Serdengeçti
Banned
- Katılım
- 8 May 2007
- Mesajlar
- 1,808
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
AKP’ye karşı alternatif oluşum arayışları değişik çevre ve eksenlerde devam ediyor.
Merkez sağdaki arayışta Abdüllatif Şener’in ismi öne çıkmış durumda.
TOBB’un örtülü olarak desteklediği Şener, birkaç gün önce İstanbul’da önemli görüşmeler yaptı.
Hüsamettin Cindoruk’la buluşan Abdüllatif Şener’in Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz’la da konuştuğu kaydediliyor.
Bir ara solun önde gelen isimleriyle merkezde bir oluşum için çırpınan Mesut Yılmaz, şimdi Şener’in liderliğindeki bir yapıya sıcak bakıyor.
Üç hafta önce Ankara’da eski ANAP’lılarla yemek yiyen Yılmaz’ın şu sözü ettiğini yemekteki iki ayrı kişiye teyid ettirdim:
- “Yeni oluşum mutlaka muhafazakar bir ismin önderliğinde olmalı ve AKP’yi içeriden bölebilmelidir. Objektif olmalıyız. Bundan böyle ne benim ne de Tansu Hanımın lider olacağı bir yapının iktidar olması mümkün değil. Dolayısı ile gücümüzü ve enerjimizi böyle bir oluşuma kanalize etmeliyiz.”
Yemekte Mesut Bey’e, “Şener olabilir mi” sorusu sorulmuş Yılmaz da “olabilir” cevabını vermiştir.
Kuşkusuz Abdüllatif Bey’in liderliği için her şey tamam değildir. Mesela Süleyman Demirel gibi bu cenahın sembol ismi ve de benzerleri hâlâ tutumlarını belli etmemiştir. Lakin buna rağmen Abdüllatif Bey’in liderlik anlamında diğer isimlerden şu gün itibari ile bir adım önde olduğu vakıadır..
Merkez sağda hazırlıkların sürdüğü ikinci eksen Çiller cenahıdır.
Tansu Hanım mahalli seçim sonrasında fiyakalı bir dönüş için şimdiden projeler üretiyor.
Gelelim merkez sola?
Yakın geçmişte Mesut Yılmaz’la beraber merkez bir parti için hareket eden Hikmet Çetin, Celal Doğan, Onur Kumbaracıbaşı, Seyfi Oktay ve Doğan Taşdelen gibi isimler Abdüllatif Şener modeline karşı çıktıkları için Yılmaz’la yollarını ayırdılar.
Bu kesim bir süredir art arda toplanıp tutum belirliyor.
Bu gruba CHP’den tamamen dışlanan Mustafa Sarıgül ile CHP’den umduğunu bulamayan Hasan Fehmi Güneş, Mehmet Moğultay gibi isimlerle partide küskün olan iki milletvekili de dahil oldu.
Dün dinlediğime göre bu grup geçtiğimiz günlerde bir toplantı yapmış ve Ahmet Necdet Sezer’in, yeni oluşum liderliği için nabzının tutulması kararlaştırılmış.
Bu toplantıdaki ayrıntı da Mustafa Sarıgül’e söylenen şu sözmüş; “Bir seçim için Sayın Sezer, ondan sonra sen.”
Peki Sezer’in nabzını kim mi tutmuş?
Bana anlatılana göre bu isim Ahmet Necdet Bey’in yakını dostu ve Hukuk Fakültesinden beri arkadaşı olan Hasan Fehmi Güneş imiş.
Peki Ahmet Necdet Sezer nasıl bir tepki mi vermiş?
Dün Hasan Fehmi Güneş’i aradım ve yazdıklarımı özetle aktarıp cevap istedim.
Hasan Fehmi Bey, hayır yok öyle bir şey demedi ve şu karşılığı verdi:
“Sabahattin Bey, ben İstanbul’dayım. Bu konu öyle telefonla konuşulacak bir şey değil. Bu iş ciddi. Ankara’ya geldiğimde baş başa oturur konuşuruz.”
Hasan Fehmi Bey’e hay hay, dedim ama şu soruyu da ilave ettim:
- “Yani Ahmet Necdet Sezer peşinen hayır ya da evet demedi mi?.”
Hasan Fehmi Güneş: “Hayır da yok, evet de yok.. Lütfen biraz bekleyin.”
Evet görüldüğü gibi solda arayış ya da temaslar devam ediyor... Bu kesim öncelikle CHP kurultayının sonuçlarını görmek istiyor.
Peki solda Ahmet Necdet Bey tutar mı?
Sayın Sezer’in dürüstlüğü tescilli, ancak 7 yıldaki devlet adamlığı seyri de ortada..
Açıkçası biz, Ahmet Necdet Bey modelinin emekli generallerin parti kurması gibi bir şey olacağı, ya da toplumda Yekta Güngör Özden vari bir karşılık bulacağı kanatindeyiz.
Son sözümüz şudur: Sezer böyle bir teklifi kabul eder mi bilmem ama eğer ederse umut olmaz; bir bölen olur...
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=2945
Merkez sağdaki arayışta Abdüllatif Şener’in ismi öne çıkmış durumda.
TOBB’un örtülü olarak desteklediği Şener, birkaç gün önce İstanbul’da önemli görüşmeler yaptı.
Hüsamettin Cindoruk’la buluşan Abdüllatif Şener’in Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz’la da konuştuğu kaydediliyor.
Bir ara solun önde gelen isimleriyle merkezde bir oluşum için çırpınan Mesut Yılmaz, şimdi Şener’in liderliğindeki bir yapıya sıcak bakıyor.
Üç hafta önce Ankara’da eski ANAP’lılarla yemek yiyen Yılmaz’ın şu sözü ettiğini yemekteki iki ayrı kişiye teyid ettirdim:
- “Yeni oluşum mutlaka muhafazakar bir ismin önderliğinde olmalı ve AKP’yi içeriden bölebilmelidir. Objektif olmalıyız. Bundan böyle ne benim ne de Tansu Hanımın lider olacağı bir yapının iktidar olması mümkün değil. Dolayısı ile gücümüzü ve enerjimizi böyle bir oluşuma kanalize etmeliyiz.”
Yemekte Mesut Bey’e, “Şener olabilir mi” sorusu sorulmuş Yılmaz da “olabilir” cevabını vermiştir.
Kuşkusuz Abdüllatif Bey’in liderliği için her şey tamam değildir. Mesela Süleyman Demirel gibi bu cenahın sembol ismi ve de benzerleri hâlâ tutumlarını belli etmemiştir. Lakin buna rağmen Abdüllatif Bey’in liderlik anlamında diğer isimlerden şu gün itibari ile bir adım önde olduğu vakıadır..
Merkez sağda hazırlıkların sürdüğü ikinci eksen Çiller cenahıdır.
Tansu Hanım mahalli seçim sonrasında fiyakalı bir dönüş için şimdiden projeler üretiyor.
Gelelim merkez sola?
Yakın geçmişte Mesut Yılmaz’la beraber merkez bir parti için hareket eden Hikmet Çetin, Celal Doğan, Onur Kumbaracıbaşı, Seyfi Oktay ve Doğan Taşdelen gibi isimler Abdüllatif Şener modeline karşı çıktıkları için Yılmaz’la yollarını ayırdılar.
Bu kesim bir süredir art arda toplanıp tutum belirliyor.
Bu gruba CHP’den tamamen dışlanan Mustafa Sarıgül ile CHP’den umduğunu bulamayan Hasan Fehmi Güneş, Mehmet Moğultay gibi isimlerle partide küskün olan iki milletvekili de dahil oldu.
Dün dinlediğime göre bu grup geçtiğimiz günlerde bir toplantı yapmış ve Ahmet Necdet Sezer’in, yeni oluşum liderliği için nabzının tutulması kararlaştırılmış.
Bu toplantıdaki ayrıntı da Mustafa Sarıgül’e söylenen şu sözmüş; “Bir seçim için Sayın Sezer, ondan sonra sen.”
Peki Sezer’in nabzını kim mi tutmuş?
Bana anlatılana göre bu isim Ahmet Necdet Bey’in yakını dostu ve Hukuk Fakültesinden beri arkadaşı olan Hasan Fehmi Güneş imiş.
Peki Ahmet Necdet Sezer nasıl bir tepki mi vermiş?
Dün Hasan Fehmi Güneş’i aradım ve yazdıklarımı özetle aktarıp cevap istedim.
Hasan Fehmi Bey, hayır yok öyle bir şey demedi ve şu karşılığı verdi:
“Sabahattin Bey, ben İstanbul’dayım. Bu konu öyle telefonla konuşulacak bir şey değil. Bu iş ciddi. Ankara’ya geldiğimde baş başa oturur konuşuruz.”
Hasan Fehmi Bey’e hay hay, dedim ama şu soruyu da ilave ettim:
- “Yani Ahmet Necdet Sezer peşinen hayır ya da evet demedi mi?.”
Hasan Fehmi Güneş: “Hayır da yok, evet de yok.. Lütfen biraz bekleyin.”
Evet görüldüğü gibi solda arayış ya da temaslar devam ediyor... Bu kesim öncelikle CHP kurultayının sonuçlarını görmek istiyor.
Peki solda Ahmet Necdet Bey tutar mı?
Sayın Sezer’in dürüstlüğü tescilli, ancak 7 yıldaki devlet adamlığı seyri de ortada..
Açıkçası biz, Ahmet Necdet Bey modelinin emekli generallerin parti kurması gibi bir şey olacağı, ya da toplumda Yekta Güngör Özden vari bir karşılık bulacağı kanatindeyiz.
Son sözümüz şudur: Sezer böyle bir teklifi kabul eder mi bilmem ama eğer ederse umut olmaz; bir bölen olur...
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=2945
