MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Başbakan’ın miting konuşmalarını izliyorum..
Çok sert.. Öfkeli..
Öfkesi tabanda çok farklı dalgalanıyor..
İşsizlik dalgasının tepe yaptığı toplumlarda, işsiz sayısının her geçen gün katlanarak arttığı ortamlarda merkezkaç kuvveti ağır basar..
Böyle zamanlarda ülkeyi yönetenlerin görevi gerginliği azaltmaktır..
Başbakan ne yazık ki tersini yapıyor.. Seçim sonrası başlatacağı büyük bir hesaplaşmanın sinyalini veriyor..
Başbakan’ın söylemi insanı düşündürüyor.. “Yüzde 47 yetmedi mi size. Ya 29 Mart’ta yüzde... alırsam.”
Diye başladığı sözlerini..
Kesiyor..
Gülüyor..
Sözün arkası şöyle mi gelecek: 51 yaparsam gününüzü göstereceğim..
Çok tehlikeli..
Kendisini ezik, yoksul, çaresiz hisseden toplumlar ‘baba’ rolüne soyunan liderlere bayılır.. Kurtarıcı ararlar.. ‘Baba’ her derde deva olacak!
Başbakan buna oynuyor.. Fatih’ten başlıyor, Fatih’in 13 yaşında padişah olmasından, Yavuz’lar, fetihler falan toplumu galeyana getiriyor..
Sokak ağzıyla, verdikçe gazı veriyor..
Oy alır mı?
Çok oy alır..
Sonra ne olur!
*
Türkiye’nin iklimi değişiyor..
Anadolu muhafazakârlaştı..
“İslam”laştı.. Üstüne aşırıya kaçan milliyetçilik söylemi bindirildi..
Müthiş pirim yapıyor ama toplum başka bir yapıya bürünüyor..
Bunun adı, İslamcı milliyetçiliktir..
Böyle toplumlardan demokrasi çıkmaz..
Otoriter rejim çıkar..
Böyle toplumlar AB üyesi olmaz.. Olamaz..
Başbakan galiba Avrupa falan derdinde değil.. Arap dünyasının, Orta Doğu halklarının sevdiği, saydığı, önder bildiği lider olmak istiyor..
*
İki yıldır yazıyorum.. Hayali Putin olmak..
Tek adam tek güç..
Bence yarı yarıya oldu da.. Ah şu medya da olmasa.. (Bu nedenle her gittiği meydanda okumayın diyor.. Okumayın!)
Medyaya zapturap altına alınacak güç gözüyle bakıyor..
Putin’in yaptığı gibi..
Konuşmalarından, mimiklerinden anladığım kadarıyla, 29 Mart’ta yüzde 51’i bulayım, görüşürüz demek istiyor..
Ürkütücü!
*****
Sarıgül ne yapar?
Anketler yüzde 70’i aşacağını söylüyor.. Kendisinin iddiası da yüzde 80..
Bulursa..
Şişli’ye sığmaz..
Hakkı da..
Önce DSP’nin başına oynar.. Hele hele DSP ülke genelinde umut veren bir oy almazsa işi kolay olur..
Ama bir dakika! Orada da Rahşan Hanım faktörü var..
Sarıgül, Rahşan Hanım’ı ikna eder mi? Edemezse aşar mı?
Yüzde 70’in üzerine çıksın, aşar.. Şimdi diyeceksiniz ki; Şişli küçük bir yer, ölçü olur mu?
Olur!
Gittiği yer yerde halkın teveccühünü almıyor mu..
Alıyor.. Mesele bu..
A&G araştırma şirketi sahibi Adil Gül diyor ki; halka kim parti kursun diye soruyoruz.. Yanıt tek: Sarıgül..
Bence 1 Nisan’dan sonra Şişli’nin sınırlarını genişletir.. Bu kez hata yapmazsa Ankara yolculuğuna çıkar..
İyi de olur..
Siyasette bir kapı açılmış olur..
*****
İnsanların kulağı Ankara’ya uzanmıyor
Baykal dün Meclis’te çok güzel bir konuşma yaptı..
Ekonominin gerçek durumunu anlattı.. Şişirilmiş sözlerin balonunu patlattı..
Bence izleyen herkes aynı duyguya kapıldı.. Keşke Baykal bu konuşmayı Meclis’te değil de, Trabzon’da, Adana’da, Kastamonu’da, Van’da, Manisa’da yapsaydı..
Çünkü halk kulağını Ankara’ya uzatmıyor.. Ankara’dan gelen ses net duyulmuyor.. İnsanlar ikna olmak için o sesi ‘canlı’ duymak istiyor.. Televizyon marifetiyle değil..
...::MEHMET TEZKAN::...
Çok sert.. Öfkeli..
Öfkesi tabanda çok farklı dalgalanıyor..
İşsizlik dalgasının tepe yaptığı toplumlarda, işsiz sayısının her geçen gün katlanarak arttığı ortamlarda merkezkaç kuvveti ağır basar..
Böyle zamanlarda ülkeyi yönetenlerin görevi gerginliği azaltmaktır..
Başbakan ne yazık ki tersini yapıyor.. Seçim sonrası başlatacağı büyük bir hesaplaşmanın sinyalini veriyor..
Başbakan’ın söylemi insanı düşündürüyor.. “Yüzde 47 yetmedi mi size. Ya 29 Mart’ta yüzde... alırsam.”
Diye başladığı sözlerini..
Kesiyor..
Gülüyor..
Sözün arkası şöyle mi gelecek: 51 yaparsam gününüzü göstereceğim..
Çok tehlikeli..
Kendisini ezik, yoksul, çaresiz hisseden toplumlar ‘baba’ rolüne soyunan liderlere bayılır.. Kurtarıcı ararlar.. ‘Baba’ her derde deva olacak!
Başbakan buna oynuyor.. Fatih’ten başlıyor, Fatih’in 13 yaşında padişah olmasından, Yavuz’lar, fetihler falan toplumu galeyana getiriyor..
Sokak ağzıyla, verdikçe gazı veriyor..
Oy alır mı?
Çok oy alır..
Sonra ne olur!
*
Türkiye’nin iklimi değişiyor..
Anadolu muhafazakârlaştı..
“İslam”laştı.. Üstüne aşırıya kaçan milliyetçilik söylemi bindirildi..
Müthiş pirim yapıyor ama toplum başka bir yapıya bürünüyor..
Bunun adı, İslamcı milliyetçiliktir..
Böyle toplumlardan demokrasi çıkmaz..
Otoriter rejim çıkar..
Böyle toplumlar AB üyesi olmaz.. Olamaz..
Başbakan galiba Avrupa falan derdinde değil.. Arap dünyasının, Orta Doğu halklarının sevdiği, saydığı, önder bildiği lider olmak istiyor..
*
İki yıldır yazıyorum.. Hayali Putin olmak..
Tek adam tek güç..
Bence yarı yarıya oldu da.. Ah şu medya da olmasa.. (Bu nedenle her gittiği meydanda okumayın diyor.. Okumayın!)
Medyaya zapturap altına alınacak güç gözüyle bakıyor..
Putin’in yaptığı gibi..
Konuşmalarından, mimiklerinden anladığım kadarıyla, 29 Mart’ta yüzde 51’i bulayım, görüşürüz demek istiyor..
Ürkütücü!
*****
Sarıgül ne yapar?
Anketler yüzde 70’i aşacağını söylüyor.. Kendisinin iddiası da yüzde 80..
Bulursa..
Şişli’ye sığmaz..
Hakkı da..
Önce DSP’nin başına oynar.. Hele hele DSP ülke genelinde umut veren bir oy almazsa işi kolay olur..
Ama bir dakika! Orada da Rahşan Hanım faktörü var..
Sarıgül, Rahşan Hanım’ı ikna eder mi? Edemezse aşar mı?
Yüzde 70’in üzerine çıksın, aşar.. Şimdi diyeceksiniz ki; Şişli küçük bir yer, ölçü olur mu?
Olur!
Gittiği yer yerde halkın teveccühünü almıyor mu..
Alıyor.. Mesele bu..
A&G araştırma şirketi sahibi Adil Gül diyor ki; halka kim parti kursun diye soruyoruz.. Yanıt tek: Sarıgül..
Bence 1 Nisan’dan sonra Şişli’nin sınırlarını genişletir.. Bu kez hata yapmazsa Ankara yolculuğuna çıkar..
İyi de olur..
Siyasette bir kapı açılmış olur..
*****
İnsanların kulağı Ankara’ya uzanmıyor
Baykal dün Meclis’te çok güzel bir konuşma yaptı..
Ekonominin gerçek durumunu anlattı.. Şişirilmiş sözlerin balonunu patlattı..
Bence izleyen herkes aynı duyguya kapıldı.. Keşke Baykal bu konuşmayı Meclis’te değil de, Trabzon’da, Adana’da, Kastamonu’da, Van’da, Manisa’da yapsaydı..
Çünkü halk kulağını Ankara’ya uzatmıyor.. Ankara’dan gelen ses net duyulmuyor.. İnsanlar ikna olmak için o sesi ‘canlı’ duymak istiyor.. Televizyon marifetiyle değil..
...::MEHMET TEZKAN::...