TuğяuL
Banned
- Katılım
- 14 May 2008
- Mesajlar
- 2,259
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
belgenin aslını istediği söylenen tsk nın , sivil mahkemece istenen hani şu belgeyi tahrif etmek için pc kayıtlarının silindiği, çuvallarla belgenin imha edildiği varsıyılan gün içersinde G.kurmaya giriş çıkış kayıtlarını toplayan camera kayıtlarını istediğini ama tsk nın o kayıtları vermediğinide biliyoruz.. tsk o gün giriş çıkışları vermiyorsa gocunduğu bişeymi var? şimdi mahkemece sorgulanan darbe girişimine karşı tek bir nüsha olan belgenin aslını nasıl isteyebilir.. bu ülkede çift başlı adalet olması çokmu iyidir? bende desemki; bu ülkede adalet olacaksa her kurumun kendi mahkemesi olsun. doğrumu? orman bakanlığı orman işlerine, karayolları mahkemesi trafik davalarına, iç işleri mahkemesi belediye -asayiş- fuhuş davalrına, diyanet mahkmesi cami dernekleriyle ilgili davalara falan baksın iyimi))
TÜRKİYE cumhuriyetinde çift başlı mahkeme olmaz.. askeri işlerin kendi hukuku olabilir ama sivile karşı yürütülen darbe teşebbüsü gibi davaların askeri mahkemede görülmesi demek adaletin terazisini elinde tutan o heykeli dikilmiş ablanın dağa kaldırılması demektir...
asker kendi içinde çöreklenmiş cuntacıya desdek vermekten kaçınmalı ve içindeki cerahati akıtmalıdır, yoksa bu dava kangrene dönecek ve urlaşacaktır.. bu milletin kendisine güveneceği kurumun adını temize çıkartacak olanda yine tsk kendisidir..
Zaten sen olayı açıklamışsın .Ve dahası iki gün önce internete düşen bir ses kaydında Olayı soruşturuyoruz diyen askeri savcılığın olayı soruşturmaktan çok üstünü kapattığını gösteriyordu
Bakın ne diyor kayıtta:
Askerî Hakim Yardımcısı Yüzbaşı İ. Volkan Şahin’e ait olan ses kaydında, Çiçek’in evine arama yapmaya giden askerî savcılık personelinin, evde 6.5 saat oyalandığı ve sadece yiyip-içerek vakit geçirdikleri itiraf ediliyor
Bu durum da kim güvenirde belgenin aslını teslim eder