TraFoo
Banned
- Katılım
- 3 Ağu 2009
- Mesajlar
- 2,032
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Tecavüzcüler kime oy veriyor?
Yaşlıların çocuk yaştaki kızlara, çocukların da bebeklere tecavüz ettiği bir iklim var ülkemizde.
Burası; PKK terörünün egemen olduğu bölge.
Başka yerlerde de tek tük tecavüz görülüyor.
Lakin; PKK terörü ile aynı yerde süren tecavüz terörü çok daha başka...
Bölük bölük, manga manga insanlar çocukları yaşındaki kızlara tacavüz ediyorlar.
Bunların çocukları da bebeklere aynı işi yapıyor.
Bu iğrenç davranış biçimini şimdiye kadar Türkiye bir türlü benim yazdığım gibi açıkça gündeme getirmedi, getiremedi.
Çünkü; güneydoğudaki tecavüz terörünü yaratanlar, bölgenin geleneksel egemenleri idiler. Ağanın, şeyhin, aşiret reisinin açtığı yoldan, fırsatını bulan herkes gidiyordu.
Elbette ki bu tecavüz terörü dün de yazdığım gibi bölgedeki yoksul Kürt kızlarını ve çocuklarını hedef alıyordu.
Hatırlayın: Adıyaman'ın Kahta İlçesi'nde, 16 yaşındaki Medine Memi de ailesi tarafından diri diri toprağa gömülmüştü.
Bir yandan çocuk yaştaki kızlara toplu tecavüz, bir yandanda güya onları korumak adına canlı canlı mezara atıp öldürmek.
İşte böyle bir vahşet iklimi var Türkiye'de.
Ve, bu rezil ortamı yaratan derebeylik sistemi de bütün gücüyle sürüyor.
BAŞBAKAN NE DEMEK İSTEDİ?
Bu rezil olayları gündeme getiren basına en fazla kızan da Başbakan Erdoğan olmuş. Güya bebeklere çocukların tecavüzü geçen yıl olmuş da bunu bu sene gündeme getirmek doğru değilmiş. Bunu yazmak, ortaya çıkarmak, gerek o ilimize gerekse adı geçenlere zarar verir imiş...
Gerçekten dehşet verici bir durum... 2 ve 3 yaşındaki bebeklere tecavüz eden çocuk yetiştiren bir ortamı Sayın Başbakan hiç sorgulamıyor. İlkokul öğrencisi kızlara toplu tecavüzü eleştirip böyle bir ortam yaratan o feodal kültürü hiç taşlamıyor. İstiyor ki bu konular yazılmasın, konuşulmasın...
Ve böylece de o tecavüz kültürü yaşamaya devam etsin...
Başbakan belki farkında değil ama onun açıklamasından çıkan sonuç budur.
Kendisinden beklediğim açıktır: Derhal, bu iğrenç geleneği lanetleyen bir açıklama yapmalıdır. Ve çocuklarımızı, kızlarımızı bu tecavüz kültürünün elinden kurtaracak yasal düzenlemeler yapmalıdır.
Tabii yapabilirse...
SİSTEMİ ANLAYALIM
Dün yazdım bugün bir kez daha yazayım da bu iğrenç suçu bireysel sanan veya tesadüfen ortaya çıkmış her yerde görülebilen bir hastalık gibi değerlendiren işin cahilleri uyansınlar:
Kadına yönelik bu cinsel şiddet; bölgede egemen olan derebeylik sisteminden kaynaklanıyor. Güneydoğu ile ilgisi de bu belgenin derebeylik sisteminin pençesinde olmasındandır. Bölgedeki Kürt kökenli yurttaşlarımız bu feodal sistemin kurbanları halindedirler. Özellikle de kadınlar. Bu yüzden genç kız intiharları burada doruğa çıkmaktadır. Yine bu yüzden, töre cinayetleri denilerek aklanan kadın cinayetleri de bu bölge ile ilişkilidir.
Bunu sakın ola ki Kürtlükle ilişkilendirdiğim sanılmasın. Lakin; bu derebeylik sistemi Kürtlerin yaşadığı alanda egemen olduğu için kurban da saldırgan da genellikle Kürt kökenli olmaktadır.
Burada; bölgede hakim olan medrese eğitiminin (Meşhur Norşin medresesi başta olmak üzere) etkisi dikkate alınmalıdır. Bu medreselerde; 7 veya 9 yaşındaki kızla cinsel ilişkinin meşru olduğu yolunda görüşler oluşmuştur. Bu erkek tasallutu, kendisine İslam tarihinden ve geleneğinden de dayanaklar bulmaktadır. İslam çıkışlı çok eşli evlilik, modern hukuk karşısında, kendisine, çocuklara bile tecavüz hakkı sağlayan bir gelenek yaratmıştır.
OY UĞRUNA
Bu rezil sistem; ekonomik olarak yoksul Kürt köylüsünü ve göçebesini çift katlı sömürürken; sömürüyü kadınlar üzerinde cinsellikle iyice koyulaştırmaktadır. Bölgedeki derebeylerinin (ağa veya şeyh/bunların uzantıları) tecavüzü kendilerine göre gelenek içinde meşrulaştırarak yaşatması; başkalarının da onları taklit etmesini teşvik etmektedir. Böylece, ilköğretim öğrencilerinde bile tecavüz eğilimi ortaya çıkmakta; bu eğilim bebekleri bile tehdit etmektedir.
Siyasetçiler; bölgedeki derebeylik düzenini sorgulayamadıkları için de bu tecavüz kültürü kuvvetle yaşamakta ve kendisini yenileyerek yaygınlaşmaktadır.
Şimdi asıl can alıcı noktaya geliyoruz: Bu tecavüz kültürünün beslediği partiler hangileridir?
Gerçek acıdır ama ortadadır. Tecavüz kültürünün siyasal olarak desteklediği birinci parti BDP; ikincisi de AKP'dir...
Bu yüzdendir ki BDP de AKP de Güneydoğu'daki derebeylik düzeni ile işbirliği yapmaktadır.
Başbakan Erdoğan'ın basına kızmasının sebebi de işte tam burasıdır.
Sayın Başbakan; bölge feodallarını güç duruma düşürecek bir tavır takınamıyor. Tecavüzü yaratan sistemi sorgulamaya kalkışsa; partisindeki ağa- aşiret reisi-şeyh kesiminden gelen milletvekillerini ve o bölgedeki efendileri rahatsız edecek ve oy yitirecektir.
Siz CHP'nin bölgeden oy alamayışının sebebini nedir sanıyorsunuz?
Cumhuriyet ideolojisi, çocuklara tecavüz içeren derebeylik sistemine karşı olduğu için Güneydoğu'da CHP sevilmez.
İddiam odur ki bu bölgede CHP birinci parti olduğu zaman bebeklere kimse tecavüz edemeyecektir.
Rıza Zelyut - Tecavüzcüler kime oy veriyor? - tumkoseyazilari.com
Yaşlıların çocuk yaştaki kızlara, çocukların da bebeklere tecavüz ettiği bir iklim var ülkemizde.
Burası; PKK terörünün egemen olduğu bölge.
Başka yerlerde de tek tük tecavüz görülüyor.
Lakin; PKK terörü ile aynı yerde süren tecavüz terörü çok daha başka...
Bölük bölük, manga manga insanlar çocukları yaşındaki kızlara tacavüz ediyorlar.
Bunların çocukları da bebeklere aynı işi yapıyor.
Bu iğrenç davranış biçimini şimdiye kadar Türkiye bir türlü benim yazdığım gibi açıkça gündeme getirmedi, getiremedi.
Çünkü; güneydoğudaki tecavüz terörünü yaratanlar, bölgenin geleneksel egemenleri idiler. Ağanın, şeyhin, aşiret reisinin açtığı yoldan, fırsatını bulan herkes gidiyordu.
Elbette ki bu tecavüz terörü dün de yazdığım gibi bölgedeki yoksul Kürt kızlarını ve çocuklarını hedef alıyordu.
Hatırlayın: Adıyaman'ın Kahta İlçesi'nde, 16 yaşındaki Medine Memi de ailesi tarafından diri diri toprağa gömülmüştü.
Bir yandan çocuk yaştaki kızlara toplu tecavüz, bir yandanda güya onları korumak adına canlı canlı mezara atıp öldürmek.
İşte böyle bir vahşet iklimi var Türkiye'de.
Ve, bu rezil ortamı yaratan derebeylik sistemi de bütün gücüyle sürüyor.
BAŞBAKAN NE DEMEK İSTEDİ?
Bu rezil olayları gündeme getiren basına en fazla kızan da Başbakan Erdoğan olmuş. Güya bebeklere çocukların tecavüzü geçen yıl olmuş da bunu bu sene gündeme getirmek doğru değilmiş. Bunu yazmak, ortaya çıkarmak, gerek o ilimize gerekse adı geçenlere zarar verir imiş...
Gerçekten dehşet verici bir durum... 2 ve 3 yaşındaki bebeklere tecavüz eden çocuk yetiştiren bir ortamı Sayın Başbakan hiç sorgulamıyor. İlkokul öğrencisi kızlara toplu tecavüzü eleştirip böyle bir ortam yaratan o feodal kültürü hiç taşlamıyor. İstiyor ki bu konular yazılmasın, konuşulmasın...
Ve böylece de o tecavüz kültürü yaşamaya devam etsin...
Başbakan belki farkında değil ama onun açıklamasından çıkan sonuç budur.
Kendisinden beklediğim açıktır: Derhal, bu iğrenç geleneği lanetleyen bir açıklama yapmalıdır. Ve çocuklarımızı, kızlarımızı bu tecavüz kültürünün elinden kurtaracak yasal düzenlemeler yapmalıdır.
Tabii yapabilirse...
SİSTEMİ ANLAYALIM
Dün yazdım bugün bir kez daha yazayım da bu iğrenç suçu bireysel sanan veya tesadüfen ortaya çıkmış her yerde görülebilen bir hastalık gibi değerlendiren işin cahilleri uyansınlar:
Kadına yönelik bu cinsel şiddet; bölgede egemen olan derebeylik sisteminden kaynaklanıyor. Güneydoğu ile ilgisi de bu belgenin derebeylik sisteminin pençesinde olmasındandır. Bölgedeki Kürt kökenli yurttaşlarımız bu feodal sistemin kurbanları halindedirler. Özellikle de kadınlar. Bu yüzden genç kız intiharları burada doruğa çıkmaktadır. Yine bu yüzden, töre cinayetleri denilerek aklanan kadın cinayetleri de bu bölge ile ilişkilidir.
Bunu sakın ola ki Kürtlükle ilişkilendirdiğim sanılmasın. Lakin; bu derebeylik sistemi Kürtlerin yaşadığı alanda egemen olduğu için kurban da saldırgan da genellikle Kürt kökenli olmaktadır.
Burada; bölgede hakim olan medrese eğitiminin (Meşhur Norşin medresesi başta olmak üzere) etkisi dikkate alınmalıdır. Bu medreselerde; 7 veya 9 yaşındaki kızla cinsel ilişkinin meşru olduğu yolunda görüşler oluşmuştur. Bu erkek tasallutu, kendisine İslam tarihinden ve geleneğinden de dayanaklar bulmaktadır. İslam çıkışlı çok eşli evlilik, modern hukuk karşısında, kendisine, çocuklara bile tecavüz hakkı sağlayan bir gelenek yaratmıştır.
OY UĞRUNA
Bu rezil sistem; ekonomik olarak yoksul Kürt köylüsünü ve göçebesini çift katlı sömürürken; sömürüyü kadınlar üzerinde cinsellikle iyice koyulaştırmaktadır. Bölgedeki derebeylerinin (ağa veya şeyh/bunların uzantıları) tecavüzü kendilerine göre gelenek içinde meşrulaştırarak yaşatması; başkalarının da onları taklit etmesini teşvik etmektedir. Böylece, ilköğretim öğrencilerinde bile tecavüz eğilimi ortaya çıkmakta; bu eğilim bebekleri bile tehdit etmektedir.
Siyasetçiler; bölgedeki derebeylik düzenini sorgulayamadıkları için de bu tecavüz kültürü kuvvetle yaşamakta ve kendisini yenileyerek yaygınlaşmaktadır.
Şimdi asıl can alıcı noktaya geliyoruz: Bu tecavüz kültürünün beslediği partiler hangileridir?
Gerçek acıdır ama ortadadır. Tecavüz kültürünün siyasal olarak desteklediği birinci parti BDP; ikincisi de AKP'dir...
Bu yüzdendir ki BDP de AKP de Güneydoğu'daki derebeylik düzeni ile işbirliği yapmaktadır.
Başbakan Erdoğan'ın basına kızmasının sebebi de işte tam burasıdır.
Sayın Başbakan; bölge feodallarını güç duruma düşürecek bir tavır takınamıyor. Tecavüzü yaratan sistemi sorgulamaya kalkışsa; partisindeki ağa- aşiret reisi-şeyh kesiminden gelen milletvekillerini ve o bölgedeki efendileri rahatsız edecek ve oy yitirecektir.
Siz CHP'nin bölgeden oy alamayışının sebebini nedir sanıyorsunuz?
Cumhuriyet ideolojisi, çocuklara tecavüz içeren derebeylik sistemine karşı olduğu için Güneydoğu'da CHP sevilmez.
İddiam odur ki bu bölgede CHP birinci parti olduğu zaman bebeklere kimse tecavüz edemeyecektir.
Rıza Zelyut - Tecavüzcüler kime oy veriyor? - tumkoseyazilari.com
