gülen 8 Şubat 1998 günü Vatikan'a hareketinden önce yaptığı açıklamada "Birkaç ay önce Abramowitz cenaplarının yardımıyla bu buluşma gerçekleşti" dedi.
ABD eski Savunma Bakan yardımcısı Richard Perle, FBI ve MOSSAD'ın paravan Yahudi örgütü Ayrımcılıkla mücadele Birliği (Anti-Defamation League/ ADL) ve Moon Tarikatı buluşmayı organize edenler arasındaydı. Vatikan buluşmasının temelleri, Gülen'in sağlık (!) kontrolü gerekçesiyle bulunduğu New York'ta atıldı.
Bu günlerde görüştüğü Amerikalılardan biri de , 1996 yılında CIA BAşkanlığına aday gösterilen Carnaige Vakfı başkanı Morton Abramowitz idi. Morton Abramowitz ile görüşmesinin ortak dostları Kasım Gülek vasıtasıyla tanışmasından sonra gerçekleştiğini açıklayan Gülen, "Abramowitz ile toplum hadiselerinin sebepleri ve sonuçları hakkında konuştuk. Daha sonra teşekkür mektubu yazdı." diyordu. Gülen, Abramowitz'e Ortadoğu ve Türkiye konusunda yazdığı kitap için yardım etme sözü verirken, Amerika'daki Siyonist lobisinin en güçlü kolu ADL, Gülen'in bir kitabını Amerika'da İngilizce olarak yayınlama garantisi veriyordu.
Zamanın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya yakınlığı ile tanınan ADL başkanı Abraham H. Foxman, Zaman Gazetesindeki açıklamasında kitap olayını şöyle anlatıyor: "Kendisinden İslam'da hoşgörüyü anlatan bir kitap yazmasını rica ettik." Gülen'in ABD yönetiminde ve BM'de etkiye sahip Papa'nın sağ kolu kardinal John O'Connor ile Eylül 1997'de New York'ta gerçekleşen görüşmesinde, Roma ziyaretinin tarihi kararlaştırıldı. ADL'nin Türkiye'de MOSSAD'a yakın Yahudi çevrelerle yakın bağlantıları bulunuyor.
ADL'nin kuruluş yılı 1913... Kurulduğu günden itibaren, yine aynı dönemde kurulan Amerikan iç istihbarat örgütü FBI ile işbirliği içinde oldu. FBI, Edgar Hoover'in başkanlığı döneminde ADL'yi kanatları altına aldı ve geliştirdi. Klu Kux Klan örgütü ADL kanalıyla finanse edildi. Dernek gibi örgütlenen ve otuza yakın şubesi bulunan ADL, görünüşte konferanslar düzenliyor, ödüller dağıtıyordu. Ancak ADL'nin gerçek kimliği 1992 yılında iki ajanının yakalanmasıyla belgelendi.Ajanlar Tom Gerard ve Roy Bullock'un evlerinde çıkan bilgiler ve ifadeler ADL'nin kirli ilişkilerini su yüzüne çıkardı.
New York'lu gazeteci John Ross'un haberine göre; "ADL'nin MOSSAD, CIA, Güney Afrika ırkçı rejimi ve İngiliz istihbaratıyla bağlantıları ortaya serildi." Yakalanan kimi üyelerin istihbarat faaliyetleri yaptıkları ortaya çıktı. ADL ajanları, muhalif örgütler ve kişileri fişlediklerini itiraf ettiler. ADL ajanları bu faaliyetlerinde ilginç bir olayı da gerçekleştiriyorlar, FBI'ın istihbarat kayıtlarından yararlanıyorlardı. Abramowitz'in yakın arkadaşı Perle, bir Yahudi ve ADL yönetimiyle ilişki içinde.
Uzun seneler Pentagon'un Türkiye sorumluluğunu yürüten Perle bir süre önce Irak'ı bölme planlarını Washington Post'a açıkça yazdı. Bosna'yla ilgili olarak ABD'de kurulan kriz merkezi ekibi içinde de yer alan Perle, Türkiye İran arasında savaş kışkırtıcılığında da başroldeydi.
Fethullah Gülen'in hamiliğine soyunan ADL, Moon Tarikatı ile de çok yakın ilişki içinde.
Wahington'daki iki büyük gazeteden biri olan Wahington Times'ın sahibi Moon Tarikatı...ADL ve Moon Tarikatı bu gazete içinde birlikte çalışıyor. Gazete CIA'ın yayın organı olarak tanınıyor. 1981'de kurulan gazete, Reagan ve Bush'a olan yakınlığı ile tanınıyor. Moon Tarikatı, Kore'nin bölünmesinden hemen sonra kuruldu. Kurucusu CIA'nın yan kuruluşu gibi çalışan , Kore İstihbarat Teşkilatı. Kore nüfusunun yüzde onunun Budizm'den Hıristiyanlığa geçişini organize edenlerden. Bu çalışmalar sonucu bugün Güney Kore nüfusunda Hıristiyanların oranı yüzde 35'i buldu.
Moon Tarikatı, CIA'ın dünya çapında kullandığı etkili bir kamuflaj aracı. 1980'li yıllarda tarikatın adı İrangate skandalına karıştı. Moon Tarikatı'nın bir süre önce ölen Türkiye temsilcisi Kasım Gülek, Fethullah Gülen'in sağ koluydu."
...
Ergun Poyraz- Fethullah'ın Gerçek Yüzü, Otopsi Yayınevi (http://www.otopsiyayinevi.cjb.net)-1. Basım Nisan 2000, sf 345-348
OLOR]
'La ilahe illallah, Muhammedür resulullah!' diyen ve buna da gönülden iman edenlere sesleniyorum:
Siz; İslam dünyasına karşı Haçlı savaşı başlatan Amerika'nın yanında olmak ister misiniz? Sanmıyorum.
O zaman; hem Müslüman görünüp hem de Amerika için çalışan kişilerden uzak durun. Burada açıkça,
Amerika'nın emrine girmiş bir propaganda uzmanı olduğu anlaşılan Fethullah Gülen'den söz ediyorum. Bu kişi, İslam'a değil, ABD'ye hizmet ediyor. 'Allah, dünya gemisinin kaptanlığına Amerika'yı oturttu.' diyerek beyaz batılı Hıristiyan emperyalizmini meşrulaştıran o değil midir? Milliyet'ten Can Dündar'ın naklettiği bilgiler Fethullah Gülen'in ABD tarafından yetiştirildiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Çünkü; Amerika'da hazırlanan siyasi-stratejik raporlarda hep onun adı geçiyor. ABD çıkarına hizmet edecek İslam anlayışının lideri olarak o örnek veriliyor. Ve Amerika; bu çizgidekilere yıllardır muazzam para ve siyasi destek veriyor. Can Dündar'ın pazartesi günü aktardıklarına bakar mısınız:
'Bahsedeceğim raporlar 'Rand Coorparation' imzasını taşıyor. Amerikan dış politikasına yön veren bu etkili 'fikir fabrikası', Donald Rumsfeld, Condoleezza Rice, Francis Fukuyama gibi uzmanlarıyla tanınıyor. (...) Rand Coorparation, Amerikan yönetimi için bir rapor hazırlayıp 2 şey tavsiye etti:
'1) Türkiye'deki İslami hareketi daha yakından tanımalı, onların ideolojileri hakkında daha yakından bilgilenmeli ve diplomatlarını eğitmeliyiz.
2) ABD'nin İslamcı akımın ılımlı üyeleriyle resmi olmayan ilişkiler kurması yararlı olacaktır.'
1999'da ABD Dışişleri Bakanlığı'nca hazırlanan 'Din Hürriyeti Raporu'nda Fethullah Gülen'den 'ılımlı İslami lider' olarak bahsedilecekti.
Sonra Cheryl Barnard'ın raporu geldi. (...) O da 2003'te 'Sivil Demokratik İslam Raporu' hazırladı. (...) Rapora göre, ABD'ye en iyi müttefik 'ılımlı İslamcılar'...
Nasıl desteklenecekleri konusunda şunları öneriyor:
'Çalışmalarının, görüşlerinin yayımlanması ve dağıtılmasına maddi katkı yapılacak.
Daha geniş kitlelere özellikle gençlere ulaşmaları teşvik edilecek.
Sivil toplum kuruluşları kurmalarına, eğitim için yer bulmalarına ve politik süreç içinde gelişmelerine destek olunacak.
Görüşlerini yaymak için web sitesi, okul, enstitüler kurmalarının önü açılacak.
Ilımlı İslamın kitlelerin alternatifi olması sağlanacak.'
(...)Raporun sonundaki 'Derin strateji' bölümünde daha somut öneriler var. Şöyle denmiş:
'Ilımlı İslamcıların cesur sivil liderler olmasına çalışılmalı. Demokrasi, insan hakları, kadın hakları konusunda etkili politikalar geliştirmeleri sağlanmalı. Sivil toplum örgütleri oluşturarak Ilımlı İslamcı liderlere yardım edilmesine çalışılmalı...'
Fethullah Gülen'in örnek olarak verildiği ılımlı İslamcıların ekonomik güç eksikliği dile getirilip maddi destek yapılması önerilmiş.'
Can Dündar perşembe günü de yazıya devam edip 26 Mart 2007 tarihinde yaylımlanan Rand Corparation'ın yeni raporundan aktarmalar yapıyor. Burada Fethullah Gülen, 'Hıristiyan ve Yahudilerle diyalog çalışması başlattı. İki kez Patrik Bartholomeos ile görüştü. 1998'de Papa'yı ziyaret etti; İsrail'in hahambaşı ile buluştu' denilerek örnek dinsel lider seçiliyor.
Raporda; ABD yönetimine Türkiye'yi etki altına almak için de şu kesimlerimizin desteklenmesi öneriliyor: 'Liberal ve laik Müslüman bilim adamları ve aydınları, genç ılımlı Müslüman akademisyenler, toplumsal önderler; kadın hareketi öncüleri, ılımlı gazeteciler ve yazarlar.
Desteklenenlerin başında da Fethullah Gülen ve çevresi geliyor. Para ve siyasi destek bu kesime yağıyor. 'Gülen'cilerin okulları, yurtları, dershaneleri Amerikan dolarları ile böyle yaygınlaştırılıyor.
Amerika onların bankacılıktan tutun da kargoculuğa kadar Türkiye'nin bütün sektörlerinde öne çıkarttırıyor. Hükümet, bu konuda ne gerekiyorsa yapıyor.
Fakat, aynı Amerika; İslam dünyasına karşı Haçlı savaşını yürütüyor. Müslümanların kanını hunharca akıtıyor. Fethullah Gülen, bu saldırıda ABD'nin yanında yer alıyor.
Şimdi; ona inanan samimi Müslümanlara sesleniyorum: Elinizi vicdanınıza koyup öyle karar verin. Haçlı emperyalizmin silahlı gücü Amerika'nın bu kadar desteklediği birisinin siz Müslümanlara bir faydası olabilir mi? Bu dünyada değil öbür dünyada...
Fethullah'ın Gerçek Yüzü
-"Fethullah Gülen ile Papa II.Jean Paul 1998 Şubat'ında Vatikan'da buluştular.
Bu buluşmayı CIA organize etti. Gülen'in basın önündeki itirafından da anlaşılacağı üzere ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abromowitz buluşmada başrolü oynadı. Fethullah Gülen 8 Şubat 1998 günü Vatikan'a hareketinden önce yaptığı açıklamada "Birkaç ay önce Abramowitz cenaplarının yardımıyla bu buluşma gerçekleşti" dedi.
ABD eski Savunma Bakan yardımcısı Richard Perle, FBI ve MOSSAD'ın paravan Yahudi örgütü Ayrımcılıkla mücadele Birliği (Anti-Defamation League/ ADL) ve Moon Tarikatı buluşmayı organize edenler arasındaydı. Vatikan buluşmasının temelleri, Gülen'in sağlık (!) kontrolü gerekçesiyle bulunduğu New York'ta atıldı.
Bu günlerde görüştüğü Amerikalılardan biri de , 1996 yılında CIA BAşkanlığına aday gösterilen Carnaige Vakfı başkanı Morton Abramowitz idi. Morton Abramowitz ile görüşmesinin ortak dostları Kasım Gülek vasıtasıyla tanışmasından sonra gerçekleştiğini açıklayan Gülen, "Abramowitz ile toplum hadiselerinin sebepleri ve sonuçları hakkında konuştuk. Daha sonra teşekkür mektubu yazdı." diyordu. Gülen, Abramowitz'e Ortadoğu ve Türkiye konusunda yazdığı kitap için yardım etme sözü verirken, Amerika'daki Siyonist lobisinin en güçlü kolu ADL, Gülen'in bir kitabını Amerika'da İngilizce olarak yayınlama garantisi veriyordu.
Zamanın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya yakınlığı ile tanınan ADL başkanı Abraham H. Foxman, Zaman Gazetesindeki açıklamasında kitap olayını şöyle anlatıyor: "Kendisinden İslam'da hoşgörüyü anlatan bir kitap yazmasını rica ettik." Gülen'in ABD yönetiminde ve BM'de etkiye sahip Papa'nın sağ kolu kardinal John O'Connor ile Eylül 1997'de New York'ta gerçekleşen görüşmesinde, Roma ziyaretinin tarihi kararlaştırıldı. ADL'nin Türkiye'de MOSSAD'a yakın Yahudi çevrelerle yakın bağlantıları bulunuyor.
ADL'nin kuruluş yılı 1913... Kurulduğu günden itibaren, yine aynı dönemde kurulan Amerikan iç istihbarat örgütü FBI ile işbirliği içinde oldu. FBI, Edgar Hoover'in başkanlığı döneminde ADL'yi kanatları altına aldı ve geliştirdi. Klu Kux Klan örgütü ADL kanalıyla finanse edildi. Dernek gibi örgütlenen ve otuza yakın şubesi bulunan ADL, görünüşte konferanslar düzenliyor, ödüller dağıtıyordu. Ancak ADL'nin gerçek kimliği 1992 yılında iki ajanının yakalanmasıyla belgelendi.Ajanlar Tom Gerard ve Roy Bullock'un evlerinde çıkan bilgiler ve ifadeler ADL'nin kirli ilişkilerini su yüzüne çıkardı.
New York'lu gazeteci John Ross'un haberine göre; "ADL'nin MOSSAD, CIA, Güney Afrika ırkçı rejimi ve İngiliz istihbaratıyla bağlantıları ortaya serildi." Yakalanan kimi üyelerin istihbarat faaliyetleri yaptıkları ortaya çıktı. ADL ajanları, muhalif örgütler ve kişileri fişlediklerini itiraf ettiler. ADL ajanları bu faaliyetlerinde ilginç bir olayı da gerçekleştiriyorlar, FBI'ın istihbarat kayıtlarından yararlanıyorlardı. Abramowitz'in yakın arkadaşı Perle, bir Yahudi ve ADL yönetimiyle ilişki içinde.
Uzun seneler Pentagon'un Türkiye sorumluluğunu yürüten Perle bir süre önce Irak'ı bölme planlarını Washington Post'a açıkça yazdı. Bosna'yla ilgili olarak ABD'de kurulan kriz merkezi ekibi içinde de yer alan Perle, Türkiye İran arasında savaş kışkırtıcılığında da başroldeydi.
Fethullah Gülen'in hamiliğine soyunan ADL, Moon Tarikatı ile de çok yakın ilişki içinde.
Wahington'daki iki büyük gazeteden biri olan Wahington Times'ın sahibi Moon Tarikatı...ADL ve Moon Tarikatı bu gazete içinde birlikte çalışıyor. Gazete CIA'ın yayın organı olarak tanınıyor. 1981'de kurulan gazete, Reagan ve Bush'a olan yakınlığı ile tanınıyor. Moon Tarikatı, Kore'nin bölünmesinden hemen sonra kuruldu. Kurucusu CIA'nın yan kuruluşu gibi çalışan , Kore İstihbarat Teşkilatı. Kore nüfusunun yüzde onunun Budizm'den Hıristiyanlığa geçişini organize edenlerden. Bu çalışmalar sonucu bugün Güney Kore nüfusunda Hıristiyanların oranı yüzde 35'i buldu.
Moon Tarikatı, CIA'ın dünya çapında kullandığı etkili bir kamuflaj aracı. 1980'li yıllarda tarikatın adı İrangate skandalına karıştı. Moon Tarikatı'nın bir süre önce ölen Türkiye temsilcisi Kasım Gülek, Fethullah Gülen'in sağ koluydu."
...
Ergun Poyraz- Fethullah'ın Gerçek Yüzü, Otopsi Yayınevi (http://www.otopsiyayinevi.cjb.net)-1. Basım Nisan 2000, sf 345-348