suat08
New member
TANIMLAMAYAN İLGİ CÜMLECiKLERİ
NON-DEFINING RELATIVE CLAUSES
Bu tür ilgi cümlecikleri bilinen ve hakkında açıklama gereği olmayan isimler hakkında biraz daha ayrıntı vermek için kullanılırlar. Çok önemli olmadıkları için cümlenin esas anlamını bozmadan atılabilirler. Bu tür ilgi cümleciklerinin önemli bir özelliği cümle içinde iki virgül arasında bulunmalarıdır. Bu şekliyle cümleye parantez içinde fazladan ilave edilmiş çok önemi olmayan ek bir açıklama durumundadırlar.
şahıslar için tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Bu tip ilgi cümleciği başında kullanılacak tek ilgi zamiri, özne durumunda who, tümleç durumunda whom, iyelik halinde whose'dur. Edatlarla birlikte olunca whom kullanılır.
özne durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Bu durumda şahıslar için kullanılacak tek ilgi zamiri who'dur. Verdiği anlam "ki o, ki onlar"dır.
Anita's father, who is a doctor, Anita'nın babası, ki o bir doktordur,
is coming to our office. büromuza geliyor. Anita'nın bir dok-
tor olan babası büromuza geliyor.
My son, who was in London last Oğlum, ki o geçen yıl Londra'daydı,
year, is a famous football player şimdi ünlü bir futbolcudur. Geçen
now. yıl Londra'da olan oğlum şimdi ünlü
bir futbolcudur.
Dora and Frank, who are playing Dora ve Frank, ki onlar oturma oda-
in the living room, are very clever sında oynuyorlar, çok akıllı çocuk-
children. lardır.Oturma odasında oynayan
Dora ve Frank çok akıllı çocuk-
lardır.
tümleç durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Yukarıdaki üç örnekte who ilgi zamiri özne durumunda kullanılmıştır. Tümleç olarak, yani -i halinde kullanılacak şekil whom'dur. Bunun vereceği anlam "ki onu, ki ona" olacaktır.
Hilda, whom we met at the Hilda, ki ona konserde rastladık,
concert, visited us. bizi ziyaret etti. Konserde rastladı-
dığımız Hilda bizi ziyaret etti.
Our history teacher, whom every- Tarih öğretmenimiz, ki onu herkes
body likes, is in hospital now. sever, şimdi hastanededir. Herkesin
sevdiği tarih öğretmenimiz şimdi
hastanededir.
The secretary, whom you saw in Sekreter, ki onu büromda gördün,
my office, has left England. İngiltere'den ayrıldı. Büromda gör-
düğün sekreter İngiltere'den ayrıldı.
edatlarla tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Edatla birlikte kullanılacak zamir whom'dur. Çeşitli edatlarla bir araya gelebilir.
with whom ki onunla
about whom ki onun hakkında
from whom ki ondan
Gerald, with whom I went to Paris Gerald, ki onunla geçen yaz Paris'e
last summer, wants to see you. gittim, seni görmek istiyor. Geçen
yaz birlikte Paris'e gittiğim Gerald
seni görmek istiyor.
The man, from whom you bought Adam, ki ondan bir otomobil aldın,
a car, is sitting at that table. şu masada oturuyor. Bir otomobil
aldığın adam şu masada oturuyor.
The girl, about whom they told Kız, ki onun hakkında bize kötü
us bad things, is a very good şeyler söylediler, çok iyi bir hemşi-
nurse. şiredir. Bize hakkında kötü şeyler
söyledikleri kız çok iyi bir hemşi-
redir.
iyelik halinde tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Kullanılacak zamir whose'dur. Verdiği anlam: "ki onun" dur.
My sister, whose husband is a Kız kardeşim, ki onun kocası bir
lawyer, is coming to dinner. avukattır, akşam yemeğine geliyor.
Kocası bir avukat olan kız kardeşim
akşam yemeğine geliyor.
The postman, whose son is in our Postacı, ki onun oğlu bizim okulda-
school, is going past our door. dır, kapımızdan geçip gidiyor. Oğlu
okulumuzda olan postacı
kapımızdan geçip gidiyor.
The inspector, whose car is in Müfettiş, ki onun otomobili evin
front of the house, is waiting önündedir, seni bekliyor. Otomobili
for you. evin önünde olan müfettiş seni
bekliyor.
nesneler için tanımlamayan ilgi zamirleri
Şahıslar için tanımlamayan ilgi zamirlerini gördükten sonra şimdi aynı şeyin insanlar dışında nesneler için nasıl yapıldığını görelim.
özne durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Kullanılacak sözcük which'tir. Verdiği anlam: "ki o, ki onlar" dır.
The train, which should arrive at Tren, ki o altıda gelecekti, rötarlıdır.
six, is late. Altıda gelecek olan tren rötarlıdır.
Our school, which is very Okulumuz, ki o çok ünlüdür, bir
famous, has a basketball team. basketbol takımına sahiptir. Çok
ünlü olan okulumuzun bir basket-
bol takımı var.
Walking, which is a good sport Yürüyüş, ki o yaşlılar için iyi bir
for old people, will make you spordur, seni sağlıklı yapacak.
healthy. Yaşlılar için iyi bir spor olan
yürüyüş seni sağlıklı yapacak.
His villa, which is in the forest, Onun villası, ki o ormandadır, dün
was sold yesterday. satıldı. Onun ormandaki villası dün
satıldı.
tümleç durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Bu amaçla kullanılan sözcük yine which'tir. Fakat verdiği anlam "ki onu, ki ona, ki onları, ki onlara"dır.
The book, which you read Kitap, ki onu dün okudun, kız
yesterday, belongs to my sister. kardeşime aittir. Dün okuduğun
kitap kız kardeşime aittir.
The fruit, which they buy from Meyva, ki onu Allan'dan alırlar,
Allan's, is expensive. pahalıdır. Allan'dan aldıkları meyve
pahalıdır.
The river, which you saw Nehir, ki onu dün gördün, birçok
yesterday, flows through many ormanların arasından akar. Dün
forests. gördüğün nehir birçok ormanların
arasından akar.
The film, which my friends Film, ki onu arkadaşlarım tavsiye
recommended, was about the ettiler, İkinci Dünya Savaşı hakkın-
Second World War. daydı. Arkadaşlarımın tavsiye ettik-
leri film İkinci Dünya Savaşı
hakkındaydı.
edatlarla tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Which ile çeşitli edatların birlikte kullanılmasıyla yapılır. Edat which zamirinin önünde olabileceği gibi cümle sonuna da konulabilir.
about which ki onun hakkında
with which ki onunla
from which ki ondan
for which ki onun için
The key, with which they open Anahtar, ki onunla kileri açarlar, al-
the cellar, is kept in a tın bir kutuda saklanır. Kileri açtık-
golden box. ları anahtar altın bir kutuda
saklanır.
The war, about which many Savaş, ki onun hakkında birçok
books were written, lasted kitaplar yazıldı, yirmi yıl sürdü.
twenty years. Hakkında birçok kitaplar yazılan
savaş yirmi yıl sürdü.
The suitcase, for which I paid Bavul, ki onun için seksen dolar
eighty dollars, isn't big enough. ödedim, yeterli büyüklükte
değil.Seksen dolar ödediğim bavul
yeterli büyüklükte değil.
The suitcase, which I paid eighty Seksen dolar ödediğim bavul yeterli
dollars for, isn't big enough. büyüklükte değil.
iyelik halinde tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Nesneler için kullanılan of which ve özellikle hayvanlar için kullanlan whose ilgi zamirleri "ki onun" anlamındadır.
The famous book, of which the Ünlü kitap, ki onun son sayfaları
last pages are torn, is kept in the yırtıktır, müzede saklanıyor, Son
museum. sayfaları yırtık olan ünlü kitap
müzede saklanıyor.
My dog, whose ears are very big, Köpeğim, ki onun kulakları çok
likes sleeping on my lap. yüktür, kucağımda uyumayı sever.
Kulakları çok büyük olan köpeğim
kucağımda uyumayı sever.
John's car, of which two tyres John'un otomobili, ki onun iki
are stolen, is behind the house. lastiği çalınmıştır, evin arkasındadır.
John'un iki lastiği çalınmış otomo-
bili evin arkasındadır.
Yukarıda örneklerini gördüğümüz nesneler ve hayvanlar için iyelik halinde ilgi cümleciklerine yazılı İngilizcede rastlanırsa da konuşma dilinde hiç tercih edilmezler. Aynı anlamı vermek için başka cümleler, örneğin iki basit cümle kullanılarak bu durumdan kaçınılır.
Bu konuda şunu da ilave edelim: tanımlamayan ilgi cümlecikleri özne halinde, -i halinde, edatlarla ve iyelik halinde kullanılışları da dahil olmak üzere, özellikle konuşma dilinde tercih edilmezler.
bağlayıcı ilgi zamirleri
Who ve which zamirleri ayrı iki cümleyi and sözcüğünün anlamına benzer bir şekilde bağlayabilirler. Tabii yine bu durumda da who şahıslar, which nesneler için kullanılır.
They gave me a book and I liked Bana bir kitap verdiler ve ben onu
it very much. çok sevdim.
They gave me a present, which I Bana bir hediye verdiler, ki onu çok
liked very much. sevdim. (Bana bir hediye verdiler;
onu çok sevdim.)
She has two children and they go Onun iki çocuğu var ve onlar
to primary school. ilkokula giderler.
She has two children, who go Onun iki çocuğu var, ki onlar
to primary school. ilkokula giderler. Onun iki çocuğu
var; onlar ilkokula giderler.
We bought a new house. It had Yeni bir ev aldık. Onun dört odası
four rooms. vardı.
We bought a new house, which Yeni bir ev aldık, ki onun dört odası
had four rooms. vardı. Yeni bir ev aldık; dört odası
vardı.
They helped the poor man. He Yoksul adama yardım ettiler. O
thanked them several times. onlara birkaç kez teşekkür etti.
They helped the poor man, who Yoksul adama yardım ettiler ki o
thanked them several times. onlara birkaç kez teşekkür etti.
Yoksul adama yardım ettiler; o
onlara birkaç kez teşekkür etti.
He slept in a tent. lt was very Bir çadırda uyudu. O çok rahattı.
comfortable. Bir çadırda uyudu, ki o çok rahattı.
He slept in a tent, which was Bir çadırda uyudu; o çok rahattı.
very comfortable.
VERBS - FİİLLER
Fiilin tanımı
Fiiller bir şahıs veya şeyin ne yaptığını, ne durumda olduğunu veya kendisine ne yapılldığını bildiren sözcüklerdir. Başka bir deyişle, fiiller, bir hareket, oluş ve durum bildirirler.
Fiiller eylem veya durumları gösterirken onların zamanını, süresini, tamamlanma hallerini de belirtirler.
to go gitmek
Go! Git!
He is going. O gidiyor.
They sleep here. Onlar burada uyurlar.
We drank water. Su içtik.
She will sing. Şarkı söyleyecek.
We have eaten the cakes. Pastaları yedik.
He must come. O gelmeli.
Mary can carry it. Mary onu taşıyabilir.
She may sell the ring. Yüzüğü satabilir.
We ought to repair his Otomobilini tamir etmeliyiz.
car.
They used to visit us. Bizi ziyaret ederlerdi.
The man is tired. Adam yorgundur.
Örneklerde görülen fiiller, yukarıda tanımladığımız anlamlarda kullanılmış birer sözcüktür.
Fiillerin türleri
İngilizcede iki tür fiil vardır:
1. auxiliary verbs - yardımcı fiiller 2. ordinary verbs - olağan fiiller. Bunları ele alarak inceleyelim:
2. ORDINARY VERBS-OLAĞAN FİİLLER
On iki adet olduğunu gördüğümüz yardımcı fiiller dışında kalan bütün fiiller olağan fiiller olarak isimlendirilir.
to read okumak
to walk yürümek
to sleep uyumak
to drink içmek
İngilizce fiillerin mastar eki olan ve Türkçe fiildeki "-mek, -mak"ın anlamını veren to, fiil gövdesinin önünde yer alır. İngilizcede fiilin bu şekline (infinitive - mastar) denir.
Fiillerin çeşitli zamanların yapılmasında kullanılan şekilleri, aldığı ekleri, düzenli, düzensiz diye ikiye ayrılışını ve belirttikleri eylemlerin özne ile nesne arasındaki geçişlilik durumlarını ele alarak inceleyelim:
Fiiller verdikleri anlam ve kullanılış yerleri uyarınca şu şekillerde bulunurlar :
1. Mastar halinde, yani çekimsiz biçimde (infinitive)
to drink içmek
to work çalışmak
to give vermek
to talk konuşmak
2. Geniş zaman halinde bir cümlede bulundukları zaman önlerindeki to mastar eki kalkmış olarak (simple present tense)
they drink içerler
you work çalışırsın
we give veririz
I talk konuşurum
Bu zaman halindeki cümlelerin öznesi tekilse, yani bir tek şahıs veya şeyi gösteriyorsa fiil -s ekini alır.
he drinks o içer
Dora works Dora çalışır
Andrew gives Andrew verir
she talks o konuşur
3. Şimdiki zaman halindeki (present continuous tense) bir cümlede veya (gerund - isim fiil) olarak kullanıldığında sonuna ing eki almış olarak
drinking içme, içen
working çalışma, çalışan
giving verme, veren
talking konuşma, konuşan
We are drinking. Biz içiyoruz.
She is working. O çalışıyor.
They are giving. Onlar veriyorlar.
Mary is talking. Mary konuşuyor.
4. Geçmiş zaman halinde bir cümle yapısı içinde bulundukları zaman (simple past tense). Geçmiş zaman ifadesi (ve 5. maddede göreceğimiz zaman) için kullanılacak biçimleri bakımından İngilizcede olağan fiiller iki gruba ayrılırlar.
A. düzenli fiiller
B. düzensiz fiiller
Düzenli fiiller grubundan bir fiil geçmiş zaman haline girerken sonuna "-ed" eklenir.
she worked çalıştı
Mary talked Mary konuştu
Düzensiz fiiller grubundan bir fiil geçmiş zaman haline girerken bu fiilin geçmiş zaman için mevcut olan şekli alınır. Bu gruptaki her fiilin geçmiş zaman için kullanılmak üzere ayrı bir şekli vardır. Bu fiilleri, geçmiş zaman için kullanılan şekilleriyle birlikte ileride bir liste halinde göreceğiz.
we drank içtik
they gave verdiler
5. Şimdiki bitmiş zaman halinde bir cümlede bulundukları zaman (present perfect tense). Böyle bir zamanda bulunan cümlede fiilin bu amaçla kulla- nılacak şekli yer alır. Fiil düzenli fiiller grubundansa "-ed" ilave edilmiş şekli, düzensiz fiiller grubundansa fiilin bu amaçla kullanılan üçüncü şekli kullanılır. Bu açıklamaya göre, düzenli fiillerin geçmiş zamanda kullanılan şekilleriyle, yakın geçmiş zamanda kullanılan şekilleri aynıdır. Her ikisi de "-ed" eki almış durumdadır.
she has worked çalıştı
Mary has talked Mary konuştu
Düzensiz fiillerin geçmiş zaman için kullanılan şekillerinden başka şimdiki bitmiş zaman (present perfect tense) için kullanılacak ayrı bir üçüncü şekilleri vardır. Past participle (geçmiş zaman ortacı) adı verilen bu üçüncü şekilleri de düzensiz fiiller listesinde görülmektedir.
we have drunk içtik
they have given verdiler
Yukarıda açıkladığımız fiil biçimlerini bir tablo halinda aşağıda bir daha görelim :
olağan fiillerin biçimi
1. mastar halinde to drink - to talk
2. geniş zaman drink, drinks - talk, talks
3. şimdiki zaman drinking - talking
4. geçmiş zaman drank - talked
5. şimdiki bitmiş zaman drunk - talked
regular and irregular verbs - düzenli ve düzensiz fiiler
İngilizcede olağan fiiller iki grupta toplanırlar. Bir fiil ya "regular -düzenli" ya da "irregular -düzensiz"dir. Düzenli fiillerin özelliği, geçmiş zaman biçimlerinin fiil köküne "-ed" ilavesiyle yapılmasıdır.
I walk yürürüm
I walked yürüdüm
she helps yardım eder
she helped yardım etti
they want isterler
they wanted istediler
Bu tip fiiller şimdiki bitmiş zaman kipinde kullanılırken yine aynı biçimlerini, yani "-ed" eki almış biçimlerini korurlar.
I walk yürürüm
I walked yürüdüm
I have walked yürüdüm
she helps yardım eder
she helped yardım etti
she has helped yardım etti
they want isterler
they wanted istediler
they have wanted istediler
Görüldüğü gibi düzenli fiiller geçmiş zamanda da, şimdiki bitmiş zamanda da "-ed" eki almaktadırlar.
irregular verbs - düzensiz fiiller
Düzenli fiillerin ikinci ve üçüncü şekillerinin hep aynı oluşu, yani "-ed" ilavesiyle yapılmasına karşın düzensiz fiillerin, geçmiş zaman için kullanılan ikinci ve şimdiki bitmiş zaman için kullanılan üçüncü şekilleri ayrı biçimdedirler.
Aşağıda üç sütun halindeki listenin ilkinde fiilin mastar (infinitive) halini, ikincisinde geçmiş zamanda (past tense) kullanılan şeklini, üçüncüsünde şimdiki bitmiş zamanda (present perfect tense) kullanılan şeklini görmekteyiz. Üçüncü şekil "geçmiş zaman ortacı - sıfat fiil" (past participle) olarak isimlendirilir
THE PRESENT TENSES - ŞİMDİKİ ZAMANLAR
Bu grubun içinde iki zaman vardır.
a. the present continous tense - şimdiki zaman
b. the simple present tense - geniş zaman
Her bir zamanı kısaca açıklayarak kullanılma yeri, şekil olarak nasıl meydana getirildiği ve çeşitli hallerini gözden geçirelim.
the present continuous tense - şimdiki zaman
Fiil köküne -ing takısı eklenerek önüne, özneye uygun to be yardımcı fiili getirilirse şimdiki zaman kipi meydana gelir.
to be yardımcı fiilinin şimdiki zamanda kullanılacak üç şekli am, is, are dır. Özne I ise am kullanılır. Özne tekil bir şahıs veya şeyse is, çoğulsa are kullanılır.
I am going to the park. Ben parka gidiyorum.
He is drinking milk. O süt içiyor.
They are running. Koşuyorlar.
Bu zaman halindeki bir cümleyi soru yapmak için cümledeki to be yardımcı fiili (am, is, are) cümle başına getirilir, olumsuz yapmak için to be ile esas fiil arasına not ilave edilir.
Am I going to the park? Ben parka gidiyor muyum?
Is he drinking milk? O süt içiyor mu?
Are they running? Koşuyorlar mı?
I am not going to the park. Ben parka gitmiyorum.
He is not drinking milk. O süt içmiyor.
They are not running. Koşmuyorlar.
the simple present tense - geniş zaman
Özneden sonra fiil yalın halde kullanılırsa geniş zaman kipi meydana gelir. Yalnız, özne tekilse fiile "s" ilave edilir.
I read a letter. Bir mektup okurum.
He drives the car. Otomobili kullanır.
They run. Koşarlar.
Bu cümleleri soru yapmak için cümlenin, başına do yardımcı fiili ilave edilir. Olumsuz yapmak için fiilin önüne do not getirilir.
Do I read a letter? Bir mektup okur muyum?
Do they run? Koşarlar mı?
I do not read a letter. Bir mektup okumam.
They do not run. Koşmazlar.
Öznenin tekil olması durumunda fiile eklenen "s" soru ve olumsuz yapılma halinde fiilden alınır, cümleye ilave edilen do yardımcı fiiline eklenir. Do yardımcı fiilinin son harfi "o" olması nedeniyle bu ekleme "does" şeklinde olur.
He drives the car. Otomobili kullanır.
Does he drive the car? Otomobili kullanır mı?
He does not drive the car. Otomobili kullanmaz.
THE PAST TENSES - GEÇMİŞ ZAMANLAR
Bu grubun içinde iki zaman vardır.
a. the simple past tense - geçmiş zaman (di'li)
b. the past continuous tense - sürekli geçmiş zaman
Bu zamanları da çok kısa bir şekilde ve örnekleriyle görelim :
the simple past tense - geçmiş zaman
Özneden sonra fiil, düzenli fiiller grubundansa, -ed eki almış olarak, düzensiz fiiller grubundansa, ikinci şekliyle, yani geçmiş zaman şekli getirilerek geçmiş zaman kipi yapılmış olur.
I walked to the window. Pencereye yürüdüm.
She drank some wine. Biraz şarap içti.
We cleaned the table. Masayı temizledik.
They wrote letters. Mektuplar yazdılar.
Bu cümleleri soru yapmak için cümle başına (do yardımcı fiilinin geçmiş şekli olan) did getirilir. Olumsuz yapmak için fiilin önüne did not getirilir. Cümleye bu ilaveler yapılırken esas fiil düzenli bir fiilse ed ilavesi kalkar, düzensiz bir fiilse geçmiş zaman için kullanılan ikinci şeklinden çıkıp ilk şekli olan yalın hale (infinitive) döner.
Did I walk to the window? Pencereye yürüdüm mü?
Did she drink any water? Hiç su içti mi?
Did we clean the table? Masayı temizledik mi?
Did they write letters? Mektuplar yazdılar mı?
I did not walk to the window. Pencereye yürümedim.
She did not drink any water. Hiç su içmedi.
We did not clean the table. Masayı temizlemedik.
They did not write letters. Mektuplar yazmadılar.
the past continuous tense - sürekli geçmiş zaman
Ing eki almış esas fiil önüne to be yardımcı fiilinin geçmiş zaman halleri getirilirse sürekli geçmiş zaman kipi oluşur. To be fiilinin geçmiş zaman şekilleri was ve were'dir. Özne tekilse was, çoğulsa were kullanılır.
I was walking. Yürüyordum.
He was resting. İstirahat ediyordu.
You were swimming in the pool. Yüzme havuzunda yüzüyordunuz.
They were building a bridge. Bir köprü yapıyorlardı.
Bu cümleleri soru yapmak için to be yardımcı fiili (was, were) cümlenin başına getirilir. Olumsuz yapmak için to be ile esas fiil arasına not konulur.
Was I walking? Yürüyor muydum?
Was he resting? İstirahat ediyor muydu?
Were you swimming in the pool? Yüzme havuzunda yüzüyor muy-
dunuz?
Were they building a bridge? Bir köprü yapıyorlar mıydı?
I was not walking. Yürümüyordum.
He was not resting. İstirahat etmiyordu.
You were not swimming in the Yüzme havuzunda yüzmüyordunuz.
pool.
They were not building a bridge. Bir köprü yapmıyorlardı
THE PERFECT TENSES - BİTMİŞ ZAMANLAR
Bu grubun içinde altı zaman vardır.
a. the present perfect tense - şimdiki bitmiş zaman
b. the past perfect tense - geçmişte bitmiş zaman
c. the present perfect continuous tense - sürekli şimdiki
bitmiş zaman
d. the past perfect continuous tense - sürekli geçmişte
bitmiş zaman
e. the future perfect tense - gelecekte bitmiş zaman
f. the future perfect continuous tense - sürekli gelecekte
bitmiş zaman
Bunları da kısaca örneklerle verelim.
the present perfect tense - şimdiki bitmiş zaman
Bu kipte, fiilin üçüncü şekli yani "past participle - geçmiş zaman ortacı" ile onun önünde have yardımcı fiili kullanılır. Bilindiği gibi düzenli fiillerin üçüncü şekilleri "ed" ekiyle yapılır, düzensizlerin üçüncü şekilleri ise ayrı olarak mevcuttur. Bunlar 112-116 sayfalarda bir liste halinde görülmektedir.
Have yardımcı fiili, cümlenin öznesi tekilse has şekline girer.
I have finished my work. İşimi bitirdim.
She has seen the visitors. Ziyaretçileri gördü.
You have taken their pens. Onların kalemlerini aldın.
He has changed his mind. Fikrini değiştirdi.
They have gone to Paris. Paris'e gittiler.
Bu cümleleri soru yapmak için have yardımcı fiili cümlenin başına getirilir, olumsuz yapmak için esas fiille have arasına not konulur.
Have I finished my work? İşimi bitirdim mi?
Has she seen the visitors? Ziyaretçileri gördü mü?
Have you taken their pens? Onların kalemlerini aldın mı?
Has he changed his mind? Fikrini değiştirdi mi?
Have they gone to Paris? Paris'e gittiler mi?
I have not finished my work. İşimi bitirmedim.
She has not seen the visitors. Ziyaretçileri görmedi.
You have not taken their pens. Onların kalemlerini almadın.
He has not changed his mind. Fikrini değiştirmedi.
They have not gone to Paris. Paris'e gitmediler.
the past perfect tense - geçmişte bitmiş zaman
Fiillerin üçüncü şekli "past participle - geçmiş zaman ortacı" önünde have yardımcı fiilinin geçmiş şekli olan had kullanmak suretiyle yapılır. Had her türlü özne önünde aynı kalır. Tekil ve çoğul için değişmez.
You had accepted his offer. Onun teklifini kabul etmiştin.
She had washed the towels. Havluları yıkamıştı.
We had eaten the sweets. Tatlıları yemiştik.
He had broken your glass. Sizin bardağınızı kırmıştı.
Bu cümleleri soru yapmak için had yardımcı fiili cümlenin başına getirilir, olumsuz yapmak için esas fiille had arasına not konulur.
Had you accepted his offer? Onun teklifini kabul etmiş miydin?
Had she washed the towels? Havluları yıkamış mıydı?
Had we eaten the sweets? Tatlıları yemiş miydik?
Had he broken your glass? Sizin bardağınızı kırmış mıydı?
You had not accepted his offer. Onun teklifini kabul etmemiştin.
She had not washed the towels. Havluları yıkamamıştı.
We had not eaten the sweets. Tatlıları yememiştik.
He had not broken your glass. Sizin bardağınızı kırmamıştı.
the present perfect continuous tense -
sürekli şimdiki bitmiş zaman
Fiilin ing eki almış şekli önünde have ve to be yardımcı fiillerinin birlikte kullanılmasıyla yapılır.
To be fiilinin bu kipte kullanılan şekli been'dir. Have fiili tekil öznelerle has, çoğul öznelerle have şeklinde olur.
You have been waiting for hours. Saatlerdir bekliyorsun. (beklemek-
tesin.)
She has been cleaning the Halıları temizliyor. (temizlemekte.)
carpets.
They have been working on a Bir proje üzerinde çalışıyorlar.
project.
He has been typing my letters. Mektuplarımı daktilo ediyor.
Bu cümleleri soru yapmak için have yardımcı fiili cümlenin başına alınır, olumsuz yapmak için not sözcüğü have ile been arasına getirilir.
Have you been waiting for hours? Saatlerdir bekliyor musun?
Has she been cleaning the Halıları temizliyor mu?
carpets?
Have they been working on a Bir proje üzerinde çalışıyorlar mı?
project?
Has he been typing my letters? Mektuplarımı daktilo ediyor mu?
You have not been waiting for Saatlerdir beklemiyorsun.
hours.
She has not been cleaning the Halıları temizlemiyor.
carpets.
They have not been working Bir proje üzerinde çalışmıyorlar.
on a project.
He has not been typing my Mektuplarımı daktilo etmiyor.
letters.
the past perfect continuous tense -
sürekli geçmişte bitmiş zaman
Fiilin ing eki almış şekli önünde have yardımcı fiilinin had şekliyle to be yardımcı fiilinin been şeklinin birlikte kullanılmasiyle yapılır. Had ve been her türlü özne için aynı kalırlar.
I had been sleeping. Uyumaktaydım.
He had been reading. Okumaktaydı.
We had been trying to repair Makineyi tamir etmeye çalışmaktay-
the machine. dık.
They had been drinking. İçmekteydiler.
Soru haline sokmak için had cümle başına alınır, olumsuz yapmak için had ile been arasına not sözcüğü yerleştirilir.
Had you been sleeping? Uyumakta mıydın?
Had he been reading? Okumakta mıydı?
Had we been trying ta repair Makineyi tamir etmeye çalışmakta
the machine? mıydık?
Had they been drinking? İçmekte miydiler?
You had not been sleeping. Uyumakta değildin.
He had not been reading. Okumakta değildi.
We had not been trying to Makineyi tamir etmeye çalışıyor
repair the machine. değildik.
They had not been drinking. İçmekte değildiler.
the future perfect tense - gelecekte bitmiş zaman
Fiillerin üçüncü şekli ile shall (will) ve have yardımcı fiillerinin birlikte kullanılmasıyla yapılır.
I shall have finished the book. Kitabı bitirmiş olacağım.
You will have learnt. Öğrenmiş olacaksın.
He will have eaten the food. Yiyeceği yemiş olacak.
They will have seen everything. Her şeyi görmüş olacaklar.
Soru hali shall (will) cümle başına alınarak, olumsuzluk shall (will) ile have arasına not konularak yapılır.
Shall I have finished the book? Kitabı bitirmiş olacak mıymı?
Will you have learnt? Öğrenmiş olacak mısınız?
Will he have eaten the food? Yiyeceği yemiş olacak mı?
Will they have seen everything? Her şeyi görmüş olacaklar mı?
I shall not have finished the book Kitabı bitirmiş olmayacağım.
You will not have learnt. Öğrenmiş olmayacaksın.
He will not have eaten the food. Yiyeceği yemiş olmayacak.
They will not have seen every- Her şeyi görmüş olmayacaklar.
thing.
the future perfect continuous tense -
sürekli gelecekte bitmiş zaman
ing eki almış fiilin önünde shall (will), have ve to be fiillerinin üçünün birden kullanılmasiyle yapılır. Özneye uygun shall (will) yardımcı fiillerinden biri alındıktan sonra have getirilir. Bundan sonra da to be yardımcı fiilinin been şekli konulur.
I shall have been working. Çalışıyor olacağım.
She will have been singing. Şarkı söylüyor olacak.
You will have been running. Koşuyor olacaksınız.
They will have been playing. Oynuyor olacaklar.
Soru şekli için shall (will) cümle başına alınır, olumsuzluk için shall (will) ile have arasına not konulur.
Shall I have been working? Çalışıyor olacak mıyım?
Will she have been singing? Şarkı söylüyor olacak mı?
Will you have been running? Koşuyor olacak mısınız?
Will they have been playing? Oynuyor olacaklar mı?
I shall not have been working. Çalışıyor olmayacağım.
She will not have been singing. Şarkı söylüyor olmayacak.
You will not have been running. Koşuyor olmayacaksınız.
They will not have been playing. Oynuyor olmayacaklar.
Bu fiil zamanı İngilizcede pek az kullanılır.
THE FUTURE TENSES - GELECEK ZAMANLAR
Bu grubun içinde iki kip ile bunlara ilaveten going to yapısı vardır.
a. the future tense - gelecek zaman
b. the future continuous tense - sürekli gelecek zaman
c. going to form - going to yapısı
Bunları da teker teker ele alarak kısaca bilgi verelim:
the future tense - gelecek zaman
Bu zaman kök halinde "infinitive - mastar" fiil önüne shall (will) yardımcı fiilini getirmek suretiyle yapılır. Özne I ve we ise shall, bunlar dışında will kullanılır. (Fakat I ve we ile de çoğu kez will kullanıldığı görülür.)
I shall understand it. Onu anlayacağım.
You will like them. Onları seveceksin.
He will buy a boat. Bir kayık alacak.
They will come again. Tekrar gelecekler.
Soru yapmak için shall (will) cümle başına getirilir, olumsuzluk için shall (will) ile esas fiil arasına not konulur.
Shall I understand it? Onu anlayacak mıyım?
Will you like them? Onları sevecek misin?
Will he buy a boat? Bir kayık alacak mı?
Will they come again? Tekrar gelecekler mi?
I shall not understand it. Onu anlamayacağım.
You will not like them. Onları sevmeyeceksin.
He will not buy a boat. Bir kayık almayacak.
They will not come again. Tekrar gelmeyecekler.
the future continuous tense - sürekli gelecek zaman
ing eki almış fiil önüne to be yardımcı fiilinin be şekli ile shall (will) getirmek suretiyle yapılır.
I shall be waiting for you. Seni bekliyor olacağım.
She will be sweeping the room. Odayı süpürüyor olacak.
You will be sleeping then. O zaman uyuyor olacaksın.
It will be eating the food. Yiyeceği yiyor olacak.
Soru yapmak için shall (will) cümle başına alınır, olumsuz yapmak için shall (will) ile be arasına not konulur.
Shall I be waiting for you? Seni bekliyor mu olacağım?
Will she be sweeping the room? Odayı süpürüyor mu olacak?
Will you be sleeping then? O zaman uyuyor mu olacaksın?
Will it be eating the food? Yiyeceği yiyor mu olacak?
I shall not be waiting for you. Seni bekliyor olmayacağım.
She will not be sweeping the Odayı süpürüyor olmayacak.
room.
You will not be sleeping then. O zaman uyuyor olmayacaksın.
It will not be eating the food. Yiyeceği yiyor olmayacak.
going to form - going to yapısı
Yalın halde bir fiilin önüne going to getirilirse gelecek zaman ifadesi veren bir yapı kurulmuş olur. Bu yapıda going to'dan önce cümlenin öznesine uygun to be fiili kullanılır: I için am, tekil özne için is, çoğul özne için are.
Türkçe'ye future tense - gelecek zaman gibi çevrilen going to yapısı anlam bakımından ondan biraz farklıdır.
I am going to sell my carpet. Halımı satacağım.
He is going to make a toy. Bir oyuncak yapacak.
We are going to pay the bill. Hesabı ödeyeceğiz.
They are going to clean the Evi temizleyecekler.
house.
Soru haline sokmak için cümledeki to be fiili başa getirilir, olumsuzluk için not sözcüğü to be ile going arasına yerleştirilir.
Am I going to sell my carpet? Halımı satacak mıyım?
Is he going to make a toy? Bir oyuncak yapacak mı?
Are we going to pay the bill? Hesabı ödeyecek miyiz?
Are they going to clean the Evi temizleyecekler mi?
house?
I am not going to sell my carpet. Halımı satmayacağım.
He is not going to make a toy. Bir oyuncak yapmayacak.
We are not going to pay the bill. Hesabı ödemeyeceğiz.
They are not going to clean the Evi temizlemeyecekler.
house.
alıntıdır
NON-DEFINING RELATIVE CLAUSES
Bu tür ilgi cümlecikleri bilinen ve hakkında açıklama gereği olmayan isimler hakkında biraz daha ayrıntı vermek için kullanılırlar. Çok önemli olmadıkları için cümlenin esas anlamını bozmadan atılabilirler. Bu tür ilgi cümleciklerinin önemli bir özelliği cümle içinde iki virgül arasında bulunmalarıdır. Bu şekliyle cümleye parantez içinde fazladan ilave edilmiş çok önemi olmayan ek bir açıklama durumundadırlar.
şahıslar için tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Bu tip ilgi cümleciği başında kullanılacak tek ilgi zamiri, özne durumunda who, tümleç durumunda whom, iyelik halinde whose'dur. Edatlarla birlikte olunca whom kullanılır.
özne durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Bu durumda şahıslar için kullanılacak tek ilgi zamiri who'dur. Verdiği anlam "ki o, ki onlar"dır.
Anita's father, who is a doctor, Anita'nın babası, ki o bir doktordur,
is coming to our office. büromuza geliyor. Anita'nın bir dok-
tor olan babası büromuza geliyor.
My son, who was in London last Oğlum, ki o geçen yıl Londra'daydı,
year, is a famous football player şimdi ünlü bir futbolcudur. Geçen
now. yıl Londra'da olan oğlum şimdi ünlü
bir futbolcudur.
Dora and Frank, who are playing Dora ve Frank, ki onlar oturma oda-
in the living room, are very clever sında oynuyorlar, çok akıllı çocuk-
children. lardır.Oturma odasında oynayan
Dora ve Frank çok akıllı çocuk-
lardır.
tümleç durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Yukarıdaki üç örnekte who ilgi zamiri özne durumunda kullanılmıştır. Tümleç olarak, yani -i halinde kullanılacak şekil whom'dur. Bunun vereceği anlam "ki onu, ki ona" olacaktır.
Hilda, whom we met at the Hilda, ki ona konserde rastladık,
concert, visited us. bizi ziyaret etti. Konserde rastladı-
dığımız Hilda bizi ziyaret etti.
Our history teacher, whom every- Tarih öğretmenimiz, ki onu herkes
body likes, is in hospital now. sever, şimdi hastanededir. Herkesin
sevdiği tarih öğretmenimiz şimdi
hastanededir.
The secretary, whom you saw in Sekreter, ki onu büromda gördün,
my office, has left England. İngiltere'den ayrıldı. Büromda gör-
düğün sekreter İngiltere'den ayrıldı.
edatlarla tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Edatla birlikte kullanılacak zamir whom'dur. Çeşitli edatlarla bir araya gelebilir.
with whom ki onunla
about whom ki onun hakkında
from whom ki ondan
Gerald, with whom I went to Paris Gerald, ki onunla geçen yaz Paris'e
last summer, wants to see you. gittim, seni görmek istiyor. Geçen
yaz birlikte Paris'e gittiğim Gerald
seni görmek istiyor.
The man, from whom you bought Adam, ki ondan bir otomobil aldın,
a car, is sitting at that table. şu masada oturuyor. Bir otomobil
aldığın adam şu masada oturuyor.
The girl, about whom they told Kız, ki onun hakkında bize kötü
us bad things, is a very good şeyler söylediler, çok iyi bir hemşi-
nurse. şiredir. Bize hakkında kötü şeyler
söyledikleri kız çok iyi bir hemşi-
redir.
iyelik halinde tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Kullanılacak zamir whose'dur. Verdiği anlam: "ki onun" dur.
My sister, whose husband is a Kız kardeşim, ki onun kocası bir
lawyer, is coming to dinner. avukattır, akşam yemeğine geliyor.
Kocası bir avukat olan kız kardeşim
akşam yemeğine geliyor.
The postman, whose son is in our Postacı, ki onun oğlu bizim okulda-
school, is going past our door. dır, kapımızdan geçip gidiyor. Oğlu
okulumuzda olan postacı
kapımızdan geçip gidiyor.
The inspector, whose car is in Müfettiş, ki onun otomobili evin
front of the house, is waiting önündedir, seni bekliyor. Otomobili
for you. evin önünde olan müfettiş seni
bekliyor.
nesneler için tanımlamayan ilgi zamirleri
Şahıslar için tanımlamayan ilgi zamirlerini gördükten sonra şimdi aynı şeyin insanlar dışında nesneler için nasıl yapıldığını görelim.
özne durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Kullanılacak sözcük which'tir. Verdiği anlam: "ki o, ki onlar" dır.
The train, which should arrive at Tren, ki o altıda gelecekti, rötarlıdır.
six, is late. Altıda gelecek olan tren rötarlıdır.
Our school, which is very Okulumuz, ki o çok ünlüdür, bir
famous, has a basketball team. basketbol takımına sahiptir. Çok
ünlü olan okulumuzun bir basket-
bol takımı var.
Walking, which is a good sport Yürüyüş, ki o yaşlılar için iyi bir
for old people, will make you spordur, seni sağlıklı yapacak.
healthy. Yaşlılar için iyi bir spor olan
yürüyüş seni sağlıklı yapacak.
His villa, which is in the forest, Onun villası, ki o ormandadır, dün
was sold yesterday. satıldı. Onun ormandaki villası dün
satıldı.
tümleç durumunda tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Bu amaçla kullanılan sözcük yine which'tir. Fakat verdiği anlam "ki onu, ki ona, ki onları, ki onlara"dır.
The book, which you read Kitap, ki onu dün okudun, kız
yesterday, belongs to my sister. kardeşime aittir. Dün okuduğun
kitap kız kardeşime aittir.
The fruit, which they buy from Meyva, ki onu Allan'dan alırlar,
Allan's, is expensive. pahalıdır. Allan'dan aldıkları meyve
pahalıdır.
The river, which you saw Nehir, ki onu dün gördün, birçok
yesterday, flows through many ormanların arasından akar. Dün
forests. gördüğün nehir birçok ormanların
arasından akar.
The film, which my friends Film, ki onu arkadaşlarım tavsiye
recommended, was about the ettiler, İkinci Dünya Savaşı hakkın-
Second World War. daydı. Arkadaşlarımın tavsiye ettik-
leri film İkinci Dünya Savaşı
hakkındaydı.
edatlarla tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Which ile çeşitli edatların birlikte kullanılmasıyla yapılır. Edat which zamirinin önünde olabileceği gibi cümle sonuna da konulabilir.
about which ki onun hakkında
with which ki onunla
from which ki ondan
for which ki onun için
The key, with which they open Anahtar, ki onunla kileri açarlar, al-
the cellar, is kept in a tın bir kutuda saklanır. Kileri açtık-
golden box. ları anahtar altın bir kutuda
saklanır.
The war, about which many Savaş, ki onun hakkında birçok
books were written, lasted kitaplar yazıldı, yirmi yıl sürdü.
twenty years. Hakkında birçok kitaplar yazılan
savaş yirmi yıl sürdü.
The suitcase, for which I paid Bavul, ki onun için seksen dolar
eighty dollars, isn't big enough. ödedim, yeterli büyüklükte
değil.Seksen dolar ödediğim bavul
yeterli büyüklükte değil.
The suitcase, which I paid eighty Seksen dolar ödediğim bavul yeterli
dollars for, isn't big enough. büyüklükte değil.
iyelik halinde tanımlamayan ilgi cümlecikleri
Nesneler için kullanılan of which ve özellikle hayvanlar için kullanlan whose ilgi zamirleri "ki onun" anlamındadır.
The famous book, of which the Ünlü kitap, ki onun son sayfaları
last pages are torn, is kept in the yırtıktır, müzede saklanıyor, Son
museum. sayfaları yırtık olan ünlü kitap
müzede saklanıyor.
My dog, whose ears are very big, Köpeğim, ki onun kulakları çok
likes sleeping on my lap. yüktür, kucağımda uyumayı sever.
Kulakları çok büyük olan köpeğim
kucağımda uyumayı sever.
John's car, of which two tyres John'un otomobili, ki onun iki
are stolen, is behind the house. lastiği çalınmıştır, evin arkasındadır.
John'un iki lastiği çalınmış otomo-
bili evin arkasındadır.
Yukarıda örneklerini gördüğümüz nesneler ve hayvanlar için iyelik halinde ilgi cümleciklerine yazılı İngilizcede rastlanırsa da konuşma dilinde hiç tercih edilmezler. Aynı anlamı vermek için başka cümleler, örneğin iki basit cümle kullanılarak bu durumdan kaçınılır.
Bu konuda şunu da ilave edelim: tanımlamayan ilgi cümlecikleri özne halinde, -i halinde, edatlarla ve iyelik halinde kullanılışları da dahil olmak üzere, özellikle konuşma dilinde tercih edilmezler.
bağlayıcı ilgi zamirleri
Who ve which zamirleri ayrı iki cümleyi and sözcüğünün anlamına benzer bir şekilde bağlayabilirler. Tabii yine bu durumda da who şahıslar, which nesneler için kullanılır.
They gave me a book and I liked Bana bir kitap verdiler ve ben onu
it very much. çok sevdim.
They gave me a present, which I Bana bir hediye verdiler, ki onu çok
liked very much. sevdim. (Bana bir hediye verdiler;
onu çok sevdim.)
She has two children and they go Onun iki çocuğu var ve onlar
to primary school. ilkokula giderler.
She has two children, who go Onun iki çocuğu var, ki onlar
to primary school. ilkokula giderler. Onun iki çocuğu
var; onlar ilkokula giderler.
We bought a new house. It had Yeni bir ev aldık. Onun dört odası
four rooms. vardı.
We bought a new house, which Yeni bir ev aldık, ki onun dört odası
had four rooms. vardı. Yeni bir ev aldık; dört odası
vardı.
They helped the poor man. He Yoksul adama yardım ettiler. O
thanked them several times. onlara birkaç kez teşekkür etti.
They helped the poor man, who Yoksul adama yardım ettiler ki o
thanked them several times. onlara birkaç kez teşekkür etti.
Yoksul adama yardım ettiler; o
onlara birkaç kez teşekkür etti.
He slept in a tent. lt was very Bir çadırda uyudu. O çok rahattı.
comfortable. Bir çadırda uyudu, ki o çok rahattı.
He slept in a tent, which was Bir çadırda uyudu; o çok rahattı.
very comfortable.
VERBS - FİİLLER
Fiilin tanımı
Fiiller bir şahıs veya şeyin ne yaptığını, ne durumda olduğunu veya kendisine ne yapılldığını bildiren sözcüklerdir. Başka bir deyişle, fiiller, bir hareket, oluş ve durum bildirirler.
Fiiller eylem veya durumları gösterirken onların zamanını, süresini, tamamlanma hallerini de belirtirler.
to go gitmek
Go! Git!
He is going. O gidiyor.
They sleep here. Onlar burada uyurlar.
We drank water. Su içtik.
She will sing. Şarkı söyleyecek.
We have eaten the cakes. Pastaları yedik.
He must come. O gelmeli.
Mary can carry it. Mary onu taşıyabilir.
She may sell the ring. Yüzüğü satabilir.
We ought to repair his Otomobilini tamir etmeliyiz.
car.
They used to visit us. Bizi ziyaret ederlerdi.
The man is tired. Adam yorgundur.
Örneklerde görülen fiiller, yukarıda tanımladığımız anlamlarda kullanılmış birer sözcüktür.
Fiillerin türleri
İngilizcede iki tür fiil vardır:
1. auxiliary verbs - yardımcı fiiller 2. ordinary verbs - olağan fiiller. Bunları ele alarak inceleyelim:
2. ORDINARY VERBS-OLAĞAN FİİLLER
On iki adet olduğunu gördüğümüz yardımcı fiiller dışında kalan bütün fiiller olağan fiiller olarak isimlendirilir.
to read okumak
to walk yürümek
to sleep uyumak
to drink içmek
İngilizce fiillerin mastar eki olan ve Türkçe fiildeki "-mek, -mak"ın anlamını veren to, fiil gövdesinin önünde yer alır. İngilizcede fiilin bu şekline (infinitive - mastar) denir.
Fiillerin çeşitli zamanların yapılmasında kullanılan şekilleri, aldığı ekleri, düzenli, düzensiz diye ikiye ayrılışını ve belirttikleri eylemlerin özne ile nesne arasındaki geçişlilik durumlarını ele alarak inceleyelim:
Fiiller verdikleri anlam ve kullanılış yerleri uyarınca şu şekillerde bulunurlar :
1. Mastar halinde, yani çekimsiz biçimde (infinitive)
to drink içmek
to work çalışmak
to give vermek
to talk konuşmak
2. Geniş zaman halinde bir cümlede bulundukları zaman önlerindeki to mastar eki kalkmış olarak (simple present tense)
they drink içerler
you work çalışırsın
we give veririz
I talk konuşurum
Bu zaman halindeki cümlelerin öznesi tekilse, yani bir tek şahıs veya şeyi gösteriyorsa fiil -s ekini alır.
he drinks o içer
Dora works Dora çalışır
Andrew gives Andrew verir
she talks o konuşur
3. Şimdiki zaman halindeki (present continuous tense) bir cümlede veya (gerund - isim fiil) olarak kullanıldığında sonuna ing eki almış olarak
drinking içme, içen
working çalışma, çalışan
giving verme, veren
talking konuşma, konuşan
We are drinking. Biz içiyoruz.
She is working. O çalışıyor.
They are giving. Onlar veriyorlar.
Mary is talking. Mary konuşuyor.
4. Geçmiş zaman halinde bir cümle yapısı içinde bulundukları zaman (simple past tense). Geçmiş zaman ifadesi (ve 5. maddede göreceğimiz zaman) için kullanılacak biçimleri bakımından İngilizcede olağan fiiller iki gruba ayrılırlar.
A. düzenli fiiller
B. düzensiz fiiller
Düzenli fiiller grubundan bir fiil geçmiş zaman haline girerken sonuna "-ed" eklenir.
she worked çalıştı
Mary talked Mary konuştu
Düzensiz fiiller grubundan bir fiil geçmiş zaman haline girerken bu fiilin geçmiş zaman için mevcut olan şekli alınır. Bu gruptaki her fiilin geçmiş zaman için kullanılmak üzere ayrı bir şekli vardır. Bu fiilleri, geçmiş zaman için kullanılan şekilleriyle birlikte ileride bir liste halinde göreceğiz.
we drank içtik
they gave verdiler
5. Şimdiki bitmiş zaman halinde bir cümlede bulundukları zaman (present perfect tense). Böyle bir zamanda bulunan cümlede fiilin bu amaçla kulla- nılacak şekli yer alır. Fiil düzenli fiiller grubundansa "-ed" ilave edilmiş şekli, düzensiz fiiller grubundansa fiilin bu amaçla kullanılan üçüncü şekli kullanılır. Bu açıklamaya göre, düzenli fiillerin geçmiş zamanda kullanılan şekilleriyle, yakın geçmiş zamanda kullanılan şekilleri aynıdır. Her ikisi de "-ed" eki almış durumdadır.
she has worked çalıştı
Mary has talked Mary konuştu
Düzensiz fiillerin geçmiş zaman için kullanılan şekillerinden başka şimdiki bitmiş zaman (present perfect tense) için kullanılacak ayrı bir üçüncü şekilleri vardır. Past participle (geçmiş zaman ortacı) adı verilen bu üçüncü şekilleri de düzensiz fiiller listesinde görülmektedir.
we have drunk içtik
they have given verdiler
Yukarıda açıkladığımız fiil biçimlerini bir tablo halinda aşağıda bir daha görelim :
olağan fiillerin biçimi
1. mastar halinde to drink - to talk
2. geniş zaman drink, drinks - talk, talks
3. şimdiki zaman drinking - talking
4. geçmiş zaman drank - talked
5. şimdiki bitmiş zaman drunk - talked
regular and irregular verbs - düzenli ve düzensiz fiiler
İngilizcede olağan fiiller iki grupta toplanırlar. Bir fiil ya "regular -düzenli" ya da "irregular -düzensiz"dir. Düzenli fiillerin özelliği, geçmiş zaman biçimlerinin fiil köküne "-ed" ilavesiyle yapılmasıdır.
I walk yürürüm
I walked yürüdüm
she helps yardım eder
she helped yardım etti
they want isterler
they wanted istediler
Bu tip fiiller şimdiki bitmiş zaman kipinde kullanılırken yine aynı biçimlerini, yani "-ed" eki almış biçimlerini korurlar.
I walk yürürüm
I walked yürüdüm
I have walked yürüdüm
she helps yardım eder
she helped yardım etti
she has helped yardım etti
they want isterler
they wanted istediler
they have wanted istediler
Görüldüğü gibi düzenli fiiller geçmiş zamanda da, şimdiki bitmiş zamanda da "-ed" eki almaktadırlar.
irregular verbs - düzensiz fiiller
Düzenli fiillerin ikinci ve üçüncü şekillerinin hep aynı oluşu, yani "-ed" ilavesiyle yapılmasına karşın düzensiz fiillerin, geçmiş zaman için kullanılan ikinci ve şimdiki bitmiş zaman için kullanılan üçüncü şekilleri ayrı biçimdedirler.
Aşağıda üç sütun halindeki listenin ilkinde fiilin mastar (infinitive) halini, ikincisinde geçmiş zamanda (past tense) kullanılan şeklini, üçüncüsünde şimdiki bitmiş zamanda (present perfect tense) kullanılan şeklini görmekteyiz. Üçüncü şekil "geçmiş zaman ortacı - sıfat fiil" (past participle) olarak isimlendirilir
THE PRESENT TENSES - ŞİMDİKİ ZAMANLAR
Bu grubun içinde iki zaman vardır.
a. the present continous tense - şimdiki zaman
b. the simple present tense - geniş zaman
Her bir zamanı kısaca açıklayarak kullanılma yeri, şekil olarak nasıl meydana getirildiği ve çeşitli hallerini gözden geçirelim.
the present continuous tense - şimdiki zaman
Fiil köküne -ing takısı eklenerek önüne, özneye uygun to be yardımcı fiili getirilirse şimdiki zaman kipi meydana gelir.
to be yardımcı fiilinin şimdiki zamanda kullanılacak üç şekli am, is, are dır. Özne I ise am kullanılır. Özne tekil bir şahıs veya şeyse is, çoğulsa are kullanılır.
I am going to the park. Ben parka gidiyorum.
He is drinking milk. O süt içiyor.
They are running. Koşuyorlar.
Bu zaman halindeki bir cümleyi soru yapmak için cümledeki to be yardımcı fiili (am, is, are) cümle başına getirilir, olumsuz yapmak için to be ile esas fiil arasına not ilave edilir.
Am I going to the park? Ben parka gidiyor muyum?
Is he drinking milk? O süt içiyor mu?
Are they running? Koşuyorlar mı?
I am not going to the park. Ben parka gitmiyorum.
He is not drinking milk. O süt içmiyor.
They are not running. Koşmuyorlar.
the simple present tense - geniş zaman
Özneden sonra fiil yalın halde kullanılırsa geniş zaman kipi meydana gelir. Yalnız, özne tekilse fiile "s" ilave edilir.
I read a letter. Bir mektup okurum.
He drives the car. Otomobili kullanır.
They run. Koşarlar.
Bu cümleleri soru yapmak için cümlenin, başına do yardımcı fiili ilave edilir. Olumsuz yapmak için fiilin önüne do not getirilir.
Do I read a letter? Bir mektup okur muyum?
Do they run? Koşarlar mı?
I do not read a letter. Bir mektup okumam.
They do not run. Koşmazlar.
Öznenin tekil olması durumunda fiile eklenen "s" soru ve olumsuz yapılma halinde fiilden alınır, cümleye ilave edilen do yardımcı fiiline eklenir. Do yardımcı fiilinin son harfi "o" olması nedeniyle bu ekleme "does" şeklinde olur.
He drives the car. Otomobili kullanır.
Does he drive the car? Otomobili kullanır mı?
He does not drive the car. Otomobili kullanmaz.
THE PAST TENSES - GEÇMİŞ ZAMANLAR
Bu grubun içinde iki zaman vardır.
a. the simple past tense - geçmiş zaman (di'li)
b. the past continuous tense - sürekli geçmiş zaman
Bu zamanları da çok kısa bir şekilde ve örnekleriyle görelim :
the simple past tense - geçmiş zaman
Özneden sonra fiil, düzenli fiiller grubundansa, -ed eki almış olarak, düzensiz fiiller grubundansa, ikinci şekliyle, yani geçmiş zaman şekli getirilerek geçmiş zaman kipi yapılmış olur.
I walked to the window. Pencereye yürüdüm.
She drank some wine. Biraz şarap içti.
We cleaned the table. Masayı temizledik.
They wrote letters. Mektuplar yazdılar.
Bu cümleleri soru yapmak için cümle başına (do yardımcı fiilinin geçmiş şekli olan) did getirilir. Olumsuz yapmak için fiilin önüne did not getirilir. Cümleye bu ilaveler yapılırken esas fiil düzenli bir fiilse ed ilavesi kalkar, düzensiz bir fiilse geçmiş zaman için kullanılan ikinci şeklinden çıkıp ilk şekli olan yalın hale (infinitive) döner.
Did I walk to the window? Pencereye yürüdüm mü?
Did she drink any water? Hiç su içti mi?
Did we clean the table? Masayı temizledik mi?
Did they write letters? Mektuplar yazdılar mı?
I did not walk to the window. Pencereye yürümedim.
She did not drink any water. Hiç su içmedi.
We did not clean the table. Masayı temizlemedik.
They did not write letters. Mektuplar yazmadılar.
the past continuous tense - sürekli geçmiş zaman
Ing eki almış esas fiil önüne to be yardımcı fiilinin geçmiş zaman halleri getirilirse sürekli geçmiş zaman kipi oluşur. To be fiilinin geçmiş zaman şekilleri was ve were'dir. Özne tekilse was, çoğulsa were kullanılır.
I was walking. Yürüyordum.
He was resting. İstirahat ediyordu.
You were swimming in the pool. Yüzme havuzunda yüzüyordunuz.
They were building a bridge. Bir köprü yapıyorlardı.
Bu cümleleri soru yapmak için to be yardımcı fiili (was, were) cümlenin başına getirilir. Olumsuz yapmak için to be ile esas fiil arasına not konulur.
Was I walking? Yürüyor muydum?
Was he resting? İstirahat ediyor muydu?
Were you swimming in the pool? Yüzme havuzunda yüzüyor muy-
dunuz?
Were they building a bridge? Bir köprü yapıyorlar mıydı?
I was not walking. Yürümüyordum.
He was not resting. İstirahat etmiyordu.
You were not swimming in the Yüzme havuzunda yüzmüyordunuz.
pool.
They were not building a bridge. Bir köprü yapmıyorlardı
THE PERFECT TENSES - BİTMİŞ ZAMANLAR
Bu grubun içinde altı zaman vardır.
a. the present perfect tense - şimdiki bitmiş zaman
b. the past perfect tense - geçmişte bitmiş zaman
c. the present perfect continuous tense - sürekli şimdiki
bitmiş zaman
d. the past perfect continuous tense - sürekli geçmişte
bitmiş zaman
e. the future perfect tense - gelecekte bitmiş zaman
f. the future perfect continuous tense - sürekli gelecekte
bitmiş zaman
Bunları da kısaca örneklerle verelim.
the present perfect tense - şimdiki bitmiş zaman
Bu kipte, fiilin üçüncü şekli yani "past participle - geçmiş zaman ortacı" ile onun önünde have yardımcı fiili kullanılır. Bilindiği gibi düzenli fiillerin üçüncü şekilleri "ed" ekiyle yapılır, düzensizlerin üçüncü şekilleri ise ayrı olarak mevcuttur. Bunlar 112-116 sayfalarda bir liste halinde görülmektedir.
Have yardımcı fiili, cümlenin öznesi tekilse has şekline girer.
I have finished my work. İşimi bitirdim.
She has seen the visitors. Ziyaretçileri gördü.
You have taken their pens. Onların kalemlerini aldın.
He has changed his mind. Fikrini değiştirdi.
They have gone to Paris. Paris'e gittiler.
Bu cümleleri soru yapmak için have yardımcı fiili cümlenin başına getirilir, olumsuz yapmak için esas fiille have arasına not konulur.
Have I finished my work? İşimi bitirdim mi?
Has she seen the visitors? Ziyaretçileri gördü mü?
Have you taken their pens? Onların kalemlerini aldın mı?
Has he changed his mind? Fikrini değiştirdi mi?
Have they gone to Paris? Paris'e gittiler mi?
I have not finished my work. İşimi bitirmedim.
She has not seen the visitors. Ziyaretçileri görmedi.
You have not taken their pens. Onların kalemlerini almadın.
He has not changed his mind. Fikrini değiştirmedi.
They have not gone to Paris. Paris'e gitmediler.
the past perfect tense - geçmişte bitmiş zaman
Fiillerin üçüncü şekli "past participle - geçmiş zaman ortacı" önünde have yardımcı fiilinin geçmiş şekli olan had kullanmak suretiyle yapılır. Had her türlü özne önünde aynı kalır. Tekil ve çoğul için değişmez.
You had accepted his offer. Onun teklifini kabul etmiştin.
She had washed the towels. Havluları yıkamıştı.
We had eaten the sweets. Tatlıları yemiştik.
He had broken your glass. Sizin bardağınızı kırmıştı.
Bu cümleleri soru yapmak için had yardımcı fiili cümlenin başına getirilir, olumsuz yapmak için esas fiille had arasına not konulur.
Had you accepted his offer? Onun teklifini kabul etmiş miydin?
Had she washed the towels? Havluları yıkamış mıydı?
Had we eaten the sweets? Tatlıları yemiş miydik?
Had he broken your glass? Sizin bardağınızı kırmış mıydı?
You had not accepted his offer. Onun teklifini kabul etmemiştin.
She had not washed the towels. Havluları yıkamamıştı.
We had not eaten the sweets. Tatlıları yememiştik.
He had not broken your glass. Sizin bardağınızı kırmamıştı.
the present perfect continuous tense -
sürekli şimdiki bitmiş zaman
Fiilin ing eki almış şekli önünde have ve to be yardımcı fiillerinin birlikte kullanılmasıyla yapılır.
To be fiilinin bu kipte kullanılan şekli been'dir. Have fiili tekil öznelerle has, çoğul öznelerle have şeklinde olur.
You have been waiting for hours. Saatlerdir bekliyorsun. (beklemek-
tesin.)
She has been cleaning the Halıları temizliyor. (temizlemekte.)
carpets.
They have been working on a Bir proje üzerinde çalışıyorlar.
project.
He has been typing my letters. Mektuplarımı daktilo ediyor.
Bu cümleleri soru yapmak için have yardımcı fiili cümlenin başına alınır, olumsuz yapmak için not sözcüğü have ile been arasına getirilir.
Have you been waiting for hours? Saatlerdir bekliyor musun?
Has she been cleaning the Halıları temizliyor mu?
carpets?
Have they been working on a Bir proje üzerinde çalışıyorlar mı?
project?
Has he been typing my letters? Mektuplarımı daktilo ediyor mu?
You have not been waiting for Saatlerdir beklemiyorsun.
hours.
She has not been cleaning the Halıları temizlemiyor.
carpets.
They have not been working Bir proje üzerinde çalışmıyorlar.
on a project.
He has not been typing my Mektuplarımı daktilo etmiyor.
letters.
the past perfect continuous tense -
sürekli geçmişte bitmiş zaman
Fiilin ing eki almış şekli önünde have yardımcı fiilinin had şekliyle to be yardımcı fiilinin been şeklinin birlikte kullanılmasiyle yapılır. Had ve been her türlü özne için aynı kalırlar.
I had been sleeping. Uyumaktaydım.
He had been reading. Okumaktaydı.
We had been trying to repair Makineyi tamir etmeye çalışmaktay-
the machine. dık.
They had been drinking. İçmekteydiler.
Soru haline sokmak için had cümle başına alınır, olumsuz yapmak için had ile been arasına not sözcüğü yerleştirilir.
Had you been sleeping? Uyumakta mıydın?
Had he been reading? Okumakta mıydı?
Had we been trying ta repair Makineyi tamir etmeye çalışmakta
the machine? mıydık?
Had they been drinking? İçmekte miydiler?
You had not been sleeping. Uyumakta değildin.
He had not been reading. Okumakta değildi.
We had not been trying to Makineyi tamir etmeye çalışıyor
repair the machine. değildik.
They had not been drinking. İçmekte değildiler.
the future perfect tense - gelecekte bitmiş zaman
Fiillerin üçüncü şekli ile shall (will) ve have yardımcı fiillerinin birlikte kullanılmasıyla yapılır.
I shall have finished the book. Kitabı bitirmiş olacağım.
You will have learnt. Öğrenmiş olacaksın.
He will have eaten the food. Yiyeceği yemiş olacak.
They will have seen everything. Her şeyi görmüş olacaklar.
Soru hali shall (will) cümle başına alınarak, olumsuzluk shall (will) ile have arasına not konularak yapılır.
Shall I have finished the book? Kitabı bitirmiş olacak mıymı?
Will you have learnt? Öğrenmiş olacak mısınız?
Will he have eaten the food? Yiyeceği yemiş olacak mı?
Will they have seen everything? Her şeyi görmüş olacaklar mı?
I shall not have finished the book Kitabı bitirmiş olmayacağım.
You will not have learnt. Öğrenmiş olmayacaksın.
He will not have eaten the food. Yiyeceği yemiş olmayacak.
They will not have seen every- Her şeyi görmüş olmayacaklar.
thing.
the future perfect continuous tense -
sürekli gelecekte bitmiş zaman
ing eki almış fiilin önünde shall (will), have ve to be fiillerinin üçünün birden kullanılmasiyle yapılır. Özneye uygun shall (will) yardımcı fiillerinden biri alındıktan sonra have getirilir. Bundan sonra da to be yardımcı fiilinin been şekli konulur.
I shall have been working. Çalışıyor olacağım.
She will have been singing. Şarkı söylüyor olacak.
You will have been running. Koşuyor olacaksınız.
They will have been playing. Oynuyor olacaklar.
Soru şekli için shall (will) cümle başına alınır, olumsuzluk için shall (will) ile have arasına not konulur.
Shall I have been working? Çalışıyor olacak mıyım?
Will she have been singing? Şarkı söylüyor olacak mı?
Will you have been running? Koşuyor olacak mısınız?
Will they have been playing? Oynuyor olacaklar mı?
I shall not have been working. Çalışıyor olmayacağım.
She will not have been singing. Şarkı söylüyor olmayacak.
You will not have been running. Koşuyor olmayacaksınız.
They will not have been playing. Oynuyor olmayacaklar.
Bu fiil zamanı İngilizcede pek az kullanılır.
THE FUTURE TENSES - GELECEK ZAMANLAR
Bu grubun içinde iki kip ile bunlara ilaveten going to yapısı vardır.
a. the future tense - gelecek zaman
b. the future continuous tense - sürekli gelecek zaman
c. going to form - going to yapısı
Bunları da teker teker ele alarak kısaca bilgi verelim:
the future tense - gelecek zaman
Bu zaman kök halinde "infinitive - mastar" fiil önüne shall (will) yardımcı fiilini getirmek suretiyle yapılır. Özne I ve we ise shall, bunlar dışında will kullanılır. (Fakat I ve we ile de çoğu kez will kullanıldığı görülür.)
I shall understand it. Onu anlayacağım.
You will like them. Onları seveceksin.
He will buy a boat. Bir kayık alacak.
They will come again. Tekrar gelecekler.
Soru yapmak için shall (will) cümle başına getirilir, olumsuzluk için shall (will) ile esas fiil arasına not konulur.
Shall I understand it? Onu anlayacak mıyım?
Will you like them? Onları sevecek misin?
Will he buy a boat? Bir kayık alacak mı?
Will they come again? Tekrar gelecekler mi?
I shall not understand it. Onu anlamayacağım.
You will not like them. Onları sevmeyeceksin.
He will not buy a boat. Bir kayık almayacak.
They will not come again. Tekrar gelmeyecekler.
the future continuous tense - sürekli gelecek zaman
ing eki almış fiil önüne to be yardımcı fiilinin be şekli ile shall (will) getirmek suretiyle yapılır.
I shall be waiting for you. Seni bekliyor olacağım.
She will be sweeping the room. Odayı süpürüyor olacak.
You will be sleeping then. O zaman uyuyor olacaksın.
It will be eating the food. Yiyeceği yiyor olacak.
Soru yapmak için shall (will) cümle başına alınır, olumsuz yapmak için shall (will) ile be arasına not konulur.
Shall I be waiting for you? Seni bekliyor mu olacağım?
Will she be sweeping the room? Odayı süpürüyor mu olacak?
Will you be sleeping then? O zaman uyuyor mu olacaksın?
Will it be eating the food? Yiyeceği yiyor mu olacak?
I shall not be waiting for you. Seni bekliyor olmayacağım.
She will not be sweeping the Odayı süpürüyor olmayacak.
room.
You will not be sleeping then. O zaman uyuyor olmayacaksın.
It will not be eating the food. Yiyeceği yiyor olmayacak.
going to form - going to yapısı
Yalın halde bir fiilin önüne going to getirilirse gelecek zaman ifadesi veren bir yapı kurulmuş olur. Bu yapıda going to'dan önce cümlenin öznesine uygun to be fiili kullanılır: I için am, tekil özne için is, çoğul özne için are.
Türkçe'ye future tense - gelecek zaman gibi çevrilen going to yapısı anlam bakımından ondan biraz farklıdır.
I am going to sell my carpet. Halımı satacağım.
He is going to make a toy. Bir oyuncak yapacak.
We are going to pay the bill. Hesabı ödeyeceğiz.
They are going to clean the Evi temizleyecekler.
house.
Soru haline sokmak için cümledeki to be fiili başa getirilir, olumsuzluk için not sözcüğü to be ile going arasına yerleştirilir.
Am I going to sell my carpet? Halımı satacak mıyım?
Is he going to make a toy? Bir oyuncak yapacak mı?
Are we going to pay the bill? Hesabı ödeyecek miyiz?
Are they going to clean the Evi temizleyecekler mi?
house?
I am not going to sell my carpet. Halımı satmayacağım.
He is not going to make a toy. Bir oyuncak yapmayacak.
We are not going to pay the bill. Hesabı ödemeyeceğiz.
They are not going to clean the Evi temizlemeyecekler.
house.
alıntıdır