Öncelikle seviyeli bir uslup kullandığınız için teşekkür ederim...
Kesmek, biçmekten bahsetmişsiniz, Osmanlı zulmeden bir ülke değildi, fetihler yapılmıştır savaşlarda, ama bunun sebebi islamın nizam-ı alem emridir yani tüm dünyaya islamın nizam ve adaletini tesis etme, müslümanlarda bununla mükelleftirler. Osmanlı bu amaçla memurdur.
Bu amaç uğruna yapılan fetihlerde yerel halka zulüm değil adalet gitmiştir. Osmanlıyı eleştirelim kabul ama kimsenin hakkını yemeden.
Osmanlının gerilemesi İslamdan uzaklaşma sebebiyledir. Batının ronesanslarla orta çağ karanlığından kurtuluşunu kilise hegamonyasından kurtulmasına bağlayanlar haklıdır ancak İslam, deforme olmuş hristiyanlık, veya başka inançlarla bir tutulamaz. Orta çağ kiliseleri bağnazlığın sembolüdür. İslamiyet ise doğru tatbik edildiğinde her anlamda mükemmeldir ne kadar mükemmel olduğunuda yine osmanlının kuruluş ve büyüme aşamasındaki sanat, edebiyat, ilim, yönetim, askeriye gibi kurumların mükemmel işleyişinden anlayabiliriz.
Gerilemesindeki sebep ise ham yonazlığın halka ve saraya sirayet etmesinden kaynaklanır cehalet ve yobazlık İslamın terkinden doğar misal matbayı gavur icadı gören bir zihniyetin müslümanlıkla ne alakası vardır?
Atatürkü padişahın engelemeye çalıştığı koca bir yalandır bu bir, ikincisi Anadolu halkı Atatürkle birlikte hareket ederken Osmanlı adına mücadele veriyordu yeni cumhuriyet adına değil. Atatürk milli mücadeleyi başlatan bir askeri dehadır, bu ayrı mevzu.
Birde arapça ve farsça mevzu var dilini inkar edenlere karşı gurur duyamıyosun ama dilini latinceye çevirenlere karşı bir husumetin yok. Bizim dilimiz yanılmıyorsam Orhun alfabesidir. Osmanlı uygulamadı hatalıdır, cumhuriyet uyguladımı?
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetinin sizde oluşmasına sebep herhangi bir kimlik kaygısı taşımadığınızdan olabilirmi?
Vatandaşına insanca yaşama hakkı bütün sorunları çözüyormu? Senin soydaşın kaç yıldır orta asyada inim inim inlerken, din kardeşin yıllardır kanla savaşla öldürülüp, sömürülürken rahat yatağında mutlu türkiyende uyuyabilirmisin? Zalimlerden zulmün hesabı sorulmamalımı?
Tartışmalarda aykırı fikirlerde sunulsa seviyeli yazılardan keyif almaktayım. Ancak ben de sizin görüşlerinizin bir çoğuna katılmamaktayım. Türk İslamiyetinde 2 çeşit islam akımı etkili olmuştur doğal olarak. Şii uzantısı alevilik ve sunni hanefi mezhebi. Ancak Sunni Mezhep Türk kültürüne Emevilerin emperyalistiyle damgasını vurmuştur. Dini olarak hangi mezhep daha iyidir tartışması anlamsız olsa da İslamiyetin rönesansı diyebileceğimiz islam tarihinde peygamberinden sonra çıkan ilk hümanist akım tasavvuf felsefesi belirli dergahlarda sıkışmıştır. Hatta alevilikle özdeştirilmiş bastırılmıştır.
Yani anlatmak diğer milletler (iranlılar, kuzey afrikalılar, mısırlılar) islamiyeti kendi kültürleriyle harmanlarken Türkler birebir arap kültürünü almışlardır. Yerleşik hayata geçişte sadece dinlerini değil tüm kültürlerini yobaz, kadını aşağılayan, şatafat düşkünü arap kültürü üzerine kurmuşlardır. Burada en büyük pay Emevilerin askeri baskılarının yanında, Osmanlı'nın bu arap Türk islam sentezinin bayraktarlığını yapmasıdır.
Osman Bey in babası Ertuğrul Gazi den sonra hiç Türk ismi taşımayan bu hanedanlığın, yabancı kadınlarla devam ettirdikleri soylarının Türklüğü temsil edebileceğine inanmıyorum.
İlk başlarda belki idealist bir şekilde islamiyeti yaymak için cihat ruhu ile yola çıksa da Osmanlı Beyliği, bu imparatorluk yükselme devri ile islamiyeti mezhep ayrımcılığını doğunun ve batının fethi için bir araç olarak kullanmıştır. İşin sonunda ise eldeki en büyük güç hilafet bile arap devletlerinin ingilizlerle gizli anlaşmalar imzalayıp Osmanlıyı arkadan vurmasını engelleyememiştir.
Burada paylaşmak istediğim sonuç şudur, Din Devlet için bir amaç değil bir araçtır. Osmanlının Hilafeti ve Cihat ruhunu fetih ve devlet birliği için kullanması gibi, şu andaki iktidarda ümmetçiliğin bir çıkış noktası olduğu yanılgısındadır.
Devletler ve iktidarlar dini otorite kurmak ve otoriteyi korumak için bir araç olarak görür, laikliğin en temel ihtiyaçlardan biri olmasının nedeni de budur.
Osmanlının Gerilemesinin nedenleri dinden kopuş değildir. Bu yanılgı ilk duraklama döneminde de ortaya çıkmış ve katı kurallar ve şeriat çözümleri ile çözülmeye çalışılmıştır. Osmanlının yıkılmasının başlıca nedenleri vardır, Teknik gelişmelerin gerisinde kalınmasıyla askeri alandaki üstünlüğün avrupalı güçlü merkezi devletlere bırakılması, Denizcilikteki ilerleme ve keşiflerle Ticaret yollarının değişmesi ve Fransız ihtilali ile azınlıkların milliyetçi bilinçlerinin oluşmasıdır.
Yoksa din ile ahlak ile alakası yok. Osmanlı Devletine Barbar denilmesinin nedeni hazine gelirinin büyük kısmının savaş ganimetlerinden karşılanmasıdır. Yani savaş yağması ve tazminatları Osmanlı nın topladığı vergilerden daha büyük pay sahibiydi ülke gelirinde. Askeri üstünlüğün yitirilmesi ile savaş ganimetleri kaybolmuş, ticaret yollarının değişmesi osmanlı nın stratejin değerinin kaybolmasıdır.
Din kardeşlerimizin savaşla ezildiğinden bahsetmişsin, eğer bahsettiğin Filistinliler ise siyasi olarak İsrail e karşı koz olarak kullanılması gerektiğine inansam da Filistinlileri hiç sevmem. Osmanlı nın satmadığı toprakları yahudilere satan, ondan öncesinde gizli anlaşmalar ile Osmanlıyı satan bir milletin bugün bizden yardım istemeye hakkı yoktur. İngilizler Osmanlının karşısındayken din kardeşimiz olmayanlar bugün mü din kardeşimiz oldular?
Eğer Türkiye Cumhuriyetinin Türk diline katkısı olmadığını düşünüyorsan senden ricam 1000 sene önce yazılmış karaca oğlan dizelerini oku, bir de 100 sene önce yazılmış Osmanlıca metinleri... Acaba hangisi senin için daha anlaşılır olacak.
Her dinde o dinin azizleri ve önde gelenlerinin isimleri kullanılır. Ama bizim ülkemize bir bakın isimlerin %90 ı arapça...
Bu Türk İslam sentezini savunanlar maalesef emevilerin 1000 sene önce başlattıkları araplaştırma işini devam ettiriyorlar. Arap kadını gibi giyinen, arap bedevisi gibi giyinen insanlar kıyafetleri ile daha çok müslüman olacağını sanıyorlar. Dünya da etnik kimlikler sıralandığında Türk diye bir kimlik karşınıza çıkmaz, çünkü Türkleri arapların bir alt kolu olarak görürler. Neden arap gibi giyiniriz, arap isimleri taşırız, arap kelimeleri kullanırız.
Osmanlının kuruluş ve yükselme devrindeki sanatlardan bahsederken atladığın bazı noktalar olduğunu düşünüyorum. Mesela sanat, edebiyat ve müziğin sadece saray çevresine sıkıştığına. Genelde arap fars motifleri taşıdığına, saray tarafından ödüllendirilen bir yalaka seçkinler kitlesinin elindeki sanat ve ilim çalışmalarının yanında Anadoludaki gerçek türklerin hiç bir sanat ve ilim çalışmasının desteklenmediğine de dikkat çekmek lazım. Arap sazları ile arap ezgileri ile yapılan müzik, arap motifleri, roma çizgisi ile yapılan mimarinin Osmanlı nın Türk halkıyla alakası yoktur.
Bunlar da benim görüşlerim. Her ne kadar farkı düşünsem de öncelikle bir soydaşım ve Türk Milliyetçisi olduğun için sana saygı duyuyorum. Çünkü bence Türkler öncelikle orta asya geleneklerine dönmeli ve arap kültüründen aldıkları hurafe ve dinleştirilmiş saçma davranış modellerini terketmeli. Peygamberimiz Arap milletinden olduğu için islamiyeti arap gibi yaşamıştır. Biz peygamberin niyetinin ve inancının özünü alıp bir Türk olarak yaşayabilmeliyiz diye düşünüyorum. Yoksa şekilci müslümanlıkla bir yere varılsaydı Araplar oraya çoktan varırdı.
saygılarımla