- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
“TRT-ŞEŞ, halkın değil PKK’nın dilini kullanıyor!…
GÜNLERDİR yazıyorum. Olayların gelişimi, tüm halkımızı yakından ilgilendiren bu
önemli konunun devamlı olarak gündemde kalmasını sağlıyor. Kürt açılım veya
Demokratik açılım adı altında bir türlü açılamayan açıldığında içinde neler olacağı
aşağı yukarı tahmin edilen bu yüzden de yetkililerin bir türlü açmaktan imtina
ettikleri konu hakkında düşüncelerini ve görüşlerini açıklayan okurlarımdan bu güne
kadar yüzlerce mail aldım. Değerli araştırmacı okurum Sinan Sungur yine önemli bir
konu hakkında araştırma yapmış ve sonuçlarını bildirmiş. Şimdi yetkili yetkisiz her
kesin okuması gereken bu araştırmaya bir göz atalım.
“TRT-ŞEŞ, halkın değil PKK’nın dilini kullanıyor!…
Devlet Bakanı Bülent Arınç, 7 Eylül 2009 günü Manisa’da halka hitaben yaptığı
konuşmada, birkaç Kürtçe kelime de kullanarak; “TRT-Şeş’in Kürtçe yayın yapmakla
ülkenin bölünmediğini” ifade etmiş.
TRT-Şeş, düzgün bir yayın yaparsa elbette ülke bölünmez, bilakis milli birliğin ve
bütünlüğün sağlanmasında büyük katkısı da olur. Ancak, Devlet Bakanı Bülent Arınç’a
bağlı olan TRT-Şeş’te maalesef bu yönde bir yayın yapılmıyor. Anadolu’da, bin yıllık
kardeşliğin önemine değinilmiyor, birlik ve beraberliği pekiştirici programlar
yayınlanmıyor. 9 aydan beri Kürtçe yayın yapan TRT-Şeş’te, terör örgütü PKK’nın
ülkeye ve bölgeye verdiği zarardan, bölge halkının PKK’dan çektiği zulümden de hiç
mi hiç bahsedilmiyor.
Peki ne yapıyor TRT-Şeş? Müzik, film, dizi, haber, magazin, sohbet, söyleşi vs.
programlar var ama, bölge halkına bir faydası yok. Çünkü dili bölge halkının
konuştuğu Kürtçe değil. Halk, TRT-Şeş’in kullandığı Kürtçenin ancak yarısını
anlayabiliyor. TRT-Şeş, PKK ve diğer Kürtçü unsurların kendi yayın organlarında
kullandıkları “SİYASİ KÜRTÇE” terminolojiyi aynen kullanıyor.
Burada ister istemez şu sorular akla geliyor:
TRT-Şeş, Kürtçü ideoloji mensupları tarafından mı yönetiliyor?
TRT-Şeş’in personel ve program sunucuları arasında; PKK, PSK, PDK/Bakur, Kawa,
Rızgari vs. gibi Kürtçü örgütlerin mensupları var mı?
TRT-Şeş’in dili ve programları ciddi olarak denetleniyor mu?
TRT-Şeş sunucularının kullandıkları kelimelerin çoğu, ayrıca Kürtçe dublajlı film ve
dizilerde kullanılan birçok sözcük, Kürtçü örgüt mensuplarının ve Roj TV’nin
terminolojisiyle aynı. Halk bu siyasi dilden hiçbir şey anlamıyor.
İşte size TRT-Şeş’te kullanılan ve bölge halkının anlamını bilmediği kelimelerden
örnekler: aram, arişe, arteş, asayi, asteng, belavok, buyer, çalaki, dadgeh,
damezrandın, darayi, derhener, dimen, dirok, dozger, ewleyi, ewlekari, erdnigari,
eriş, fermi, gerdun, giring, helwest, hindekar, komar, kovar, maf, merc, mijar,
nakoki, navnetewi, netewe, nexşe, nijad, niqaş, nuçe, nujen, parezger, pejirandin,
perwerde, peşesazi, peşkeş, pevajo, pewist, pirtuk, pispor, pizişk, raman, rayagel,
rexne, rexistin, rizgari, şano, şaredari, şirove, tawanbari, taybeti, tekoşin,
tenduristi, tekili, weje, qedexe, zaningeh, zanyari vs… Soruyorum: Bu kelimelerden
hangisi gerçek Kürtçe’de var?
Devlet Bakanı Bülent Arınç eğer Kürtçe biliyorsa bu kelimeleri lütfen incelesin, yok
eğer Kürtçe bilmiyorsa, sayısı 75 olduğu söylenen AKP’li Kürt milletvekillerine
(mesela: Abdülkadir Aksu, Dengir Mir Mehmet Fırat, Hüseyin Çelik, Mehmet Şimşek,
Mehdi Eker, Gülşen Orhan, Abdurrahman Kurt vs.) sorsun bakalım, ne anlama geldiğini
biliyorlar mı? Eğer bilmiyorlarsa, PKK güdümlü İstanbul Kürt Enstitüsü’nün çıkardığı
Kürtçe-Türkçe Sözlük’te bu kelimeleri ve anlamlarını bulabilirler..
Örnek olarak verilen bu tür kelimelerin yüzlercesi, PKK ve diğer Kürtçü unsurlarca
son 20 yıl içinde yayınlanan Kürtçe dergi, gazete, kitap, radyo ve TV’lerde
kullanılmaktadır. Daha önceki dönemlere ait Kürtçe yayınlarda ise bu kelimelere
rastlanamaz.
Peki neden kullanılıyor bu farklı kelimeler? Çünkü bunda siyasi bir amaç var. Siyasi
amaç şu: Türkçe ve Kürtçe/Kurmanci’de ortak kullanılan kelimelerin yerine, Erbil ve
Süleymaniye’de konuşulan Soranice’den kelimeler alınıp, Türkiye’de konuşulan
Kurmanci Kürtçesine dahil ediliyor ve medyada sürekli kullanılıyor. Böylece,
Türkiye, Irak, İran ve Suriye Kürtleri arasında “dil birliği” ve bir “Standart
Kürtçe”nin yaratılması hedefleniyor. Kürtçü unsurlar, kendi yayın organları
yetmiyormuş gibi, şimdi de Türkiye Cumhuriyeti devletinin maddi desteği ve imkânları
ile TRT-Şeş TV kanalını kullanarak, Kürtçü ideolojinin amacına hizmet etmeye devam
ediyorlar.
TRT-Şeş’in Kürtçe yayınının mercek altına alınması nedense kimsenin aklına gelmiyor.
Ve nedense bir yetkili çıkıp Diyarbakır, Urfa, Mardin, Şırnak, Hakkâri, Van, vs.
illerinde, anadilini konuşan köylülere, esnaflara, dedelere, ninelere, analara,
babalara, TRT-Şeş’te kullanılan Kürtçeyi anlayıp anlamadıklarını sormuyor. Mesela;
her Kürdün kullandığı tarihin “dirok”, edebiyatın “wÈje”, mektebin “dibistan”,
kitabın “pirtuk”, milletin “netewe”, cumhuriyetin “komar”, avukatın “parÈzger”,
belediyenin “şaredari”, doktorun “pizişk”, sıhhatin “tenduristi” olarak TRT-Şeş’te
neden değiştirildiğini düşünmüyor. Ondan sonra da kalkıp “TRT-Şeş Kürtçe yayın
yapıyor” diyor. Bu mu Kürtçe yayın? Kürt halkının anlamadığı bir dil Kürtçe olur mu?
Böyle bir dille halka mı, PKK terör örgütünün amacına mı hizmet edilir? Örgütün
diliyle mi halka
hitap edeceksiniz? Özellikle Türkçe ve Kürtçe’de ortak olarak kullanılan
kelimelerin değiştirilmesi düşündürücü değil mi? TRT-Şeş kime ve hangi amaca hizmet
ediyor?
TRT-Şeş bu zihniyetle yayınını sürdürdüğü takdirde, PKK’nın ve diğer Kürtçü
örgütlerin bölgede Kürtçülük propagandası yapmalarına artık gerek kalmayacak. Zira
onların yerine bu görevi devletin resmi bir kurumu olan TRT-Şeş fazlasıyla yapıyor.
Kürtlerin “dil birliği”ni oluşturma ve bölgede Kürtlük bilincini geliştirme görevini
artık TRT-Şeş üstlenmiş durumda.
Devlet Bakanı Bülent Arınç’ın, TRT-Şeş’e ne zaman neşter vuracağını merakla
bekliyoruz”.
Sinan Sungur / Araştırmacı
Kaynak