harbikiz
New member
- Katılım
- 23 Haz 2007
- Mesajlar
- 1,473
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Meclis Başkanlığı döneminde her yasama yılının açılışında basın toplantısı yapar ve Meclis’in saygınlığına gölge düşürülmemesini isterdi.
Ama bunu:
Meclis çatısı altında yumruklaşan…
Haklarında yüzlerce dokunulmazlık dosyası bulunan…
Genel kurul salonunda iş takibi yapan…
Birbirlerine ağza alınmayacak sözlerle hakaret eden milletvekillerinden değil de…
Gazetecilerden isterdi! Derdi ki:
“Meclis’in saygınlığına gölge düşürecek haberler yapmayın…”
Bu sözün tercümesi belliydi:
“Milletvekillerinin seviyesizliklerini yansıtmayın ki Meclis seviyesiz gibi görünmesin…”
***
Seviyeye, saygınlığa çok düşkün bu eski Meclis Başkanı, şimdi Başbakan Yardımcısı… Diyor ki:
“Tuuu size…”
Peki; durup dururken neden tükürüyor?
Bazı gazeteciler, Başsavcı Cihaner’in Erzincan Adliyesi’ndeki makam odasında yapılan aramadan “adliyeye baskın” diye söz etmişler de ondan!
Bu sözlere kızıyor ve “Böyle baskın mı olur. Tuuu size” diye aşağılıyor…
Böylece seviyesine seviye, saygınlığına saygınlık katıyor…
***
Keşke bu kadarla kalsa!
“Tuu”yu bir de “yuh”la pekiştiriyor…
Dün Meclis kulisinde yanına yaklaşarak kendisini tanıtan Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay’la aralarında aynen şu diyalog geçiyor:
Abakay: “Ben ÇGD Başkanı Ahmet Abakay’ım.”
Arınç: “Sizi tanıyorum. Siz bana hiç hayırlı olsun ziyaretine gelmediniz. Dernek olarak ne Meclis Başkanlığı dönemimde, ne de Bakanlığım sırasında. Siz ne biçim derneksiniz. Tabii ki geleceksiniz, ziyaret edeceksiniz…”
Abakay: “Biz prensip olarak bakanlıklara bakanlara pek gitmeyiz. Üstelik basına ’tuu’diyen birisine hiç gitmeyiz.”
Arınç: “O zaman tuu dedim, şimdi yuuh diyorum… O zaman gelirsiniz.”
***
Dün yazı yazmadım ya…
Bazı okurlar soruyor, “Sıkıldın mı, yoruldun mu?”
Ne yalan söyleyeyim sıkıldım, yoruldum, bunaldım!
Demokrasiden söz edip demokrasiyi ayaklar altına alanlardan…
Özgürlükten dem vurarak, masum Aylin’i 10 ay boyunca “cayır cayır yakanlar”dan…
Adalet diyerek haksızlık…
Seviye diyerek seviyesizlik yapanlardan usandım.
Her fırsatta sizden umudunuzu kaybetmemenizi istiyorum ya…
Sıra sizde:
Nasıl yapacaksınız bilmem… Ama ne olur aranızdan biri de bana umut verici bir şeyler söylesin!
***
GÜNÜN SORUSU
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, “AKP kapatılıyor” söylentisine dün noktayı koydu ve “Soruşturma yok” dedi. Buna karşın AKP’li Burhan Kuzu, “Kâğıt parçalarıyla dava açılırsa Türkiye’ye yazık olur” dedi. Sorum Sayın Kuzu’ya:
İkna olmanız için Abdurrahman Yalçınkaya’nın “Kapatma davası açmayacağım” diye yemin etmesi mi gerekiyor?
***
Grizu patlamaları Ergenekon’un işiymiş!
On yıl önceki büyük Körfez depremini, “Gölcük’te içki içen ve fuhuş yapan günahkârlar”a bağlayan zihniyet, Balıkesir’deki son grizu faciasından sonra hortladı…
Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen STV Haber kanalındaki ‘Son Durum’ programının sunucusu Asım Yıldırım, öyle bir yorum yaptı ki izlerken saçımı başımı yolasım geldi!
Aynen şunları söyledi:
“Geçen sene aralık ayında Bursa’da bir maden kazası meydana gelmişti. 19 madencimiz can vermişti. Peki bu olaydan hemen bir gün önce ne olmuştu; bir hatırlayalım. İstanbul’a cumhuriyet savcılarına İbrahim Fırtına, Aytaç Yalman, Özden Örnek gelip ifade vermişlerdi.
Dün gözaltılar oldu, Balyoz Darbe planıyla ilgili… Bugünse ne yazık ki; işte Balıkesir Dursunbey’den gelen böyle bir maden kazası haberi var. Bunların aralarında bir bağlantı var mıdır, yoksa sadece ve sadece tevafuk diyebileceğimiz hadiseler midir, bunu da sizin izanınıza bırakıyoruz.”
***
Yani; sunucu diyor ki, “Grizu faciaları da Ergenekon’un icraatı… Soruşturmaları gölgede bırakmak için, madenleri patlatıyorlar!”
“Uçukluğun ve saçmalığın” bu kadarını ben izanına bırakmaya bile gerek duymuyorum Asım kardeş…
Sadece sana ve senin gibilere “Pes” diyorum…
Gerçekten pes!
kaynak
Ama bunu:
Meclis çatısı altında yumruklaşan…
Haklarında yüzlerce dokunulmazlık dosyası bulunan…
Genel kurul salonunda iş takibi yapan…
Birbirlerine ağza alınmayacak sözlerle hakaret eden milletvekillerinden değil de…
Gazetecilerden isterdi! Derdi ki:
“Meclis’in saygınlığına gölge düşürecek haberler yapmayın…”
Bu sözün tercümesi belliydi:
“Milletvekillerinin seviyesizliklerini yansıtmayın ki Meclis seviyesiz gibi görünmesin…”
***
Seviyeye, saygınlığa çok düşkün bu eski Meclis Başkanı, şimdi Başbakan Yardımcısı… Diyor ki:
“Tuuu size…”
Peki; durup dururken neden tükürüyor?
Bazı gazeteciler, Başsavcı Cihaner’in Erzincan Adliyesi’ndeki makam odasında yapılan aramadan “adliyeye baskın” diye söz etmişler de ondan!
Bu sözlere kızıyor ve “Böyle baskın mı olur. Tuuu size” diye aşağılıyor…
Böylece seviyesine seviye, saygınlığına saygınlık katıyor…
***
Keşke bu kadarla kalsa!
“Tuu”yu bir de “yuh”la pekiştiriyor…
Dün Meclis kulisinde yanına yaklaşarak kendisini tanıtan Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay’la aralarında aynen şu diyalog geçiyor:
Abakay: “Ben ÇGD Başkanı Ahmet Abakay’ım.”
Arınç: “Sizi tanıyorum. Siz bana hiç hayırlı olsun ziyaretine gelmediniz. Dernek olarak ne Meclis Başkanlığı dönemimde, ne de Bakanlığım sırasında. Siz ne biçim derneksiniz. Tabii ki geleceksiniz, ziyaret edeceksiniz…”
Abakay: “Biz prensip olarak bakanlıklara bakanlara pek gitmeyiz. Üstelik basına ’tuu’diyen birisine hiç gitmeyiz.”
Arınç: “O zaman tuu dedim, şimdi yuuh diyorum… O zaman gelirsiniz.”
***
Dün yazı yazmadım ya…
Bazı okurlar soruyor, “Sıkıldın mı, yoruldun mu?”
Ne yalan söyleyeyim sıkıldım, yoruldum, bunaldım!
Demokrasiden söz edip demokrasiyi ayaklar altına alanlardan…
Özgürlükten dem vurarak, masum Aylin’i 10 ay boyunca “cayır cayır yakanlar”dan…
Adalet diyerek haksızlık…
Seviye diyerek seviyesizlik yapanlardan usandım.
Her fırsatta sizden umudunuzu kaybetmemenizi istiyorum ya…
Sıra sizde:
Nasıl yapacaksınız bilmem… Ama ne olur aranızdan biri de bana umut verici bir şeyler söylesin!
***
GÜNÜN SORUSU
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, “AKP kapatılıyor” söylentisine dün noktayı koydu ve “Soruşturma yok” dedi. Buna karşın AKP’li Burhan Kuzu, “Kâğıt parçalarıyla dava açılırsa Türkiye’ye yazık olur” dedi. Sorum Sayın Kuzu’ya:
İkna olmanız için Abdurrahman Yalçınkaya’nın “Kapatma davası açmayacağım” diye yemin etmesi mi gerekiyor?
***
Grizu patlamaları Ergenekon’un işiymiş!
On yıl önceki büyük Körfez depremini, “Gölcük’te içki içen ve fuhuş yapan günahkârlar”a bağlayan zihniyet, Balıkesir’deki son grizu faciasından sonra hortladı…
Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen STV Haber kanalındaki ‘Son Durum’ programının sunucusu Asım Yıldırım, öyle bir yorum yaptı ki izlerken saçımı başımı yolasım geldi!
Aynen şunları söyledi:
“Geçen sene aralık ayında Bursa’da bir maden kazası meydana gelmişti. 19 madencimiz can vermişti. Peki bu olaydan hemen bir gün önce ne olmuştu; bir hatırlayalım. İstanbul’a cumhuriyet savcılarına İbrahim Fırtına, Aytaç Yalman, Özden Örnek gelip ifade vermişlerdi.
Dün gözaltılar oldu, Balyoz Darbe planıyla ilgili… Bugünse ne yazık ki; işte Balıkesir Dursunbey’den gelen böyle bir maden kazası haberi var. Bunların aralarında bir bağlantı var mıdır, yoksa sadece ve sadece tevafuk diyebileceğimiz hadiseler midir, bunu da sizin izanınıza bırakıyoruz.”
***
Yani; sunucu diyor ki, “Grizu faciaları da Ergenekon’un icraatı… Soruşturmaları gölgede bırakmak için, madenleri patlatıyorlar!”
“Uçukluğun ve saçmalığın” bu kadarını ben izanına bırakmaya bile gerek duymuyorum Asım kardeş…
Sadece sana ve senin gibilere “Pes” diyorum…
Gerçekten pes!
kaynak