Sayın Çevre ve Orman Bakanı
Arkadaşım anlatıyor:
-Pazar günü oğlumu alıp bir yürüyüşe çıktım. Az sonra karşıda köpeğini gezdiren bir adam belirdi. Adam durdu deniz kenarına doğru köpeğinin tasmasını çıkarttı. Köpeğin Pitbul olduğunu anlayınca, hemen oğlumu kucağıma alıp oradan uzaklaştım… 155’i aradım. Sonra ne oldu bilmiyorum.
Arkadaşım oradan kaçabildi belki ama birçok insan gibi, Antalya’daki o “kedicik” de canavarın dişlerinden kaçamadı…İki pitbul canavarı ağacın tepesine kaçan kediyi kıstırıp milletin gözü önünde paramparça ettiler…
Aslında parçalanan kedi haberini verirken çok düşündük…
Bu vahşetle sizi üzmek istemiyorduk. Ama ben dayanamadım…
Bu canavarı deşifre etmenin, peşine düşmenin zamanı gelmiştir artık…
Defalarca yasaklar uygulanan bu vahşi hayvanı hala aramızda besleyenler var…
Katile yataklık eden bu köpek sahipleri bir de tasmasını çıkartıp gezdiriyorlar…
Birçok çocuk bu köpeğin vahşi saldırılarıyla yaralandı.
Bu vahşete, bu cinayete artık dur demenin zamanıdır…
Nasıl Taksim’de tacize uğrayan genç kızlara 57 YTL para cezasını kınamak için Adalet Bakanlığı’na 200 bin dilekçe gönderdiysek;
Ve bu dilekçeler sayesinde TBMM’de kanun teklifi oluşturduysak;
Şimdi aynı gücü, aynı tepkiyi Çevre Bakanlığı için yapalım…
Hurriyet.com.tr aracılığıyla bu vahşete son verilmesi için en yetkili makamı uyarın…
Göndereceğiniz bu dilekçe doğrudan Çevre Bakanlığı’na gidecek..
Bu güne kadar öldürülen, yaralanan bebekler için ve son olarak vahşice boğulan o kedicik için yasaklatalım şu canavarı…
Biz size güveniyoruz…
Siz ne derseniz o olsun…
Bir dilekçe bir hayat olsun…
İşte ilk dilekçeyi ben gönderiyorum…
hürriyet
