Yaşasın ‘yandaş medya’nın onurlu ve örgütlü dayanışması!

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Demokrasinin dördüncü gücü basın, beşinci gücü de sivil toplum örgütleri...

Yürütmeye ve yasamaya zaten egemen olan iktidar; bizzat yüksek yargı kurumlarının yöneticilerine göre “üçüncü gücü” de ele geçirmek için dört koldan bastırıyor...

Eğer Anayasa değişikliği paketi öyle ya da böyle kabul edilirse; bu işlem de tamam demektir...

“Dördüncü güç”ün hali ise belli!

Ortalık, “Canım, servetim bu iktidara feda olsun” diyen medya patronlarından geçilmiyor...

Demeyen patronların da elinde avucunda ne varsa zaten alınıyor!

Beşinci güç olan “Sivil Toplum Örgütleri”nde de yaklaşık sekiz yıldır plânlı bir “kuşatma süreci” yaşanıyor...

Kanarya Öttürmeyi Başaranlar Derneği’ne kadar “ele geçirilebilecek” tüm dernekler, vakıflar çoktan “yandaş yöneticiler”in yönetimine girdi...

Barolar, mimar ve mühendis odaları, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) gibi “doğaları gereği” ele geçirilmeleri olanaksız kuruluşlar için ise başka bir formül uygulanıyor:

“Çiftleştirme...”

Amaç açık:

“Ele geçiremiyorsan, ikincisini kur ve yönet... Böylece ele geçiremediğin kurumun gücünü azalt...”

***


Bu “çiftleştirme” operasyonunun son örneği bizim sektörde yaşanıyor!

Yani; vereceğim haber, hem dördüncü, hem de beşinci gücü ilgilendiriyor...

Mesleğin en büyük ve en eski örgütü olan, her kesimden ve her görüşten gazeteciyi buluşturan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde önümüzdeki nisan ayında seçim var...

Birileri “yandaş” arkadaşların kulağına kar suyu kaçırmış ve ne yapıp edip bu seçimlerde Cemiyet’i ele geçirmelerini istemiş...

Ama işin içine girildiğinde görülmüş ki; Cemiyet yönetimini devralmaları emredilen arkadaşlar, bırakın “seçilme koşullarına” sahip olmayı, Cemiyet üyesi bile değillermiş..

Cemiyet Tüzüğü’ne göre de bugün üyeliğe kabul edilseler bile; seçimlere girme hakkını ancak 10 yıl sonra kazanabileceklermiş...

Onlar da “ikinci” plânı, yani “çiftleştirme” operasyonunu devreye sokma kararı almışlar:

Omuz omuza vermişler ve “Medya Derneği” isimli yeni bir dernek kurmuşlar...

Bu derneğin yöneticilerini mi merak ettiniz?

Okuyun o zaman:

Başkan: Sabah çizeri Salih Memecan... (AKP Milletvekili Nursuna Memecan’ın eşi.)

Başkan Yardımcıları: Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu (Başbakan’ın manevi oğlu) ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı.

Yönetim Kurulu Üyeleri: Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt , TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak...

***


Adı her ne kadar “Medya Derneği” olsa da; yukarıdaki isimlerden de anladığınız gibi, bu aslında bir “Yandaş Medya Derneği...”

Yani; yandaş arkadaşlar, başka ülkelerde gazeteci etiğine göre “ayıp” sayılabilecek tavırlarını, dernek kurarak resmileştirmeye soyunuyorlar...

Vatana millete bir hayırlarının dokunacağını sanmıyorum ama..

Kendileri açısından “hayırlı, bol kazançlı ve bereketli” olacağından hiç kuşkum yok!

*****


DOKUNMAK!

Gazeteciler, sinema ve tiyatro sanatçılarıyla dün yapılan “Açılım Kahvaltısı”ndan önce bazı sanatçılara bu konuda ne düşündüklerini sormuşlar...

En ilginç yanıt Ata Demirer’den gelmiş:

“Başbakan’a dokunma ihtiyacı hissediyorum. O zaman belki güvenebileceğim, sevebileceğim. O zaman aramızda bir fark olmadığını hissederim, bakarım gözlerinin içine; güveniyor muyum, güvenmiyor muyum görürüm.”

Ah be Ata kardeşim; bilmez misin ki bu ülkede “milletvekili dokunulmazlığı” var...

Onlara mahkemeler bile dokunamıyor, sen nasıl dokunacaksın?

Diyelim ki dokundun; haklarındaki iddialardan dolayı hesap bile vermeme ayrıcalığına sahip olan bu insanları, bir “el teması”yla nasıl anlayacaksın?

*****


GÜNÜN SORUSU

Soru; adını bu sütunlarda asla okuyamayacağınız eski solcu ve yirmi yıllık bir liboştan, kendisini “Sen yanlışın avukatısın” diye fırçalayan kişiye:

Nice dış ve iç gulyabaniye karşı sizi desteklediğimiz zaman da ‘yanlışın avukatı’ mıydık? Ne oldu da, birden ‘doğruluk’, ‘dürüstlük’ tarafınızdan sorgulanır oldu?

..::MUSTAFA MUTLU::..
 
Akp Medya Derneği,
Vatana ve Millete hayırlı olsun!!
 
Yıllardır CHP Yandaşı Gazeteciler derneği nin etkinliğini kaybecek olmasından ratahsız oldular CHP yandaşları

CHP Yandaşı Gazeteciler derneği oluyorda AKP yandaşaı gazeteciler derneği de olsun ne var bunda
 
Yıllardır CHP Yandaşı Gazeteciler derneği nin etkinliğini kaybecek olmasından ratahsız oldular CHP yandaşları

CHP Yandaşı Gazeteciler derneği oluyorda AKP yandaşaı gazeteciler derneği de olsun ne var bunda

Bi İşinizDe CHP'siz Olsun...

“Ağaca sormuşlar niye sızlanıyorsun” diye? Ağaç da “Bir tek düşmanım var balta. Onun da sapı benden”

Sizinkiside Böyle...

O Baltasınız ama Sapınız Hala Bizde.. :goz:
 
Geri
Üst