Jackson Brown'in "Su Hayatta Neler Ogrendik Neler" adli
kitapcigindan:
1- Kendimi neselendirmek istedigim zaman en iyi yolun baska birini
neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim.
2 -Bir bebegin evlilik sorunlarini çözemeyecegini ögrendim.
3- Bir tartismayi tatliya baglamadan yataga gidilmemesi
gerektiğini öğrendim.
4- Isyerinde romantik iliskiler aranmamasi gerektigini ögrendim.
5- Insanin kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi
gerektiginin ögrendim.
6- Çalistirdigimiz insanlara iyi davrandigimizda, onlarin da
müsteriye iyi davrandiklarini ögrendim.
7- Bir toplantida zekâmi ya da sohbetimi göstermek konusunda
tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını
8- Insanlara iyi davranmanin hiçbir maliyeti olmadigini ögrendim.
9-Gerçekten yasamaya baslamak için emeklilik beklenirse, çok uzun
bir süre beklenilmiş olunacağını öğrendim
10-Iyi kalpli olmanin mükemmel olmaktan daha önemli oldugunu
11-Bir domuza ve bir çocuga istedikleri her seyi verirseniz
sonuçta çok iyi bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını
öğrendim.
12-Kimle evlenecegin kararinin hayatta verilen en önemli karar
olduğunu öğrendim.
ßen
bir şeye güzel diyebilmek için kötüyü tecrübe etmemiz gerektiğini,
herşeye rağmen hayatın güzel olduğunu,
sevginin en kuvvetli ilaç olduğunu,
çiçeklerin bile sevgiden güç aldığını,
....
En acıklısı da,
yaşanan her anın artık geride kaldığını... tekrar geriye gelse bile o anın frekansından, heyecanından uzaklaşıldığını..
hayatımızın içinde gülmek eyleminin yanında birde ağlamak eylemi olduğunu
sevmeyi
acı çekmeyi,
özlemeyi,
beklemeyi
sabretmeyi
ümit etmeyi
sevmeyi,sevmeyi,sevmeyi...
asla,asla dememek gerektiğini,
hayatta vazgeçilemez diye bir şeyin olmadığını,
sevmenin kutsallığını ama hakeden kişiyi sevmek gerektiğini
(biliyorum sevmek insanın elinde değil,haketmesede gönüle söz geçmiyeceğini)
gerçek bir dostun yerini kimsenin alamayacağını,
elimizdekilerin kıymetini bilmemiz gerektiğini,
öLümün çok yakın olduğunu
İnsanları kırıp üzmenin ne kadar anlamsız olduğunu yarına çıkma
gibi bir durumumuzun olup olmadığını bildiğimiz halde...
Her an insan olumlu bakamayabiliyor yaşananların verdiği sıkıntıyla
yapılanlara anlamaya çalışmayı onlar için dua ederek üzüntümü
azaltmayı öğrenmeye başladım...
Herkesi kendi haline bırakmayı...
kitapcigindan:
1- Kendimi neselendirmek istedigim zaman en iyi yolun baska birini
neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim.
2 -Bir bebegin evlilik sorunlarini çözemeyecegini ögrendim.
3- Bir tartismayi tatliya baglamadan yataga gidilmemesi
gerektiğini öğrendim.
4- Isyerinde romantik iliskiler aranmamasi gerektigini ögrendim.
5- Insanin kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi
gerektiginin ögrendim.
6- Çalistirdigimiz insanlara iyi davrandigimizda, onlarin da
müsteriye iyi davrandiklarini ögrendim.
7- Bir toplantida zekâmi ya da sohbetimi göstermek konusunda
tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını
8- Insanlara iyi davranmanin hiçbir maliyeti olmadigini ögrendim.
9-Gerçekten yasamaya baslamak için emeklilik beklenirse, çok uzun
bir süre beklenilmiş olunacağını öğrendim
10-Iyi kalpli olmanin mükemmel olmaktan daha önemli oldugunu
11-Bir domuza ve bir çocuga istedikleri her seyi verirseniz
sonuçta çok iyi bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını
öğrendim.
12-Kimle evlenecegin kararinin hayatta verilen en önemli karar
olduğunu öğrendim.
ßen
bir şeye güzel diyebilmek için kötüyü tecrübe etmemiz gerektiğini,
herşeye rağmen hayatın güzel olduğunu,
sevginin en kuvvetli ilaç olduğunu,
çiçeklerin bile sevgiden güç aldığını,
....
En acıklısı da,
yaşanan her anın artık geride kaldığını... tekrar geriye gelse bile o anın frekansından, heyecanından uzaklaşıldığını..
hayatımızın içinde gülmek eyleminin yanında birde ağlamak eylemi olduğunu
sevmeyi
acı çekmeyi,
özlemeyi,
beklemeyi
sabretmeyi
ümit etmeyi
sevmeyi,sevmeyi,sevmeyi...
asla,asla dememek gerektiğini,
hayatta vazgeçilemez diye bir şeyin olmadığını,
sevmenin kutsallığını ama hakeden kişiyi sevmek gerektiğini
(biliyorum sevmek insanın elinde değil,haketmesede gönüle söz geçmiyeceğini)
gerçek bir dostun yerini kimsenin alamayacağını,
elimizdekilerin kıymetini bilmemiz gerektiğini,
öLümün çok yakın olduğunu
İnsanları kırıp üzmenin ne kadar anlamsız olduğunu yarına çıkma
gibi bir durumumuzun olup olmadığını bildiğimiz halde...
Her an insan olumlu bakamayabiliyor yaşananların verdiği sıkıntıyla
yapılanlara anlamaya çalışmayı onlar için dua ederek üzüntümü
azaltmayı öğrenmeye başladım...
Herkesi kendi haline bırakmayı...
Ya siz...ne öğrendiniz hayattan ???