Ve Allah SuyuMuzu KesTi

Leke

Altın Üye
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
9,652
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
DoĞDuĞuMDa O KaDaR ŞaŞıRDıM Ki , BiR BuÇuK SeNe Ko
"NE yapıyorlar bunlar?" dedi yaratan.

Ona kadastro raporlarını götürdüler:

- Tam 72 gölü kurutup kimisini tarla olarak köylülere dağıtmışlardı seçim zamanı... Kimisinin içine kooperatif evleri yaptılar, kimisinin içine havaalanı...

- İçmesuyu havzasındaki korulukları, ağaçları kesip oraya Formula-1 pisti kurdular.

- İstanbul’un su tutan ormanlarından en görkemli ikisinin ortasını açıp sülünleri ve karacaları kovalayıp Koç ile Sabancı üniversitelerine verdiler.

- Kalan ormanlık alanları kum ve kömür ocaklarına tahsis ettiler, ya da binbir türlü hile, rüşvet, ahlaksızlıkla, skandallarını gazetelerden okuduğunuz "bilmem ne kent"lere peşkeş çektiler.

- Marmara’nın en güzel ve yeşil yarımadalarından birisini Ford’a "otomobil fabrikası" olarak hibe ettiler.

- Büyük kentlerdeki tüm su toplama havzalarına gecekondular yapıldı. Sonra her seçim öncesi onlara tapular dağıtıldı.

- Akdeniz’in kıyı şeridindeki ormanları yok ederek, beş yüz yıllık çamları keserek zenginlere "golf sahası" yaptılar, yapıyorlar.

- Tam 120 kilometre kanal döşeyerek, başta Konya olmak üzere çevre kentlerinin sanayi ve kanalizasyon sularını, insanoğlunun yapabileceği en büyük aptallıkla Tuzgölü’ne akıttılar.

- Bu ülkenin bütün nehirleri ve ırmakları, kıyısındaki fabrikaların kullandıkları boya renginde akar.

- DSİ denilen bir devlet kurumu, doğal su rezervi sayılan ne kadar sulak alan varsa kuruttu.

*

Saymakla bitecek gibi değil...

Bu kadar aptallıktan, ahmaklıktan, doğaya ihanetten, görgüsüzlükten, kıyımdan sonra "Su yok" diyorlar.

Ne bilim adamlarını dinlediler, ne "yapmayın-etmeyin" diye çırpınan çevrecilerin uyarılarını...

Türkiye gibi yeryüzünün en zengin su rezervi susuz kaldı.

Çünkü; bu kadar yaygın ve acımasızca ihanete hiçbir yapı dayanamazdı, dayanamadı...

Sonunda kadastro raporlarına baktı, baktı...

Ve Allah suyumuzu kesti.


Bekir COŞKUN​

Bu yazıyı birkaç önce hafta önce okumuştum sizinle şimdi paylaşmak istedim .
Takiyyeci tayyip ve satılık medya demokrasi nutukları atıyor ama kimse susuzluktan bahsetmiyor .
İşsizliğe ( sözde ) çare bulan tayyip su kesintilerine bakalım çare bulabilecek mi ?
4,5 yılda bilmem ne kadar toplu konut yaptık , bilmem ne kadar iş yeri açtık gibi saçmalıklarla halkı uyutan hükümet ve satılık medya Su sıkıntısını ve küresel ısınmayı bir kenera bıraktı .
Su sıkıntısı için hiçbir önlem almadı .
tayyip ve onun belediyelikleri su kesintisi için 23 temmuz sabahını bekliyorlar .
Her köşe başında bir oto yıkama dükkanı varken ( ki hepsi kaçak ) halkın halı yıkamasına belediye zabıtalarında 75 ile 150 Ytl arasında para cezası kesip halılarına ey koymasına ne denecek ?
( ben hiç ratlamadım diyenler çıkacağı için ben rastladım merak etmeyin benim mahallemde )
Bodrum , Antalya , Marmaris alev alev . . .

Şimdi Soruyorum tayyip'e sayın tayyip neden Su ve küserel ısınma için maddi ödenek ayrılmadı ?
Oğlunuz 3 milyon $'a gemicik alabiliyor ama Su sıkıntısı için tek kuruş ödenek yok .
 
Kardes Her Ilceye Her Beldeye 1 Tane Cevre Muhendisi Gerekir ....
Ancak Boyle Cozum Getirilebilir ....
Halki Bilinclendirmek Bu Isi Bilenlerle Ancak Olur... Bosta O Kadar Cevre Muh Var Is Isten Gecmeden Onlem Alinmalidir... Onumuz Deki Yuzyilin Su Savaslari Ile Gececegi Soyleniyor... Yazik Olur Yoksa
 
siz gündemden geridesiniz tabi bu konu particilik tutmakla olacak bi şey degil daha önce tayyip erdogan su zengini ülkesi degilz demekle olaya kayıtsız kalmış degil önlemler alınıyor. ama nereye kadar alınıyor toplumsal olarak bazı şeyleri yapıyoruz ama bu duyarlı insanlarla sınırlı kalıyor..
herkes elini taşın altına koyarsa bu sorun büyük ölçüde hafifleyecek ama
istanbulda ve her yerde yagmur yagmıyoor endişeliyim gerçekten :)


küresel ısınmayıda AKP ye bagalrsanız benimde 99 marmara depremini ecevite baglarım :D
 
bu gecekonduları yapanlar kimler? peki oturduğumuz evlerin, daha doğrusu istanbuldaki ewlerin kaçta kaçı ruhsatlı?

Bekir COŞKUN'un inşaat mühendisi olduğunu sanmıyorum, hatta ve hatta su ile iligli başka bir meslekte lisans yada lisans üstü eğitimi yaptığını da sanmıyrum, öyle olsaydı DSİ'nin ne yaptığına bu şekilde basit yorumlar yazmazdı

hayatında f-1 pistine gitti mi bilmiyorum, ben bi kaç kez gittim, birincisi su havzası değimi geniş bi kavramdıri hepimiz birer su havzasında oturuyoruz, basitçe açıklamak gerekirse bir akarsuyu besleyen tüm kaynakların sınırları su havzasını oluşturur

koç üniversitesi hakkında söylenen doğru fakat sabancı üniversitesi için yanlış

yanlışım varsa düzeltin
 
CoMiCSooN' Alıntı:
siz gündemden geridesiniz tabi bu konu particilik tutmakla olacak bi şey degil daha önce tayyip erdogan su zengini ülkesi degilz demekle olaya kayıtsız kalmış degil önlemler alınıyor. ama nereye kadar alınıyor toplumsal olarak bazı şeyleri yapıyoruz ama bu duyarlı insanlarla sınırlı kalıyor..
herkes elini taşın altına koyarsa bu sorun büyük ölçüde hafifleyecek ama
istanbulda ve her yerde yagmur yagmıyoor endişeliyim gerçekten :)


küresel ısınmayıda AKP ye bagalrsanız benimde 99 marmara depremini ecevite baglarım :D[/QUOTEküresel ısınmayla tayip beyin ilgisi alakası yok neden derseniz küresel ısınmanın doğurduğu sonuçlardan biriside susuzluktur dünyanın susuzluk problemi oldugundan haberi olsaydı oğluna gemi almazdı saten hoş ya!dünyayı bırakın türkiyeden haberi olsaydı çeker giderdi tahminim malum esnaf ve çiftçi kan ağlıyor seri şekilde kepenkler kapatılıyor gitmesine söz verdiği imf türkiye bürosunu açıyor bunları tayip e mal etmek yanlış olur :):victory
 
Nereden vuracağınızı şaşırdınız yani.
Bende şöyle yazayım;geçen hafta Erdoğan BURSAya geldi miting için ALLAH o gün bir yağmur verdi görmeliydiniz.O zaman T.Erdoğan ALLAH'ın sevgilikulu oluyor hee?
Ne mantıklar yürütüyorsunuz helal olsun.
Unuttunuz İSTANBULLULAR banyonuzdaki bidon enflasyonunu,çöp yığınlarını,yazık size.
ALLAH adına konuşabileceklerin PEYGAMBERler olduğunu bilyoruz,bu vatandaş neci acaba.
saygılar.
 
Konuları nerelere çekmişler ben önlemden bahsediyorum millet particilik yapıyorsun diyor .
Hade birkaçınız kanıt gösterin bende o zaman inanayım tayyip'in önlem aldığına .
Benim yorumumu okumadığınız belli .

Kaçak oto yıkayıcıları var onlara en basit önlemleri almıyor vatandaşa halı yıkatmıyor .
Birinizde yazıya vede yoruma eleştiri yapın nerelere çekmişsiniz konuyu .

tayyip'le küresel ısınmayı bağdaştırmadım '' ÖNLEM '' ve ' 'ONUN '' yaptıklarıyla konuyu bağdaştırdım .
Yorumlarınızı yaparken konuyuda okuyun bir zahmet . Önlemini lıyor diyenlerde yarın birgün suları kesildiği zaman bakalım nasıl önlem almış açıklarlar .
 
FortMin0r' Alıntı:
susuzluktan öleceğinizi mi düşünüyorsunuz...
bence aya adam çıkaran zihniyet susuzluktan adam ölmesine izin vermez...
nası şimdi benzinciden benzin alıyorsak ilerde de benzinci tesisi gibi su satan tesisler olucak :p
arap ülkeleri gibi deniz suyunu buharlaştırarak su üreticez yakında... böylece yeni meslek oluşacak. ama bi yandan deniz suyu azalcak TÜH TAYYİP EFENDİNİN OĞLUNUN 3 milyon $ lık oyuncağı yüzemeyebilir :p :durdurun



bence sorun da burda işte şu anda istediğimiz gibi su içebiliyoruz o zaman su pahalanacak her zaman sorulan bir soru vardırya 10 sene icinde 1 litre sumu daha pahalı olacak yoksa petrol mu bence cevabbı belli sizce
 
Kardeş sen önce yazdığını bir daha oku particilik varmı yokmu anlarsın.
TAKKİYECİ TAYYİP,satılık medya,demokrasi nutukları ve su.
İşsizleğe(sözde)çare bulan Tayyip ve küresel ısınma.
Toplu konut,iş sahası açma saçmalıklarıyla uyutulan millet ve küresel ısınma
Küresel ısınma ve 3 milyon dolarlık gemi.HİÇ PARTİCİLİK YOK HEEEEEE!....
BuTAYYİP DSİ'nin müdürümü .?
REGAİB KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN KARDEŞLER.
 
esfanu' Alıntı:
BuTAYYİP DSİ'nin müdürümü .?

Değil ama DSİ'nin müdürünü kendi atadığını ve DSİ'nin bir kamu kuruluşu olduğunu unutuyorsun herhalde .
Bu DSİ başbakanlığa bağlı değilde Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurum mu ?

Hala suçu başka yerlere atıyorsunuz . Ne diyim . Daha birşey demeye gerek yok bence .
Yazılanları okumadan bir cevap gelmiş .

Yine sorayım o zaman . Bu tayyip ne yapıyor o koltukta ?
Sadece TMSF'nin el koyduğu kuruluşlarla kendi borusunumu öttürüyor yoksa Özelleştirme işlerine mi bakıyor ? ( pardon peşkeş çekme ? )

Suya neden çare bulmuyorlar onu soruyorum biriside çıkıp desinki evet suya çare bulundu .
Türkiye susuz kalmıcak hiçbir evde su sıkıntısı olmucak ?
22 temmuzdan sonra kap kacak alın su doldurursunuz benden söylemesi .
( bu arada depo satışları patlamış ilave not depoda alabilrisiniz )
 
Leke' Alıntı:
Değil ama DSİ'nin müdürünü kendi atadığını ve DSİ'nin bir kamu kuruluşu olduğunu unutuyorsun herhalde .
Bu DSİ başbakanlığa bağlı değilde Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurum mu ?

Hala suçu başka yerlere atıyorsunuz . Ne diyim . Daha birşey demeye gerek yok bence .
Yazılanları okumadan bir cevap gelmiş .

Yine sorayım o zaman . Bu tayyip ne yapıyor o koltukta ?
Sadece TMSF'nin el koyduğu kuruluşlarla kendi borusunumu öttürüyor yoksa Özelleştirme işlerine mi bakıyor ? ( pardon peşkeş çekme ? )

Suya neden çare bulmuyorlar onu soruyorum biriside çıkıp desinki evet suya çare bulundu .
Türkiye susuz kalmıcak hiçbir evde su sıkıntısı olmucak ?
22 temmuzdan sonra kap kacak alın su doldurursunuz benden söylemesi .
( bu arada depo satışları patlamış ilave not depoda alabilrisiniz )

endişelerini anlıyorumda buna çözüm bulmuş birileri var mı?

her konuda oldu gibi bu konudada Tayyip Erdogan sorumlu tutuluyor.
DSİ nin geçmişte ki durumu ile şimdiki durumu nasıl bunu iyi incelemek lazım
sonra yıllarca yarım kalmış barajların bu dönemde hizmete girmiş oldunu unutmamak gerekiyor.

tövbe haşa su yaratacak degil ya adam dünya genelinde küresel ısınma var :)

buna tam anlamıyla türkiye henüz girmedi ama zmanla bu günleride arayacagız

sorun sorun üretmek degil dogru düşünmek
 
Sayın Bekir Coşkun susuzluğun tehlikelerine dikkat çekebilmek için güzel bir yazı yazmış. Hiç kimseye de tek suçlusu sensin, kellen vurula tiz dememiş ama bizim arkadaşlar AK Partiye muhalefet olayım da nasıl olursam olayım mantığıyla hareket ettiği için her zamanki gibi yine komik duruma düşmüşler.
Leke' Alıntı:

- İstanbul’un su tutan ormanlarından en görkemli ikisinin ortasını açıp sülünleri ve karacaları kovalayıp Koç ile Sabancı üniversitelerine verdiler.
Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, arazinin Koç'a üniversite yapılmaması için elinden geleni yapmıştır. Ağaç katliamının yapılmaması için kamuoyu oluşturmuştur. Erbakan hükümetinin desteği ile üniversitenin yapılmasını da engellemiştir. Ancak Erbakan Hükümetinin devrilip Mesut Yılmaz'ın Başbakan olması ile birlikte- ki başbakanlığının henüz 2. ayı dolmamışken, araziyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içinden çıkartıp, Bahçeköy Belde Belediyesi sınırları içine katmıştır. Büyükşehir belediyeleri o zamanki kanuna göre belde belediyelerinin imar planlarına karışamazlardı. Bölgeyi bilenler Bahçeköy ile Koç üniversitesinin bulunduğu alanın birbirleriye ne kadar alakasız yerler olduğunu hemen anımsayacaklardır.
Leke' Alıntı:

- Marmara’nın en güzel ve yeşil yarımadalarından birisini Ford’a "otomobil fabrikası" olarak hibe ettiler.
Bunu yapan da yine Sayın Tayyip Erdoğan değil, yine 1998 yılının başbakanı Mesut Yılmaz'dır. Dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel de "istesinler Çankaya'nın bahçesini bile veririm" diyerek arazinin Koç'a devredilmesini savunmuştu. (Bence de haklıydı. Hatta bu tür fabrikaların ülke içine kurulmasını sağlamak için araziyi ücretsiz vermenin yanı sıra, üstüne para bile teklif edilebilir.)

Leke' Alıntı:

Takiyyeci tayyip ve satılık medya demokrasi nutukları atıyor ama kimse susuzluktan bahsetmiyor .
İşsizliğe ( sözde ) çare bulan tayyip su kesintilerine bakalım çare bulabilecek mi ?
4,5 yılda bilmem ne kadar toplu konut yaptık , bilmem ne kadar iş yeri açtık gibi saçmalıklarla halkı uyutan hükümet ve satılık medya Su sıkıntısını ve küresel ısınmayı bir kenera bıraktı .
Su sıkıntısı için hiçbir önlem almadı .
tayyip ve onun belediyelikleri su kesintisi için 23 temmuz sabahını bekliyorlar .
Tayyip Erdoğan'ın su sıkıntısı için hiçbir önlem almadığını savunanlar sanırım 16 yaş altı insanlar. Hafızalarını biraz zorlayan herkes Başbakanın, Belediye başkanlığı dönemindeki yaptığı icraatleri hatırlayacak, aylar boyu su yüzü görmeyen İstanbul halkının su ile yeniden buluşmasını anımsayacaklardır. "İŞİMİZ DUA'YA KALDI" diye manşetler atıp hiç utanmadan dalga geçen insanlar, duadan 3 gün sonra yağan yağmur ile şaşkın ördekler gibi bakakalmıştı. 22 temmuz seçimleri sonrası yine şaşkın şakın bakakalacaklar!
 
Kardeşim LEKE bir soru soruyorsun, bir sorunu dile getiriyorsun ama sonucunu siyasilere
bağlıyorsun. Konumuz particilik değil diyorsun ama taşların hepside ismini zikrettiğin AKP
ve TAYYİBE gidiyor.Yine sanatınızı konuşturmuşsunuz.MUHALEFET AMA HERŞEYE.
Bilmiyorum yaşın kaç ama belkide 1990 yıllarında İSTANBULUN su sıkıntılarını
biliyorsundur yada duymuşsundur, bu sıkıntılarıda kimin çözdüğünü bi zahmet biraz
araştırın ondan sonra yorum yapın,YİĞİDE HAKKINI VEREREK.
SAYGILAR ,SEVGİLER.
 
Senin demenle demekki yağmur duası herşeyin çözümü . O zaman DSİ ve İski çalışmasın Dua edilsin .
Ne denir Tedbir Senden Takdir Allah'tan . Dua etmekte tabiki güzel birşey ama Üretmeden herşeyide duayla çözemezsiniz .
Köylerde vede küçük kentlerde yağmur duası yaygındır .
Kuran-ı Kerim'de de yağmur duası belirtilmiştir . Kimse inkar edemez .


[seyyah]' Alıntı:

Tayyip Erdoğan'ın su sıkıntısı için hiçbir önlem almadığını savunanlar sanırım 16 yaş altı insanlar. Hafızalarını biraz zorlayan herkes Başbakanın, Belediye başkanlığı dönemindeki yaptığı icraatleri hatırlayacak, aylar boyu su yüzü görmeyen İstanbul halkının su ile yeniden buluşmasını anımsayacaklardır. "İŞİMİZ DUA'YA KALDI" diye manşetler atıp hiç utanmadan dalga geçen insanlar, duadan 3 gün sonra yağan yağmur ile şaşkın ördekler gibi bakakalmıştı. 22 temmuz seçimleri sonrası yine şaşkın şakın bakakalacaklar!

22 yaşındayım 22 senedir İstanbul'da oturuyorum . 90 yıllarda su sıkıntısı vardı , elektrik sıkıntısı vardı , ekmek sıkıntısı vardı ( halk ekmeği kuyruklarını hatırlayın ) yani sence hepsinin çözümünüde mi akp buldu .
22 yıllık bir İstanbulluya sen zahmet ve çileyimi öğreteceksin .
Zaten bu akp ne hikmettir herşeye çare buldu . Allah onları başımızdan eksik etmesin .
( utanmasınız ist'yi yeni baştan inşa etti diyeceksiniz )
O zaman bir soru daha 1990'lı yıllarda suya çare bulan tayyip 2000'li yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle suya neden çare bulamıyor ?
( 5 yıl daha iktidar olursamı bulacak sorunların çözümünü )


esfanu' Alıntı:
Kardeşim LEKE bir soru soruyorsun, bir sorunu dile getiriyorsun ama sonucunu siyasilere
bağlıyorsun. Konumuz particilik değil diyorsun ama taşların hepside ismini zikrettiğin AKP
ve TAYYİBE gidiyor.Yine sanatınızı konuşturmuşsunuz.MUHALEFET AMA HERŞEYE.
Bilmiyorum yaşın kaç ama belkide 1990 yıllarında İSTANBULUN su sıkıntılarını
biliyorsundur yada duymuşsundur, bu sıkıntılarıda kimin çözdüğünü bi zahmet biraz
araştırın ondan sonra yorum yapın,YİĞİDE HAKKINI VEREREK.
SAYGILAR ,SEVGİLER.
 
Leke' Alıntı:
Senin demenle demekki yağmur duası herşeyin çözümü .
Yağmur duası herşeyin değil, yağmurun çözümü;)
Leke' Alıntı:
O zaman DSİ ve İski çalışmasın Dua edilsin .
O dediğini Tayyip Erdoğan'dan öncekiler yapmış. Neticede kendisi 30 yıl boyunca hiçbir bakım yüzü görmemiş boruları değiştirmek zorunda kalmıştır. Ve dahası Şehrin altyapısı kendisi ve devamındaki belediyelerce tamamen değiştirilmiştir. Yapılan barajları, Istırancalardan vs. getirilen suları anlatmama gerek yok sanırım 22 senedir İstanbul'da yaşıyormuşsun sende bilirsin.
Leke' Alıntı:
Kuran-ı Kerim'de de yağmur duası belirtilmiştir . Kimse inkar edemez .
Kur'an-ı Kerim'de yağmur duası belirtilmemiştir. Yağmur duası sünnettir.

Leke' Alıntı:
Zaten bu akp ne hikmettir herşeye çare buldu . Allah onları başımızdan eksik etmesin .
Amin!
Leke' Alıntı:
utanmasınız ist'yi yeni baştan inşa etti diyeceksiniz
Utanmazsanız aksini iddia edin.

Leke' Alıntı:
O zaman bir soru daha 1990'lı yıllarda suya çare bulan tayyip 2000'li yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle suya neden çare bulamıyor ?
O zamanlar İstanbul'da aylarca su akmıyordu. Bugün suyun mu kesildi. Susuzluk tüm dünyayı tehdit ediyor yalnızca Türkiye'yi değil.

Tüm bunları söyledikten sonra şunları da ekleyivereyim. Ak Parti hükümeti hala tarımda damla sulama sistemini tüm Türkiye'ye yayamamıştır. Bu tarımdaki en büyük eksikliğidir. Golf sahalarını kapatması gerekirken aksine tutum sergileyerek, Türkiye'yi golf turizmi için merkez haline getirme çalışmalarına destek vermiştir. Şeker fabrikalarını özelleştirmeyi geciktirerek zarar edecek pozisyona doğru ilerlemektedir. Bundan 20 sene sonra şeker pancarının üretilmesinin yasaklanacağı artık kesindir. Dolayısıyla Fabrikaların bir an önce elden çıkarılması ülke menfaatinedir.
 
Biryerleri LEKE lemek için uğraşacağına kendine su deposu alabilirsin. Kimse seni tutmuyor. Birde zahmet olmazsa alttaki linke tıkla veya yazıyı oku demekki DSİ bişeyler yapıyormuş. DSİ nin sistesindekilere yazanlara inanmıyacaksan zaten okumanada gerek yok.

http://www.dsi.gov.tr/hizmet/icmekulsu.htm

http://www.dsi.gov.tr/topraksu.htm




İÇMESUYU TEMİNİ

İçmesuyu Temini Faaliyetleri

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 1053 sayılı yasa kapsamında Bakanlar Kurulu Kararları ile yetkilendirilmesi sonucu nüfusu 100 000’i aşan şehirlere içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanması yönünde çalışmalarını sürdürmektedir.
2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre merkez nüfusları yüzbini aşan 55 yerleşim birimi bulunmaktadır. 1053 sayılı Yasa’nın 1968 yılında yürürlüğe girmesinden bu yana çeşitli tarihlerdeki Bakanlar Kurulu Kararları ile nüfusu 100 000’i aşan 45 şehre içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanması konusunda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yetkilendirilmiştir.
2005 yılı itibariyle Bakanlar Kurulu Kararları ile DSİ’nin yetkilendirildiği şehir sayısı 45 olup bunlar; Adana, Adapazarı, Adıyaman, Afyon, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bodrum, Bursa, Çorum, Çorlu, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İskenderun, İstanbul, İzmir, İzmit, K.Maraş, Karabük, Kars, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kilis, Kızıltepe, Konya, Malatya, Manavgat, Manisa, Mersin, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tarsus, Trabzon, Tekirdağ, Uşak, Yozgat ve Zonguldak’tır.
Bu şehirlerden 17’sinin (Ankara, Aydın, Bodrum, Bursa, Çorum, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Kars, Kilis, Mardin-Kızıltepe, Mersin, Sivas, Trabzon) içme, kullanma ve endüstri suyu temin projeleri ile “Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Su Taşınması Projesi” DSİ tarafından sürdürülmektedir. Adı geçen şehirlere içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanması yönünde master plan, fizibilite, planlama, proje ve inşaat çalışmaları çeşitli aşamalarda sürdürülmekte, inşaatı tamamlanıp hizmete alınan tesisler/sistemler ilgili belediyesine devredilmektedir.
1053 sayılı Yasa kapsamında DSİ Genel Müdürlüğü tarafından tamamlanan tesislerden, 2004 yılı sonu itibariyle içmesuyu standartlarına uygun kalitede, yaklaşık yılda toplam 2 502 hm 3 (2,5 milyar m 3) içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanmıştır. İnşaatları devam etmekte olan içmesuyu projeleri ile kesin projesi tamamlanan ve planlama ya da kesin proje aşaması tamamlanarak hizmete alınacak projelerden elde edilecek su miktarı ile birlikte bu miktarın toplam 5,3 milyar m 3 e ulaşması planlanmaktadır.
Bu toplama, DSİ Bölge Müdürlüklerince ilgili belediyeler adına açılan kuyulardan çekilen yeraltısuyu miktarı ile diğer bazı kuruluşların istekleri üzerine 1053 sayılı kanun dışında geliştirilen içmesuyu kaynaklarından sağlanan su miktarı eklenmemiştir.
1968 yılından bu yana toplam 1000 km değişik çaplarda beton, çelik ve CTP boru temin edilerek döşenmiştir.
Ülkenin içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının üçte biri DSİ tarafından yapılan içmesuyu tesislerinden karşılanmaktadır.
2005 yılı başı itibarı ile DSİ tarafından yapılarak ilgili belediyesince işletilmekte olan 11 şehirdeki tasfiye (içmesuyu arıtma) tesislerinden Avrupa Birliği standartlarında yılda toplam 2 milyar m³ içmesuyu sağlanmakta ve halka sunulmaktadır. Tasfiye sistemi DSİ’ce yapılan şehirler; Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep, İstanbul, Konya, Mersin, Samsun, Diyarbakır, Balıkesir ve Şanlıurfa’dır.
DSİ Türkiye’ de 14 büyük ilde yaşayan yaklaşık 20 milyon insana 17 projeyle 2 milyar metreküp içmesuyu sağladı. DSİ şehirlere içmesuyu sağlamak için 17 adet baraj, 15 Adet arıtma tesisi, toplam 1,6 milyon metreküplük 72 adet büyük su deposu ve yaklaşık 1000 km boru hattı inşa etti. 24 İle 850 milyon metreküp daha su temin edecek 25 proje ise inşa halinde.

DSİ 10 milyon nüfuslu İSTANBUL Kentinin içmesuyu sorununu 2040 yılına kadar çözüyor. İnşa halindeki SAZLIDERE, YEŞİLÇAY ve MELEN I ile kente 468 milyon m3/yıl su sağlanacak. Planlama aşamasındaki MELEN II, III, IV projeleri ile Kente 922 milyon m3/yıl su sağlanacak.




Ülkemizde kişi başına düşen ortalama brüt içme ve kullanma suyu miktarı 1980’li yıllarda 98 litre/gün, 1990’lı yıllarda 192 litre/gün iken 2000’li yıllarda 210 litre/güne ulaşmıştır. 2005 yılı başı itibariyle DSİ İçmesuyu Projelerinin Durumu ile ilgili tablodan da görüleceği üzere, DSİ’nin gerçekleştirdiği projeler ile 29 milyon nüfusun su ihtiyacı karşılanmış durumdadır.
Ayrıca 24 adet bölgedeki 1 090 istasyondan 4 713 su numunesi alınarak kimyasal ve fiziksel analizleri yapılmaktadır.


Yeraltısuyundan İçme-Kullanma ve Sanayi Suyu Temini

167 sayılı “Yeraltısuları Hakkında Kanun” esaslarına göre 10 m’den daha derinden yeraltısuyu temini için DSİ Genel Müdürlüğünden belge alınması gerekmektedir. 2005 tarihine kadar içme-kullanma ve sanayi suyu ihtiyaçları için 5,2 km 3 yeraltısuyu tahsis edilmiştir. Ayrıca İzmir, Elazığ, Antalya, K.Maraş, Konya, Diyarbakır gibi illerimize yeraltısuyundan içmesuyu temin edilmektedir.


. İstanbul Yeşilçay ve Melen Projeleri

İstanbul şehrinin orta vadeli içmesuyu ihtiyacını karşılamak maksadıyla geliştirilen Yeşilçay Projesi ile Ömerli’ye 60 km mesafedeki Ağva yöresindeki Göksu ve Çanak derelerinin sularının aktarılması planlanmıştır. İlk etapta Göksu ve Çanak dereleri üzerinde yapılacak iki regülatör ile yılda yaklaşık 145 milyon metreküp su, İstanbul içmesuyu sistemine kazandırılmış olacaktır. Bilahare ileriki yıllarda her iki dere üzerinde İsaköy ve Sungurlu barajları yapılarak yılda ilave 190 milyon metreküp su alınacak ve şehre ulaştırılacak toplam su miktarı yılda 335 milyon metreküp olacaktır.


Yeşilçay yöresindeki Sungurlu ve İsaköy Regülatörleri ile toplanacak sular Avrupa’nın en büyük temiz su pompa istasyonu olan İsaköy’deki pompa istasyonu ve 2 560 m uzunluğundaki terfi hattı ile denge bacasına, oradan da cazibe ile Darlık ve Kömürlük tünellerini de geçerek Emirli’de yapımı tamamlanan arıtma tesisine aktarılacaktır. Böylece, yaklaşık 1,5 milyon ek bir nüfusun içme ve kullanma suyu ihtiyacı sağlanmış olacaktır.

Yeşilçay sistemi’nin toplam yatırım tutarı 271 milyon Dolar olarak öngörülmüştür. Fizibilitesi DSİ tarafından hazırlanan Yeşilçay Sistemi’nin finansmanı için Kuveyt Fonu’ndan iki dilim halinde 145 milyon USD kredi temin edilmiştir. Yeşilçay sistemi 2003 yılının Mayıs ayında
törenle hizmete açılmıştır.
İstanbul şehrinin orta ve uzun vadeli içmesuyu ihtiyacını karşılamak maksadıyla geliştirilmesi gereken diğer büyük proje ve en büyük kaynak Büyük Melen Çayı’dır. İlk aşamada yılda 268 milyon metreküp, 4. ve nihai aşama sonunda ise yılda 1 milyar 180 milyon metreküp su verecek olan Büyük Melen Sistemi İstanbul’un 2040 yılına kadar olan su ihtiyacını karşılayacaktır. 25 km’si tünel olmak üzere yaklaşık toplam uzunluğu 180 km’yi bulan bir iletim hattı ile şehre yılda 268 milyon metreküp ilave su sağlayacak olan Melen Sistemi’nin 1. aşaması ile yaklaşık 2 milyon 750 bin kişilik ek bir nüfusun içme ve kullanma suyu ihtiyacı sağlanmış olacaktır.
İç para ihtiyacı 518 milyon USD, dış para ihtiyacı 662 milyon USD olmak üzere toplam tahmini maliyeti 1,18 milyar USD olan Büyük Melen Sistemi’nin 1. aşaması kapsamındaki iş üniteleri müşavirlik hizmetleri dahil 12 ayrı iş grubu olarak düzenlenmiş ve bu işin yapımına yönelik olarak iki dilim halinde olmak üzere Japon JBIC kuruluşundan toplam 900 milyon USD kredi temin edilmiştir.
Melen Projesi’nin su kaynağı şehrin 180 km doğusundaki Melen Çayı’dır. Melen Çayı üzerinde yapılacak bir su alma yapısı ile ham su doğrudan pompalanacak ve yaklaşık 180 km uzunluğundaki isale hattı ile Ömerli’de yapımı sürdürülen Cumhuriyet Arıtma Tesisi’ne getirilecektir. İsale hattının Cumhuriyet Arıtma Tesisine kadar olan kısmı, Şile-Alaçalı ve Alaçalı-Ömerli arasındaki iki tünel ile Alaçalı’da bir dengeleme rezervuarının inşasını kapsamaktadır.
Arıtma tesisi mevcut Ömerli rezervuarının kuzey yakasında yer alacak ve günlük 720 bin metreküplük bir kapasitede çalışacaktır. Arıtılan temiz su, Cumhuriyet-Beykoz Tüneli ve Boğaz Geçişi Tünelleri’ni kapsayan temiz su isale hattı aracılığıyla Kağıthane Arıtma tesislerindeki mevcut servis rezervuarına veya bu amaç için yapılabilecek bir rezervuara iletilecektir.


Yeşilçay Projesi ile Melen Projesi’nin 1. aşaması kapsamında 2,5 m ve 3 m çaplarında toplam yaklaşık 235 km boru döşenmekte, Avrupa’nın en büyük temiz su pompa istasyonu yapılmakta tarihte ilk kez İstanbul Boğazı altından bir tünel geçirilmekte ve yine Türkiye’nin en büyük arıtma tesisi inşa edilmektedir. Yeşilçay Sistemi ile Melen Sistemi’nin 1. aşaması tamamlandığında İstanbul şehrine yılda 415 milyon metreküp ilave su sağlanmış olacaktır. Bir başka deyişle, DSİ bu büyük yatırımı ile 2006 yılında her İstanbul’luya günde 115 litre ilave su sağlamış olacaktır. Melen Projesi’nin daha sonra inşa edilecek diğer aşamalarıyla İstanbul’un su ihtiyacı 2040 yılına kadar sağlanmış olmaktadır.

Manavgat Çayı Su Temin Projesi

Manavgat Su Temin Projesi; günde 250 000 m³ ü arıtılmış, 250 000 m³ ü de ham su olmak üzere toplam 500 000 m³ suyu, denizde tankerlere yüklemek suretiyle yurt içi veya dışı ihtiyacını karşılayabilecek şekilde planlanmış ve yapımı tamamlanmıştır.

Son zamanlarda sürekli gündemde olan Manavgat suyunun diğer ülkelere satışı ve ileride buna benzer projelerin yürürlüğe girmesi halinde, mutlaka ulusal bir politikanın belirlenmesi ve suyun birim bedelinin tespit edilmesi, diğer ülkelerde de böyle projeler geliştirildiğinde su birim bedelinin Türkiye emsal alınarak tespitinin sağlanması, hatta su borsasının Türkiye’nin önderliğinde oluşturulması önem teşkil etmektedir.
Anılan tesis 08.09.2003 tarih ve 2003/58 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile özelleştirme kapsamına alınmıştır. Bu durum bölgedeki ülkelere içmesuyu ihraç imkanlarının özel sektör marifetiyle geliştirilmesinin planlandığını göstermektedir.

Türkiye’den KKTC’ye Su Götürme Projesi

Türkiye’den KKTC’ye Balonla Su Götürme Projesi



Bu proje ile KKTC’nin Lefkoşa, Gazimagosa ve çevresinin yıllık acil içme suyu olarak belirlenen 7 milyon m 3 suyun Türkiye’deki Soğuksu deresinden temin edilerek Kıbrıs-Kumköy’deki depolama tesislerine taşınması hedeflenmektedir. Bu kapsamda “Soğuksu Dolum ve Kumköy Boşaltım Tesisleri İnşaatı” tamamlanmış ve 23.12.1998 tarihinde KKTC Su İşleri Dairesine devredilmiş olan bütün sistemin geçici kabul ve devri ise 12.06.2002 tarihi itibariyle yapılmıştır.


25.07.1998 tarihinden itibaren su taşıma seferleri normed adı verilen özel balonlarla yapılmaya başlanılmış ancak istenilen netice tam olarak alınamadığından 2002 yılında taşıyıcı firmanın sözleşmesi sona erdirilerek yeni bir firma ile çalışmaya başlanılmıştır.


Diğer yandan da suyun tankerle taşınması için KKTC tarafından yapılacak olan ihalenin çalışmaları sürmektedir.


Türkiye’den KKTC’ye Boru İle Su Götürme Projesi



KKTC’nin uzun vadeli su ihtiyacının karşılanması için KKTC’ye Boru İle Su Taşınma Projesi gündemde olup, söz konusu projenin Mühendislik Hizmetleri 2002 yılından itibaren DSİ Genel Müdürlüğünün Yatırım Programına alınmıştır. Mühendislik hizmetleri kapsamında projenin her iki taraftaki kara yapıları ile denizde yapılacak boru hattına ait proje çalışmaları tamamlandıktan sonra inşaat işlerine başlanacaktır. Proje, kara ve deniz yapıları olarak iki ana bölümden oluşmaktadır. Kara yapılarında baraj, depolar, pompa istasyonları ve isale hatları, deniz yapılarında ise deniz üst kotundan 250 metre derinlikteki boruların imali ve askıda montajı yer almaktadır. KKTC’ye Anamur Dragon Çayı’ndan Boruyla Su Götürme Projesi Bakanlar Kurulu’nun 27.05.1998 tarih ve 98/11202 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Projenin mühendislik ve müşavirlik kısmı ile ilgili çalışmalar tamamlanmış ancak sözleşme henüz imzalanmamıştır.
Bunların dışında Bursa İçmesuyu Projesi kapsamında baraj ve isale hattı inşaatları, İzmir İçmesuyu Projesi kapsamında baraj inşaatı ve içmesuyu tesisleri proje yapımı, Mersin İçmesuyu Projesi kapsamında isale hattı inşaatı, Kayseri İçmesuyu Projesi kapsamında içmesuyu tesisleri proje yapımı, Erzurum İçmesuyu Projesi kapsamında baraj ve isale tüneli inşaatları,Antalya İçmesuyu Projesi kapsamında içmesuyu tesisleri proje yapımı, Sivas İçmesuyu Projesi kapsamında baraj ve isale hattı inşaatları, Kahramanmaraş İçmesuyu Projesi kapsamında baraj ve isale hattı inşaatları, Gaziantep İçmesuyu Projesi kapsamında isale hattı inşaatı, Kilis İçmesuyu Projesi kapsamında baraj inşaatı ve içmesuyu tesisleri proje yapımı, Aydın İçmesuyu Projesi kapsamında baraj inşaatı ve içmesuyu tesisleri proje yapımı, Trabzon İçmesuyu Projesi kapsamında baraj inşaatı, Karabük İçmesuyu Projesi kapsamında isale hattı inşaatı, Bodrum Yarımadası İçmesuyu Projesi kapsamında içmesuyu tesisleri proje yapımı işleri sürdürülmektedir.


 
İstanbul'un suyu DeniZe !

İstanbul’un barajlarında kentin sadece 100 günlük ihtiyacını karşılayacak suyun kaldığı, Ankara’da su kesintilerine gidildiği susuz yaz günlerinde, çarpıcı açıklama eski DSİ Genel Müdürü Mümtaz Turfan’dan geldi. Turfan geçen yıl İstanbul barajlarından Marmara’ya 312 milyon m3’lük suyun boşaltıldığını söyledi. Fazla suyun depolama alanı olmadığı için barajların hacmini aşınca denize boşaltıldığını söyleyen Turfan, 2002 yılında AKP işbaşına geldikten sonra Melen Çayı Projesi’nin yavaşlatıldığını iddia etti. İSKİ ise Turfan’ı doğrulayarak, “Geçtiğimiz yıl 312 m3 değil, 450 milyon m3 suyu denize döktük” dedi. İstanbul’un günlük su tüketiminin 2 milyon m3 olduğu düşünüldüğünde 7 aylık suyun boşa akıtıldığı ortaya çıkıyor.

2001 - 2003 yılları arasında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü olarak Türkiye’nin su yatırımlarına yön veren isim olan Mümtaz Turfan, İstanbul ve Ankara’nın yaşadığı su sıkıntısının temelinde belediyelerin yanlış politikaları olduğunu savundu. Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği zaman, mevcut hükümetle ters düştüğü için DSİ’nin raporlarında yer alan Melen Çayı Projesi dışında Istıranca baraj projelerine ağırlık verdiğini söyleyen Turfan, “Bugün Sayın Erdoğan’ın yaptırdığı bu barajlar kurudu. Biz DSİ raporlarında Istranca projeleri yerine Melen Projesi’ni önermiştik. Eğer paralar kısa süre çözüm üretecek projeler yerine Melen’e harcansaydı İstanbul’un hiç su sıkıntısı olmayacaktı” dedi.

--------------------------------------------------------------------------------

İSKİ ne diyor?

İSKİ yetkilerinden alınan bilgiye göre, 2006 yılının ocak, şubat, mart ve nisan aylarında İstanbul’daki barajlar yüzde 100 doluluk oranına ulaştığı için, barajların hacmini aşan 450 milyon m3 su Marmara Denizi’ne boşaltıldı. Depolama alanı olmadığı için başvurulan bu uygulamanın normal prosedür gereği olduğunu belirten yetkililer, fazla suyun barajlarda tutulamadığını söyledi. İstanbul’da denize boşaltılan 450 milyon m3 suyu tutacak depo alanı olmadığı için yağışlarla alınan fazla su tutulamıyor.

--------------------------------------------------------------------------------

MGK gözetiminde su stratejisi hazırlanıyor

TÜRKİYE, küresel ısınma ile birlikte her geçen gün azalan su kaynaklarını daha kontrollü kullanmak için “Strateji Belgesi” hazırlıyor. Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) da bir süre önce gündeme gelen su sorunu konusunda, devletin ilgili birimleri çalışmalar yürütüyor. Genelkurmay Başkanlığı, Enerji Bakanlığı ve MGK Genel Sekreterliği’nin de katkı sağladığı su çalışmalarında,Türkiye’nin su potansiyelini daha etkin şekilde kullanabilmesi için yöntemler belirleniyor.

Yapılan tespitlere göre, Türkiye’nin su kaynaklarının etkin kullanılması için daha fazla baraj ve gölet yapılması gerekiyor. Büyük şehirlerin su sorununu çözmek için de nehirlerden daha fazla faydalanılması gerektiğine dikkat çekiyor.


75 MİLYAR DOLAR

Türkiye, yıllık 501 milyar metreküp suya sahip olurken, bunun 274 milyar metreküpü buharlaşıyor ve 41 milyar metreküpü yer altı sularına karışıyor. Komşu ülkelerden Türkiye’ye 7 milyar metreküp su gelirken, Türkiye’nin brüt su potansiyeli 234 milyar metreküpü buluyor. Türkiye’nin ciddi bir su ve enerji sorunu ile karşılaşmaması için en az 75 milyar dolara ihtiyaç var.

( akşam 22 Temmuz )

Evet bütün sorunlar çözülmüş ve önlemler alınmış .
 
Ya işiniz gücünüz karalamak.Bırakın küçük düşünmeyi.Sizi zorla mı gönderdiler İstanbul'a.Sıkıyorsa gelsene Hakkari'ye,Şırnak'a,Hozat'a.Ha gelsene.Evinde küvetini dolduramadığında AKP ye yükleniyorsunuz.Bizler kime yükleneceğiz.Kaderimizle başbaşa kalmışız yıllardır.:::işinmi vardı İstanbul'da....
Gelsene Muş'a,Midyat'a .....susuzluk katır,leğen neymiş öğrenirsin.Bunu da mı AKP yaptı.
 
ve hepinize geçmiş olsun AKP yine iktidar.
sizlere de baykalla beraber rodos a olan yolculuğunuzda başarılar dilerim
 
Geri
Üst