Sosyal güvenlik tasarısının eleştirilen noktaları
- Emeklilik için kadınlarda 58, erkeklerde 60 olan yaş sınırı kademeli olarak kadın ve erkeklerde 65’e, prim gün sayısı 7 binden 9 bine yükseltiliyor.
- Halen fiili hizmet zammından yararlanan çalışanların bu hakları bazı sektörlerde ellerinden alınıyor.
- Malullük ve ölüm aylığı hak etmek için aranan 5 yıllık hizmet süresi 10 yıla, 900 günlük prim gün sayısı ise 1800 güne yükseltiliyor.
- Emekli aylıklarının hesaplanmasına ilişkin kazançların güncel erimesinde kullanılacak katsayının belirlenmesinde gelişme hızının yüzde 100’ü yerine, yüzde 30’u dikkate alınıyor.
Dul eşin aylığı düşüyor
- İş kazası ve meslek hastalığı sonucu yüzde 25 ve daha yüksek oranda sakat kalan çalışanlara bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin alt sınırı kaldırılıyor.
- Çalışan ve ölüm geliri-aylığı alan çocuksuz dul eş aylığı, yüzde 75’den, yüzde 50’ye düşürülüyor.
- Asgari ücretin üçte biri tutarında, altı ay süreyle verilmesi kabul edilen süt emzirme yardımı, bir defaya mahsus olarak düzenleniyor.
- Asgari ücretin üç katı tutarında verilmesi kabul edilen cenaze yardımı bir asgari ücret tutarına indiriliyor.
- Yetim kız çocukları için ödenmekte olan evlenme yardımı düşürülüyor.
- Çalışanlarla emekli, dul ve yetimlerin yararlanacakları sağlık hizmetlerine ilişkin tedavi yöntemlerinde belirsizlik yaratılıyor.
- Çalışması sona eren sigortalılardan, önceki yıl içinde 90 gün prim ödeyenlerin kendilerinin, 120 gün prim ödeyenlerin ise kendileriyle birlikte bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, 6 ay süreyle sağlık yardımlarından yararlanma hakkı kaldırılıyor.
Ve ayrıca arkadaşlar Milliyet gazetesinin yaptığı röportajlar neticesinde de uzman görüşleri aşağıdaki gibidir;
Kesilecek prim miktarı
Mevcut mevzuata göre bir işçi 12 ay çalıştıktan sonra kıdem tazminatı için 30 günlük brüt kazancını elde ediyor. Yani ayda 800 YTL kazanan bir işçi, işten çıkarılması durumunda tazminat olarak yaklaşık bu miktarı alıyor.
Kıdem tazminatında son ücret esas alındığından aynı işçi 5 yıl çalıştıktan sonra tazminat hakkı kazanırsa son aylığına göre hesap yapılıyor. Yani son maaşının zamlanarak 1000 YTL’ye çıktığını varsayarsak yaklaşık 5 bin YTL tazminata hak kazanıyor. Ancak yeni fon sisteminde işveren her ay mevcut ücretler üzerinden bir yüzdeyi prim olarak ayıracak. Bu durumda işçinin primi son değil mevcut aylık üzerinden kesilecek.
Burada oluşacak kaybın, fondaki primlerin nemalanmasıyla telafi edilmesi öngörülüyor.
Uzmanlar, fonların getirisinin henüz belli olmadığına dikkat çekiyor. Taslakta işverenlerden çalıştırdığı her bir işçi için prime esas kazanç üzerinden kesilecek orana yer verilmiyor. Son aylığa göre hesabın kaldırılmasının etkisi dikkate alınmazsa, çalışanların eski sistemdeki kadar tazminat alabilmesi için kesinti oranının yüzde 8.33 olması gerekiyor.
Bu durumda aylık ücreti 800 YTL olan bir işçi için her ay yaklaşık 66 YTL fona aktarılacak. Yılda bu rakam yalaşık 799 YTL olacağından işçinin mevcut sistemdekine yakın bir kazancı olması sağlanacak. Ancak hükümet henüz kesinleşmemiş bu oranın yüzde 3 olması üzerinde duruyor.
Fondan çıkışa 10 yıl şartı getirilirse, tazminat emekliliğe dönüşecek
Taslakta netlik kazandırılmayan noktalardan birisi de işçinin fondan ne zaman ayrılabileceği konusu. Bireysel emeklilik fonlarında belirli bir süreden önce sistemden çıkan katılımcılar sadece anaparasını alabiliyor. Çalışma Bakanı Faruk Çelik de daha önce kıdem tazminatı alınması için sistemde 10 yıl kalınmasının planladığını ancak bu konunun sosyal taraflarla tartışılacağını belirtmişti.
Uzmanlara göre süre şartı konması, kıdem tazminatını emeklilik ikramiyesine dönüştürüyor. Çalışma hayatının beşinci yılında işten çıkarılan bir işçinin, tazminatını nasıl alacağı belirsizliğini koruyor.
Sadece anaparayı alabilmesi, işçi için önmeli bir maddi kayba neden oluyor. Mevcut düzenlemede askere giden erkeklerle evlenen kadınlara tanınan tazmanatını alarak işten ayrılma hakkı da böylece kaldırılmış oluyor. Bu kişilerin tazminatını nemasıyla alabilmesi için belirlenecek süre kadar fon içinde kalması gerekiyor.
Aynı maaşla, aynı süre çalışanların tazminatları farklı olacak
Taslağa göre kıdem tazminatının yatırılacağı emeklilik şirketini işveren, yatırım enstrümanını ise işçi seçecek. Uzmanlara göre bu madde işçiye fon tercihi gibi fazla bilgi sahibi olmadığı, uzmanlık alanı olmayan bir konuda sorumluluk yükleyecek. Ayrıca aynı ücretle, aynı sürede, farklı işyerlerinde çalışan iki işçi, işverenin seçtiği emeklilik şirketi ve kendi seçtiği fona bağlı olarak farklı miktarda tazminata hak kazanabilecek.
Kıdem primleri ücret zamlarını baskılayabilir, işten çıkarmalar kolaylaşabilir
Yeni sistem işverenin yükünü de artıracak. Çünkü mevcut sistemde kıdem tazminatı her ay maliyet yaratan bir unsur olarak gözükmüyor. İşverenler kendi isteğiyle ayrılan işçilere tazminat ödemediğinden bazı çalışanların hiç bir kıdem tazminatı yükü olmuyor. Bu nedenle pek çok işveren gelecekte toplu olarak ödeyebileceği bir parayı düşünerek işçilere daha düşük oranda zam yapma yoluna gitmiyor. Uzmanlar yasada aksi bulunsa da, özellikle sendikal örgütlenmenin olmadığı iş yerlerinde ücretlerin düşük tutulacağını, yani kesintinin işçinin ücretine yansıtılacağını savunuyor. Uzmanlar işten çıkarılan bir çalışana toplu ödeme yapılmayacak olmasının işverenin daha kolay işçi çıkarmasına yol açacağını da belirtiyor.
Taslakta ‘kesintiler’ ifadesi var, primden nasıl kesinti yapılacak?
Taslakta kıdem tazminatı ‘işveren tarafından yatırılan kıdem tazminatı primlerinin ve bu primlerin yasal kesintilerden sonra emeklilik şirketince yatırıma yönlendirilmesi sonucu sağlanan getirilerinin toplamından oluşan ve bu kanunda belirtilen koşulları sağlaması halinde işçiye ödenen tutar’ olarak tanımlanıyor.
Uzmanlar tanımda yasal kesinti ifadesinin kullanılmasını sakıncalı buluyor.
Uzmanlar halen kıdem tazminatından damga vergisi dışında bir kesinti yapılmadığına dikkati çekiyor.
Denetim ve yaptırımların nasıl yapılacağı belirsiz
Taslakta en önemli eksikliklerden birisi de sistemin nasıl denetleneceği noktasında.
Primlerin eksik yatırılıp yatırılmadığını denetlemekle yükümlü gösterilen Emeklilik Gözetim Merkezi’nin nasıl işleyeceği belirsiz. Uzmanlar bu tür bir gözetimin Türkiye şartlarında yeterli olmayacağı görüşünde.
Taslakla kıdem tazimatı primi nedeniyle işçinin ücretinden bir kesinti yapılamayacağı belirtiliyor ancak bu şartın yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi fiilen mümkün gözükmüyor.
Eski çalışanların tazminat hesabı:
Taslağa göre halen sigortalı olarak çalışanların tazminatlarından işverenleri sorumlu olacak.
Yasanın 2009’da yürürlüğe girdiğini varsayarak yasadan önce 5 yıl, fona tabi olarak ise 10 yıl çalışan bir fabrika işçisini ele alalım. Söz konusu işçi 15 yıl çalıştıktan sonra herhangi bir nedenle kıdem tazminatını almak için başvurduğunda, ilk 5 yıl için hak ettiği miktarı işverenden alacak. İşçiye fona tabi geçirdiği 10 içinde hak ettiği tazminat ise emeklilik şirketince ödenecek.
Herkes için tavan
Uzmanlara göre mevcut sigortalıların fondan önceki alacaklarına ilişkin hesaplar da mevcut düzenlemelere göre yapılacak. Yani işçinin, işverenin sorumluluğundaki tazminatı o işyerinde son aldığı aylık dikkate alınarak belirlenecek.
Ancak kıdem tazminatlarının yıllık miktarı en yüksek devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemiyor.
Yani kıdem tazminatı için bir tavan uygulanıyor. Kıdem tazminatı tavanı memur maaş katsayısına göre yılda iki kez değişiyor.
Sosyal güvenlik uzmanları yeni sisteme geçildikten sonra da eski sisteme ilişkin hesapların halen yapıldığı şekilde süreceğine işaret ediyor.
Yeni düzenlemede ise prime esas kazancın tavanı ve tabanı olacak (İş Kanunu’na göre prime esas kazançta taban asgari ücret, tavan ise asgari ücretin 6.5 katı). Yani alınan ücret ne karar olursa olsun kesinti yapılan ücret tavanı geçemeyecek. Bu uygulamadan şu anda tavan uygulamasına tabi olmayan iş kollarında çalışanlar olumsuz etkilenecek.
11.07.2006 tarihinde IMF yetkilileri "Türkiye'de asgari ücretler çok yüksek bunlar indirilmeli ve işten çıkarmalarda verilen kıdem tazminatları düşürülüp işten çıkartmalar kolaylaştırılmalı" şeklinde açıklamalar yapıyor ve aradan 8 ay gibi bir süre geçiyor! çıkarılması düşünülen sosyal güvenlik yasasında kıdem tazminatları düşürülüp işten çıkartmalar kolaylaştırılıyor!!!!
Yorumları siz saygı değer arkadaşlarıma bırakıyorum.....