Tatlı mı Olacak Kanlı mı Olacak ?

yehovan

Banned
Katılım
22 Mar 2006
Mesajlar
1,321
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
====> YeHoVaN
Hepimiz bilirizki 28 şubat'ı getiren Erbakanın konuşmalarını. Davranışlarının ve söylevlerinin Laik düzene karşı olduğunu ve Ozamanki Refah parti iktidarı ile bu isteklerinin gerçekleşeceğini çekinmeden söyleyen birinin öğrencileri şu an memleketin en önemli koltuklarının tümünü ele geçirmiştir. Birde Hocaları var Fettullah Gülen isminde bir video bantında şu konuşmaları var.

En yeni baştan hatırlayalım :


Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 13.4.1994 tarihinde Refah Partisi Meclis Grubunda yaptığı konuşmada:

şimdi ikinci bir önemli nokta, Refah Partisi iktidara gelecek. Adil Düzen kurulacak. Sorun ne? Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı olacak, kansız mı olacak bu kelimeliri kullanmak bile istemiyorum amma, bunların terörizmi karşısında herkes gerçeği açıkça görsün diye bu kelimelir kullanma mecburiyetini duyuyorum. Türkiye'nin şu anda birşeye karar vermesi lazım. Refah Partisi Adil Düzen getirecek. Bu kesin şart, geçiş dönemi yumuşak mı olacak, sert mi olacak, tatlı mı olacak, kanlı mı olacak. Altmış milyon buna karar verecek

Yine Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın 13.1.1991 günü Sivas'ın Sıcak Çermik ilçesinde Refah Partisinin Eğitim Seminerinde yaptığı konuşmadan alıntı :

sen Refah Partisi’ne hizmet etmezsen hiçbir ibadetin kabul olmaz. Çünkü başka türlü müslamanlık olmaz. Başka türlü kurtuluş yok... Refah bu ordudur. Bütün gücünle bu ordunun büyümesi için çalışacaksın. Çalışmaz isen patates dinindensin... Bu parti İslami cihad ordusudur. Kendi kendine CİHAD ediyorum diye faaliyette bulunamazsın. Karargaha bağlı olmak zorundasın, her faaliyette karargaha bağlı olmak zorundayız. Karargaha danışılmadan yapılan faaliyetler tefrikadır. Çalışacaksan, burada çalışacaksın. Müslüman mısın? Bu orduda asker olmaya mecbursun... Cihada para vermeden müslüman olunmaz. Kişinin müslümanlığı, cihada verdiği para ile ölçülür. Bir müslüman, zekatını götürüp fakire veremez. Zekatını beytülmale, cihad ordusunun karargahına, ilçe teşkilatının başkanlığına verecektir. Biz müslümanız. Biz Kur'anı hakim kılmak isteyene gideceğiz. Hepimiz Refahçı olmaya mecburuz, çünkü cihad ediyoruz... Şuurla Refaha çalışan cennete gidiyor. Neden? Çünkü Refah demek Kur'an nizamını hakim kılmak için çalışmak demektir.

Refah Partisi Ankara Milletvekil Hasan Hüseyin Ceylan, 14.3.1993 tarihinde Kırıkkale'de yaptığı konuşmada;

Bu vatan bizimdir, rejim bizim değildir kardeşlerim. Rejim ve Kemalizm başkalarınındır... Türkiye yıkılıcak beyler. Türkiye Cezayir olur mu diyorlar? Orada % 81 nasıl olmuşsa, % 20 falan değil, % 81 lere ulaşacağız. Boşuna uğraşmayın ey emperyalist batının, sömürgeci batının, vahşi batının ve Dünyayla beraber olacağız diyerek ırz ve namus düşmanlığı yapan, müslüman kadınının bacakları arasına insan yerine köpek yerleştirecek kadar köpek yerleştirecek kadar köpekleşen ve enikleşen batının taklitçiliğine soyunmuş olan sizlere sesleniyorum. Boşuna uğraşmayın. Kırıkkaleliler’in ellerinde gebereceksiniz

Fettullah Gülenin Konuşmasını Hatırlayalım kısaca :

'' Devletin bütün kurumları ele geçirilmeden atılacak her adım erken sayılır.''

------------------------------------------------------------------------------------------------

Erbakanın ve Fettullah Gülenin Bahsettiği Tarihi süreç geçen hafta itibari ile tamamlanmış bulunmakta. Şimdi Tarihi adımların atılmasına geldi sıra. AKP'nin şirinlikleri ile Halkın gözünü yeşil dolarlarla Borsanın karışık yüksek rakamları ile boyayıp gerçeği ört bas etmesine geldi.

Bahsettikleri Sivil anayasa hazırlıkları bu tarihi adımın ilk ve en önemli basamağıdır. Bahsettikleri kısa ve öz anayasadaki kendi yaptıkları siyasi boşluklar ile kendi istedikleri bahsettikleri adil düzeni kurmak(Bahsettikleri adil düzen kendi ceplerini doldurmaktan öte değil.) bu ülkenin 84 85 yıllık yönetiliş tarzını değiştirmeye yönelik olacaktır.

Amerikanın ve Erdoğanın empoze etmek istediği Ilımlı islam projesi bu ülkenin başına büyük çoraplar örecektir. Amerika aynı şeyi Fas'ta denedi . Bugün Fasa Baktığımızda onlarda yeni bir anayasa değişikliğine yada yeni bir anayasaya hazırlanıyor. İçinde islamı kurallara yer verildiği kısaca Şeriat sistemine.



Tarihi sürece iyi baktığımızda günümüzü ve geleceğimizi değerlendirmeye aldığımızda Erdoğanın ve Gülün Milli Görüş gömleğini çıkarmadığını Sadece üstüne bol yıldızlı mavi beyaz renklerin hakim olduğu bir gömlekle gizlediğini görüyoruz. Belki bu bol yıldızlı gömleği tamamen çıkaracaklar yada yıldızlı gömleğin yarısını bahsettikleri adil düzeni temsil eden Milli görüş gömleği ile paylaştıracaklar. Bu işlem için İç ve Dış güçler 7-8 Yıldır Hain Pusuda. 10. Yılına gelmeden saklandıkları yerden işte biz buyuz diye çıkacaklarından şüphem yok.


Şüphesiz ki ; Tarih Herşeyi yazacaktır. !


Yehovan.
 
Yıllar önce Hocaları söylemişti: "Kanlı mı, kansız mı olacak" diye. Bir milletvekilleri de şöyle demişti: "Kan dökülecek fıstık gibi olacak".
Bu sözler duyulur duyulmaz Türkiye'de büyük bir infial uyanmıştı ve bu infialin neticesinde mahkeme kararıyla partileri kapatılmıştı. Bazıları hapse girdi, bazıları yurt dışına kaçtı, bazıları da siyasi yasaklı hale geldi.

Mahkemenin kararından sonra bütün Türkiye, rahatlamıştı. Kan önlenmişti. "Kanlı mı, kansız mı olacak" diyen kalmamıştı, ortalıkta. Kan dökülmesini arzu eden de kalmamıştı.

Kan önlenmişti ama kansız formülü unutulmuştu. İçlerinde bazıları kansız formülü seçmişti de kimsenin haberi olmamıştı. Koskoca Türkiye uyumuştu; ferda fert Türk milleti aldatılıp kandırılmıştı. Sanayici kandırılmıştı; iş adamı aldatılmıştı; memur uyutulmuştu; esnaf uyuşturulmuştu; köylü avundurulmuş; çiftçi kandırılmış; işçi aldatılmıştı. Beynimize nakşedilen kanlı formül önlenmişti; kansızı unutulmuştu.

İçlerinden birileri çıkıp "Değiştik; gelişerek değiştik; dönüştük; bıraktık artık o işleri" deyip milleti kandırmıştı. İkinci şıkkı tercih ettiklerini anlayamamıştık. Bir kere dönenin bir daha dönmemesinin garantisinin olmadığını unutmuştuk. Değişenin tekrar değişebileceğini anlamamıştık.

Meğer Hocalarının çizgisinden hiç ayrılmamışlarmış. Onun gösterdiği yolda ilerlermiş de haberimiz yokmuş; anlayamamışız.

Kimileri birinci şıkkı tercih etmişti. Millet olarak onları takip ederken ikinci şıkkı tercih edenleri yanımıza aldığımızın farkına bile varmamışız. Usul usul, yavaş yavaş yaklaşıp değiştiklerini, dönüştüklerini sık sık tekrar edip bizi kandırmışlar da haberimiz yokmuş. "Kimsesizin kimsesiyim" diyerek, "fakir- fukara-gureba" diyerek içimize kadar girmişler de fark etmemişiz bile. "Biz o gömleği çıkardık. Bakın sizinle aynı gömleği giyiyoruz artık" diyerek bizi kandırdıklarını, adım adım kozalarını, ağlarını ördüklerini fark etmemişiz bile. Çok bilinen kurbağa fıkrasındaki gibi yavaş yavaş suyu ısıttıklarını anlamamışız.

Aklımız, fikrimiz kanlı formüldeydi. Kansızları gözden kaçırmışız. Kanlıyı önledik mi meseleyi önleyeceğimizi zannetmiştik. Kansızın en az onun kadar tehlikeli olduğu bilememişiz.

Kansız formülünü anlayanlarımız da olmadı değil ama başta onlara kulak verenimiz pek olmadı. Şimdi onların söylediklerini anladık, tehlikeyi fark ettik, fakat su ısındı. Ağ sarılmış, koza örülmüş. Sormadık ne diyor bunlar diye. Neden "Bunlardan kurtuluş, Türkiye'nin kurtuluşudur" diyorlar diye başlarda sormadık.
Evet, ağdan kurtulmak zor ama imkânsız değil. Başarmak mümkün.
Eğer onlar kansız formülünü kullanıyorsa sizin de bir formülünüz olmalı. Sizin formülünüz de "Bunlardan kurtuluş, Türkiye'nin kurtuluşudur" olmalı.
Bu formülle kansızı da önleyebilirsiniz. Geç olmadan işe koyulmak gerek. Yoksa yarın geç olabilir.
 
Bu millet bunları baa geçirirken hiç mi.Sattıkları oyları için kanı sızlamadı analamıyorum.memleket için dökülen kanların sonu bu mu olmalıydı.Cumhuriyetin kuruluşunda ayaklanma çıkaran insan tipi şimdi başa geldi bak sen şu işe...
 
Yehovan şu anda sorulması gereken soruyu sormuşsun ama bir şeyi atlamışsın.Üstelik kendinde yazmana rağmen.Atladığın şey"Fettullah Gülenin Konuşmasını Hatırlayalım kısaca :

'' Devletin bütün kurumları ele geçirilmeden atılacak her adım erken sayılır.'' " şehlindeki takiyye ve ihanet uzmanının sözleri ve ne demiş "her kurum" yani daha ordu ellerine geçmedi ama uzun süredir biliyorsunuz tıpkı Sezer gibi eş zamanlı ordumuzu karalama çabaları hala sürdürülüyor, ta ki de ordumuz yıkılıncaya ve ele geçirilinceye kadarda bu sürdürülecek öyle ki bu çaba çuval örneği gibi,Askerimizi bu zor cografyada zayıflatma pahasına bile sürdürüldü ve sürdürülecek.Ama benim dikkat çekmek istediğim bir şey var bu yüz yıllık ihanet de evrim geçirdi,Radikal ve etnik din amacıyla yola çıkıldı ve ABD ve AB desteği olmadan hedeflerine ulaşmanın güçlüğünü gören son liderleri önce ABD karşıtlığına rağmen,onun kucağına oturdu yada oturtuldu.Sonra Haçlı ordusu olarak niteledikleri AB'ye kaptırdılar kuyruklarını ve onların ve kendilerinin ortak çıkarları doğrultusunda başladılar Ulusal değerlerimizi ve bilincimizi köreltmeye... Kısaca O son hedefte yıkılınca, merak ediyorum.Ordusu çökertilmiş ve Ulusal bilinci zayıflatılmış bir ülkeye acaba kim sahip olacak diye?Örneğin Şeriat amacıyla yola çıkan ama evrimlerin bile farkında olmayan saftilermi,yoksa liderlerini kucaklarına alan emperyalizm mi?
Bence asıl sorulması gereken bu olmalı...
 
Geri
Üst