Tehlikeli Bir Girişim !!

Newwave

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
17 Kas 2007
Mesajlar
12,976
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
World Of Hackhell

33a7z8y.jpg


Tehlikeli bir girişim !

HAŞİM Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak en kıdemli üye sıfatını da taşıyor.

HAŞİM Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak en kıdemli üye sıfatını da taşıyor. Rahmetli Özal çok genç yaşında kendisini Anayasa Mahkemesi üyeliğine atarken, emeklilik yaşına kadar en uzun süreli mahkeme üyesi olma özelliğini kazanacağını mutlaka hesap etmiştir.

Haşim Kılıç, Cumhuriyet’in laiklik ilkesi söz konusu olduğu zaman, ekürisi Sacit Adalı ile birlikte Anayasa Mahkemesi’nde adeta, iki kişilik bir blok olarak birlikte hareket etmektedirler.

Bu bloka Anayasa Mahkemesi raportörü Doç. Dr. Osman Can da katıldı.

Laiklik ve ihlali addedilen tasarrufların Anayasa Mahkemesi’nde denetlenmesi söz konusu olunca, adeta otomatik olarak dosya raportör olarak Osman Can’a tevzi ediliyor ve o da raporunda laiklikle ilgili olarak Cumhuriyet’in temel değerleri ve Anayasa’nın ’Genel Esaslar’ başlığında 1. kısımda düzenlenen, değiştirilemeyecek hükümler kenar başlıklı maddesine karşıt görüşler ihtiva eden raporlar hazırlayarak, Anayasa Mahkemesi’ni özellikle laiklik üzerinden içtihat değişikliği yapmaya yönlendirmeye çalışıyor. AKP’nin kapatılması davası ve türban davasında laiklik ihlali iddiasına karşı çok taraflı raporlar yazdı. Kendisi akademik unvan sahibi ve yazdığı kitaplarda Cumhuriyet’in kurucu devlet değerleri ve anayasal sistem ile ilgili farklı bir düşüncede olduğunu ileri sürüyor. Akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü nokta-i nazarından bu tutum ancak aynı değerler üzerinden (akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü) eleştirebilir, ancak yargısal bir faaliyet söz konusu olunca aynı kişinin mahkeme bünyesinde görev yapması açık olarak bir ihsas-ı rey sorunu yaratır ve objektif yargıyı ifsat (düzeni bozma, karışıklık çıkarma) etme tehlikesi doğurur.

HEP AYNI RAPORTÖR

Anayasa Mahkemesi kompozisyonunda bugün ne yazıktır ki bir sorun bulunmaktadır. Laiklikle ilgili bir yasal tasarruf mahkeme huzuruna anayasal denetim gereği olarak getirildiği zaman, dosya otomatik olarak raportör Osman Can’a havale edilmekte ve bu zatın raporu (bilinen görüşlerinin bir tekrarı olarak), Başkan Haşim Kılıç ve Başkanvekili Sacit Adalı tarafından oylarıyla desteklenmektedir.

Laiklikle ilgili olarak... Bu tutumun süreklilik kazanma istidadı göstermesi, Yüksek Mahkeme’nin iki oyunun aynı istikamette tezahür etmesi ve bunun önceden bilinmesi, ihsası rey olarak beyan edilmiş iki oy nedeniyle Yüksek Mahkeme’nin karar yeter sayısının geçerliği konusunu tartışmaya açma tehlikesini taşımaktadır.

Anayasa Mahkemesi Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 18. maddesi gereği raportörlerin atama ve terfileri konusunda Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın değerlendirmeleri önem taşımaktadır. Laiklik gibi hayati bir konuda, başkan ve raportörün aynı görüşü taşıması ve aynı raportörün aynı başkan tarafından diğer raportörlere rağmen ısrarla görevlendirilmesi ve başkanın bu rapor doğrultusunda oy kullanması, raportörlük görevinin objektivitesini ihlal eder bir mahiyet kazanma istidadını göstermektedir.

Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfı’nın düzenlediği bir toplantıda, bu ikilden Osman Can, Anayasa’nın değiştirilemez ilkelerini eleştirirken, ’güler yüzlü Frankoculuğun’ korunduğunu ileri sürmektedir. Burada kastedilen Frankoculuk değil, Cumhuriyet’in değerlerinin kurucu iradelerinin başında gelen Atatürkçülüktür.

BÜYÜK TALİHSİZLİK

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet değerlerini, faşist diktatör Franko’ya gönderme yaparak eleştirmek, Atatürk’ün manevi şahsiyetine ağır bir hakarettir. Atatürk özgürlükçü bir cumhuriyetçi olup, tarihte hiçbir zaman faşizm ve diktatörlükle birlikte anılmamıştır.

Atatürk’ü faşizm ve diktatörlükle özdeşleştirme gayretinde olan bir kişinin Anayasa Mahkemesi gibi kurumda bulunması büyük bir talihsizliktir.

Sühan ÖZKAN

Kaynak
 
GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927


devletin tüm kurumlarını ellerine geçirselerde
bu istediklerini yapabilecekleri anlamına gelmez
her karışında şehit kanı var bu vatanın
biz daha ölmedik
hepimizide içeri tıkamayacaklarına göre...
 
Anayasa Mahkemesinin başkanı olan Haşim Kılıç'ın son günlerde sıkça rastladığımız
Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerini tartışmaya
açması Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun devrimlerini içine sindiremediğinin
bir göstergesidir ve bu bağlamda bağlı bulunduğu Anayasa ile çelişen ifadeler
kullanmasını bende büyük bir talihsizlik olarak görmekteyim.
 
Geri
Üst