1. Gardaş
Gökten bir yıldız kaydı
Karadeniz’e düştü
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Onu sevenlerinin yürekleri tutuşti
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Bu amansız hastalık tatlı canını aldı
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Kemençesi duvarda,gitarı nerde kaldı
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Kalsın dağların karı
Kervanım yürüyecek
Aman aman gardaş yara yaralıyım
O güzelim saçları toprakta çürüyecek
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Gene geldi yaz başı
Şenlenir yüksek dağlar
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Demedimi azrail bak sevgilisi ağlar
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
2. Ayşem Destanı 2
Yemek koydi üstüne bakır tenceresine
Ayşem çık konuşalum mutfak penceresine
Giydiğun entarenun önleri açık yaka
Çok yaktı canlarumi camlardan baka baka
Ayşem gel konuşalum
Biz lisan olduk lisan
Daha konuşamazduk
Dağlari kavuştursak dağlari
Sabah rüzgari vursun Ayşem saçlaruna
Tamah etmem sevduğum sensuz dünya malina
Tamah etmem Ayşem sensuz dünya malina
Yükledum atlarumi endum terazilara
Kurban olayim Ayşem yaduğun yazilara
Pencerede perdeği elunlan dokuyayi
Verin beni mektebe Ayşemlan okuyayim
3. Bu Gaybana Sevdaluk
Elevit kara çamlık
Kar yağarda tutturur
Bu gaybana sevdaluk
Ölümü unutturur
Salini saliniyi
Aşşağından bir duman
Gözümi kapaturum
Öper beni alnımdan
Al beni götür duman
Yolun var mi yukari
Tatar dağına doğri
Dizi dizi çikalum
Dinlensun dizlerumuz
Bir kenara duralum
Açalum kumanyayi
Sohpetlere dalalum
Varalum doruğuna
Sevdalara çikalum
Elevit kara çamlık
Kar yağarda tutturur
Bu gaybana sevdaluk
Ölümü unutturur
4. Dertliyim Kederliyim
Dertliyim kederliyim
Her nedense ağlarım
Gülmedim bu dünyada
Hem söyler hem ağlarım
Gülmedim bu dünyada
Gülmedim bu dünyada
Garip garip ağlarım
Üzülme sevdiceğim
Ben hep böyle ağlarım
Yazma ile tükenmez
Ha bu benim dertlerim
Gökte ki yıldızları
Sayalım elli elli
Bu dünyadan fayda yok
Öteki de şüpheli
5. Kavga
Üç kardeş emaneti aldılar bir dereden
İlyas, Temel, Süreyya kürekler siya siyah
Emanet makinalı tüfekler Hoçkis marka
Karadeniz denizdir kah uslu kah delidir
Delirir karayeldir karayel oy karayel
Rüzgar yaman esiyor taktılar kürekleri
Yele karşı çekmekten kırıldı bilekleri
Karadeniz uşağının yoktur can yelekleri
Hatçe, Ümmi, Gülizar kıyıda bekliyorlar
Sırtlayıp tüfekleri cepheye taşımaya
İlyas, Temel, Süreyya dönmediler geriye
Hatce, Ümmi, Gülizar gittiler o dereye
Aldılar tüfekleri kürekler siya siyah
İlyas, Temel, Süreyya, Hatce, Ümmi, Gülizar
Bir yastığa baş koyar bir tetiğe basarlar
Kavganın haklı olanı erkek dişi bilmiyor
Bütün halk birlik olmasa kavga hatrı olmuyor
6. Nefesim Nefesine
Yatar gül harmanı gibi
Canımın dermanı gibi
Her yanında çiçek açmış
Binboğa ormanı gibi
Nesine yar nesine
Ölürüm yar sesine
Bidaha vursaydı
Nefesin nefesime
Canım sesemi geldin
Kadem basamı geldin
Sağ olsam gelmez idin
Öldüm yasa mı geldin
Nesine yar nesine
Ölürüm yar sesine
Bidaha vursaydı
Nefesin nefesime
7. Eledim Eledim
Eledim eledim höllük eledim,
Aynalı beşikte yavrum bebek beledim.
Büyüttüm besledim asker eyledim,
Gitti de gelmedi yavrum buna ne çare
Dört nala uzak Asya’dan bir kısrak başı gibi
Akdeniz’e uzanan bu memleket bizim
Bilekler kan içinde dişler kenetli ayaklar çıplak
İpek halıya benzeyen bu toprak
Bu cehennem bu cennet bizim
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu hasret bizim
Yaşamak yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu davet bizim
Bir güzel simadır aklımı alan,
Aşkın ateşini yavrum sineme saran
Bizi kınamasın ehl-i din olan
Gitti de gelmedi yavrum buna ne çare
8. O Vay beni Ağlarum
O vay beni ağlarum
Aman yavrim ağlarum yana yana
Hayde hayde ağlarum yana yana
Derdumi diyeceğim aman yavrim
Hiç derdi olmayana
Hayde hayde hiç derdi olmayana
Oy gidi Karadeniz
Aman yavrim suların ne karadur
Hayde hayde suların ne karadur
Senun da benum gibi aman yavrim
Yüreğunmi yaradur
Hayde hayde yüreğunmi yaradur
9. Oy Trabzon
Maçka yolu Hamsiköy
Orda dur amman
Zigana\'ya varırsan
Alır bir duman
Yanakları milo milo
Çocuklar yoldan
Uzatır sana bir tas
Hamuçera amman
Oy Trabzon Trabzon
Koynuna daldım
İnce dokunmuş Ketensin
Kokladım sardım
Dağlar dolu likaba
Manişak amman
Argatiya günleri
Düşledim amman
Çiçek açmış kendirler
İşledim amman
Vakfıkebir ekmeği
Dişledim Amman
Oy Trabzon Trabzon
Koynuna daldım
İnce dokunmuş Ketensin
Kokladım sardım
10. Karıma Mektup
Birtanem;
Birtanem son mektubunda başım sızlıyor
Yüreğim sersem diyorsun
Seni asarlarsa seni kaybedersem diyorsun yaşayamam
Yaşarsın karıcığım yaşarsın
Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda
Yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
En fazla bir yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı
Ölüm bir ipte sallanan bir ölü
E bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm
Fakat emin ol ki sevgili
Zavallı birinin tüylü siyah bir örümceğe benziyen eli
Geçirecekse eğer ipi boğazıma,
Mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar nazıma
Ben alacakaranlığında son sabahımın
İşitilmemiş bir türküyü duyacak
Dostlarımı ve seni göreceğim gülüm!
Ve yalnız yarım kalmış bir aşkın acısını toprağa götürecek
Karım benim iyi yürekli altın renkli gözleri baldan tatlı arım benim
Ne diye yazdım sana istendiğini idamımın
Daha dava ilk adımında ve bir şalgam gibi koparmıyorlar kellesini adamın
Haydi bunlara boş ver bunlar uzak ihtimal
Paran varsa bana bir fanila bir don al
Tuttu yine bacağımın siyatik ağrısı
Ve unutma ki daima iyi şeyler düşünmeli mapusun karısı
Gökten bir yıldız kaydı
Karadeniz’e düştü
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Onu sevenlerinin yürekleri tutuşti
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Bu amansız hastalık tatlı canını aldı
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Kemençesi duvarda,gitarı nerde kaldı
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Kalsın dağların karı
Kervanım yürüyecek
Aman aman gardaş yara yaralıyım
O güzelim saçları toprakta çürüyecek
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Gene geldi yaz başı
Şenlenir yüksek dağlar
Aman aman gardaş yara yaralıyım
Demedimi azrail bak sevgilisi ağlar
Susun kuşlar susun kara karalıyım
Aman aman gardaş yara yaralıyım
2. Ayşem Destanı 2
Yemek koydi üstüne bakır tenceresine
Ayşem çık konuşalum mutfak penceresine
Giydiğun entarenun önleri açık yaka
Çok yaktı canlarumi camlardan baka baka
Ayşem gel konuşalum
Biz lisan olduk lisan
Daha konuşamazduk
Dağlari kavuştursak dağlari
Sabah rüzgari vursun Ayşem saçlaruna
Tamah etmem sevduğum sensuz dünya malina
Tamah etmem Ayşem sensuz dünya malina
Yükledum atlarumi endum terazilara
Kurban olayim Ayşem yaduğun yazilara
Pencerede perdeği elunlan dokuyayi
Verin beni mektebe Ayşemlan okuyayim
3. Bu Gaybana Sevdaluk
Elevit kara çamlık
Kar yağarda tutturur
Bu gaybana sevdaluk
Ölümü unutturur
Salini saliniyi
Aşşağından bir duman
Gözümi kapaturum
Öper beni alnımdan
Al beni götür duman
Yolun var mi yukari
Tatar dağına doğri
Dizi dizi çikalum
Dinlensun dizlerumuz
Bir kenara duralum
Açalum kumanyayi
Sohpetlere dalalum
Varalum doruğuna
Sevdalara çikalum
Elevit kara çamlık
Kar yağarda tutturur
Bu gaybana sevdaluk
Ölümü unutturur
4. Dertliyim Kederliyim
Dertliyim kederliyim
Her nedense ağlarım
Gülmedim bu dünyada
Hem söyler hem ağlarım
Gülmedim bu dünyada
Gülmedim bu dünyada
Garip garip ağlarım
Üzülme sevdiceğim
Ben hep böyle ağlarım
Yazma ile tükenmez
Ha bu benim dertlerim
Gökte ki yıldızları
Sayalım elli elli
Bu dünyadan fayda yok
Öteki de şüpheli
5. Kavga
Üç kardeş emaneti aldılar bir dereden
İlyas, Temel, Süreyya kürekler siya siyah
Emanet makinalı tüfekler Hoçkis marka
Karadeniz denizdir kah uslu kah delidir
Delirir karayeldir karayel oy karayel
Rüzgar yaman esiyor taktılar kürekleri
Yele karşı çekmekten kırıldı bilekleri
Karadeniz uşağının yoktur can yelekleri
Hatçe, Ümmi, Gülizar kıyıda bekliyorlar
Sırtlayıp tüfekleri cepheye taşımaya
İlyas, Temel, Süreyya dönmediler geriye
Hatce, Ümmi, Gülizar gittiler o dereye
Aldılar tüfekleri kürekler siya siyah
İlyas, Temel, Süreyya, Hatce, Ümmi, Gülizar
Bir yastığa baş koyar bir tetiğe basarlar
Kavganın haklı olanı erkek dişi bilmiyor
Bütün halk birlik olmasa kavga hatrı olmuyor
6. Nefesim Nefesine
Yatar gül harmanı gibi
Canımın dermanı gibi
Her yanında çiçek açmış
Binboğa ormanı gibi
Nesine yar nesine
Ölürüm yar sesine
Bidaha vursaydı
Nefesin nefesime
Canım sesemi geldin
Kadem basamı geldin
Sağ olsam gelmez idin
Öldüm yasa mı geldin
Nesine yar nesine
Ölürüm yar sesine
Bidaha vursaydı
Nefesin nefesime
7. Eledim Eledim
Eledim eledim höllük eledim,
Aynalı beşikte yavrum bebek beledim.
Büyüttüm besledim asker eyledim,
Gitti de gelmedi yavrum buna ne çare
Dört nala uzak Asya’dan bir kısrak başı gibi
Akdeniz’e uzanan bu memleket bizim
Bilekler kan içinde dişler kenetli ayaklar çıplak
İpek halıya benzeyen bu toprak
Bu cehennem bu cennet bizim
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu hasret bizim
Yaşamak yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu davet bizim
Bir güzel simadır aklımı alan,
Aşkın ateşini yavrum sineme saran
Bizi kınamasın ehl-i din olan
Gitti de gelmedi yavrum buna ne çare
8. O Vay beni Ağlarum
O vay beni ağlarum
Aman yavrim ağlarum yana yana
Hayde hayde ağlarum yana yana
Derdumi diyeceğim aman yavrim
Hiç derdi olmayana
Hayde hayde hiç derdi olmayana
Oy gidi Karadeniz
Aman yavrim suların ne karadur
Hayde hayde suların ne karadur
Senun da benum gibi aman yavrim
Yüreğunmi yaradur
Hayde hayde yüreğunmi yaradur
9. Oy Trabzon
Maçka yolu Hamsiköy
Orda dur amman
Zigana\'ya varırsan
Alır bir duman
Yanakları milo milo
Çocuklar yoldan
Uzatır sana bir tas
Hamuçera amman
Oy Trabzon Trabzon
Koynuna daldım
İnce dokunmuş Ketensin
Kokladım sardım
Dağlar dolu likaba
Manişak amman
Argatiya günleri
Düşledim amman
Çiçek açmış kendirler
İşledim amman
Vakfıkebir ekmeği
Dişledim Amman
Oy Trabzon Trabzon
Koynuna daldım
İnce dokunmuş Ketensin
Kokladım sardım
10. Karıma Mektup
Birtanem;
Birtanem son mektubunda başım sızlıyor
Yüreğim sersem diyorsun
Seni asarlarsa seni kaybedersem diyorsun yaşayamam
Yaşarsın karıcığım yaşarsın
Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda
Yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
En fazla bir yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı
Ölüm bir ipte sallanan bir ölü
E bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm
Fakat emin ol ki sevgili
Zavallı birinin tüylü siyah bir örümceğe benziyen eli
Geçirecekse eğer ipi boğazıma,
Mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar nazıma
Ben alacakaranlığında son sabahımın
İşitilmemiş bir türküyü duyacak
Dostlarımı ve seni göreceğim gülüm!
Ve yalnız yarım kalmış bir aşkın acısını toprağa götürecek
Karım benim iyi yürekli altın renkli gözleri baldan tatlı arım benim
Ne diye yazdım sana istendiğini idamımın
Daha dava ilk adımında ve bir şalgam gibi koparmıyorlar kellesini adamın
Haydi bunlara boş ver bunlar uzak ihtimal
Paran varsa bana bir fanila bir don al
Tuttu yine bacağımın siyatik ağrısı
Ve unutma ki daima iyi şeyler düşünmeli mapusun karısı