Vahdettin, Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’e destek oldu mu ???

GhOsT

Tuning Moderatör
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
6,658
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
yok artık eyvaLLahım yürekten vuranLara..
8aevqxe.jpg


Profesör Metin Hülagü, Londra’daki Foreign Office’te (Yabancılar Ofisi) yıllar sonra gün ışığına çıkan belgeleri inceledi. İngiliz kayıtlarına dayanarak son Osmanlı Padişah’ı Vahdettin ile Atatürk’ün ilişkisini kaleme aldı.

Vatan Gazetesi'nde Bülent Günal imzası ile yeralan habere göre Vahdettin Atatürk'e gönderdiği mektuplarda ağır hakaretler etmiş...


* İngiliz belgelerini incelediniz. Tüm bu çalışmaların ışığı altında en çok tartışılan soruyla başlamak istiyorum. Vahdettin bir hain miydi?
İngiltere, Kurtuluş Savaşı ile Osmanlı Hanedanı’nın ve Vahdettin’in kaçışında baş aktörlerden biriydi. O yüzden İngiliz belgelerinde yazılanlar çok önemli. Şunu söyleyerek başlayalım. II. Abdülhamit’ten sonra tüm şehzadelere yönelik bir siyaset yasağı var. Bir bakıma şehzadeler apolitik yetiştiriliyor. Vahdettin de böyle. Çengelköy’de yaşıyor, besteler yapıyor, İslam hukuku üzerine kafa yoruyordu. Dünya nereye gidiyor, Avrupa nereye koşuyor, Osmanlı’nın geleceği ne olacak gibi sorular Vahdettin’in gündeminde büyük yer kaplamıyordu.





Vatan haini değildi ama siyaseten bilgisizdi, yeteneksiz ve başarısızdı


* Böyle bir adam 1918 yılında, ağır şartların yaşandığı bir dönemde tahta çıktı.
Evet... Ve Vahdettin’den çok şey bekleniyor. Vahdettin hain değildi ama siyaset, özellikle dünya siyasetini bilmeyen bir adamdı zaten. Ama Vahdettin’in tecrübesizliği kadar Osmanlı’nın da zaafları var. Siyaset bilmeyen birinin tahta çıkması onun vatan haini olduğunu göstermez. Çünkü padişahlara Osmanlı tebaası, toprakları bir mirastır. İnsan mirasına ihanet eder mi? Çiftlik sahibi kendi çiftliğinin yok olmasını bile bile ister mi?


* İstemez herhalde...

O da istemiyor. Ama yeteneksiz, başarısız. Çevresindeki sözde siyaset bilenlerin oyuncağı oluyor. Oyuna getiriyorlar onu. Ve şartlar geliyor, geliyor... Vahdettin 17 Kasım 1922’de, yani bundan 85 yıl önce İngiliz Malaya gemisiyle Malta’ya kaçıyor. Ama Mustafa Kemal günler öncesinden Vahdettin’in kaçacağını biliyor.
Atatürk, Vahdettin’in kaçacağını biliyordu, sarayda casusları vardı * Nasıl biliyor?
Çünkü sarayda bir casusu var! Vahdettin’in en yakınındaki kişilerden biri bu. Ama kim olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz Atatürk’ün o dönemde gazetelere yansıyan açıklamalarında söylediği, “Vahdettin’in kaçacağını günler öncesinden biliyordum'' açıklaması... Atatürk Saray’daki gelişmelerden gün be gün haberdar. Neler oluyor, biliyor. İngiliz belgelerine de bu durum aynen yansımış.

Padişah iddia edildiği gibi kaçarken yanında bir servet götürmüyor


* Vahdettin söylendiği gibi sürgüne bir servet mi gitti?

Hayır. Vahdettin’in İstanbul’dan ayrılırken yanına oğlu Ertuğrul’u, hizmetlilerinin bir kısmını ve sultan aylığı olan 50 bin Osmanlı Lira’yı alıyor. Bu da o günün parasıyla 20 bin İngiliz Sterlini ediyor. Paranın bugünkü değeri ise yaklaşık 215 bin YTL. Ayrıca bu paranın tümü nakit de değil. Aralarında Fransız ve İngiliz bonoları var.


* Bu para bonolarla mı birlikte 20 bin lira ediyor?

Evet. Zaten para da İstanbul Merkez Bankası’nda yatıyor. Ancak mevduat Londra’daki BTC Bank’a havale ediliyor. Belgelerde paranın nereden nereye aktarıldığı, hangi tarihlerde ne kadarı çekildiği belli. Bu para 1924 yılına kadar idare ediyor. İngilizler Vahdettin’i Malta’ya bıraktıktan sonra ’bizden bu kadar’ diyor, gerisine karışmıyorlar. Vahdettin sonraki tüm yolculuklarının parasını, harcamalarını kendi cebinden yapıyor. Ve istediği zaman da parasını çekemiyor. İngiliz yetkililerden izin aldıktan sonra parça parça parasını çekebiliyor. Bonoları bozduruyor ve beş parasız kalıyor, sefil düşüyor. Zaten beş parasız kaldıktan sonra da gerek Vahdettin gerekse Osmanlı hanedanı için son çırpınışlar başlıyor.
Atatürk, arkasından Saray’da sayım yaptırdı, arası iyi olsa yapar mıydı?


* Atatürk’ün Vahdettin için, ’Namuslu adamdı, isteseydi giderken Topkapı Sarayı’nı götürürdü’ diye bir açıklama yaptığı iddia ediliyor.

Gerek Atatürk’ün bu açıklamalarını gerekse Vahdettin’in Atatürk için, “O bir Osmanlı Paşası’ydı. Kimse onun hakkında kötü bir söz söyleyemez’türünde yaptığı iddia edilen açıklamaları gerçekçi bulmuyorum. Bunların tümü Atatürk ile Vahdettin’in arasını bulma çabaları. Gerçeği yansıtmıyor. Vahdettin kaçar kaçmaz Ankara hükümeti ne yapıyor?


Ne yapıyor?

Topkapı Sarayı’ndaki değerli hazinelere ve Kutsal Emanetler’e baktırıyor, sayımları yapılıyor. Acaba kaçırmış mı diye? Özellikle kutsal emanetlere Ankara Hükümeti büyük önem veriyor. Çünkü onlar bir bakıma halifeliğin simgesi.
Padişah’ın kullandığı ifadeleri yazsam başım hakaretten belaya girer * Yani siz son günlerin hakim görüşünün aksine Atatürk ile Vahdettin’in arasının kesinlikle iyi olmadığını söylüyorsunuz.

Bakın, öyle belgeler var ki, ben kitaba koyamadım. Niçin biliyor musunuz? Vahdettin’in İngiliz yetkililerine yazdığı kimi mektuplarda Atatürk için küfre varacak kadar sözleri var. Ben bu belgeleri yazsam hakaretten mahkemeler yakama yapışır. Sadece Vahdettin’in bu tür mektupları olduğunu belirttim ama belgeleri kelimesi kelimesine yazmadım. Vahdettin Atatürk’e bir bakıma düşman. Çünkü onu tahtından indirdi, saltanatına son verdi. Zaten Atatürk de Nutuk’ta Vahdettin için, ’sefil, aciz, anlayıştan yoksun, yaratık’ gibi kelimeleri kullanmış. Atatürk ile Vahdettin arasında en büyük çatışma birinin gelenekçi diğerinin yenilikçi olmasından kaynaklanıyor.



Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/2007/11/26/son/sondun19.asp


aLıntıdır !!!
 
Atatürke küfür edecek adam onu yanına yaver olarak alıpda almanyaya gidermi ona samsuna gitmesi için 24 bin osmanlı altını verirmi. zavallı adam öldüğünde 15 gün haciz kondu naaaşına ve türkiyeye alınmadı hangi hainlikden bahsediyor koministler
 
Atatürke küfür edecek adam onu yanına yaver olarak alıpda almanyaya gidermi ona samsuna gitmesi için 24 bin osmanlı altını verirmi. zavallı adam öldüğünde 15 gün haciz kondu naaaşına ve türkiyeye alınmadı hangi hainlikden bahsediyor koministler



aynen katılmakla birlikte şunu da belirtmeliyiz ki

hain olan Vahdettin değil İstanbul hükümeti nin başında bulunan Damat Ferit denen adamdı.
 
ya bırak o namussuzun destek olmasını ATA ya köstek olmuştur watan haini
 
“…milleti ve memleketi 1. dünya savaşına sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek, memleketten kaçmışlar, saltanat ve hilafet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceği alçakça tedbirler araştırmakta…”

Nutuk’un giriş bölümünden de anlayacağımız üzere Atatürk’ün Vahdettin’in ihaneti konusundaki tavrı nettir. Bu gerçeği kabul etmemek Atatürk’e ve Kurtuluş Savaşı’nda kan döken binlerce şehide ihanettir.
 
Geri
Üst