türk ocağı
serdengeçti

KARDEŞİNİN GÖZÜYLE ABDULLAH ÇATLI
Abdullah Çatlı ve kardeşi Zeki Çatlı ömürlerini Türk milletine adamış dava adamları. Türkiye de küçük bir sol kesim haricinde ki diğer kesimler için çok şeyler ifade ediyor. Abdullah Çatlı rahmetlik oldu. Kardeşi Zeki çatlı abisinin misyonu üstlenmiş. Her gittiği yerlerde büyük bir saygıyla karşılanıyor Çünkü bu millet için bu isim çok şeyler ifade ettiği biliyor.
Abdullah çatlı artık bir ekol ve sembol isim...
İki dönemdir birlikte Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK üyeliği yaptığımız rahmetli Abdullah Çatlı’nın kardeşi Zeki Çatlı`yla Ankara da baş başa konuşuyoruz. Zeki Çatlı: Abdullah Çatlıyla ilgi film yapmayı düşünen yapımcılar olduğunu söylüyor. Tam bu sırada tanımadığımız birisi araya giriyor. Zeki Çatlı`ya dönerek, Abdullah Çatlı`ya olan hayranlığını dile getiriyor.
Rahmetli Çatlı`ya haksızlık yapıldığını ve bu günlerde çok arandığını söylüyor. Bu sırada Zeki Çatlı`nın gözlerinin dolduğunu fark ediyorum. Kardeş Çatlı adeta yıllar öncesine geri dönmüş. O yılları yeniden yaşıyor. Tanımadığımız ama yüzü aşina gelen bu şahıs gittikten sonra yine konuşmaya devam ediyoruz.
Zeki Çatlı ‘’Bu ülkede bizim aile kadar acı çeken başka bir aile olmamıştır. Çok zor günler geçirdik. Abim yasaklı olduğu için yurtdışındaydı. Çok çilelere katlandı. Gerektiği zaman gurbette tarlada ve benzinlikçide ve birçok işte çalıştı. Bunu bilen bir sürü şahit var. Bu ülke menfaati için çekmediği çile ve yapmadığı fedakârlık kalmadı. Onun para ile işi olmazdı. O bir dava adamıydı ve kahramandı.
Abimin yasaklı olduğu yıllarda ailemiz de maddi olarak çok sarsıntı geçirdi. Elimizde avucumuzda ne varsa satmak zorunda kalmıştık. Yasaklı olduğu dönemde gayrimenkullerimizde satmıştık. Çünkü ağabeyimin ihtiyaçları vardı. Kırmızı bültenle aranıyordu. Aynı yerde devamlı duramıyordu. Ben eşten dosttan bulup buluşturup ne varsa satıp ona gönderiyordum…
Ayrıca yurtdışındaki gurbetçilerden ödünç para alıyordu. Ben ise o ödünç parayı o gurbetçilerinin Türkiye’de ki yakınlarına veriyordum.
Ağabeyime maddi durumumuzun kötü olduğunu da söyleyemiyordum. Babam yatakta hastaydı ağabeyime üzülüyor ve çok özlüyordu. Bizde babamıza teselli vermeye çalışıyorduk…
Öyle bir zaman oldu ki babamın sağlığından endişe etmeye başladık. Durumu ciddileşmişti. Artık teselli olmuyordu. Ağabeyime de babamın bu durumunu anlatamıyordum. Anlatsam ve babamın sağlık durumunu kötü durumda olduğunu söylesem bir dakika durmadan çıkıp Türkiye’ye gelirdi. Çünkü ben ağabeyimi iyi tanıyorum.
Hiçbir şeyden korkmazdı. Gözü karaydı yakalanma pahasına da olsa çıkıp gelirdi. Bir iki defa ağabeyimin arkadaşlarını abim diye babamı telefon ile arattırdık. Ses iyi gelmemesine ve duyulmamasına rağmen babam o sesin abime ait olmadığını anlamıştı. Babamı Kayseri’deki hastaneye götürdük. Babam artık yemek yemiyor ve su da içmiyordu. Artık bitkisel hayattaydı. Aile fertleri de perişan vaziyetteydik. Bu yıllarca devam etti.‘’ diyor kardeş Çatlı.
Uzun süren konuşmamızda Zeki Çatlı’yı kahreden tek şey ise Abdullah Çatlı’nın yurtdışında Ermeni Örgütü ASALA ya verdiği mücadeleyi maddi çıkar için yaptığı iddiası. Oysa geçenlerde o dönemde Türk devleti adına Abdullah Çatlı`ya o görevi veren Metin Günyol’un açıklaması kardeş Zeki Çatlıyı rahatlatmış. Metin Günyol’un belirttiği gibi ‘Abdullah çatlı Ermeni asla örgütüyle girdiği mücadele için bizden para talep etmedi’ sözleri karşısında sevindiğini dile getiriyor. Çünkü bu olayların en büyük tanıklarından birisi zaten Zeki Çatlı idi...
Bugünlerde Abdullah Çatlı tekrar Türkiye’nin gündemine oturmuştur. Çünkü Abdullah Çatlı ve arkadaşlarının terör örgütü Ermeni ASALA ya karşı verdiği mücadele sonucu Asala ortadan kaldırılmıştır. Abdullah Çatlı arkadaşlarıyla Türk devletin başına bela olan bu örgütü tarih sahnesinden silmişlerdir. Abdullah Çatlı ve arkadaşları
Türk milletine ve devletine duyduğu sevgiden dolayı bunu karşılıksız yapmışlardı. Biz, eğer Çatlı rahmetlik olmasaydı sıranın kime geleceğini iyi biliyoruz…
Bugün gelinen noktada PKK terör örgütüne karşı özel ve mobil eğitimli birliklerin başarıya ulaşılacağı düşüncesi hâkim olmuştur. Bu modelin diğer adı Çatlı Modelidir. Gerek iktidar, gerekse muhalefet ve gerekse askeri çevrelerde bu model üzerinde durulduğunu basından takip etmekteyiz… PKK`nın yerlerini tespit edip bulundukları yer ve mekânda onları yok etmek düşüncesinden oluşmaktadır Çatlı modeli…
Zeki Çatlı yine konuşmasında ‘’Abdullah Çatlı Türk milleti nezdinde en büyük kahramandır. Gençler Abdullah Çatlı’ya benzemek hayaliyle yaşıyorlar. Bugün kamuoyu araştırmaları ve anketler bunu söylüyor. Abdullah Çatlı karizmatik bir kişiliği sahipti.
Bu ülke için çok şeyler yaptığı için bu ülke aradan 10 yıl geçse de Abdullah Çatlı’yı hala unutamıyor.’’ Zeki Çatlı’nın da belirttiği gibi bugün Türkiye de iki kesim gençlik var. Bugün solcu gençlerin Che Guevarası varsa bugün Türkiye’deki sağ kesimin Abdullah Çatlı`sı var. Ömrünü Türk milletine adamış gençlerimiz Abdullah Çatlı’ya benzemek hayaliyle yaşıyorlar. Bunun en büyük delili, bence Kurtlar Vadisi dizisidir.
Kurtlar vadisi dizisinin bu kadar reyting almasının sebebi Necati Şaşmazın üstlendiği roldür… Bu dizi çıktığı zaman Türk insanı bu diziye kilitleniyor… Polat Alemdarın üstlendiği hayali rol aslında Abdullah Çatlı isimli bir kahramanın özenilerek yapılmış bir senaryonun sonucudur. Bunu değişik gazetelerinin yazarları ve TV yorumcuları defalarca dile getirmiştir…
İşte bu yüzden TV yönetmenleri Abdullah Çatlı`nın kardeşi Zeki Çatlı`ya gelerek senaryo konusunda yardımcı olmasını istemektedirler. Onlar da biliyorlar ki, Abdullah Çatlı ile bir dizi ya da film yapıldığı zaman reytingler altüst olacaktır… Anladığım kadarıyla Zeki Çatlı da bu dizi ve film işine iyi gözle bakmaktadır. Üzerinde durduğu nokta ise anlaştığı film yapımcılarının Abdullah Çatlı`ya yakışacak şekilde bu filmi yönetmeleridir.
Abdullah Çatlı aradan bunca yıla rağmen Türk milletinin yüreğinde yaşamaktadır. Çatlı ailesine duyulan sevgi boşuna değildir. Birileri anlamasa da bu isimler Türk milleti için çok şeyler ifade ediyor… Mekânın cennet olsun Reis…
Hayrullah ERASLAN