algoritmaA
New member
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, yaşanan olaylar nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, "İstanbul'da halka devlet terörü uygulanmıştır" dedi.
Vali Güler'in "Porovokasyon olacağı ihbarı" alındığı sözlerine atıfta bulanan Çelebi, "Sabahın altısında kendi merkezlerine gelen, herhangi bir eylemde, yürüyüşte bulunmayan emekçilere ve DİSK'e gaz bombası atılması, su sıkılması, camlarının kırılması en büyük provokasyondur." şeklinde konuştu.
Süleyman Çelebi yazılı bir açıklama yaparak bugünkü olayları değerlendirdi. Çelebi şunları söyledi: "1 Mayıs sabahı, saat 06.30'da DİSK Genel Merkezi'ne gaz bombalarıyla saldırı düzenlenmiş; Türkiye'nin ve İstanbul'un her bölgesinden gelen emekçiler, polisin gaz bombaları ve panzerlerin sıktığı tazyikli su ile karşılanmışlardır. DİSK Genel Merkezi atılan gaz bombalarından, sıkılan sulardan nefes alınamayacak ve tanınamayacak durumdadır. DİSK Genel Merkezi'ne girerek "haneye tecavüz" suçunu işleyen emniyet güçlerinin saldırısında büyük maddi hasar da meydana gelmiştir. DİSK üyeleri, KESK üyeleri, Türk-İş üyeleri ve çeşitli kitle örgütlerinin üyeleri şehrin çeşitli yerlerinde polisin saldırısının kurbanı olmuştur. 1 Mayıs'ta işçi sınıfını yalnız bırakmayarak merkez binamıza gelen milletvekillerini ve Avrupa Parlamentosu üyelerini, aydın ve sanatçıları da gaz bombası yağmuruna tutacak kadar fütursuz yapılan polis saldırısı, tam anlamıyla bir devlet terörüne dönüştürülmüştür. Bir milletvekilimiz kalp krizi riskiyle yüzyüze bırakılmıştır. Sürekli yasalardan sözeden Valilik, emrindeki kolluk kuvvetleriyle en temel insan hakkı olan yaşama hakkını tehlikeye atmıştır. Yalnızca DİSK binası içine değil, Şişli Etfal Hastanesi'nin acil servisine bile gaz bombaları atılarak onlarca hasta ağır şekilde etkilenmiştir. Dün İstanbul Valisi hakkında emekçilere karşı suç işlediği için suç duyurusunda bulunmuştuk.Evet bu gün çok açık bir şekilde görüldü ki, AKP İktidarı, İstanbul Valisi ve emniyet güçleri bu suçu katmerli bir şekilde işlemişlerdir. Sabahın altısında kendi merkezlerine gelen, herhangi bir eylemde, yürüyüşte bulunmayan emekçilere ve DİSK'e gaz bombası atılması, su sıkılması, camlarının kırılması en büyük provokasyondur. Emniyet güçleri, saat 12.00'ye kadar aralıklarla defalarca DİSK'in önünde bekleyen emekçilere ve DİSK'e gaz bombası atmış, tazyikli su sıkmıştır. Televizyonlardan öğrendiğimize göre bu kanun dışı uygulamalardan bütün İstanbul nasibini almıştır. Hızını alamayan polis hastanelere bile gaz bombası atmıştır. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan yaşam hakkımız,kişi dokunulmazlığımız,kişi özgürlüğümüz,konut dokunulmazlığı hakkımız, düşünceyi açıklama özgürlüğümüz, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımız, açıkça ihlal edilmiştir.Yaralarımızı sarıyor, hasarlarımızı tespit ediyoruz. Yaşadığımız bütün bu kanun dışı uygulamaların, emekçilere ve halkımıza karşı işlenen bu suçların her platformda takipçisi olacağız; bu olayları uluslararası emek hareketinin, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun ve Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'nin gündemine taşıyacağız."
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=684035
Vali Güler'in "Porovokasyon olacağı ihbarı" alındığı sözlerine atıfta bulanan Çelebi, "Sabahın altısında kendi merkezlerine gelen, herhangi bir eylemde, yürüyüşte bulunmayan emekçilere ve DİSK'e gaz bombası atılması, su sıkılması, camlarının kırılması en büyük provokasyondur." şeklinde konuştu.
Süleyman Çelebi yazılı bir açıklama yaparak bugünkü olayları değerlendirdi. Çelebi şunları söyledi: "1 Mayıs sabahı, saat 06.30'da DİSK Genel Merkezi'ne gaz bombalarıyla saldırı düzenlenmiş; Türkiye'nin ve İstanbul'un her bölgesinden gelen emekçiler, polisin gaz bombaları ve panzerlerin sıktığı tazyikli su ile karşılanmışlardır. DİSK Genel Merkezi atılan gaz bombalarından, sıkılan sulardan nefes alınamayacak ve tanınamayacak durumdadır. DİSK Genel Merkezi'ne girerek "haneye tecavüz" suçunu işleyen emniyet güçlerinin saldırısında büyük maddi hasar da meydana gelmiştir. DİSK üyeleri, KESK üyeleri, Türk-İş üyeleri ve çeşitli kitle örgütlerinin üyeleri şehrin çeşitli yerlerinde polisin saldırısının kurbanı olmuştur. 1 Mayıs'ta işçi sınıfını yalnız bırakmayarak merkez binamıza gelen milletvekillerini ve Avrupa Parlamentosu üyelerini, aydın ve sanatçıları da gaz bombası yağmuruna tutacak kadar fütursuz yapılan polis saldırısı, tam anlamıyla bir devlet terörüne dönüştürülmüştür. Bir milletvekilimiz kalp krizi riskiyle yüzyüze bırakılmıştır. Sürekli yasalardan sözeden Valilik, emrindeki kolluk kuvvetleriyle en temel insan hakkı olan yaşama hakkını tehlikeye atmıştır. Yalnızca DİSK binası içine değil, Şişli Etfal Hastanesi'nin acil servisine bile gaz bombaları atılarak onlarca hasta ağır şekilde etkilenmiştir. Dün İstanbul Valisi hakkında emekçilere karşı suç işlediği için suç duyurusunda bulunmuştuk.Evet bu gün çok açık bir şekilde görüldü ki, AKP İktidarı, İstanbul Valisi ve emniyet güçleri bu suçu katmerli bir şekilde işlemişlerdir. Sabahın altısında kendi merkezlerine gelen, herhangi bir eylemde, yürüyüşte bulunmayan emekçilere ve DİSK'e gaz bombası atılması, su sıkılması, camlarının kırılması en büyük provokasyondur. Emniyet güçleri, saat 12.00'ye kadar aralıklarla defalarca DİSK'in önünde bekleyen emekçilere ve DİSK'e gaz bombası atmış, tazyikli su sıkmıştır. Televizyonlardan öğrendiğimize göre bu kanun dışı uygulamalardan bütün İstanbul nasibini almıştır. Hızını alamayan polis hastanelere bile gaz bombası atmıştır. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan yaşam hakkımız,kişi dokunulmazlığımız,kişi özgürlüğümüz,konut dokunulmazlığı hakkımız, düşünceyi açıklama özgürlüğümüz, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımız, açıkça ihlal edilmiştir.Yaralarımızı sarıyor, hasarlarımızı tespit ediyoruz. Yaşadığımız bütün bu kanun dışı uygulamaların, emekçilere ve halkımıza karşı işlenen bu suçların her platformda takipçisi olacağız; bu olayları uluslararası emek hareketinin, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun ve Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'nin gündemine taşıyacağız."
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=684035