GİŞE “CEHENNEM”İ
Bu günleri de görmek varmış. “Cehennem 3D” Türk filmlerini tekrar zirveye taşımış durumda. Bundan en son 6 ay önce “Çok Filim Hareketler Bunlar” zirveye yükselebilmiş ve o günden bu güne hiçbir yerli yapım bunu başaramamıştı. Hoş son 6 ayda o kadar az Türk filmi vizyona girdi ki, buna şaşmamak gerek aslında. Yine de Türk filmleri sezonunun ne kadar dar bir alana hapsolduğu görebilmek adına, bu istatistik çok önemli. Ekim 2009’dan Nisan 2010’a kadar liderliği sadece 4 kez ıskalayan filmlerimiz, Mayıs-Eylül 2010 periyodunda hedefi bir kez bile tutturamamış. Yani yerli film sezonumuz Ekim’de başlıyor, Nisan’da sona eriyor gibi bir tablo çıkmış durumda ortaya. Vah ki ne vah…
Peki Ekim’de ilk birinciliğimizi elde ettik de başımız göğe mi erdi? Siz karar verin. Memleketin “kanlı canlı!” ilk 3 boyutlu filmi olarak pazarlanan “Cehennem 3D,” bu avantajına rağmen sadece 31.241 kişi tarafından seyredildi. Hem de tam 162 kopyayla vizyona sürülmesine rağmen. Normlara göre, normalde Türk korku filmleri bu ekran sayılarına pek ulaşamaz. “Cehennem 3D” pazarlamaya erken başlamasının verdiği avantajı kullanarak, geniş bir dağıtım şansı bulmuş, ama ne yazık ki bunu değerlendirememiş. Tek teselli 10.3 liralık bilet ortalaması. Türk filmleri böyle bir ortalamaya ancak 17-18 kişi tarafından seyredildiğinde ulaşabiliyor normalde. Şimdi artık ikinci bir yol daha peyda olmuş durumda. Filmi 3 boyutlu çek, daya gözlüğü…
Her ne kadar biraz eleştirel bir çıkış gibi gözükse de, “Cehennem”in 3 boyutlu çekilmesi konusunda gerçekten de çok iyimserim. Yıllardır bilinen bu teknoloji, dünyanın gündemine daha geçtiğimiz yıl oturmasına rağmen, bu yıl artık bizim de bir 3 boyutlu filmimiz var. Halbuki eski zamanlarda buna benzer bir yeniliğin memlekete ne zaman geleceğini sormak için bile 10 yıl beklemek gerekirdi. Filmin yapımcısını ve yönetmenini canı gönülden kutluyorum. Ellerine sağlık…
BAYKUŞ DA GÖZLÜK TAKARSA ARTIK…
3 boyutluların akınını kesebilene aşkolsun. Geçtiğimiz hafta sonu vizyona giren “Baykuş Krallığı Efsanesi” (Legend Of The Guardians) 74 kopyayla 31.110 bilet yaptı ve ikinciliğe yerleşti. Listenin ilk iki sırasında biri yerli, diğeri yabancı iki 3 boyutlu filmin yer alması ve bunların neredeyse aynı sayıda bilet satması, değişkenlerin kontrolü açısından çok elverişli bir analiz ortamı sunuyor. Özellikle “Cehennem”in ortalama bilet fiyatı 10.3 iken, aynı seyirciyi yapan “Baykuş”larda bunun 12.4 lira olarak gerçekleşmesi üzerinde biraz düşünmek gerek. Sinema zincirlerinin iki film arasından ecnebi olandan yana tavır aldığı hemen anlaşılıyor. Yani kaliteli ve pahalı salonlar ekseriyetle “Baykuş Krallığını” tercih etmiş.
İşin psikolojik incelemesi yapıldığında bu tercihin temelinde seyirci algısı olduğu ortaya çıkacaktır? Türk seyircisi bu tip teknoloji gerektiren işlerde genelde kendi insanına pek inanmaz, biraz uzak durur. Sinema zincirleri de kendi müşterilerini az çok tanıdığından riske girmemeyi tercih etmiş.
Öte yandan iki filmin türleri de çok farklı. “Cehennem” gençlere yönelik bir korku filmiyken, “Baykuş”lar çocuklara yönelik bir animasyon. Fakat ne yazık ki elimizdeki rakamlar, tür farklılığının gişeye dönük etkisini irdeleyebileceğimiz bir derinliğe sahip değil. Bu tip etkileri de hesaba katan, film bazlı saha araştırmalarına acilen ihtiyacımız var.
KİM TUTAR SENİ…
Favorim “Başlangıç”ı (Inception) podyumdan indirebilene de aşkolsun. Vizyonda 10. haftasını yaşayıp da, hala daha 19.985 bilet yapabilecek takate sahip film az bulunur. Bunda seyircilerden ziyade, sinema işletmelerinin ve dağıtımcının filmi sahiplenmesinin etkisi çok büyük. Geçmişte iyi giden pek çok filmin, çaba eksikliğinden yapabileceğinin çok daha altında performans gösterdiğine sayısız kereler şahit olduk. “Başlangıç” hala daha 138 ekranda gösterimde ve bu beni bile şaşırtıyor. Şimdilik 1 milyon 38 binde seyreden filmin, 1 milyon 100 bin barajını devirmesi işten bile değil.
ESPRİLER VE BİLİNÇDIŞI
Hafta sonunun yeni filmlerinden “Yedek Polis” (The Other Guys) 6. sırada karşımıza çıkıyor. Will Ferrel destekli kuvvetli bir kadroya ve Adam Mckay gibi başarı garantili bir yönetmene rağmen film, 63 kopyayla ancak 11.923 bilet yapabilmiş durumda. Çocuk gibi davranan yetişkinler formatı insanları biraz sıktı sanırım. Espriler ve bilinçdışı arasında en kuvvetli damarlardan biri olan bu naif yapıya, artık yeni yorumlar gerek. Will Ferrel da bir yere kadar…
HARBİ Mİ DİYON?
9. sırada haftanın diğer bir yerli yapımı “Harbi Define” yer alıyor. 72 kopyayla vizyona giren komedi, salon başına 127 kişiyle ancak 9.158 bilet yapabildi. Reklam yapmadan kısıtlı dağıtımla vizyona girerseniz olacağı budur. Umarım çok zarar etmezler.
ALTIN ALDI BAŞINI GİTTİ, "BOR PORTAKAL" NASIL?
Vizyondan istediğini bulamayan diğer bir Türk filmiyse “Kavşak.” 67 kopyayla vizyona sürülen film, ancak 6.449 bilet yapabildi ve 11.’likte kaldı. Geçtiğimiz günlerde sona eren 17. Altın Koza’nın gözde filmlerinden olan “Kavşak,” 47. Altın Portakal’ın da adayları arasında. Ben olsam filmin galasını 2 hafta erteleyip, Antalya’dan sonra gösterime girerdim. Antalya’da elde edilebilecek bir başarı, filmin pazarlamasına daha büyük katkı sağlayabilirdi. Zira bu başlangıçla filmin önümüzdeki 2 haftayı çıkarabilmesi bile çok zor.
“PATOS? Sİ!” GİBİ Mİ YANİ?
“Kako Si” 11 kopyayla girdiği vizyon serüveninin ilk 3 gününde, 510 bilet yaparak 32. sırada kal…
Zaten kopya sayınız kıt, reklam bütçenizse hiç yok, neden en azından Türkiye vizyonu için anlaşılır bir isim bulmazsınız anlamış değilim. Ayıp değil ki bu. Festivallerde yine orijinal ismi kullanırsın. 3-5 kişi daha seyretse filmi fena mı olur yani? Hayır nedir anlamadım…
YÜREK BÜKÜCÜ
Hafta sonunun diğer bir yürek yakan, iç burkan filmiyse “İyi Yürek” (The Good Heart). Öyle ki seyirci sayısına baktığınızda bile içiniz cız ediyor. 3 kopyaya vizyona giren film 416 kişiyle 33. sıraya yerleşmiş. Neyse olan olmuş artık…
HALLE BERRY BİZİ ISLATSIN
Bu hafta vizyona giren 7 filmden 4’ü yerli yapımdı. Bu tablo yerli film sezonunun artık açıldığının en önemli göstergesi. Yalnız umarım: “Nasıl başlarsa, öyle gider” lafı doğru falan değildir. Zira yeni sezona hiç de iyi başlamadık.
Geçtiğimiz hafta 211.967 biletli seyirci sinemaları ziyaret etti. Bu hem geçtiğimiz haftaya göre, hem de geçtiğimiz yıla göre daha iyi bir rakam, fakat beklentilerimin yine de altında. Bu küresel ısınma belası bütün dengeleri alt üst etmiş durumda. Acilen bolca yağmura çamura ihtiyaç var. X-Men’den “Storm”u mu transfer etsek acaba?