'Yılın En İyi Kitabı' ödülüne aday

Acemi Şef

Moderatör
Moderatör
Katılım
26 Ağu 2008
Mesajlar
6,396
Reaction score
0
Puanları
0

15692516.jpg


Yazar Mustafa Akyol’un ABD’deki WW Norton Yayınevi tarafından yayınlanan "Islam Without Extremes: A Muslim Case for Liberty" (Aşırılıklar Ötesi İslam: Müslümanca Bir Özgürlük Savunusu) adlı yeni kitabı, Kanada’daki Lionel Gelber Vakfı’nın ödüle aday gördüğü 10 kitap arasına girdi.

Vakfın her yıl verdiği "Yılın En İyi Kitabı" ödülüne adaylar arasında Henry Kissinger, Francis Fukuyama ve Niall Ferguson gibi dünyaca ünlü yazarların eserleri de yer alıyor. Toronto Üniversitesi’nin de katkısıyla 1989 yılından bu yana dağıtılan ödül, "Önemli uluslararası konularındaki kamusal tartışmaları derinleştiren en iyi İngilizce araştırma kitabı"na veriliyor. 10 aday arasından ödülü kimin alacağı ise Mart ayında açıklanacak.

TÜRKÇE İSMİNİ "ÖZGÜRLÜĞÜN İSLAMİ YOLU" OLARAK DÜŞÜNÜYORUM

Kitabı hakkında bilgi veren Mustafa Akyol, kitabı Türkçe isminin daha farklı olacağını belirterek, şunları söyledi:

"’Özgürlüğün İslami Yolu’ diye bir isim düşünüyorum. Başlık özellikle benim değil de yayınevinin seçtiği bir başlıktı. Amerikan kamuoyunun algısına uygun bir şekilde, çünkü Amerika’da ve İngiltere’de basılmış bir kitap sonuçta. Batı dünyasında son 10 yıldır, belki 20-30 yıldır İslamiyet hakkında pek çok olumsuz önyargı, eleştiri var. Bu kitap biraz bunları göğüslemeyi hedefleyen, biraz da İslam dünyasında sorunlar olduğunu, ama bunların kaynağının din değil, gelenekler, din dışı sosyal yapılar, siyasal sistemler olduğunu ve bunlardan daha farklı, bunları eleştirebilen bir demokrat-liberal Müslüman bakış açısının da olabileceğini anlatan bir kitap. Bu anlamda, İslam’ı savunan ama İslam geleneği içindeki bazı unsurlara biraz eleştiri getiren, öte yandan biraz Türkiye-Osmanlı’yı anlatan, Osmalı’da Tanzimat’tan sonra gelişen daha demokrat-liberal-Müslüman bakış açısının hikayesini anlatan bir kitap."

TÜRKÇE BASKI DOĞAN KİTAP’TAN

Mustafa Akyol, kitabın 2011 Temmuz’unda ABD’de yayınladığını aktararak, kitabın Türkçesi’nin Doğan Kitap’tan çıkacağını anlattı. Akyol, kitabın Türkçe’ye tercüme edildiğini, ancak kendi cümlelerini bir daha gözden geçirdikten sonra 1-2 ay içerisinde bitirmeyi umduğunu kaydetti.

Kitabın çıkışının Ortadoğu’da yaşanan "Arap Baharı" sürecine tesadüf ettiğini dile getiren Akyol, şöyle konuştu:

"Kitabı yazmaya 2008 yılında başladım. 1-1.5 yılı kitabın üzerinde çalışarak geçirdim. Kitabı teslim ettikten sonra metnini, uzun bir editöryal süreç de oldu. Tam kitap çıkmaya hazırlanıyordu ki ’Arap Baharı’ süreci başladı. Kitapta da ona bir kaç referans var. Ama ondan önce başlamış bir çalışma. Kitapta, ’Arap Baharı’nda iktidara gelen şu anda İslamcı veya İslami referanslı partilerin karşılaşacakları birtakım sorular kitapta ele alınıyor. Mesela, din değiştirmek hakkı olmalı mı İslamda? Bence olmalı tabiki. Buna yönelik bir yasak var. Klasik İslam Hukuku’nda. Ama bunun niçin bugün yeniden ele alınması gerektiğini anlatıyorum veya günah işleme özgürlüğü diye bir bölüm var. Bu da Türkiye’de tartışılan konularla ilgili. Bir Müslüman bir başkasına zorla dindarlık niçin empoze etmemeli, din polisi, ahlak polisi gibi uygulamalar niçin olmamalı?."

9 BİN ADET BASILDI

Kitabın Türkçe dışında Arapça’ya da çervrileceğini, ayrıca birkaç Avrupa ülkesinden de talep geldiğini anlatan Akyol, kitabın hem İslamı merak eden Batılılar’a, hem de Müslümanlar’a hitap ettiğini aktardı. Akyol, kitabın 9 bin adet basıldığını ve geçtiğimiz 6 ay içerisinde büyük bölümünün tükendiğini belirterek, "Bestseller olduğunu söyleyemem kitabın ama bu düzlemdeki kitaplar içinde de fena bir satış elde etmedi. İngiltere’de uzun süre İslami kitaplar alanında en çok satan kitap oldu, 7-8 hafta kadar" diye konuştu.

O LİSTEYE GİRMEK DE HOŞ BİRŞEY

Akyol, kitabının Lionel Gelber Vakfı tarafından verilen "Yılın En İyi Kitabı" ödülüne aday 10 kitaptan biri olması sürecini de anlatarak, şunları söyledi:

"Ben de bu ödülün varlığını aslında yayınevinden öğrendim. Yayınevinden bir mail geldi. ’İyi haber Kanada’da Gelber Prize’a senin kitap aday gösterilmiş, çok iyi’ diye. Ben de bilmiyordum. Kanada’da Lionel Gelber isimli bir ünlü gazetecinin adına verilen her yıl bir ödül var. Her yıl uluslararası ilişkiler alanında ufuk açan, yeni bir bakış açısı getiren bir kitaba veriliyor. 10 aday gösteriliyor. Sonra da bu 10 aday arasından seçim yapılıyor. Bu yıl bu 10 kitaptan birisi olarak gösterildi. Rakipler güçlü. Fukuyama’nın ’Siyasi Düzenin Kökenleri’ diye bir kitabı var, Kissenger’ın Çin üzerine bir kitabı var, Niall Ferguson var, o da büyük bir İngiliz tarihçidir, onun bir kitabı var. Bilmiyorum kazanacak mıyım, kazanmayacak mıyım ama o listeye girmek de hoş birşey tabii."

Kitabın, Türkiye’de de çok tartışılan sorulara Müslümanca ve liberal bir bakış açısıyla birtakım cevaplar getirmeye çalışan bir kitap olduğunu söyleyen Akyol, "Temel soru şu, İslamiyetle özgür toplum vizyonu birbiriyle uyuşur mu?" dedi.

Hürriyet
 
Mesela, din değiştirmek hakkı olmalı mı İslamda? Bence olmalı tabiki. Buna yönelik bir yasak var. Klasik İslam Hukukunda. Ama bunun niçin bugün yeniden ele alınması gerektiğini anlatıyorum veya günah işleme özgürlüğü diye bir bölüm var.

27)Evet ahirete inanmayanlar meleklere dişi adı takıp duruyorlar.
28)Aslında onların buna dair bilgileri yoktu, sadece zanna uyuyorlar. Oysa zan gerçekten yana hiçbir şey ifade etmez.

Necm Suresi
Bu iki ayet müşriklere yöneliktir ve onların ellerinde kaynakları olmadan konuştuklarını söylüyor onun gibi bizler bence, sence diye islam hakkında konuşamayız. islam hakkında kaynaksız konuşulamaz.

islam'ın uygulaması kuran ve sünnettir. Alimler hiçbir konuda bence sence diye hüküm vermezler. Fıkıhın, akaidin, hadis ilminin, tefsir ilminin, kelam ilminin, kıraat ilminin hep metodları vardır ve bu metodlar kuran ve sünnetle bütünleşmiştir, kafasına esilen alınıp, kafasına uymayanı almamazlık olmaz. Ayrıca islam aşırıcı değil, normal olandır. Ilımlılık abd'nin işine gelendir. Arap baharı da diktatörlüğü kaldırıp, batılıların aşırı dediği normal islamı yumuşatmak için yapıldı zaten. Müslümanlar uyanıyor ve tekrar tek devlet olmak istiyor. İşlerine gelmeyen nokta bu. Böyle ılımlı aydıncıklar islamın önünü kesemez. islam nihayetine ermiştir.

İslam'ın olmadığı yerde amerika gibi batılı devletler gibi zalimler yetişir. Irak'a girerler, filistin'e girerler masum halkı zevk için öldürürler. İslam yoksa Hitler yetişir, Stalin yetişir. İslam yoksa Aids gibi hastalıklar çoğalır. Devlete bu hastalıklarla uğraşmak için ekstra masraf biner.

Fitne ortadan kalkıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vaz geçerlerse bilin ki düşmanlık ancak zalimlere karşıdır.

Bakara, 2/193

Şimdi zorla kimse müslüman yapılamaz. Ama şu var. Bir islam devletinin görevi (eğer günümüzde olsaydı), önce islam kardeşliği, birliğini tesis etmek sonra da tüm dünyayı islam hukukuna boyun eğdirmektir. İslam hukuku ve kişinin imanı farklı kavramlardır. Bunun için 3 metod vardır. İlk merhale, İslam ile yönetilmeyen devlet anlaşmalara riayet etmiyorsa veya anlaşmaya yanaşmıyorsa Ülkenin yöneticisine İslam'a girmesi teklif edilir. İslam'ın gerçek olduğunu ispat için binlerce delil var samimi ise anlatılır. Kabul etmezlerse cizye ödemeleri istenir. Görüldüğü gibi zorla müslüman yapılmaz. Bu da kabul edilmezse cihad ilan edilir. Cihadın gayesi o ülkenin yönetimini islami usule çevirmektir. Dediğim gibi gayri islami yönetimler hitleri doğurur, islami yönetim fatih sultan mehmedleri. Cihada çıkan ordu, kadın, çocuk, yaşlı, savaşmayan genç erkeklere tokat bile atamaz. Tarlalarını çiğneyemez, ormanları yakamaz, evleri kundaklayamaz. Bilmeden verilen zararı karşılamak farzdır. Sadece karşıya çıkan orduyla savaşılır, o orduda da teslim olan veya savaş sırasında islamı kabul eden öldürülemez. Esirler horlanamaz, öldürülemez, sakatlanamaz.

O ülke ele geçirilince halk dinini yaşamakta serbesttir. İslam'a girmek isteyene geri çıkamayacağı söylenir.

Kim dinini değiştirirse onu öldürün.
(el-Buhârî, es-Sahîh, Cihâd, 149; Ebû Dâvûd, es-Sünen, Hudûd, 1; et-Tirmizî, es-Sünen, Hudûd, 20; İbnu Mâce, es-Sünen, Hudûd, 2.)

Bir hadisin sahihliği için 5 kriter gerekir ve alimler üzerinde çok çalışmıştır. (Merak eden 5 kriteri araştırabilir.)Bu asrı saadette karşılaşılmış bir durumdur. Bazı uyanık kimseler Sabah İslam'a girip akşam çıkma planıyla, imanı zayıf kimseleri dinden döndürmeye çalışmıştır (kuranda ayet var ama bulamadım). Bu kural bundan dolayı vardır. Bizzat peygamber (sav) söylemiştir ama din değiştiren kişi hemen öldürülmez. Takip edilir, kuşkusu varmı diye sorulur alimler tatmin edici cevaplar verir. 3 ihtar alır filan. Baya uzun prosedürdür.
 
Geri
Üst