TSKya Neden Saldırıyorlar?

ramo46

New member
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
Aşağıda maddeler halinde paylaştıklarımız sizlere başka yazılarım içinde aktardım.

Son dönemde “aydınlarımızda” kendime göre gördüğüm kafa karışıklığından da yola çıkarak, neler olduğunu kendi bilgi ve yorumumla sizlere birkez daha aktarmak istedim.

Ben yazdıklarımdan “eminim”. Belki de TSK mensupları bile “bu kadar” saldırıya anlam veremiyorlardır. Bana kulak verirlerse ve özellikle Türk halkı, TSK’nın nereye “sıkıştırılmaya çalışıldığına” dikkat ederse, bir yazar olarak en azından bu ülkeye karşı görevimi yapmış olurum...

Soralım TSK’ya neden saldırıyorlar?

Maddeler halinde inceleyelim...

1- Bill Clinton Mayıs 1997’de “Yeni Bir Yüzyıl İçin Ulusal Güvenlik Stratejisi” adı verilen belgeyi imzaladı. Belgenin özü “ABD çıkarlarına dayanan ekonomik milliyetçiliğin” , gerekirse silah gücüyle dünyaya egemen kılınması üzerine bina edilmişti. Aynı belgede Türkiye ve bulunduğumuz bölge ile ilgili şu cümleler yar aldı “...iki yüz milyon varillik petrol rezerviyle Hazar Denizi bölgesi (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kafkasya, İran, Kuzey Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu) dünyanın artan enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya adaydır... Kendi petrol kaynaklarımız tükeneceğinden bu bölgedeki kaynaklara ulaşmak, ABD’nin yaşamsal çıkarlarından biridir...”

2- Bölgedeki dinamiklerin ve ABD’nin tavrının değiştiğini düşünen Türk Genelkurmay’ı, 1997’de “Milli Askeri Strateji Konsepti’ni (MASK)” değiştirdi ve “aktif güvenlik politikası, bölgenin bağımsızlığı, TSK’nın modernize edilerek bağımlı olduğu noktaların tespit ve iyileştirilmesi” gibi dinamiklere farklı bakmaya başladı. Bu değişim aslında “Ortadoğu’da yerleşme” derdini yavaş ortaya döken ABD’nin ne yapmak istediğini “ilk algılayan yapı” olma özelliğinden kaynaklanıyordu.

3- MASK’ın değişmesi ABD’yi herkesten fazla rahatsız etti. ABD, TSK’nın “bölgede barışçıl merkezli bir yapıya sıcak bakmasından ve kararların Brüksel veya Washington yerine Ankara’dan alınmasından” ciddi anlamda rahatsız olmuştu. Ayrıca MASK’ın ABD’ye danışmadan değiştirilmesi “eleştiriliyor” ve şu ifade kullanılıyordu “...Türkiye’nin bölgede bağımsız bir güvenlik faktörü olarak güçlenmesi ve artan askeri gücü, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır...”

4- Aynı dönemde yazılan sorgulamaya yönelik ABD makamlarının raporlarında “Türkiye’nin 2015 yılına kadar alacağı tavrın ve ülke içindeki gelişmelerin” ABD’nin “ana çıkarlarının” bulunduğu Büyük Ortadoğu bölgesinde belirleyici olacağı belirtiliyordu...

5- Bütün bunlar olurken Türkiye 1999-2001 arasında tarihinin en büyük “finansal manipülasyonu” ile karşı karşıya kaldı. 57. Hükümet “pasifize” edilip Kemal Derviş’e teslim edilirken, koalisyon ortağı partiler siyasi dinamik içinde eridi. “Türkiye’nin değerlerinin tasfiye edilmesi süreci” başladı.

6- “TBMM’den geçmeyen tezkere” ve TSK’nın ABD’nin istekleri doğrultusunda “Büyük Ortadoğu Projesi’ne” (BOP) dahil edilememiş olması Okyanus ötesindekileri daha da kızdırdı. 2004 yılının Nisan ayında BOP’u anlatan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel “...Irak Türkiye, Pakistan ve diğer İslam Cumhuriyetleri gibi bir İslam Cumhuriyeti olacak” dedi.

7- Ortadoğu ve Orta Asya’da “kendi amaçları doğrultusunda” TSK’yı “tasarrufu” altına almak isteyen sadece ABD değildi... Avrupa Birliği (AB) de aynı amaçta birçok giriş yaptı ve maalesef kağıt üstünde bazı kazanımlar elde etti... Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül (bu arada hatırlatalım bazı çevrelerin Cumhurbaşkanı adayı) 2005 yılında AB Savunma Bakanları Konseyi toplantısına katıldı ve “Türkiye’nin AB muharebe gruplarında” yer almasını öngören anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, karar mekanizmalarında yer almayacak ama “AB’nin herhangi bir bölgedeki olaylara müdahale etmesini” sağlamak amacıyla oluşturulacak yapıya “güç” verecekti.

8- Türkiye’de “ılımlı din devleti” kurmak isteyenler, Sorosçular, rejimle “düellosu” olanlar ve devlet düşmanı eski “bazı fraksiyon mensupları” yukarıdaki dinamiklerle eşzamanlı harekete geçti ve TSK’ya “saldırı” da yerlerini aldı.

Sonuç: Ben “garip bir yazarım” sadece yazarım gözleri olanlar için...


Yiğit BULUT

http://www.y-tm.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2530&Itemid=193

Son söz: Bugün Türkiye’de kim “Türkiye’yi kökünden değiştirmek-bölmek-kendine uydurmak” istiyorsa karşılarında tek ciddi engel var; TSK... Saldırmasınlar da ne yapsınlar! Not: TSK’ya en ağır “saldırıyı” yapan yayın organlarında ABD’deki “işini gücünü bırakıp” apar topar Türkye’ye gönderilen bir bayan çalışıyor. Bu ablanın derdi neydi sizce Washington’dan koşarak Türkiye’ye geldi ve en önemlisi bu ablanın Amerikalı eşi “ne iş” yapıyor!!


http://www.y-tm.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2243&Itemid=193
 
Daha çok bekler Abd Türkiyenin bir islam cumhuriyeti olmasını kendileri asıl ekonomik çöküşle
birlikte içten parçalanma sürecine doğru gidiyor kendi yaralarını sarmaya çalışsınlar ilk önce.

Terörü bir devlet politikası olarak görenlerin ve bunu uygulamaya yönelik çabaların bu gün içine
düştükleri bataklıkta Irak örneğinde görüldüğü gibi maliyeti çok yüksek ekonomiye ağır bir yük
getirdiği ve halk tarafından sorgulandığı ortadadır kısacası Abd sıkışmıştır kendine bir çıkış yolu aramaktadır.

Türk silahlı kuvvetleri Abd nin büyük ortadoğu projesi kapsamında bölge ülkelerine yönelik nasıl bir yapılanma
içerisinde olduğunu açık ve net olarak bilmektedir saldırıların temel kaynağınıda bu oluşturmaktadır bilgi için tşk.
 
yeter artık ya.. bu millet ne zaman akıllanacak.. oy verip meclise gönderilenlere bir bakın.. artık geçmişi temiz (en azından terörist dizinin dibinde fotoğraf çektirmemiş) amacı bu vatana (mesela kıbrısı satmasın) bu millete hizmet etmek olan(mesela oğluda askerlik yapsın yada mısır satmasın yada likit yumurta yada ne biliiim devlet tamda tasarruflu ampüle geçerken bunun fabrikasını kurmasın) ailesini yandaşlarını zengin etmek olmayan.... liste böyle uzar gider aslında... insanları başa getirmeliyiz. devlet tüm kurumlarıyla tekrar çalışır hale gelmeli KÜÇÜK AMERİKA HAYALLERİ KURANLARIN SONU BUDUR ARTIK BÜYÜK TÜRKİYE OLMANIN ZAMANI GELMİŞTİR.. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
 
yigit bulutu gerçekten çok begeniyorum söylediklerinde gerçekten haklılık payı war ve bu halk biraz da yigit bulut gibi insanların söylediklerini anlasada ona göre oy verse yaa. yazık yazık olucak bizlere.
 
6- “TBMM’den geçmeyen tezkere” ve TSK’nın ABD’nin istekleri doğrultusunda “Büyük Ortadoğu Projesi’ne” (BOP) dahil edilememiş olması Okyanus ötesindekileri daha da kızdırdı. 2004 yılının Nisan ayında BOP’u anlatan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel “...Irak Türkiye, Pakistan ve diğer İslam Cumhuriyetleri gibi bir İslam Cumhuriyeti olacak” dedi.

7- Ortadoğu ve Orta Asya’da “kendi amaçları doğrultusunda” TSK’yı “tasarrufu” altına almak isteyen sadece ABD değildi... Avrupa Birliği (AB) de aynı amaçta birçok giriş yaptı ve maalesef kağıt üstünde bazı kazanımlar elde etti... Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül (bu arada hatırlatalım bazı çevrelerin Cumhurbaşkanı adayı) 2005 yılında AB Savunma Bakanları Konseyi toplantısına katıldı ve “Türkiye’nin AB muharebe gruplarında” yer almasını öngören anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, karar mekanizmalarında yer almayacak ama “AB’nin herhangi bir bölgedeki olaylara müdahale etmesini” sağlamak amacıyla oluşturulacak yapıya “güç” verecekti.

8- Türkiye’de “ılımlı din devleti” kurmak isteyenler, Sorosçular, rejimle “düellosu” olanlar ve devlet düşmanı eski “bazı fraksiyon mensupları” yukarıdaki dinamiklerle eşzamanlı harekete geçti ve TSK’ya “saldırı” da yerlerini aldı.

Offff Offff Offff

TAŞ GİBİ TESPİTLER........
 
Bugun TSK her nekadar elestirilsede turkiyede guvenilecek tek kurumdur
tsk yi elestirenlere soruyorum
TSK olmasaydi bugun bacaklarinin arasini (!) kim koruyacakti ???
 
Bugun TSK her nekadar elestirilsede turkiyede guvenilecek tek kurumdur
tsk yi elestirenlere soruyorum
TSK olmasaydi bugun bacaklarinin arasini (!) kim koruyacakti ???


bırak eleştirsinler. düne kadar ( akp işbaşına geçene kadar ) faliyetlerini gizli sürdürüyorlardı. şimdi iyot gibi açığa çıktılar. elbet bu akp hükümeti de gidecek. şu an en büyük dayanakları akp hükümeti. onlar gittikten sonra bakalım kime sarılacaklar.

zaten şu aralar saldırılarının ( özellikle vakit gazetesi ) yoğunlaşmasının sebebi, bu akp nin gitme sürecini uzatmaya, bu arada tsk yı halkın gözünde yeteri kadar küçük düşürme çabalarından kaynaklanıyor..

bu ülke ne ALİ KEMAL ler gördü. bu ülkede ne ALİ KEMAL ler salıncaklarda sallandı..

gün gelir o şartlar oluşursa, ne avrupa birliği kıstasları ne amerikan baskısı işe yaramaz.

kuruveririz birkaç salıncak da bu hainlere..
 
Bu ülkede ne hain biter, ne salıncak.Eğitim şart.
 
Geri
Üst