YoLcuLukta Oruç (?)

lazzuri53

"LazigoL"
Altın Üye
Katılım
12 May 2006
Mesajlar
18,130
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Deu..
Konu beni yakından iLgiLendirdiği için ufak bi araştırma yaptım ve burda payLaşmak sizLerin de yorumLarınızı aLmak istedim..



SORU: İnsan yolculukta oruç tutabilir mi?

CEVAP: Yolculukta dört rekâtlı namazlarını iki rekât olarak kılması gereken bir yolcu oruç tutamaz. Ama işi yolculuk olan veya yolculuğu günah olarak nitelenen kimse gibi namazlarını tam kılan bir kimse, yolculukta oruç tutmalıdır

SORU:Ramazan ayında yolculuğa çıkmanın sakıncası var mıdır?

CEVAP: Ramazan ayında yolculuğa çıkmanın sakıncası yoktur; fakat yolculuk oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.

SORU: Yolculukta orucun batıl olduğunu bilmediğinden dolayı oruç tutan bir kimsenin orucu sahih midir?

CEVAP: Yolculukta orucun batıl olduğunu bilmediğinden dolayı oruç tutan bir kimse, oruçlu bulunduğu günün içerisinde bu hükmü öğrenmiş olursa, orucu batıl olur. Ama akşama kadar öğrenmeyen kimsenin orucu sahihtir.

SORU: Yolcu olduğunu veya seferde orucun batıl olduğunu unutarak yolculukta oruç tutan kimsenin orucu, batıl mıdır?.


CEVAP: Yolcu olduğunu veya seferde orucun batıl olduğunu unutarak yolculukta oruç tutan kimsenin orucu, farz ihtiyat gereği batıldır.

SORU: Oruçlu olan kimse öğlenden sonra yolculuğa çıkarsa, orucunu bozabilir mi?

CEVAP: Oruçlu olan kimse öğlenden sonra yolculuğa çıkarsa, farz ihtiyat gereği orucunu tamamlamalıdır. Kazası da gerekli değildir.

SORU: Vatanına veya on gün ikamet edeceği yere öğlenden sonra varan yolcunun orucu batıl mıdır?

CEVAP: Vatanına veya on gün ikamet edeceği yere öğlenden sonra varan yolcunun orucu, farz ihtiyat gereği batıldır ve sonradan kazasını tutmalıdır.

SORU: Yolculuk veya herhangi bir özür nedeniyle oruç tutmayan kimsenin, orucu bozan işleri yapmasının hükmü nedir?

CEVAP: Yolculuk veya herhangi bir özür nedeniyle oruç tutmayan kimsenin, ramazan ayının gündüzünde cinsel ilişkide bulunması ve yemek-içmekle kendini tam olarak doyurması mekruhtur.





Enes anlatıyor:
-(Bir yolculukta) Allah Resulü(s.a.v) ile beraberdik;kimimiz oruç tutuyor,kimimiz tutmuyordu.Sıcak bir günde bir yerde konakladık.Oruç tutanlar,aşırı sıcaktan takatsiz düştü.Oruç tutmayanlar kalkıp çadırları kurdular ve hayvanları suladılar.Bunun üzerine Allah Resulu şöyle buyurdu:
"Oruç tutmayanlar bugün tüm sevapları alıp götürdüler."
(Buhârî)

Görüldüğü gibi Allah'ın rızası sadece namaz oruçla kazanılmaz.İnsanlara hizmet ve yardım da,sevaplı bir ibadettir.

Şüphesiz Cennette "Reyyan" denilern bir kapı vardır.Oruç tutanlar Kıyamet günü o kapıdan cennete girecektir.Oradan,onların dışında kimse Cennete giremez.
Hadis-i Şerif Meali





Yolculukta Oruç
İlgili âyette "Hasta ve yolcu olanlarınız başka günlerde tutarsınız" (Bakara: 2/184) buyurulmaktadır. Sünnî mezhepler ittifakla, hastaların ve yolcuların, sonradan kazâ etmek üzere oruçlarını bozabilecekleri veya niyet etmeyip tutmayabilecekleri hükmünü benimsemişlerdir.
Mazeret sayılan hastalık, oruç tutulduğu takdirde artacak, tedâvisi gecikecek veya tutana -sağlıklı olduğu zamana göre- daha fazla külfet getirecek hastalıktır.
Yolculuktan maksat, namazları kısaltarak ve birleştirerek kılmayı da câiz kılan yolculuktur. Bunu mesafesi konusunda 20 civarında farklı ictihad/yorum vardır. Âyet, bir mesafe belirlemeden "yolcu olanlarınız" demiştir. Sahîh hadîslerde "üç mil, bir fersah" ölçüleri geçmektedir. Bu ise 5-6 Km.lik bir mesafeden ibarettir. Şu halde insanın içinde yaşadığı zamana, mekâna ve şartlara göre yolculuk kabûl edilen, şehir veya köy içinde gidip gelmeden farklı olan, örfe göre "oturduğunuz yerden başka bir yere gitmek üzere yola çıkma" sayılan yolculuklar, orucu ertelemek için bir mazeret olarak kabûl edilmiştir.
Yolculuk haline rağmen oruç tutmak câizdir. "Bu durumda oruç tutmak mı yoksa kazâya bırakmak mı daha iyidir?" sorusuna farklı cevaplar verilmiştir. Doğrusu "hükmün, kişinin durumuna göre değiştiği"dir. Maddî ve manevî bakımlardan yolculuk halinde oruç tutmak daha iyi sonuçlar verecekse tutmak, vermeyecekse kazâya bırakmak daha uygun olacaktır. Araba kullanan bir kimse, oruç tuttuğu takdirde dikkâtinin azalması, reflekslerinin gevşemesi ihtimâli varsa orucu kazâya bırakmalıdır; onun için bu daha efdaldır, tercihe şayandır. Yolcu olmasına rağmen oruç tutan kimse riyadan korkuyorsa (böyle bir ihtimâl varsa) yine kazâya bırakmalıdır. Diğer durumlar bu örneklere bakılarak değerlendirilebilir.
 
Allah razı olsun kardeş ama konunun kaynağını da belirtmen gerek.
 
Geri
Üst