Yaşamın Mavilikleri

WaTcHFuL

EVERYWHERE
Altın Üye
Katılım
10 Kas 2005
Mesajlar
10,456
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Bizim Muhattap Olduğumuz Tek Gerçek Zihnimizde Yaş
YAŞAMIN MAVİLİKLERİ

“Derdimi dökersen derin derelere
Dereler sel olur akar da gider”


Dertsiz kim var söylesin, hemen böyle bir sözle başlayıp karamsarlık tablosu mu çizdim nedir. Yok ya, ne amaçtan sapmak, ne de amacı bambaşka bir öne çekmek. Kışın bitiş düdüğü çamlaşa yavaş yavaş başlıyor. Bir çok yerde ağaçlar çoktan çiçeklere durup, tüm güzelliklerini gözler önüne sermeye başladılar bile. Ne de olsa Nisan ayındayız. Yağmuru, çamuru ve de güneşi bol bir ayın başlangıcından az biraz uzaklaşmaktayız. Yani gün olarak, rakama çevirirsek bugün 9.03.09 demek daha yerinde olacak sanıyorum. Hani ağaçların çiçeklerinden bahsetmişken, evden çıkıp Eminönü-Sirkeci veya Bakırköy’e gitmek istersem geçeceğim güzergâhtaki ağaçları görmek hayatın yaşama olan tutkusunu daha güzelleştirdiğini orada anlamakta güçlük çekmiyoruz.

Bakırköy – İncirli kavşağının girişinden itibaren, Merter – Topkapı - Sirkeci istikametine gitmek için sağa dönerek gitmiş olduğunuz yolun bağlamındaki köprünün altı ve oradaki oluşmuş olan bahçemsi bir düzelmemenin rengarenk çiçeklerle, ancak bu çiçekler öyle Büyük Şehir Belediyesinin ekip-biçtiği çiçekler değil. Tamamen doğal olarak yetişen çiçekler. Ve yine de hemen kısacık bir alanda çokça ağaçların çiçeklere durması ise bambaşka bir görüntü ve haz veriyor insana. Arif Olan Anlar….

Bunun gibi ne güzelliklerimiz vardı yollarımızın üstünde, evlerimizin bahçelerinde ve sokak sokak gezindiğimiz de her bir erden mis gibi bahar ve yeşil kokuları insanın ta ciğerlerine kadar işliyordu.

Şimdi insanın ciğerine AKP’nin de beleş olarak seçim yaptırımı ve yatırımı olarak sunmuş olduğu KÖMÜR kokusu ve Belediyelerin biz iyi çalışıyoruz sloganına istinaden devamında sokakları resmen BOK götürüyor. Ve her yer karmaşa içinde.

Uzun lafın kısası kocaman İstanbul BOK altında demek daha yerinde olur. Önce bir güzel güzelliklere değinip sonra da bu BOM-BOK havayı yaratmak ise yerinde olmamış olsa da görünüm bu….

EFENDİM YİNE İYİMSERİZ VESSELAM….

Eski Tütün Fabrikası yönünden Cibali önünden geçerek Eminönü ve Sirkeci’ye gitmek için yol aldığımızda ise bambaşka bir dünya ile iç içeyiz, burada YİĞİDİ ÖLDÜR ANCAK AKKINI YEME demek de tamamen yerinde olsa gerek. Buranın bu hale gelmesinin baş sorumlusu, yani BALAT ve çevresinin akabinde, Cibali yolunun dışa bağlantısının ana ve tek yükümlüsü eski Büyük Şehir Belediyesi başkanı BEDRETTİN DALAN’ın eseridir ve bu halkın ona bu kadar büyük eseri bırakması karşılığına onu tamamen siyasetten koparmak adına, işini bilmeyen ilgisizlere oy verip İstanbul’u sözde ve güya METPOROL kendi yapacağınız adına, delik-deşik etmelerine göz yumularak her yeri resmen talan eden birbirine bağlı hem cins akraba AKP BELEDİYELERİ bu şehrin altını üstüne getiriyorlar resmen….

Ben gördüklerimi söylüyorum, öylesine AKP düşmanı değilim, ancak bunlar büyük çoğunluğu ele aldıkları için, ASTIĞIMZ ASTIK – KESTİĞİMİZ KESTİK bağlamından yola çıktıkları zaten gün gibi ortalarda görünmüyor mu. Şöyle bir gazetelere ve TV’lerdeki haberlere kulak kabarttığınız da neyin nasıl olduğu açık-seçik ortada.


YAŞAMA OLAN MAVİLİKLER İÇİMDEN HİÇ GİTMEYECEK

Kim ne derse desin, nasıl yapmaya gayretkeşlik gösterirse göstersin, içimdeki YAŞAM MAVİLİĞİ hiç bitmeyecek. Çünkü, taşa-toprağa aşık bir insanın içinden gökyüzü gibi mavilikler her zaman kendini hissettirerek yeşerecek…

EY HAYATIN MAVİLİKLERİ NERDESİNİZ

Aç gözünü dünyaya
Şöyle bir seyreyle
Bıkıp-usanmadan
Tir tir titrese de ellerin
Kağıt kalem al
Başla yazmaya
Ağaçları yaz
Çiçekleri yaz
Kuşları yaz
Cıvıl cıvıl avaz avaz
Sirkeci’ye git
Martıları yaz
Resimle alabildiğne
Gökyüzün seyreyle her yerden
Bugün Nisan ayının
En güzel günü
Diğer günlere kötü diyemem
Lafın gelişi böyle
Sonra işin yoksa
Emirgan – Bebek tarafına geç
Ihlamur Kasrı yolundan
Mis kokulu ıhlamur kokuları
İçine çekerek
Ellerini havaya aç
Şükret
Sonra Ortaköy-e doğru yollan
Yüksek kaldırıma gel
Bir çay-kahve iç
Bir de simit ye
Gelip geçen gemileri seyre dal
Martılarla yarışını izle gemilerin
Sonra kafana kadar eğilmiş
Ağaçların çiçeklerine uzan
Koparmadan
kokla
İstanbul-u bok da götürür sel de
Ancak Allah’ın güzelliğine
Kimse el uzatamaz
Uzatmaya kalksa zaten
Sonu belli
Ne Kadir Topbaş
Ne de Toplu Kadir Baş
Buna engel ve mani olabilir
Haydi
Hep birlikte
Masmavi bir dünyaya
Doğru
Yaşamın en güzel yanı
Sevip sevilmekte
Var mı bundan öteye
Güzelim bir dünya
Gezelim bir dünya
Sevelim bir dünya
Hep birlikte el ele
Masumane
İçten içe
Alabildiğine
İçimdeki sese kulak verince
“Orada bir köy var uzakta
İşte o benim köyüm”
Bundan öteye yol yok
Gerisi yalan ile talan
Haydi hep birlikte
….
Ve hemen akabinde oluşmaya başlayan bambaşka bir dünyayı yaratmak ise tamamen insanoğlunun kendi özbenliğindedir. İyi yi de yapan insanoğlu (yani bizler), kötüyü de yapan bizleriz. O zaman sıfıra sıfır elde ar sıfır demeliyimiz acaba….

ŞÖYLE BİR YAKIN ZAMANA GÖZ ATALIM HEP BİRLİKTE….

Seçimlerin esintisi geçeli 1 hafta oluyor, tabiî ki hâlâ çalıntı oyların ve zorlamaların sürekli gündemde olduğu da gün gibi ortada durup dolaşıyor. AKP denen parti bozuntusunun içindeki varsayımları oluştaran kişiler ve kişicikler KAFIMIZIN İÇİNE, AKP nin tepesindeki KALAS BIYIKLI adamın direktifleriyle bir Suriye ve Ürdün daha doğrusu hala BABADAN OĞULA devlet yönetimi şeklini egale etmek için var güçleriyle bir savaşım başlatmış bulunmaktalar…

Bunun sonucunda seçime herkesin girmesi ve hazırlanması kadar doğal bir şey yoktur… Ancak AKP ve ona bağlı kurumlar ve kişiler bunu böyle demiyorlar, ZAFER BİZİMDİR, biz kazandık.. Neyi neye karşı kazandınız, DÜNYA SAVAŞINA MI GİRDİNİZ DE…. Bir kazanç elde ettiniz RESMEN YAZIKLAR OLSUN…

Ve hemen devamında BBP lideri (rahmetli) Muhsin Yazıcıoğlu’nun bindiği seçim helikopteri ise düştü, PKK’yı dağlarda karlı ormanlarda 5 dakikada bulan DEVLET (sözüm onlara) bu kez 5 dakika değil 5 günde bile düşen helikopteri bulamadılar, BULMAK İSTEMEDİLER ÇÜNKÜ, AKP nin yakın planı rakiplerinden birisi de BBP ve kurucusu ve başındaki aslan gibi adam gibi adam olan MUHSİN YAZIOĞLU’nu bulmamak yine devletin en temel ilkelerinden birisidir….

KAR ERİYİNCE DAĞIĞIN ETEKLERİNDE ORTAYA ÇIKAN MENEKŞE

Kar olanca hızıyla yağmakta…. Dağ ve tüm yollar yerleşim bölgelerine kadar karlar altında kalmakta tabiî ki bu doğa olayı ALLAH’ın bir lütfu ve bizlere sunduğu en güzel güzelliklerden birisidir. Demek istediğim şu ki;

Karlı dağn karları kalkınca hemen ardından, bayırlarda çimenliklerde bir sürü, papatya, menekşe ve yaban çiçekleri yeşermekte ve yüzlerini güneşe dönmekteler…

Kar kalkınca yaylalardan göçebelerin konak yerlerine tekrar göç etmesi gibi bir şey bu…

Vel-hasıl-kelam ise, devlet istese bu kar-ı yok sayar, BBP lideri ve yanındakileri her halükarda 5 dk içinde bulabilirdi, bulmadıkları için resmen yazıklar olsun….

Böylelikle büyük bir rakip ortadan önce ALLAH doğasında yok oldu sonra ise AKP tarafından yok edilerek topraklaştırıldı, RUHUN ŞAD, TOPRAĞIN BOL, YERİN-MEKANIN CENNET OLSUN….

Şimdi en başa dönelim, konumuz olan maviliklere... İnsanoğlu her şeyi alt üst etmekte ve sonra da ALLAH-a elini havaya açarak bir şeyler istemekte verilenle yetinmeyip talan-ı rüsva yapılan şehirlere isnat olarak ALLAHINDAN BULSUNLAR yapanlar….

Ve konumuz başlığı ve üç satır diyelim buraya….

YAŞAMIN MAVİLİKLERİ
“Derdimi dökersen derin derelere
Dereler sel olur akar da gider”

Baştan da söylediğim üzre, DERTSİZ insan var mı söyleyin…. Hele hele bu zamanda bu AKP yönetiminin inim inim inlettiği bir ortamda, neymiş efendim HERKES ÖRTÜNÜP SARILMIŞ, SIKMA BAŞ OLMUŞLAR, ne güzel ne ala memleket ya….

Dün gece itibarıyla saat 2.30 ları geçerken internette dolaşıyorum isim yazarak GOOGLE’ya bakınıp duruyorum, nereye bir isim yazzam HER HERYERDE AKP kadın kolları başkanı vesaireler, BAŞLARI SIKMA BAŞ, hepsinin birbirinden hiç farkı olmaksızın sanki TEK ANNE BABANIN ÜRÜNÜYMÜŞLERCESİNE tüm Türkiye şehirlerine yayılmışlar mübarekler resmen….

Dinini imanın yapana sözüm yok, ancak bir partinin hele hele AKP’nin var oluşuyla bunlar olacaksa ben resmen yokum… Soruyor, ACUN ILICALI “Var mısın, yok musun” YOKUM, YOKUM YOKUM….

Çünkü, böyle MEGA KENT, MARKA ŞEHİRLER OLACAKSAK İSEK BU GÖRÜNTÜYÜ SERGİLEYEN İNSANLAR BEN RESMEN yokum… yokum yokum…..

Ve buraya bu satırları almak ise mecburi gibi oldu resmen…

"Senin dilin benim
Yakışmaz insana zulüm
İnsanım hayvan değilim
Bırak beni konuşayım
Yine sana danışayım”

Ve devamında ise yaratılmak istenen arap modeline doğru gidilmekte onların örtünüş ve davranışları bizde hayat bulmakta ancak;

"Hey Arapça okuyanlar
Allah Türkçe bilmiyor mu
İngilizce Fransızca
Size hitap etmiyor mu
Etmiyor mu, etmiyor mu”

Canı sağ olsun softalar
Boşa namaz kılmıyor mu
Kılmıyor mu kılmıyor mu”

Sözlerin sahibi Allah’ın rahmetine kavuştu… Anlatmak istediği neler neler yoktu ki, ancak Türkiye Cumhuriyetinde hiçbir aman kafanı havaya kaldırmaya müsaade etmezler, ettirmezler…

Tabiî ki her şeyi AKP ye mal etmek de doğru değil, ancak şu an devletin tepesi resmen işgal edenler onlar ve her bir bakan ve diğerlerinin ağzından çıkan tek kelime, her şeye sahiplenme duygusunu resmen ve alenen ortaya koymakta…. Bir şeye kılıf bulmak ise en büyük özelliklerinden birisidir…

Bunlar resmen “minareyi çalıp, kılıfını uyduranlar” topluluğunun baş en baş taçlarıdır.

"Altımız taş üstümüz su
Yatıyoruz diri diri
Üç kişi bir tabuttayız
Ölüyoruz diri diri”

Ne ozanlar alimler düşünürler gelip geçti şu yer yüzü denen kainattan… tüm bu gelip gidenlerin ve yerine geleceklerin tek yaratıcısı ise ALLAH olduğu için, uzun lafın kısası, İNSANIN İNSANA YAPTIĞINI ALLAH ASLA YAPMAZ….

Çünkü ESİRGELYEN BAĞIŞAYAN’dır….
İnsanoğlunun yegane temelini oluşturan unsur ise HOŞGÖRÜDÜR… Buyurun buradan yakın bakalım bu höşgörü var mı yok mu….

BABA BANA GEMİ AL
Baba bana top al
Al Ali sana top

Baba bana gemi al
Al oğlum sana gemi

Baba beni Amerikaya götür
Gel kızım sana Amerika

Ve MASONLARRR
diye bağırıp çağırıp, geçmişteki tüm yöneticileri resmen ve alenen MASONLAR grubuna sokan bu zihniyet yani AKP yönetimi, şimdi İSE BU MASONLARIN EN BAŞ KUYRUKLARINDAN BİRİLERİDİRLER…

Demek ki, en büyük MASON kendileri ve ALLAH ile aldatmayı ise tek çözüm yolu olarak gördüklerinden dolayıdır ki, YAŞAMA OLAN MAVİLİKLERİ ASLA YOKTUR….

İşin özü bu olsa gerek….

Hep birlikte yarınlara doğru el-ele partili, partisiz, temiz tertemiz bir insanoğlunun yaşacağı bir topluma, doğru, inanarak yaşayarak güvenerek…..

Fikirler ve yazılanlar çoğu kişilere ulaşırlar ise değer bulurlar… HAYDİ TÜRKİYE, HAYDİ HEP BİRLİKTE paylaşalım….

Kalın sağlıcakla, bundan öteye yol yok görüşmek üzere EN GÜZEL MAVİLİKLERDE İNŞALLAH….
(İstanbuldan maviliklere olan özlemini gözler önüne seren bir kişi)
 
Geri
Üst