İlhan Selçuk saygın bir isim mi?

[seyyah]

New member
Bilmeyenler için 9 Mart Cuntası ve İlhan Selçuk...

İlhan Selçuk saygın bir isim mi? Her şeyden önce bu sorunun doğru cevabını vermemiz gerekir. Eğer "evet saygın bir isimdi" diyecek olursanız, hemen karşınıza 9 Mart Cuntası ile çıkarlar.

2008Yeni kuşaklar bu cuntanın Türkiye'de bir Baas rejimi tesis etmeye çalıştığını bilmezler. Baas rejimi, tıpkı bugünkü Suriye ile devrilen Irak rejimi, Saddam rejimi gibi bir rejimi ifade eder. 9 Mart Cuntası yarısı asker yarısı sivil bir konsey tarafından yönetilen bir ülke öngörüyorlardı. İlhan Selçuk eski bir cuntacıdır. Eğer cuntacılar saygın adamsa İlhan Selçuk da saygın olmalı!

Arkadaşları Doğan Avcıoğlu, Cemal Reşit Eyüpoğlu, Mümtaz Soysal ve İlhami Soysal'dı. Bunlarla birlikte Yön hareketini başlattı. Yön hareketinin yayınladığı yön bildirisi, ki bu bir manifestoydu ve Yön Dergisi'nin sahibi Doğan Avcıoğlu idi, imza koyanlar arasında bugün Bugün Gazetesi'nde çalışan Can Aksın da vardı. Selçuk ve arkadaşları ordu içindeki genç subaylarla birlikte 9 Mart 1971 günü darbe yapmayı planlamışlardı.

Bu darbenin hazırlıkları yapılırken İlhan Selçuk'un Cumhuriyet Gazetesi'ndeki odası karargah olarak kullanılmıştı! Cuntanın adına Madanoğlu Cuntası deniliyordu. Bugün de Cumhuriyet Gazetesi'nin AK Parti hükümetini devirmek için karargah olarak kullanıldığı iddiaları var. Ne ilginç değil mi, Dünya değişiyor ama cuntacı cuntacılığından hiçbir zaman vazgeçmiyor.

9 Mart Cuntası'nı 12 Martçılar önledi. Zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur saf değiştirince Cemal Madanoğlu Cuntası başarısız oldu. Eğer 9 Mart Cuntası başarılı olmuş olsaydı 27 Mayıs'ın devamı olacaktı. İlhan Selçuk Ziverbey Köşkü'nde sorgulandı. Belki de işkence gördü. Cumhuriyet'in solcu ve komünist gazete olarak anılması İlhan Selçuk ile birliktedir. Ondan önce Cumhuriyet solda sol, sağda sağcı yazarların yazdığı bir gazeteydi.

Mahir Kaynak işte bu cuntanın içine sızmış bir ajandı. Kaynak, İlhan Selçuk ile beraber "darbeciler" birbirlerinin ev ve işyerlerinde toplantılar yapmaktaydı. Bunlardan biri de Cumhuriyet Gazetesi'nde yapılmıştı. O dönemde sadece İlhan Selçuk değil Cumhuriyet'in tüm çalışanlarının cuntanın içinde olduğu ifade ediliyordu Sol çevreler 12 Mart Muhtırası'nı kendi darbeleri sanmış olsalar da birkaç gün sonra 9 Martçılar'ın tasfiye edildiği anlaşılmıştı. Yeni kuşaklar bu dönemi pek bilmez.

Onun için öğrenmek isteyenlere bir tavsiyem var. Hasan Cemal'in -ki Cemal Cumhuriyet'in yayın yönetmenliğini de yapmıştır İlhan Selçuk'un muhalefetine rağmen- "Cumhuriyeti çok sevmiştim" kitabını okuyun. Ve görün Cumhuriyet denilen gazete neymiş, İlhan Selçuk denilen yazar neymiş!


Nuh Gönültaş
 

64general1

New member
Bilmeyenler için 9 Mart Cuntası ve İlhan Selçuk...

İlhan Selçuk saygın bir isim mi? Her şeyden önce bu sorunun doğru cevabını vermemiz gerekir. Eğer "evet saygın bir isimdi" diyecek olursanız, hemen karşınıza 9 Mart Cuntası ile çıkarlar.

2008Yeni kuşaklar bu cuntanın Türkiye'de bir Baas rejimi tesis etmeye çalıştığını bilmezler. Baas rejimi, tıpkı bugünkü Suriye ile devrilen Irak rejimi, Saddam rejimi gibi bir rejimi ifade eder. 9 Mart Cuntası yarısı asker yarısı sivil bir konsey tarafından yönetilen bir ülke öngörüyorlardı. İlhan Selçuk eski bir cuntacıdır. Eğer cuntacılar saygın adamsa İlhan Selçuk da saygın olmalı!

Arkadaşları Doğan Avcıoğlu, Cemal Reşit Eyüpoğlu, Mümtaz Soysal ve İlhami Soysal'dı. Bunlarla birlikte Yön hareketini başlattı. Yön hareketinin yayınladığı yön bildirisi, ki bu bir manifestoydu ve Yön Dergisi'nin sahibi Doğan Avcıoğlu idi, imza koyanlar arasında bugün Bugün Gazetesi'nde çalışan Can Aksın da vardı. Selçuk ve arkadaşları ordu içindeki genç subaylarla birlikte 9 Mart 1971 günü darbe yapmayı planlamışlardı.

Bu darbenin hazırlıkları yapılırken İlhan Selçuk'un Cumhuriyet Gazetesi'ndeki odası karargah olarak kullanılmıştı! Cuntanın adına Madanoğlu Cuntası deniliyordu. Bugün de Cumhuriyet Gazetesi'nin AK Parti hükümetini devirmek için karargah olarak kullanıldığı iddiaları var. Ne ilginç değil mi, Dünya değişiyor ama cuntacı cuntacılığından hiçbir zaman vazgeçmiyor.

9 Mart Cuntası'nı 12 Martçılar önledi. Zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur saf değiştirince Cemal Madanoğlu Cuntası başarısız oldu. Eğer 9 Mart Cuntası başarılı olmuş olsaydı 27 Mayıs'ın devamı olacaktı. İlhan Selçuk Ziverbey Köşkü'nde sorgulandı. Belki de işkence gördü. Cumhuriyet'in solcu ve komünist gazete olarak anılması İlhan Selçuk ile birliktedir. Ondan önce Cumhuriyet solda sol, sağda sağcı yazarların yazdığı bir gazeteydi.

Mahir Kaynak işte bu cuntanın içine sızmış bir ajandı. Kaynak, İlhan Selçuk ile beraber "darbeciler" birbirlerinin ev ve işyerlerinde toplantılar yapmaktaydı. Bunlardan biri de Cumhuriyet Gazetesi'nde yapılmıştı. O dönemde sadece İlhan Selçuk değil Cumhuriyet'in tüm çalışanlarının cuntanın içinde olduğu ifade ediliyordu Sol çevreler 12 Mart Muhtırası'nı kendi darbeleri sanmış olsalar da birkaç gün sonra 9 Martçılar'ın tasfiye edildiği anlaşılmıştı. Yeni kuşaklar bu dönemi pek bilmez.

Onun için öğrenmek isteyenlere bir tavsiyem var. Hasan Cemal'in -ki Cemal Cumhuriyet'in yayın yönetmenliğini de yapmıştır İlhan Selçuk'un muhalefetine rağmen- "Cumhuriyeti çok sevmiştim" kitabını okuyun. Ve görün Cumhuriyet denilen gazete neymiş, İlhan Selçuk denilen yazar neymiş!


Nuh Gönültaş
Yok İlhan Selçuk saygın degildir.Nuh gönültaş gibi emperyalizmin uşakları,meslektaşını jurnalleyen gazeteci bozmaları saygın olur bu düzende.
 

bytan

LinuX GeeK
Moderatör
Hasan Cemal mi??Hasan Cemali bilmeyen kalmadı.
İşte bir internet Alıntısı

Çapulcuya çanak tutmak için Irak?a giden Milliyet yazarı Hasan Cemal, Mesut Barzani?nin gözüne girebilmek amacıyla vatanseverlere hakaret etmekten geri kalmadı. İflah olmaz ABD ve AB savunucusu Cemal, özel görüşmelere Milliyet Muhabiri Namık Durukan?ı da almadı.

Barzani?nin kuryesi

18 Şubat 2005?te Bebek?te CIA ajanı Mark Parris tarafından zehirlenen Hasan Cemal, peşmerge lideri Mesut Barzani?nin mesajlarını Türkiye?ye taşıdı

ABD ve AB karşıtlarına ?Baasçılar? diye hakaret eden Cemal, Barzani?ye ?AB yolunda mı? yoksa Baasçı bir Türkiye mi istiyor sunuz? sorusunu yöneltti

Milliyet yazarı, çapulçu başına 18 Şubatçıların, ?Terör örgütü PKK?nın asıl nedefi AKP? tezini de söyletti: Sınır ötesi harekat hükümeti zayıflatmak için

Barzani?nin genel af talebini de aktaran Hasan Cemal, peşmerge liderinin Başbakan Erdoğan?ın bu yöndeki açılımlarını övdüğünü de yazdı

ABD?nin maşası ile Irak?ın kuzeyinde yaptığı görüşmede Cemal, Milliyet muhabiri Namık Durukan?ı fotoğrafları çeker çekmez dışarı çıkarmış

Milliyet yazarı Hasan Cemal Irak?ın kuzeyinden izlenimlerini dün ?Hasan Cemal, Kuzey Irak?ta? anonsu ile yazmaya başladı. Irak?ta önce peşmerge lideri Mesut Barzani ile görüşen Hasan Cemal?in Barzani?den getirdiği mesajlar, Milliyet gazetesinin sürmanşetinden duyuruldu. ABD maşası ile yapılan röportaj 1. sayfadan ?Hasan Cemal Kuzey Irak?ta Barzani ile görüştü: PKK şiddeti durdurmalı? başlığı ile verilerek çapulcu başının mesajları şöyle sıralandı:

* Onlarca defa söyledim. PKK silah bırakmalıdır... Silahın, şiddetin zamanı artık geçmiştir.
* Türkiye?nin güvenliği açısından biz Kürtler tehdit değiliz ve olmayız.
* Sanki sorunun nedeni bizmişiz gibi bir hava yaratılıyor. Bu doğru değil.
* Kürt sorununu barışçı yollardan çözmek için işbirliği yapalım. Sorun çözüldükçe PKK biter.
* Türk milletinin dostuyum, düşmanı değil. Kürtlerle Türkler kardeştir, öyle yaşamalıdır.
* Benimle konuşmuyorsun, Türkiye olarak, muhatap almıyorsun. Sonra da benden birşey istiyorsun

PKK?ya karşı...

Barzani ile görüşmenin devamı gazetenin 17. sayfasına şu başlıkla taşındı: PKK şiddetten vazgeçmezse Kürtleri de kaybeder.

Üçüncü kez görüşmüşler

Hasan Cemal, izlenimlerinin girişinde Irak?ın kuzeyinde herkesin sınır ötesi operasyona karşı çıktığını, Türklere karşı husumetin ise arttığını anlattıktan sonra peşmerge lideri ile yaptığı görüşmeye yer verdi: ?Barzani?yle ilk kez 1993?te Dohuk?ta uzun bir görüşme yapmıştım. Son mülakatım ise dört yıl önce 2003?ün Kasım ayında yine Selahattin?de gerçekleşmişti. Bu sefer farklı olan, Selahattin?de ve Başkanlık Sarayı?nda güvenlik önlemlerinin olağanüstü sıkılaştırılmış olmasıydı.?

Samimiyetini gizlermiş

Cemal, ABD maşası Barzani ile görüşürken, Milliyet muhabiri Namık Durukan?ın, bir kaç fotoğraf çeker çekmez dışarı çıktığını, içeride Kürtçe, Türkçe ve İngilizce bilen 4 tercümanın bulunduğunu belirttikten sonra şöyle yazdı: ?Mesud Barzani, Celal Talabani?den biraz farklıdır. Pek güler yüzlü sayılmaz. Genellikle sıkar kendini. Samimiyetini, sıcaklığını ise ancak yüz çizgilerini gevşeterek belli eder. Gülmesi öyle kolay değildir.? Sonrasında Barzani?ye ?PKK?ya karşı ne yapacaksınız diye sordum? diyen Hasan Cemal şöyle devam etti: Barzani önce mesajlarını verdi.

Tırnak içindeki sözleri şöyleydi:

* Ben Türk milletinin dostuyum, düşmanı değil. Türk halkının, Türkiye?nin dostuyum.
* Kürtlerle Türkler kardeştir, öyle kalmalı ve yaşamalıdırlar.
* Aramızda düşmanlık olmamalı.
* Türkiye?nin güvenliği açısından biz Kürtler tehdit değiliz ve olmayız.

Türkiye?nin de, bizim de ortak çıkarımız birlikte barış içinde yaşamaktır. Biz öteden beri Türkiye?yle dostluk istiyoruz ve bunu hep gösterdik Türkiye?ye...?

TSK?yı eleştiriyor

Cemal?in yazısında Barzani?den aktardıkları TSK?ya yönelik eleştirilerle sürüyor: ?Mesud Barzani, açıklamaları sırasında Türkiye?de ?askerin tutumu?nu da eleştirmekten geri kalmıyor. Türk kamuoyunun bu noktayı da sorgulaması gerektiğini söylüyor.?

Baasçı Türkiye

Yazısının burasında ?Barzani, PKK bahane gibi kullanılmakta demeye getiriyor? açıklamasında bulunan Hasan Cemal, Barzani?ye atfen şunları da aktarıyor: ?Tecrübe gösterdi ki bu sorun, askeri yolla, savaşla çözülmüyor. Geçmişte yaşadık bunu. Askeri operasyonlar kaç defa yapıldı. Bir ikisine biz de katıldık, ne oldu? Yine sorun devam ediyor. Gelin nedenlerin üzerine yürüyelim. Nedenleri çözmeden, bir sonuç olan PKK?yı çözemeyiz. Yıllar bunu göstermedi mi? Kürt sorununu barışçı, demokratik yollardan çözmek için işbirliği yapalım. Kürt sorunu çözüldükçe PKK da biter.? ?Bir noktayı belirtiyorum? diyerek ?PKK?nın terör ve şiddeti, bir yandan derin acılara, kan ve gözyaşına yol açıyor. Ama aynı zamanda demokrasiyi sevmeyenlerin, hukuktan hoşlanmayanların ve Türkiye?nin AB yolunu kesmek ve ABD ile arasını açmak isteyenlerin de değirmenine su taşıyor. Bütün bunların size bir yararı var mı? Demokratik, AB yolunda bir komşu mu istiyorsunuz, yoksa tersi mi? Örneğin Baasçı bir Türkiye mi??sorusunu da peşmerge liderine sorduğunu belirten Cemal yazını şöyle sürdürüyor: Barzani, bu sorumu herhangi bir kuşkuya yer bırakmadan yanıtlıyor. Demokrasiyle yönetilen, AB yolunda ve Amerika?nın dostu bir Türkiye?yle komşu olmanın kendi çıkarlarına da olduğunu belirtiyor.

Erdoğan?a övgü

Soruyorum yine: ?Peki, o zaman PKK?yı durdurmak için ne yapacaksınız? PKK, Türkiye?de Baasçıların elini güçlendiriyor.? PKK?nın silah ve şiddetten vazgeçmesi gerektiğini yineliyor, şöyle devam ediyor Barzani: ? Bazı adımlar atmalı. Bunların arasında af da düşünülmelidir, dağdakileri indirmek için... Başbakan Erdoğan?ı izliyorum. Bazen çok iyi demeçler veriyor Kürt meselesiyle ilgili, PKK?nın silah bırakıp dağdan inmesi için...?

18 Şubatçıların tezi

Hasan Cemal izlenimlerini bitirirken, 18 Şubatçıların ?PKK saldırısının asıl hedefi, AKP? tezini Barzani?nin de kaldığını şu tespitiyle aktarıyor: Hükümetin Kuzey Irak?ta operasyona çekilerek zayıflatılmak istendiğine ilişkin bir soru işaretinin çengeli Barzani?nin zihninde kıvrılıyor.

Hasan Cemal?in bu röportajından bir gün önce Yeniçağ, ?Kod adı Bebek? başlıklı manşetinde, 18 Şubat 200?te Bebek?te gerçekleşen esrarengiz buluşmaya katılanlanların foyalarını gözler önüne sermişti. Hasan Cemal?in de bulunduğu yemeğe, CIA elemanları Eric Edelman ve Marc Parris de katılmıştı.

İşte Hasan Cemal?in Baas?ı

Baas Partisi, Arap ulusunun tek bir sosyalist devlette birleşmesini amaç alan siyasal parti. 1953?te Michael Eflak?ın Arap Diriliş Partisi ile Ekrem el-Havrani?nin Arap Sosyalist Partisi?nin birleşmeleriyle kurulan Baas?ın (Arap Sosyalist Diriliş Partisi de denir) adı ?diriliş? anlamına gelir. İlk kongresi 1947?de Şam?da yapılan Baas, kısa süre içinde Arap ülkelerinin büyük bölümünde ve öbür ülkelerdeki Arap toplulukları arasında örgütlendi. Daha tutucu ve ulusçu olan askerî kanadı, 1968?de Irak?ta, 1970?de Suriye?de iktidarı ele geçirdi. Baas, Suriye?de 1991?de yapılan seçimleri de kazanarak iktidarını sürdürürken, Irak?ta da Baas iktidarı 2003?te ABD işgali ile sona erdi.
 

_KeMaLiST_

New member
Her fırsattan ozgurluklerden bahseden hukumetimiz İlhan Selcuk'u dusuncelerinden dolayı yargılıyor bilmem farkındamısınız??
 

thered

New member
İlhan Selçuk saygın bir isim mi? :saskin

yok nerde çıktı saygın olduğu :D cuntacı olacağına emeryalist uşakları olsun daha iyi onlara gerçekleri elbet gösteririz gerekirse her türlü oyunlarını bozarız ama cuntacılara bişey anlatamazsın kör görebilir mi?
 

jenas

New member
Her fırsattan ozgurluklerden bahseden hukumetimiz İlhan Selcuk'u dusuncelerinden dolayı yargılıyor bilmem farkındamısınız??
İlhan Selçuk'un sorgulanma (yargılanma değil) amacı çeteleşme iddialarıdır..Ayrıca hükümetler yargılama yetkisine sahip değildir..Yargılamayı yargıçlar yapar..İlhan Selçuk'un evine baskın yaptırıp gözaltına aldıranda başsavcıdır..Özgürlüklerle insan haklarıyla falan nasıl alaka kurdun anlayamadım..
 

plazma

New member
Bir gün bizi de, sizi de götürebilirler o zaman...

Kendi gazetesine saldıran bir ekibin planlayıcısı veya teşvik edicisi olarak suçlanmak veya ilgili olarak gözaltına alınmak -ki olayların başlangıcı Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıdır..- ancak Türkiye de olacak bir şeydir, siyasi değil de hukuksal bir davranış ya da normal bir gözaltı gibi mi gözüküyor size... ya da siz hangi gözlükten bakıyorsunuz. İyi o zaman bütün Cumhuriyetçiler ve Atatürkçüler ve Laikler gözaltına alınsın, susturulsun, bastırılsın, her gözaltına alınmaya da bir kılıf bulunsun... islamcılar da bu ülkeyi ölümü göze alarak kurtaran Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti'nde cirit atsınlar, günü kurtarmak için üretmeden ne var ne yok satsınlar... en çok da meleket toprağını karış karış yabancılara satsınlar... Çanakkale de yabancılara satılan arazileri düşünün. Sonra gelsin Carrefour benim Ezine peynirimi bana satsın, Lübnan'lı benim toprağımda benim santralimde benim işçimle kazandığı parayı Lübnan'a götürsün, Kaz Dağları'nıda maden arıyoruz diye yabancılar eşelesin, bankaları da yabancılara verdik, Migros'u da hatta bazı kuruluşlardan birini Yunan'lıya diğerini Ermeni^ye... itiraz edenleri de yaka paça evden al cuntacı diye etiketle kendi yayın organlarında da ağzına geleni söyle.... kusura bakmayın ama yemezler...
 

Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ

ےσℓđ
parmak hesapçıları tarafından alkışlanmak için gazete köşelerinde terbiyesizlik yapıp çamur atmak çok saygın gazeteciliğin olmazsa olmazıdır.Herhalde İlhan Selçuk'un tutuksuz yargılanma koşuluyla salıverilmesi kısmını kendilerine pek yediremediler,belki de bu şekilde egolarını tatmin ediyorlar.
Benzer terbiyesizlikleri son bir yıl içersinde Abdürrahim Karakoç(Vakit),Hasan Karakaya(Vakit),Mümtazer Türköne(Zaman) gibi insanlarda(?!?) yapmıştı.Kervana katılmak için biraz gecikmiş saygıdeğer Gönültaş.İyi ki yazmış bu masalları,bu sayede onu tanımayan insanlarda onun da gerçek yüzünü görmüş oldu.
Bunlara acıyorum sadece.kuyruklarına basılmış kedi gibiler.
 

metalic

New member
Nuh Gönültaş,Abdürrahim Karakoç,Hasan Karakaya,Mümtazer Türköne, Hasan Cemal, vs.vs. gibi saygın yazarların yanında İlhan Selçuk saygın bir yazar olamaz...

güzel bir masal anlatmış saygın yazarımız, uyuyalım artık...
gerçi bazılarımızı tayyip değişti masallarıyla uyuttular ya...
 

srkngncy

New member
İlhan Selçuk'un sorgulanma (yargılanma değil) amacı çeteleşme iddialarıdır..Ayrıca hükümetler yargılama yetkisine sahip değildir..Yargılamayı yargıçlar yapar..İlhan Selçuk'un evine baskın yaptırıp gözaltına aldıranda başsavcıdır..Özgürlüklerle insan haklarıyla falan nasıl alaka kurdun anlayamadım..
ilhan selçuğun evine baskin yaptirip göz altina aldiran başsavcı değil adalet bakanıdır adalet bakanıda tayyipin uşağıdır.. adalet bakanı idaanameyi hazirlar savcılığa verir savcılıkta onayı verir.. kaldiki idaanamelerin asılsız olduğu ortaya cikmis ve sayın ilhan selçuk serbest kalmistir.. hükümet yargı yetkisine sahip değildir ama nedense tayyip her defasında ergenekonu kendi bulduğunu basbas bağırmaktadır ergenekon operasyonlarının kendisinin yaptirdiği izlemini her defasında vermektedir tv karsisinda saygılarımla..
 

[seyyah]

New member

Adam hayatı boyunca darbecilik oynamış. Demokrasiyi küçümsemiş. Militarizmden yana olmuş.

Hukuk diye 18'inci yüzyıl polis devleti zihniyetini savunuyor. İnsan haklarına burun kıvırıyor. Devletin şeffaflaşmasını istemiyor.
Özgürlüklere karşı. İnsanları döve döve doğru yola sokmak gerektiğine inanıyor; buna da " aydınlanma " adını veriyor.
Postal hayranı bir paranoyak: Her yerde şeriatçı arıyor. En sıradan bilgilere dahi sahip olmadan ahkam kesiyor.

Adam Avrupa'nın hangi ülkesine gitse yüzüne tükürülür. "Bizim kendi faşistlerimiz var; bir de seni çekemeyiz" derler.

Ama işte bu adam bizde baş tacı ediliyor. Duayen sayılıyor. Üzerine titriyorlar.

Adam 40 yıldır aynı şeyi söylediği için övünüyor; bunlar o laflarda hâlâ hikmet arıyor.

Biz ise faşiste faşist, darbeciye darbeci, cahile cahil dediğimiz için kabahatli oluyoruz.


Emre Aköz
 

Nathanael

New member
hasan cemal, emperyalizmin savunucu haline geldi bir donemden sonra acaba niye? ilhan selcuk ise inandıgı yoldan donmedi, parayla satın alamadılar onu. o yuzden saygın bir insan. hasan cemal gibi para ve güç nerdeyse gorusleri orda olan bir insan degil
 

esfanu

New member
Dersimiz İlhan selçuk ama savunma avukatları konuyu yine aptırmayı başardı.
Adamı değil hakkında yazı yazan yorum yapanları tartişmaya başladılar,ama
haklılar devletin herşeyi,her bireyi tartışılır bu vatandaş kutsaldır onlar için tartışılamaz.Bunlar hakkında bişey söyler yazarsan anında emperyalist uşağı,satılmış olursun,dokunulmazlıkları var,herşeye heryere laf söylerler
kimseye kendileri adına birşey söyletmezler,söyleyeni amerikaya afaroz ederler.
Ne haddinize bu mümtaz şahsiyete laf söylemeniz o bir duayen.
Cumhuriyet gazetesi yazarı yanlışı olmaz.
 

Nathanael

New member
Dersimiz İlhan selçuk ama savunma avukatları konuyu yine aptırmayı başardı.
Adamı değil hakkında yazı yazan yorum yapanları tartişmaya başladılar,ama
haklılar devletin herşeyi,her bireyi tartışılır bu vatandaş kutsaldır onlar için tartışılamaz.Bunlar hakkında bişey söyler yazarsan anında emperyalist uşağı,satılmış olursun,dokunulmazlıkları var,herşeye heryere laf söylerler
kimseye kendileri adına birşey söyletmezler,söyleyeni amerikaya afaroz ederler.
Ne haddinize bu mümtaz şahsiyete laf söylemeniz o bir duayen.
Cumhuriyet gazetesi yazarı yanlışı olmaz.

adam sorgulandı serbest bırakıldı hala niye konusuyorsun ki? bu kıskanclık bu cekememezlik bu kabul edememezlik niye? adam harbi harbi muhalefetini yaptı yazılarında, eleştirdi iktidarı yanlışlarını ortaya döktü yüreklice, sonra da ergenekon adında susturulmak istendi, e tabi delil yok belli düzmece oldugu sonrada serbest bırakıldı HAKLI OLARAK. en ufak bir yanlışı olsa hapse atarlardı ilhan selcuk'u cunku akp muhalifi ve yüreklice sonuna kadar eleştiriyor. sen hala neyi savunuyorsun arkadaşım? içine mi sindiremedin? adam suçsuz bulunup serbest bırakılmış, sen hala neyin çabasındasın? bu ne hazımsızlık?

ayrıca biz tartışılmaz demiyoruz kaldı ki sen tartışmıyorsun zaten, delilin yok birşeyin yok adamı sen ne haddinle suçlamaya çalışıyorsun? sen polis misin?sen yargı mısın? sen meclis misin? kimsin ki polisin bile sorguladıktan sonra suçsuz görüp bıraktıgı adamı hala "serbest bırakıldıgı" konu hakkında suçlayabiliyorsun? toplum polisi mı ilan ettin kendini?

dedigimiz gibi tartışmaysa tartışma sonuna kadar eyvallah buna, ama saçma sapan delilsiz, kanıtsız bir şekilde suclamalara hayır herkes için.
 

Vtnsvr

New member
adam sorgulandı serbest bırakıldı hala niye konusuyorsun ki? bu kıskanclık bu cekememezlik bu kabul edememezlik niye? adam harbi harbi muhalefetini yaptı yazılarında, eleştirdi iktidarı yanlışlarını ortaya döktü yüreklice, sonra da ergenekon adında susturulmak istendi, e tabi delil yok belli düzmece oldugu sonrada serbest bırakıldı HAKLI OLARAK. en ufak bir yanlışı olsa hapse atarlardı ilhan selcuk'u cunku akp muhalifi ve yüreklice sonuna kadar eleştiriyor. sen hala neyi savunuyorsun arkadaşım? içine mi sindiremedin? adam suçsuz bulunup serbest bırakılmış, sen hala neyin çabasındasın? bu ne hazımsızlık?

ayrıca biz tartışılmaz demiyoruz kaldı ki sen tartışmıyorsun zaten, delilin yok birşeyin yok adamı sen ne haddinle suçlamaya çalışıyorsun? sen polis misin?sen yargı mısın? sen meclis misin? kimsin ki polisin bile sorguladıktan sonra suçsuz görüp bıraktıgı adamı hala "serbest bırakıldıgı" konu hakkında suçlayabiliyorsun? toplum polisi mı ilan ettin kendini?

dedigimiz gibi tartışmaysa tartışma sonuna kadar eyvallah buna, ama saçma sapan delilsiz, kanıtsız bir şekilde suclamalara hayır herkes için.
Onların amacı hak,hukuk degilki kim önlerinde engel olacaksa susturulmalı.Kim onları eleştiriyorsa,ergenekoncu,darbeci,antidemokratiktir.
 

T

Banned
Zoraki bi saygınlık kazandırıyolar
Zorlamayla olan bütün saygı bir gün nefret olarak patlayacaktır
Bunu bilmiyorlar öğrenmemişler öğrenmeye tenezzül etmiyorlar
 

HTML

Üst