Umarım ülkem de başarır'

ezberbozan

Banned
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
226
Reaction score
0
Puanları
0
‘Umarım ülkem de başarır'


b3l73d.jpg

Belçika Parlamentosu'nda alkışlar eşliğinde yaptığı yeminin ardından milletvekili olarak görevine başlayan AB'nin ilk başörtülü milletvekili Mahinur Özdemir, duygularını Vakit'e anlattı.

Özdemir, Türkiye'nin de gelişmiş bir demokrasiye ulaşmasını arzu ettiğini dile getirerek, “Burada önemli olan mesele, insanların inançlarıyla ve değerleriyle var olabilmesinin sağlanması ve kendisini temsil etmek için seçtiği insanların ayrıma tabi tutulmamasıdır. Demokrasi dediğimiz şey de işte budur. Umarım kendi ülkem de bunu başarır” dedi.

Belçika Parlamentosu'nda alkışlar eşliğinde yaptığı yeminin ardından milletvekili olarak görevine başlayan AB'nin ilk başörtülü milletvekili Mahinur Özdemir, duygularını Vakit'e anlattı. Avrupa'da bir ilki başardığı için hem gurur duyduğunu hem de duygulandığını söyleyen Özdemir, “Bazı tepkilerin olacağını tahmin ediyordum ama Türkiye'de Merve hanıma reva görülen türden bir muameleyle karşılaşmayacağımı da biliyordum” diye konuştu.

HEM ÇOK DUYGULANDIM HEM DE ÇOK GURUR DUYDUM
Belçika Parlamentosu'ndaki yemin töreninin sona ermesinin ardından Vakit'in sorularını cevaplandıran Özdemir, “Neler hissettiniz?” şeklindeki sorumuza, “İnanın çok duygulandım. Benim için gerçekten çok güzel bir gün oldu. Hem çok duygulu anlar yaşadım hem de bir ilki başarmaktan ötürü kendimle gurur duydum” karşılığını verdi.

YEMİN EDECEĞİMDEN EMİNDİM
Özdemir, “Uzun zamandır hakkımda üretilen bir polemik vardı. Ama meclise girerek yemin edeceğimden emindim” derken, “Bir Avrupa ülkesinde seçilen ilk başörtülü vekil oldum. Burada önemli olan Avrupa'da ilk defa meclise başörtülü bir vekilin girmiş olması. Bana karşı bazı tepkiler olacağını biliyordum ama partimin koalisyon ortağı olması tepkileri bir sorun olmaktan çıkardı sanırım” şeklinde konuştu.

MERVE HANIMIN MARUZ BIRAKILDIĞI DURUMA ÇOK ÜZÜLMÜŞTÜM
Özdemir, “Türkiye'de 10 yıl önce Merve Kavakçı hanımefendinin yaşadıkları hiç aklınıza geldi mi?” şeklindeki sorumuza, “Maruz bırakıldığı durumdan ötürü Merve hanıma çok üzülmüştüm gerçekten. Her şeyden önce bir insan olarak ona reva görülenler hiç hoş değildi. Ayrıca bunun Türkiye'de yaşanmış olması insanın üzüntüsünü daha da artırıyor” şeklinde cevap verdi.

VATANDAŞLAR SEÇTİKLERİ İNSANLARLA TEMSİL EDİLEBİLMELİÖzdemir, ülke vatandaşlarının tercihlerine saygı duyulması gerektiğini belirterek, “Vatandaşlar kendi seçtikleri insanlar tarafından temsil edilebilmelidir. Buna olanak verilmemesi, vatandaşlardan bazılarının oylarını ve tercihlerini yok saymak anlamına gelir” dedi. Özdemir, “Burada önemli olan mesele, insanların inançlarıyla ve değerleriyle var olabilmesinin sağlanması ve kendisini temsil etmek için seçtiği insanların ayrıma tabi tutulmamasıdır. Demokrasi dediğimiz şey de işte budur” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE DE BU OLGUNLUĞU YAŞAYABİLMELİ“10 yıl önce Merve Hanım'ın seçilmiş bir milletvekili olarak Meclise sokulmamasına çok üzülmüştüm” diyen Mahinur Özdemir, şunları söyledi: “Türkiye için de; demokrasinin yerleştiği, milletin seçtiği insanların kendilerini temsil edebilme hürriyetine kavuştuğu güzel günlerin gelmesini diliyorum. Ben burada kendimi sadece başörtülülerin temsilcisi olarak da görmüyorum. Ben buradaki tüm vatandaşların milletvekiliyim. Bu konuda milletin ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda görevimi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağım. Belçika'nın, yaşayan tüm insanların inançlarıyla, kimlikleriyle ve yaşam tarzlarıyla kendilerini ifade edebilecekleri özgür bir ülke olması için çaba harcayacağım. Tabii Türkiye'nin de insanların kılık ve kıyafetlerinden ötürü dışlanmadığı, inançlarını özgürce yaşayabildiği olgun bir demokrasiye sahip olmasını temenni ederim.”
Belçika basını yoğun ilgi gösterdi

Mahinur Özdemir'in başörtülü olarak yemin etmesi Belçika basınında geniş yer buldu. "Le Soir" gazetesi, birinci sayfasında Özdemir'in başörtüsüyle yemin ettiği an çekilmiş yarım sayfa boyutlu fotoğrafına yer verdi ve "Dünyanın en medyatik yemin töreni" başlığını kullandı.

Gazete, Brüksel parlamentosunun tarihinde böyle bir ilgi görülmediğini, Özdemir'in yoğun alkış topladığını ve oturumların olaysız geçtiğini anlattı ve "Özdemir'in başörtüsü sadece basının ilgi odağı oldu" dedi. "Le Soir", Özdemir'in, çok kültürlü Brüksel'de, "engel değil, köprü oluşturması" umut ve beklentisinin ön plana çıktığını belirtti. Gazetede yer verilen yorumlardan birinde, başörtüsüne karşı mücadelenin "siyaseti komik duruma düşüreceği" belirtildi.

"La Derniere Heure" gazetesi, birinci sayfasından ve fotoğraflı olarak verdiği haberde, "Parlamentodaki ilk başörtülü kadın" başlığını kullandı. Gazete, Liberal Parti'nin, dini sembollerin yasaklanmasına ilişkin yasa tasarısını gündeme getirmekte olduğunu hatırlattı. Mahinur Özdemir, bu gazeteye verdiği demeçte, her değişikliğin tepkilere neden olabildiğini, kıyafetinin değil çalışmalarının değerlendirilmesi gerektiğini, zihniyetlerin gelişmesine ve korkuların giderilmesine yardımcı olacağını anlattı.

Muhafazakar "La Libre Belgique" gazetesi de Özdemir'in yemin töreninden ve parlamentoya başörtüsünün sokulmasından sonra tartışmaların ve siyasi girişimlerin devam edeceğini, bu konunun gündemde kalacağını yazdı.



KAYNAK
 
olduğu zaman


kol saati hediye ederim
 
İnşallah Asla Meclisde İncile El basarak Yemin Etmek Zorunda kalmayız Bu hanım Efendi Gibi.
Olgunluk Müslümana İncile El bastırmak mı?
Ben De Ezbrer bozayım dedim :)
 
Şimdide İnciL'i Ağzına DoLamışLar.
Rahat oL, MüsLüman Bi üLkede Yaşıyorsun Türkiye Cumhuriyeti'nde İnciL'e eLini BastırmazLar.
Konu Burda Kişinin Neyin Üzerine eLini Koyup Hangi DiLde Yemin Ettiği de DeğiL Zaten.
Çıkarın GözLükLerinizi, Kim ÇıLdırdı,Tantana Yaptı BeLçika'da?
Birde Bizim RahmetLi Ecevit'in YaptıkLarını HatırLayın "Çıkarın Bunu!!" NaraLarıyLa Heryeri ÇınLattığı Mevzuyu.
BeLçika'yı Tebrik Ederim.
Bizim Sözde LaikçiLerin İnsanLara Empoze Etmeye ÇaLıştığı Şeyin Aksine İnsanLarın Giyimi Kuşamı iLe Ne LaikLiğin eLden Gideceğini,Ne Cumhuriyetin eLden Gideceğini Gösterdi!
 
Ağzımıza doladık çünkü üzgür dediğiniz örnek gösterdiğini ükle İslamı hiç kabul etmiyor.
Olayın Bu açısı istediğiniz sonuca tamamen zıt olduğundan görmezden geliyorsunuz.
Biz de o kısmını Aydınlatıyoruz olayın.
Sorun Bu İstediğiniz Özgürlük Sadece bir kesimin özgürlüğü neye özenç duyduğunuza daha fazla dikkat edin bence.
İstedğiniz özgürlük olduğu zaman şuan ki hali aramayın.
 
Benim O ÜLkeyi Örnek Göstermemin Sebebi İsLam'ı KabuLLenmediği HaLde İnsanLarın İnancına Gösterdiği Saygı ve Hoşgörüdür.
YakLaşık %98'i MüsLüman üLkemde Kendi Dininin EmirLerini UyguLamaya ÇaLışan KişiLere ZuLümLer,BaskıLar,Hüküm VermeLer Bittiğinde Şuan ki HaLi Arayacağımı Hiç Sanmıyorum.
Giyim KuşamLa Türkiye İran oLmaz.
 
Zulumler mi ?

~SiLenT ScЯeaM~;4415527' Alıntı:
Benim O ÜLkeyi Örnek Göstermemin Sebebi İsLam'ı KabuLLenmediği HaLde İnsanLarın İnancına Gösterdiği Saygı ve Hoşgörüdür.
YakLaşık %98'i MüsLüman üLkemde Kendi Dininin EmirLerini UyguLamaya ÇaLışan KişiLere ZuLümLer,BaskıLar,Hüküm VermeLer Bittiğinde Şuan ki HaLi Arayacağımı Hiç Sanmıyorum.
Giyim KuşamLa Türkiye İran oLmaz.

Sen şakamısın arkadaşım ? Dinin gereğini uygulayan hangi Türk vatandaşı müslümana zulüm edilmiş ? Hayretle okudum şu yazdığını. Ne baskısından söz ediyorsun sen ? Hükmü veren Hukuktur. Hukuk : Yasama, Yürütme ve YARGI'dan oluşur. Okadar taraf olmuşsunuz ki ve okadar ezilmiş görmeyin kendinizi. Kendinizi diyorum çünkü artık iyice taraf olmuşsunuz. Sizler bastırılan sindirilmeye çalışılan bir kesim gibi serzenişte bulunuyorsunuz sanki. Senin hayalini kurduğun Türkiye Cumhuriyeti umarım birgün gerçek olur buna saygım var. Ama bu hayalinin gerçekleşmesinin ardından isyancılar gibi küçük çetelerin yada başkaldırıların arasında lider olarak çıkma bir gün. Bu özlemini kurduğun ülke senin komşu ülkerinde örnekleri yaşanan hayatlara çok benziyor. Daha modernleşmek daha ilerici ve çağdaş olmak varken. Neden illa gerilemek özleminin onu anlamıyorum. Şu anda namaz kılamıyor, oruç tutamıyor, ibadet edemiyormusun. Yada dinin gerekelrini bahsettiğin baskılar yüzünde gizli mi yapmak zorunda kalıyorsun. İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin İETT kurumunda görevli otobüs şöförü bile bir karış sakalı ile görev yapıyor. Denizcilik işletmelerine bağlı iskele hizmetlerini özelleştiren iktidarin ihalesini kazanan şirkette görevli personelin Cuma günleri iskeleyi 9-12 yaşlarındaki sübyanlara bırakıp cuma namazlarına gidebileceği kadar özgür bir ülkede yaşıyorsun bence. Ve dinin gereklerini de pek baskı altında yaptığın, yaptığımız ve yaptıkları gözükmüyor. Dışarıdan anlaşılan ise ; İktidar toplumun inancını iyi bilen ve bu inancı simgeleştirmek, marka haline getirmek suratiyle veya sembolize eder bir şekilde kullanarak toplumun büyük çoğunluğunu arkasına almış olarak gözüküyor. Cuma namazlarını kaçırmıyorsan müslümansın. İşin yüzünden Cuma namazına gidemiyorsan müslüman değilsin...Merve Kavakçı isimli hanımefendi nezamandır belçıkada yaşıyor bunu biliyormusun ? Neden belçıka parlemantosuna girdi bunu biliyormusun ? Bunun arkasında nasıl bir şeyler vardır hiç merak ettin mi ? Bence senin aklına ilk şu gelmiştir... Tabi bak kadını Türkiye'de sokmadılar Meclise oda gitti Belçika'nın parlamentosuna girdi. Bir kezde yanıltın insanları. Bukadar basit düşünmeyin. Asıl bunu yaptığı için silmelisiniz vicdan defterinden. O meclise girerken bilmiyormuydu kılık kıyafet yöenrgesini ? Bal gibi de biliyordu. Buna rağmen neden girdi peki ? Bilmiyormuydu Başbakan tarafından yada herhangi bir Vekil yada Bakan tarafından müdehale edileceğini ? Biliyordu... Neydi peki amcı ? Bile bile neden girdi o kıyfetle TBMM'ne ? Bunları araştırın lütfen. Bunları sorgulayın. Bence bu hanımefendi Belçıka değil Dünyanın devinin de parlemantosuna girse maksadı amacı ideolojisi belirsiz popilist bir kadın. Bu benim kendi fikrim.Neyse bu noktada başka yöne çekmeyeyim tartışmayı.
Bence haksızsın. Yanlışsın. İster aşırı dinci ol. İster Yahudi ol. İsterse Putperest ol. Ama ne olursan ol yaşadığın ülkedeki olayları gelişen ve süregelecek zamanları iyi analiz etmeye çalış. Taraf olmak sonunda seni Tek bir taraf yapar. Ve yanlış olduğunu anlasan bile değiştiremeyeceğin silemeyeceğin durumlara sokar...
Sabrınız için teşekkürler...saygılarımla...
 
Sen şakamısın arkadaşım ? Dinin gereğini uygulayan hangi Türk vatandaşı müslümana zulüm edilmiş ? Hayretle okudum şu yazdığını. Ne baskısından söz ediyorsun sen ? Hükmü veren Hukuktur. Hukuk : Yasama, Yürütme ve YARGI'dan oluşur. Okadar taraf olmuşsunuz ki ve okadar ezilmiş görmeyin kendinizi. Kendinizi diyorum çünkü artık iyice taraf olmuşsunuz. Sizler bastırılan sindirilmeye çalışılan bir kesim gibi serzenişte bulunuyorsunuz sanki. Senin hayalini kurduğun Türkiye Cumhuriyeti umarım birgün gerçek olur buna saygım var. Ama bu hayalinin gerçekleşmesinin ardından isyancılar gibi küçük çetelerin yada başkaldırıların arasında lider olarak çıkma bir gün. Bu özlemini kurduğun ülke senin komşu ülkerinde örnekleri yaşanan hayatlara çok benziyor. Daha modernleşmek daha ilerici ve çağdaş olmak varken. Neden illa gerilemek özleminin onu anlamıyorum. Şu anda namaz kılamıyor, oruç tutamıyor, ibadet edemiyormusun. Yada dinin gerekelrini bahsettiğin baskılar yüzünde gizli mi yapmak zorunda kalıyorsun. İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin İETT kurumunda görevli otobüs şöförü bile bir karış sakalı ile görev yapıyor. Denizcilik işletmelerine bağlı iskele hizmetlerini özelleştiren iktidarin ihalesini kazanan şirkette görevli personelin Cuma günleri iskeleyi 9-12 yaşlarındaki sübyanlara bırakıp cuma namazlarına gidebileceği kadar özgür bir ülkede yaşıyorsun bence. Ve dinin gereklerini de pek baskı altında yaptığın, yaptığımız ve yaptıkları gözükmüyor. Dışarıdan anlaşılan ise ; İktidar toplumun inancını iyi bilen ve bu inancı simgeleştirmek, marka haline getirmek suratiyle veya sembolize eder bir şekilde kullanarak toplumun büyük çoğunluğunu arkasına almış olarak gözüküyor. Cuma namazlarını kaçırmıyorsan müslümansın. İşin yüzünden Cuma namazına gidemiyorsan müslüman değilsin...Merve Kavakçı isimli hanımefendi nezamandır belçıkada yaşıyor bunu biliyormusun ? Neden belçıka parlemantosuna girdi bunu biliyormusun ? Bunun arkasında nasıl bir şeyler vardır hiç merak ettin mi ? Bence senin aklına ilk şu gelmiştir... Tabi bak kadını Türkiye'de sokmadılar Meclise oda gitti Belçika'nın parlamentosuna girdi. Bir kezde yanıltın insanları. Bukadar basit düşünmeyin. Asıl bunu yaptığı için silmelisiniz vicdan defterinden. O meclise girerken bilmiyormuydu kılık kıyafet yöenrgesini ? Bal gibi de biliyordu. Buna rağmen neden girdi peki ? Bilmiyormuydu Başbakan tarafından yada herhangi bir Vekil yada Bakan tarafından müdehale edileceğini ? Biliyordu... Neydi peki amcı ? Bile bile neden girdi o kıyfetle TBMM'ne ? Bunları araştırın lütfen. Bunları sorgulayın. Bence bu hanımefendi Belçıka değil Dünyanın devinin de parlemantosuna girse maksadı amacı ideolojisi belirsiz popilist bir kadın. Bu benim kendi fikrim.Neyse bu noktada başka yöne çekmeyeyim tartışmayı.
Bence haksızsın. Yanlışsın. İster aşırı dinci ol. İster Yahudi ol. İsterse Putperest ol. Ama ne olursan ol yaşadığın ülkedeki olayları gelişen ve süregelecek zamanları iyi analiz etmeye çalış. Taraf olmak sonunda seni Tek bir taraf yapar. Ve yanlış olduğunu anlasan bile değiştiremeyeceğin silemeyeceğin durumlara sokar...
Sabrınız için teşekkürler...saygılarımla...

Kardeşim Çekeceğin Kadar YanLış Tarafa Çekmişsin Zaten Tartışmayı Neden İşi Namaza,Oruca,Hacca Vurdun AnLamış DeğiLim.

Eskiden Daha Çağdaş Bi Görüntü oLuşması Gerekçesi iLe GetiriLen Türbana Bugün "Siyasi Simge" DiyorLar ve BeLLi YerLere İnsanLar BaşörtüsüyLe Giremiyor.Şimdi Benim İnsanLarın KıLık Kıyafetine KarışıLmamasını İstemem mi GericiLik oLuyor?

Beni Bu Konuda Hanımefendinin İçi,Dışı,Maksadı iLgiLendirmiyor.Ben İki Tarafında Göstermiş oLduğu Örnek Davranışa Bakarım ve ÜLkemdede Aynı TabLonun oLuşması İçin GerekLi Desteği SağLarım.

Ayrıca Dinin Emirinden Kastım Örtünmeydi Sen Bunu YanLış AnLadın veya ÖyLe AnLamak İstedin BiLemem.
Sonrasında GeLeLim ZuLüm,Baskı,Hüküm MeseLeLerine Ecevit'in TürbanLı Bi Bayanı Avaz Avaz Bağararak Kovması Bir ZuLüm DeğiL mi? TürbanLa Girerseniz Sizi Sınava aLmam,Notunuzu Vermem vs Baskı DeğiL mi?
Senin BiLe Bırakın İnsanLar Türban,Başörtüsü,Çarşaf'ı İstedi Yerde Giysin Dediğimde Bana "GeriLemeyi İstiyorsun" Demen Hüküm DeğiL mi?
BunLarı Gözardı Edemiyor İnsan MaaLesef.
 
Yozluğun yobazlığın sıçradığı medeniyetlerden ilham almayız.
 
!!!Silent Scream!!!

Arkadaşım bak sen benim anlatmak istediğimi anlamadın ayda aistediğin gibi anladın. Senin istediklerin gericilik demiyorum. Ama doğru değil. Şu anlamda doğru değil...
Sen insanlarımızın kılık kıyafetine karışılmasın derken şunu sormalısın kendine. Sokakta yürürken yada günlük hayatında giydiğin kıyafete kim karışıyor ? Kim müdehale ediyor ? Sen halkın kılık kıyafetine karışıldığını neye göre savunuyorsun ? Kamu alanlarına ve üniversitelere giremiyorlar diye ? Bende diyorum ki sana, bu belirli bir zaman önce neden yoktu. O zamanlar neden kimse çıkıpta ya bizi neden türbanla almıyorsunuz demedi ? Ben sana söyliyim arkadaşım. O zaman insanlar o girecekleri yerin (kamu alanı yada iniversitelerin) özü ile ilgileniyorlardı. Yani insanlar için nasıl ve hangi kılıkta girdiği değil içerde alacakları bilgi ile. Kamu alanlarında da öle. Baş örtülü biri kamuda işe alınınca oh şükür iş buldum diyip neyse kuralı kanunu ona göre kendini hazırlıyor ve işine dört elle sarılıyordu. Peki şimdi ne oldu da aynı kamu alanlarında çalışanlar ve üniversitelerde okuyanlar birden baş örtüsü ile girmek istiyoruz dedi ? Durup dururken mi ? Sanıyormusun ki bu baş örtülü kesim yada insanlar hiç yoktu yeni türedi....
Bu insanlar kullanılıyor. Bu insanlar hayatları ve gelecekleri için daha önemli konular dururken bu tip kısır konulara odaklanmak zorunda bırakılıyor. Peki sözünü ettiğimiz konuda halk tepki verseydi nasıl olurdu gel bakalım....
Birileri deseydi benim vatandaşımı üniversiteye baş örtülü almıyor bu hükümet yada iktidar.
Gençler de deseydi ki.
--Evet almaz çünkü orası herkezin içerde eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu, bilgiinin ışığından faydalanmak amacıyla hizmet veren bir eğitim kurumu. Oraya kendi ideal ve inançlarımızın sembolu yada işareti anlamına gelebilecek hiçbirşeyle girmeyiz. Siz bizim geleceğimiz için ne yapabilirsiniz bunu söyleyin !!! Kanunlar ve Hukuk nekadar çok değiştirilir ve üzerinde oynanırsa okadar çok ve çabuk hükmünü inandırıcılığını ve caydırıcılığını kaybeder...
Ama günümüze kadar gelen sürece bakın...Ne durumdayız ? Hala birileri diyor ki kılık kıyafet özgürlüğü olsun. Hey allahım yarabbimmmm....

Gelelim malum şahıs Bayan Kavakçı'ya.
Burda da bana göre yanlışsın. Sana yazımda dedim ki ;
Neden söz konusu kamu binasına ki bu bahsedilen TBMM, Kavakçı soy isimli hanım yasak olduğunu bile bile başörtüsü ile girdi ? Buna kendin içinde cevap verebiliyormusun ? Peki içeri girerken düşünmedi mi içerde biri kesin bana mani olacak yada tepki alacağım diye ? Emin ol sen belki bunları düşünmekten uzaksın belki ama, birileri bunları okadar ince ve kurnazca düşünmüş ki....
Şimdi sen bile burada rahatlıkla insanların inanç ve ideolojilerini simgeleyen yada günlük hayatta görsellik vasıtası ile çağrıştıran giysi, aksesuar vs..gibi giyim ve zevkleri ile DEĞİL dışarıda sosyal hayatını idame ettirmek Devletin her birimi ve kurumunda çalışabilir diyorsun... İşte bende diyorum ki bu ilerici bir yaklaşım değil bence. Bu bizi daha da geriye götürecek yakamızdan tarihin gerilerine çekecek bir yaklaşım ve destek.
M.Bülent Ecevtin Kavakçıya bağırması bir tepkiydi zulüm değil. Senin düşüncen bu doğrultuda ama yanlış bana göre. Asıl zulüm ABD'nin Irak'a yaptığıdır. Asıl zulüm Iran da yaşananlardır. Asıl zulüm Türkiye'de insanların hassas noktalarından (inançlarından) yakalayıp içeride böle bir rehavet ortamına sokmaya çalışmaktır. Neyse ben sana şimdi zulüm çeşitlerini yazarsam sende nerelere çekiyorsun diyeceksin.
Tek sölemek istediğim şu ; Lütfen olayları konuları incelerken tek bir açıdan değil her açıdan bakmayı deneyin... Bende çok isterim baş örtüsünün kamu alanlarında ve üniversitelerde serbest olmasını. Ama neden serbest olmadığını hiç düşündünüz mü ? Kim çıkarmış bu kanunu ? Yada neden böle bir kanun çıkarılmış ? Belki tarihte yazıyordur... Belki bazı olaylar ve insanlar sebep olmuştur ;) Ne dersin ?
 
Geri
Üst