Leke
Altın Üye
- Katılım
- 25 Haz 2005
- Mesajlar
- 9,652
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
Terörle Mücadele Şubesi’nin yolunu bilmeyenler çuvalla. Serencebey’in ya da Gölbaşı’nın kimlerin mekanı olduğunu bilenlerin sayısı el parmaklarını geçmez. Anlayacağınız, bizim piyasayı işgal edenler, magazin muhabirlerinden daha fazla asparagasa merak saldılar. Kimi sallıyor. Kimileri de bir kısım çevrelerin tezgahlarına alet oluyor. Bu nasıl gazetecilik, çözmek mümkün değil. Ekranların ve gazetelerin tamamına yakını hâlâ Emekli Yüzbaşı Tekin’in bilgisayarındaki Milli Güvenlik Kurulu CD’lerini yazıyor. Hani merhum şişman İbo’nun şarkısındaki gibi, ‘Benim balonlarım vardı’. Aynı MGK, “Yazdıklarınız yalan. Bizimle ilgili hiçbir şey bulunmadı” diye açıklama yapıyor. Bunu da hasıraltı ediyorlar. Bu nasıl habercilik, birileri çıkıp anlatsın. Basın Konseyi, bütün bu “Palavra Yağmurcuları” hakkında ne işlem yapacak merak içindeyiz. Öyle bir ülke haline geldik ki, ‘Vatan’, ‘Birlik ve bütünlük’ demek suç oldu. En son örneği de Amerika’dan vermeliyiz. Taner Akçam, Türk Lobisi’nin liderini ispiyonladı. Demek ki, bir dahaki seçimde bu zatı İstanbul İkinci Bölge’den ‘Bağımsız Milletvekili Adayı’ olarak görebiliriz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı satılmışlar. Ayrıca bunlar öyle bir dayanışma içerisindekiler ki, a müessesesinden kovulanın b kurumunda yeri hazır. Hemen ‘Nerede kalmıştık’ deyip, hainliklerini devam ettiriyorlar.
Son sözlerimiz, dostumuz Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’e. Bu ülkede hakimler olduğuna inananlardanız. Tahliye edildiğinde, karalama kampanyasını organize eden ve destek verenlerden hesap sormazsa, ‘Üzüntümüz dörtle çarpılacak’ demektir. Unutmadan TSK’nin, Yasemin Çongar’ın yalancılığıyla ilgili açıklamasına bayıldık. Eğer adımız Abdullah Gül ya da Bülent Arınç olsaydı yüzümüz kızarırdı!
Satılık kalemler ve satılık medya olduğu sürece TSK'yı yıpratma politikası devam eder. .
Son sözlerimiz, dostumuz Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’e. Bu ülkede hakimler olduğuna inananlardanız. Tahliye edildiğinde, karalama kampanyasını organize eden ve destek verenlerden hesap sormazsa, ‘Üzüntümüz dörtle çarpılacak’ demektir. Unutmadan TSK’nin, Yasemin Çongar’ın yalancılığıyla ilgili açıklamasına bayıldık. Eğer adımız Abdullah Gül ya da Bülent Arınç olsaydı yüzümüz kızarırdı!
Burhan Ayeri - Akşam
Satılık kalemler ve satılık medya olduğu sürece TSK'yı yıpratma politikası devam eder. .