İşte ekonomide geldiğimiz nokta

klavuz13

Banned
ah ahhhh... acaba ecevit döneminde neredeydiniz, doların bir günde yüzde yüzlere çıktığı gece neredeydiniz, devletin kasasının katrilyonlarca lira hortumlandıı zaman neredeydiniz, ah ahhhhh gözlüğünüzü çıkarıpta bu hükümet hiçmi iyi birşey yapmamış....

DOĞRU DÜZGÜN İŞ YAPMADIĞI İÇİN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN YÜZDE 46'SI AKPARTİYE OY VERDİ...

SİZİN, ATATÜRKÜN KURMUŞ OLDUĞU CUMHURİYET HALK PARTİSİNE GÜVENENLER KAÇ ACABA...

YÜZDE 46 OY ALAN PARTİ HEMDE İKİNİCİ SEÇİMLERDE BU KADAR İYİ YÜKSEK OY ALIYOR, AMA SİZİN GÖRDÜKLERİNİZİ YÜZDE 46 KİŞİ GÖRMÜYOR.

BIRAKIN BUNLARI HALK KİMİN İYİ, KİMİN KÖTÜ OLDUĞUNU SANDIKTA CEVABINI HEMDE BAZI ÇEVRELERİN GÖZÜNE SOKARAK VERDİ....

ARTIK HALK REJİM TEHLİKE, ÜLKE ELDEN GEDİYOR, KASADA PARA BIRAKMADILAR GİBİ PALAVRALARA İNANMIYOR....

ERBAKAN HOCANIN CÜMLESİ NE KADAR HOŞ YAW: SİZİ GİDİ SİZİ :)
 

alpercan32

New member
Bir Varmış Bir Yokmuş

:clapSworia aramıza hoş geldin.:clap

Bir Varmış Bir Yokmuş

Köyün birinde bir ÇOBAN varmış.
Bu çobanın her söylediği şey doğru çıkarmış.
Köy halkı ''''''Bu çoban dağda gezer, hiç bir şeyle ilgisi yoktur.
Şehre gitmeye zamanı yoktur,
Kimseyle köy kahvesinde oturup konuşacak zamanı da yoktur,
Fakat dedikleri nasıl oluyor da her zaman doğru çıkıyor.''''''' diye düşünmüş.

Bir gün daha fazla dayanamayıp dağa giderek çobana ;

Ey çoban sen sabah akşam dağda koyunları otlatırsın.
Gazete okumazsın, radyo dinlemezsin nasıl oluyor da söylediklerin doğru çıkıyor,
diye sormuşlar.

Çobanın cevabı gayet kısa olmuş, Demişki;

Bunu bilmeyecek ne var, Bizim ağanın söylediğinin tam tersini söyleyin DOĞRUDUR.



Kıssadan Hisse

Dünyanın Ağası A.B.D olduğuna ve Türkiyenin Ağası da A.K.P olduğuna göre,

:vur:vur:vur
 

akifb

New member


Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.

Mustafa KEMAL Atatürk
 

Gєηco

Altın Üye
ikili tartışma geçen mesajlar silinmiştir. Umarım tekrarlamassınız.
 

sedapinar

New member
ah ahhhh... acaba ecevit döneminde neredeydiniz, doların bir günde yüzde yüzlere çıktığı gece neredeydiniz, devletin kasasının katrilyonlarca lira hortumlandıı zaman neredeydiniz, ah ahhhhh gözlüğünüzü çıkarıpta bu hükümet hiçmi iyi birşey yapmamış....

:)
Neden sürekli Ecevit dönemindeki krizi söylüyorsunuz.Kötü örnek olur mu?Hep beraber Ecevit hükümetine çatsak AKP nin ekonomi adı altında yarattığı batmaya mahkum saadet zincirini aklamaya yetecek mi?
Örnek arıyorsak ben de bir örnek vereyim;
Atatürk 129.4 milyon lira olan Osmanlı borcunun 85.6 milyon lirasını üstlenmiş, savaş yıllarında halktan toplanan 17.4 milyon lirayı 1923-1937 yılları arasında ödemiş ve olmayan altyapıyı oluşturmasına rağmen 1923-1938 yılları arasındaki 15 bütçenin 11’i fazla vermiştir. Yalancı ekonomi pehlivanlarına duyurulur.


Bu savaştan çıkmış tükenmiş genç TC nin kuruluş yıllarına ait bir örnek.Demekki isteyince mucizeler bile gerçek oluyormuş değil mi?
Hem bence çok da büyük konuşmayallım.Çünkü tüm ekonomistler 2008 de olabilecek çok büyük bir ekonomik krizin uyarısını şimdiden yapıyorlar.
 

klavuz13

Banned
Hem bence çok da büyük konuşmayallım.Çünkü tüm ekonomistler 2008 de olabilecek çok büyük bir ekonomik krizin uyarısını şimdiden yapıyorlar.
tüm ekonomistler diyorsun ben şimdiye kadar öyle birşey duymadım. O ekonomistlerin birkaçının ismini ver bizde bilelim, yazılarını verde bizde okuyalım
 

sedapinar

New member
tüm ekonomistler diyorsun ben şimdiye kadar öyle birşey duymadım. O ekonomistlerin birkaçının ismini ver bizde bilelim, yazılarını verde bizde okuyalım
Buyrun okuyun
Ekonomik kriz kapıda
Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin kasım ayı toplantısı geçen akşam yapıldı. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşulların geniş kapsamlı olarak ele alındığı toplantıda, ekonominin gidişatından sanayicinin de memnun olmadığı açıklandı.

TÜGİAD Başkanı Murat Coşkunkan, piyasalardaki dalgalanma ve belirsizliğin sanayiciyi endişelendirdiğini, 2008 yılına risklerle girilmekte olunduğunu, doların avro karşısında değer kaybetmesi ve YTL’nin çok değerli hale gelmesi neticesinde ithalatın artmış bulunduğunu söyledi. Coşkunkan, Türkiye’de şu an 1 YTL’ye mal satıp 1,5 YTL’ye mal ithal edildiğini, 10 gün içinde mazota yüzde 20 zam geldiğini, elektrik fiyatlarına da önümüzdeki günlerde yüzde 10-15 zam beklediklerini, bunun sonucunda da ihracatçının olumsuz etkileneceğini belirtirken, “Yüksek faiz, doların değer kaybetmesi, YTL’nin artması sıcak para girişini sağlar. Ülkeyi şu an sıcak para girişi ayakta tutmaktadır” dedi.

TÜGİAD’ın toplantısına konuşmacı olarak katılan Vatan Gazetesi Ekonomi Yazarı Yiğit Bulut, refah döneminin sonuna gelindiğini ve 12 ay içinde Türkiye’de krizin beklendiğini söylerken; “Bolluk dönemi bitti. Bu sistem çökecek. Nakit parada kalın. Ülkemizde 2000 yılından sonra ekonomik açıdan ortaya çıkan tablo tam bir Titanvaridir” dedi. Türkiye’nin sıcak para ile büyüme olayını geçmişte de yaşadığını ve şimdi de aynı olayın tekrar ettiğini, hızlı büyüme, hızlı geri çekilmeyi ortaya çıkaracağını belirterek, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşularla ilgili olarak şöyle konuştu:

“Dünyadaki petrol fiyatlarının artışı şu an durmuştur. Artması için tek yol ABD’nin İran’a saldırmasıdır. Önümüzdeki 12 ay içinde dünyadaki finansal büyüme de bitecek. Ülkemizde ekonomik mucize yoktur. Yabancı yatırımcılar 12 içinde karlarını alıp ülkeden çıkacaktır. ABD’li yatırımcılar ülkemizde 1 dolara 12 dolar kazandı. Ülkemiz sıcak paraların karlarını ödemek için Petkim’i, Tüpraş’ı satıyor. Bankacılık sektörünün yüzde 51’i yabancıların eline geçmişse, önümüzdeki 5 yıl içinde yerli şirketlerimizde yabancıların eline geçecektir. Şu an Yunan Bankası olan Finansbank, 20 tane turizm tesisini ele geçirmiştir. Bankacılık sektörü kredinizi kestiği an dünya firmaları ile rekabet edemezsiniz ve firmanız batar. Hiçbir yabancı kuruluş dünya piyasasında Türk rakibini istemez, ekarte etmek için de ülkemizdeki yabancı bankalardan kredilerinizi kesmeyi istemek olacaktır. O zaman iflas etmek kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizdeki finansal entelektüeller şu anki krizi anlamıyorlar. Bugün Türkiye içerden ve dışardan gelen manipülasyonla soyulmaktadır. Türkiye, 5358 kişiye yılda 52 milyar dolar faiz ödemektedir.”

Halk Bankası’nın özelleştirme çalışmalarının perde arkasında sonuçlandığını ileri süren Yiğit Bulut, Citibank’ın Halk Bankası’nı 6-7 milyar dolara satın alacağını ve ülkenin en büyük bankası olacaklarını, ancak Halk Bankası’nın satışının kesinlikle durdurulması gerektiğini, yabancıların oyunlarının önüne geçilmesinin şart olduğunu ileri sürerken, bu sistemden kurtulmak için de şu önerileri söyledi:

1-Halk Bankası’nın özelleştirilmesinin durdurulması,

2- Sıcak paraya ülke içinde kalma süresi ve limit konulması,

3- Merkez Bankası’nın faizlerde radikal indirim yapmasının zorunluluk hale geldiği.

4- Yabancı finansal sermaye tepe noktasında iken devalüasyon yapılması.

***

TÜGİAD’ın toplantısına katılan meslektaşımız Yiğit Bulut, gerçekten ülkemizin içinde bulunduğu kötü ekonomik koşulları çok güzel değerlendirip, açıkça ifade etti. Bu sözlerine katılmamak mümkün değil. Üstelik, ekonomik finansal krizleri geçmişte yaşanan örneklerle açıklaması, ileri sürdüğü fikirleri gerçekçi zemine oturtmuş oldu.

Gerçekten şu an Borsa’nın yüzde 72’si yabancıların elinde. Borsadan yabancılar malı satıp çıkmaları için yeni bir hareket başlatmaları gerekir ki, ellerindeki malları yerli yatırımcılara satsınlar. Çünkü, borsadan çıkan yabancı sıcak paracılar, ucuz kurdan döviz alacaklar ve sonra yurtdışına çıkıp halimize gülecekler. Bizim, vergilerimiz de bu yabancıların cebine gidecek. Öyleyse, hükümet çok acil ekonomik kriz eylem planını yapmalı ve kademeli olarak devreye sokmalıdır. Yoksa, 2001 yılında yaşandığı gibi “anayasa kitabı atıldı da ekonomik kriz bu nedenle çıktı” diye ileri sürülen bir bahaneyi tekrar yaşamayalım. Krizlerden ders çıkaralım. Çok laf etme yerine çok iş yapalım. Oynanan oyunları bozalım.
http://www.kentgazetesi.com/yukle.php?name=kats&kat=YAZAR_YAZILARI&h=7315&y=114
..............................

30 yılın en kötü ekonomik krizi kapıda.
Finansal piyasaları otuz yıldan fazla bir zamandır izliyorum. Krizler geldi, geçti, ama ağustostan bu yana gelişmeye ve geçen haftadan itibaren yoğunlaşmaya başlayan kriz gördüklerim arasında en ciddi olanı. Global finans piyasalarının birbirine bağımlı olması sonucunda dünyanın her yerine yayılıyor olması unsurlardan biri. Ama asıl düşündürücü olan, özellikle İngiltere ve ABD’deki yetkililerin kontrolü kaybetmiş olması. Kontrolü kolayca geriye kazanacak gibi de görünmüyorlar. Petrolün varili 100 dolara doğru ilerlerken, daha önce bilmediğimiz tehlikeli sulara doğru seyir halindeyiz.

Dünya çapında, ucuz petrol ucuz para, büyüyen ticaret kapasitesi, Asya’da ekonomik patlama, giderek artan konut fiyatları ile birlikte onbeş yıl devam eden olağanüstü insancıl bir ekonomik dönemden sonra, her şey baş döndürücü bir hızla çözülmeye başlıyor. Sistem sadece tek bir şok ile başa çıkabilir; ama, aynı aynda birkaç şok ile başa çıkmak için şüphesiz fazla kırılgan.



Merkez Londra ve New York

Bu depremin merkezi hegemonyayı elde tutan Londra ve New York finans sistemleri. Bu iki finans piyasası artık birbirinden farklı iki merkez değil; finansal denetimlerin kaldırılması ve Amerikan ve Avrupalı bankaların global hırsları Londra ve New York’u birbirine tamamen bağlı kıldı. Bunlar, aynı ilkeler çerçevesinde işleyen, birbirlerinin yöntemlerini kopyalayan, aynı hataları yapan ve aldıkları risklerden aynı anda ve karşılıklı etkilenen tek bir sisteme dönüştü.

Dolayısıyla, Amerikan inşaat piyasasındaki çöküş, satın alınmış evlere uygulanan icra işlemlerindeki muazzam artış ve omuzlarında 350 milyar dolara varan değersiz mortgage taşıyan zehirli finansal enstrümanlar olarak “yapılandırılmış yatırım araçları (the structured investment vehicles SIV)” sadece Amerika’ya ait bir sorun değil. Bunlar artık bizim de sorunlarımız.

Beklenmedik kayıplar ve geriye alınamaz kredi borçlarının milyarlarca dolara tırmanması nedeniyle UBS ve Merrill Lynch gibi iki büyük yatırım bankasının icra kurulu başkanlarının (CEO) görevlerini bırakışı sadece bir Amerikan sorunu değil, artık bizim de sorunumuz.



Kredi krizi riski

Credit Suisse’in geçen hafta bir açıklamayla duyurduğu milyarlarca dolarlık geri alınamaz kredi borcu da bizim sorunumuz. Bu arada Citigroup’un da, aynı bağlamda daha da büyük kayıplar ilan etmeye hazırlandığı söylentileri var. Bankalar böylesine büyük darbeler aldığı zaman, borç verme kapasiteleri zarar görür, çünkü, ihtiyat, verdikleri her 100 dolar kredi için kendi ana sermayelerinden 8 dolarlık bir desteğe sahip olmaları gerekiyor. Eğer bu 8 dolarlık desteğe sahip değillerse, daha az kredi vermek zorunda kalırlar. İşte buna kredi krizi denilir. Şimdi bu krizle karşı karşıyayız.

Otuz yıldan bu yana, resmi otoritenin zenginlik üreten serbest piyasa finans sistemine müdahale etme hakkı olmadığına ikna edildik. Bu yıl, gerçekler intikam alırcasına su yüzüne yükseldi.
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=82702&HTP_KOD=6&ForArsiv=1
 

sworia

New member
ah ahhhh... acaba ecevit döneminde neredeydiniz, doların bir günde yüzde yüzlere çıktığı gece neredeydiniz, devletin kasasının katrilyonlarca lira hortumlandıı zaman neredeydiniz, ah ahhhhh gözlüğünüzü çıkarıpta bu hükümet hiçmi iyi birşey yapmamış....

DOĞRU DÜZGÜN İŞ YAPMADIĞI İÇİN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN YÜZDE 46'SI AKPARTİYE OY VERDİ...

SİZİN, ATATÜRKÜN KURMUŞ OLDUĞU CUMHURİYET HALK PARTİSİNE GÜVENENLER KAÇ ACABA...

YÜZDE 46 OY ALAN PARTİ HEMDE İKİNİCİ SEÇİMLERDE BU KADAR İYİ YÜKSEK OY ALIYOR, AMA SİZİN GÖRDÜKLERİNİZİ YÜZDE 46 KİŞİ GÖRMÜYOR.

BIRAKIN BUNLARI HALK KİMİN İYİ, KİMİN KÖTÜ OLDUĞUNU SANDIKTA CEVABINI HEMDE BAZI ÇEVRELERİN GÖZÜNE SOKARAK VERDİ....

ARTIK HALK REJİM TEHLİKE, ÜLKE ELDEN GEDİYOR, KASADA PARA BIRAKMADILAR GİBİ PALAVRALARA İNANMIYOR....

ERBAKAN HOCANIN CÜMLESİ NE KADAR HOŞ YAW: SİZİ GİDİ SİZİ :)
Arkadaşım..

Cevabın çok iğneleyici olmuş...Bu tür mesajlar inan ki kutuplaşmaya neden olur..sadece internet ortamında değil, aynı zamanda lisede üniversitede ...kısacası heryerde..

Bu yüzden bu noktada değil miyiz?

Söylemeye çalıştığım sıfatları bi yere bırakalım..
Müslüman olsak,Sen Beşiktaşlı olursun Ben Galatasaraylı..
Yine kutuplaşırız..
Kardeş olsak..ben tok olurum ..sen aç yine kavgalı kalırız..


Bu konuda sıfatları bi kenara bırakmazsan, git gide taraflara çekilir insanlar..önceliğin bu olsun arkadaşım..

Sakın üstüne alınma..lafım kişisel değil böyle konuşan,mesaj atan herkese..


Mesajından yola çıkıyorum..Atatürk'ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Fırkası değildir sadece aynı zamanda şuan yaşadığın Türkiye Cumhuriyetidir..

Dediğim gibi Ak partinin aldığı oy beni ilgilendirmiyor..Chp nin de Mhp nin de...
önemli olan neyin başta neyin aşağıda olduğu değildir..


Önemli olan SONUÇTUR:.haliyle siyaset bir tiyatrodur,sahnedir..insanları kandırmak zor değildir..verilen sözler hep verilir...

Kişisel olarak benim tutumum sonuçtur..Ben yurtdışına çıktığım zaman bile vakıf ve kurumlara aylık düzenli yardımımı yapan bit T.C vatandaşıyım..madem ülkemde değilim,vergi veremiyorum..o zaman sivil kuruluşların yardımlarında katkım olması görüşündeyim..Bu benim yapmış olduğum bir iyilik değildir.BU BENİM VAZİFEMDİR.

Her vatandaş gibi de yaptığım şeylerin karşılığını beklerim..
Eğitimde,Sağlıkta,Orduda,Turizmde kıscası devletin iyi haberlerini beklerim..

Çünkü biliyorum ki bu topraklarda benim gibi binlerce insan var.

Ben Türk siyasetini samimi bulmayanlardanım..Atatürk döneminden sonra da hiç kimsenin yeterli olmadığını düşünüyorum

Bilmiyorum karşı görüşte olan arkadaşlarım nasıl anlar? doğru mu anlar?
ama şunu samimiyetle söyleyebilirim ki halkın iradesine inanmıyorum.

Seçilen partilerle alakası yok bunun..Sadece iradesiz bir halkımız var..
Tepkiler her zaman lafta kalıyor..

Devletin gücü halkıdır..Halkımızın büyük bir kısmı ne yazık ki eğitimsizdir..Daha önce olan şeyler günümüzde anlatılmaktadır.Kurtuluş savaşında yapılan mücadele çok çabuk unutulmuştur..

Üniversite düzeyinde olmak değildir problem..Medyayı takip etmekte değildir..
Görünmeyi görebilmektir..
İnsanlar yalan söyler,siyasetçilerde öyle..ama rakamlar yalan söylemez..

Sizden isteğim yabancı kaynakları araştırın..Bu ülkenin zengini ve fakiri arasında uçurumlar vardır.Halkın gücü günden güne düşmektedir.

Devletin uygulamakta olduğu bilinçli bir politika yoktur..Terör konusunda da ,sağlık konusunda da ,turizm konusunda da...

Mesajı atan arkadaşıma sorarım...Yabancı bir vatandaş senin ülkende komik rakamlara arsa alabilir şirket sahibi olabilir hatta anlaşmadan dolayı kendi malını senin ülkende çok karlı rakamlara satabilir..verdiği vergi azdır..kazancı çoktur..

Peki aynısını sen onların ülkesinde yapabilir misin?
Daha doğrusu kendi ülkende vatandaşı olduğun halde onun sahip olduğu haklara sahip misin?


Sen AKP ile cevap verdin..tamam saygı duyarım...seçildiler...Chp ,MHP,DTP de öyle..şuan başımızdalar..Peki değişen ne? Ben sana söyliim..

Önceki mesajımdan örnek olsun..her türlü bağlılık..
Atatürk döneminde Müftü Ahmet Ocak'ın yazmış olduğu duyurudan bir kaç cümle yazıcam buraya..

Bütün Anadolu da yayınlanmış bir mesajdır bu..

"3 kitabın dininde de dediği gibi..hür olmadan ibadet olmaz.yenilen ekmeğin tohumu burda varsa ve yabancıdan israf edilerek geliyorsa..bu acizliktir..

İbadet zincir altında yapılamaz..hangi toprakta olursa olsun kabulun taktiri insanın kendi savaşındadır.İnsan önce kendi özgürlüğü için savaşmalı böylece ibadetinin de anlamı olmalıdır."


Ülke elden gidiyor söylentisi demişsin..gitti bile...

6 ilkeden hangisi uygulanıyor?
6 ilkeyide geçtim...HANGİ POLİTİKA UYGULANIYOR?

Hangi ülke devletçi değildir..En liberal ülke olan amerika bile kendi yarattığı özel kuruluşlara bırakır kurumlarını..DAMARLARINI DEĞİL..ORDUSUNU,İLETİŞİMİNİ,SAĞLIĞINI,EĞİTİMİNİ DEĞİL..

Her partinin yaptığı şey bellidir...Halkın cevabı A olsun B olsun..Devletimiz ve halkımız güçsüz olduktan sonra neye yarar..

Kıbrıs savaşında Amerika kendi silahlarını kullandırtmamıştır..
Hala böyle bir hakkı vardır..
zor durumda kaldığımız zaman aynı yetki kullanıldığında..
Ordumuzun durumu ne olur?
Ya sağlığın?

Özel sektörün devletten daha zengin olduğu bir topraktayız..Bu sektör seni de ezer ..devlet ses çıkaramadıktan sonra seninde çıkmaz emin ol..

Eminim ki bu ülkede güzel bir konumda durucam..Nasıl her aile hayırlı evlat beklerse..bu ülkeninde hayırlı vatandaşlarına ve halkına ihtiyacı var..bunlar böyle bilinmelidir ki..yarın bu ülkede yüksek mevkilere çıktığımızda..bunun bilincinde olan insanlar olsun..


Bu konuya kadar bekledim..şimdiyse insan uzun uzun konuşmadan duramıyor..
Şimdi herşey hoş gözükebilir..
ama yarın ticaretle uğraştığınızda,
tercüman olduğunuzda,
Özel sektöre adımızı attığınızda

boğazınıza kadar dolucak bu yabancılar..

Atatürk 'ün politikası devam etseydi şuanda ordumuz her durumda hazır,devletimizse avrupa ya sözünü geçiren bi devlet olurdu..Bunun inancında olmayan arkadaşlarımla zaten paylaşabilecek çok şeyim yok..fakat dilediği zaman mesaj atabilirler ki onları en güzel şekilde gittiğim yerde ağırlayabileyim..belki o zaman neyin ne boyutta olduğunu anlatlar :)

Bu arada mesaj atan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum..Onur duydum .. Hoşbulduk :)

Konuyu bu kadar uzun ve detaylı yazmak istemezdim..ama gördüğüm kadarıyla bazı arkadaşlar iyiyi tamamen kötü görüyor..

Her görüş bi kesme ve zihniyete hitap etse de ilerde herşeyi güzel görmek istiyo insan :)
 

ugur352

New member
birazda farklı açılardan bakmaya çalışın bir ekonominin büyümesi için en önemli hedef üretimin artması özelleşen çimento fabrikaları üretimini 10 kat artırdı türkeyenin dış borcu 70 milyar dolardır merkez bankasının borcu 15 milyar dolar 138 milyar dolar özel sektörün borcudur (özel sektörün dışardan borçlanmasının nedeni faizlarin düşük olması) lütfen çarptırmayalım bunu söyleyende milliyetin yazarı (buraya yazmak istediğim cok şey var ama zamanım yok bigün tartışırız)
 

sedapinar

New member
Mesajı atan arkadaşıma sorarım...Yabancı bir vatandaş senin ülkende komik rakamlara arsa alabilir şirket sahibi olabilir hatta anlaşmadan dolayı kendi malını senin ülkende çok karlı rakamlara satabilir..verdiği vergi azdır..kazancı çoktur.
Öncelikle hoşgeldiniz.
Gelen yabancılar konusuna değinmişsiniz.Çok doğru gelen zaten yatırıma değil yağmaya geliyor.
Ocak-Eylül döneminde gelen 2 bin 801 uluslararası sermaye kuruluşundan yalnızca 240’ının 500 bin doların üzerinde sermayesi olduğu belirlenmiş.
Türkiye’de Ocak-Eylül döneminde 2 bin 801 uluslararası sermayeli kuruluş doğrudan yatırım alanlarında çalışmaya başlarken, bunların 1310’u gayrimenkul kiralama ve ticaret için gelmiş.. Şirketlerin 1585’i 50 bin doların altında sermaye ile giriş yaparken, sadece 240’ının 500 bin dolar üzerinde sermayeye sahip olduğu saptanmış.. Çoğunluğu 50 bin doların altında bir sermaye ile Türkiye pazarına giren yabancıların, ciddi yatırım yerine kiralama ve pazarlama sektörlerine yöneldiği ortaya çıkmış.
Yani AKP ülkeyi yabancı cennetine çevirdi.
Yıllara göre yabancı şirket girişi ise şöyle;

Yıl ......................Sayı
1954-1999...........4.141
2000........................447
2001........................477
2002........................495
2003 ...................1.105
2004................... 2.095
2005....................2.845
2006....................3.350
2007/Eylül...........2.801
 

kuzay

Pesimist
Göğsümüzü Kabartan Ekonomi..


Önemli insanlardan biri Türkiyemiz hakkında iyi bir şey söylediğinde, benim hemen göğsüm kabarır.

Türk olduğum için göğsümün kabarması kolaydır, zorluk çıkartmam.

Uluslararası kredi sigortası ve derecelendirme şirketi Fransız Coface'nin Türkiye genel müdürü Belkıs Alpergun şöyle demiş:

Borcuna en sadık Türkler!

Sonra da şöyle devam etmiş:

Dünyada borç alan şirket ve kuruluşlardan 5'te 1'i borcunu ödeyemiyor!

Sizin de göğsünüz kabarsın diye yazıyorum.




Şimdi biraz nostalji yapalım, milletçe göğsümüzü kabartan hükümetlerimizi sırayla gözden geçirelim.

(Aşağıdaki borçlara, Merkez Bankası ve yerel yönetimler ile özel sektörün borçları dahil değildir.)




45. Hükümet: Turgut Özal dönemi...
Borç: 38 milyar dolar

46. Hükümet: Turgut Özal dönemi...
Borç: 38.4 milyar dolar




47. Hükümet: Yıldırım Akbulut dönemi...
Borç: 40.6 milyar dolar

48. Hükümet: Mesut Yılmaz dönemi...
Borç: 42.7 milyar dolar




49. Hükümet: Süleyman Demirel dönemi...
Borç: 53.5 milyar dolar

50 Hükümet: Tansu Çiller dönemi...
Borç: 58.4 milyar dolar

51. Hükümet: Tansu Çiller dönemi...
Borç: 58.4 milyar dolar

52. Hükümet: Tansu Çiller dönemi...
Borç: 60.6 milyar dolar

53. Hükümet: Mesut Yılmaz dönemi...
Borç: 60.7 milyar dolar




54. Hükümet: Necmettin Erbakan dönemi...
Borç: 60.3 milyar dolar

55. Hükümet: Mesut Yılmaz dönemi...
Borç: 70 milyar dolar




56. Hükümet: Bülent Ecevit dönemi...
Borç: 71.8 milyar dolar

57. Hükümet: Bülent Ecevit dönemi...
Borç: 149.9 milyar dolar




58. Hükümet: Abdullah Gül dönemi...
Borç: 152.3 milyar dolar




59. Hükümet dönemi: Tayyip Erdoğan dönemi...
Borç: 264.6 milyar dolar

60. Hükümet: Tayyip Erdoğan dönemi...
Borç: 282.1 milyar dolar



Milletçe göğsümüz ne kadar kabarsa azdır.

Çünkü biz borcunu inkar etmeyen bir milletin evlatlarıyız!




Zaten sihri anlaşılmaz bir ekonomi de yaratmayı becermiş durumdayız.

Gayri safi milli hasıla 400 milyar dolara dayanmış.

Bankalar, art arda milyar dolarlık yıllık kâr bilançoları açıklıyor.

Gittikçe semiren holdingler, el atmadık sektör ve saha bırakmadılar.

Fakat bütün bu iyi gelişmelere rağmen, nedense ve nasıl oluyorsa, bırakın sıradan çalışanları...

Çok iyi yetişmiş, işini iyi yapan insanların cebine bile kazanç artışı yansımıyor.

Yüz binlerce genç, işsiz ve geleceksiz biçimde sokaklarda sürtüyor.

Bu da iyi ekonomi ise kimlere iyi acaba?
 

alpgg

New member
gelen bir maili aynen iletiyorum..

Bir tablo hayal edin... Sanat eseri.
> Miras... Size ait.
> Tuvali, Türkiye coğrafyası.
> Boyası, şehit kanı, alın teri.
> Her sabah uyanıyorsunuz... Gururla seyrediyorsunuz...
>
>
> Ama birileri, her sabah sizden önce uyanıp, o tablonun başına geçiyor ve orasına burasına, minik minik fırça darbeleri atıyor.
> Her sabah, bir minik fırça darbesi. Usta işi. Küçük küçük değişiyor tablo.
> Aniden değil. Milim milim. Alıştıra alıştıra. Yedire yedire.
> Aradan yıllar geçiyor... Tablo, o tablo olmaktan çıkmış!
> Komple değişmiş. Ama dedim ya... Kanıksamışsınız.
> Bakıyorsunuz bakıyorsunuz, o tablo, hâlâ aynı tablo zannediyorsunuz.
>
> Peki, fark, nasıl farkedilebilir?
> "Orijinal"in aslında ne kadar değiştiği, ne hale getirildiği, ilk bakışta " şak diye" nasıl anlaşılabilir?
> Tek çare var: Kıyas.
> Tablonun ilk haliyle...
> Son halini yan yana koymalı .
>
> E hadi, koyalım yan yana...
>
> Türk Telekom, Arap'ın.
>
> Telsim İngiliz'in.
>
> Kuşadası Limanı İsrailli'nin.
>
> İzmir Limanı Hong Konglu'nun...
>
> Araç muayene işi Alman'ın.
>
> Başak Sigorta Fransız'ın.
>
> Adabank Kuveytli'nin.
>
> İETT Garajı Dubaili'nin.
>
> Avea Lübnanlı'nın.
>
> Petkim? Ermeni'nin. (Kazak'a sattı k, dediler. Kazağı bi çıkardık... Ermeni...)
>
> N'olacak bu memleketin hali?
> Rakı, Amerikalı'nın.
> Finansbank Yunanlı'nın...
> Denizbank Belçikalı'nın.
>
> Türkiye Finans Kuveytli'nin.
>
> TEB Fransız'ın.
>
> Cbank İsrailli'nin.
>
> MNG Bank Lübnanlı'nın.
>
> Alternatif Bank Yunanlı'nın.
>
> Dışbank Hollandalı'nın.
>
> Şekerbank Kazak'ın.
>
> Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın.
>
> Turkcell'in yarısı Finli'nin Rus'un.
>
> Beymen'in yarısı Amerikalı'nın.
>
> Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın.
>
> Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın.
>
> Eczacıbaşı İlaç, Çek'in.
>
> İzocam, Fransız'ın.
>
> TGRT Amerikalı'nın.
>
> Demirdöküm Alman'ın.
>
> Döktaş Fransız'ın.
>
> Süper FM Kanadalı'nın.
>
> Hepsi Türk'tü.
> Sadece 4.5 yıl önce.
>
> Ya, sattılar.
> Ya, satışa teşvik ettiler.
> Ya da, kasıtlı IMF politikalarıyla söke söke satışa mecbur ettiler.
>
> Taş üstüne taş koyanı, iyi kötü görmüştük de...
>
> Taş üstünde taş bırakmayanı, ben ilk defa görüyorum


Ama bir yandan AKP nin 2. kere seçilmesi iyi oldu , önceleri krizleri orayı burayı satarak geçiştirdiler.Seçilmeselerdi oh rahat rahat gideceklerdi ama şimdi.Satacak yerleride kalmadı malum yerlerden başka,kendi yarattıkları krizin altında ezilip gidecekler..
 

ghuzz

New member
sadece bir örnek vermek istiyorum,

http://web.archive.org/web/20060113021944/http://www.hackhell.com/

linkte hackhell sitesinin 2005 tarihli görüntüsü bulunmakta.

Ozaman ;

Üye Sayısı: 28,845
Konular: 34,581
Mesajlar: 267,002

Şimdi ;
489,418 Üyemiz , 330,402 Konumuz , 2,299,658 Mesajımız ve 1518 Online Kullanıcımız ile Her Dakika Dahada Büyüyoruz...


Demek ki büyüdükçe rakamlarda büyüyor. HAckhell'a üye olmak için 10 farklı işlemden geçseydiniz sayfa sık sık görüntülenmese, tartışmanın en tatlı yerinde birden sayfa erişilemez duruma gelse

HACKHELL bu kadar büyürmüydü.


Daha çok kullanıcı daha çok erişim demek
daha çok erişim daha hızlı bağlantı demek
daha hızlı bağlantı daha çok upload/download demek
daha çok up/down daha fazla web alanı kullanmak demek
daha fazla web alanı daha çok yatırım demek

Sonuçta her şekilde rakam büyüyor.


Geriye kalan yorumu size bırakıyorum.
 

Albayrak

Can Feda
sadece bir örnek vermek istiyorum,

http://web.archive.org/web/20060113021944/http://www.hackhell.com/

linkte hackhell sitesinin 2005 tarihli görüntüsü bulunmakta.

Ozaman ;

Üye Sayısı: 28,845
Konular: 34,581
Mesajlar: 267,002

Şimdi ;
489,418 Üyemiz , 330,402 Konumuz , 2,299,658 Mesajımız ve 1518 Online Kullanıcımız ile Her Dakika Dahada Büyüyoruz...


Demek ki büyüdükçe rakamlarda büyüyor. HAckhell'a üye olmak için 10 farklı işlemden geçseydiniz sayfa sık sık görüntülenmese, tartışmanın en tatlı yerinde birden sayfa erişilemez duruma gelse

HACKHELL bu kadar büyürmüydü.


Daha çok kullanıcı daha çok erişim demek
daha çok erişim daha hızlı bağlantı demek
daha hızlı bağlantı daha çok upload/download demek
daha çok up/down daha fazla web alanı kullanmak demek
daha fazla web alanı daha çok yatırım demek

Sonuçta her şekilde rakam büyüyor.


Geriye kalan yorumu size bırakıyorum.
Konu ile hiç bir alakası yok, bu gövde gösterisini başka yerde yapmalısın.

Önemli olan ülke bırak hackhell in büyümesini, öyle değil mi?
 

ghuzz

New member
Ben sana ne diyeyim :--)

Söyle demek istemiştim (Anlamayanlara)

Ülke büyüdükçe, ekonomi büyüdükçe, vs vs vs vs vs

Gelir artar, gider artar, iş hacmi artar


Mesela siteye olan güven arttıkça üye sayısı artmakta, bunu şuna benzetebilirim. Türkiye den para kazanacağını düşünen yabancı sermaya uzun vadede bir gelir gördüğü için ülkeye geliyor. İlk aşamada satın alıp geliyor daha sonra satın aldıkları yerleri dahada büyütüp daha çok para kazanmak istiyorlar ve yapıyorlar.

Sizi bilmem ama ben Bursa'dayım buradaki sanayinin sürekli bu şekilde geliştiğini söyleyebilirim.(Tabii bu sektörlerin hepsi özel sektör(o zaman özel sektörde satmasın kendini)) Tabii sanayi ile birlikte buna bağlı hizmetk vs vs vs sektörlerinde.

Benim çalıştığım firma 2004 te işe başladığımda 28 kişilik bir kadrosu vardı, şu anda 100'ün üzerinde insan çalışmakta ve İST;BRS;ANT 3 adet şb olmuştur.

Yani sizin bahsettiğiniz bu kadar kötü ekonomi arasında almış başını yürümüştür.
(Aklınıza hemen fitne fesat gelmesin diye şu açıklamayı yapma zorunluluğu hissettim ==> Firma sahiblerinin hiç bir şekilde AKP ile bir ilişkisi yoktur. Hatta biri aşırı CHP yandaşıdır. Firmada çalışan Bayanlardan hiçbiri TÜRBANLI değildir. Çalışanlar arasında dindar kimli olarak sadece kendim ve 2-3 kişi sayabilirim.)

Yani verilen O BÜYÜK BÜYÜK RAKAMLARA TEK YÖNDEN BAKARAK aldanmayın. Yanlış anlamayın. Konuyu komple ele alın.

Yada anlayıpta anlamamazlıktan gelmeyin.

Belki kıyaslarsınız diye düşünmüştüm...
 

HTML

Üst