AIDS salgınında ölen ilk insan: Ken Horne
AIDS hastalığı ilk olarak 1980’lerin başında ortaya çıkmıştı ve doktorların elini kolunu bağlamıştı. 24 Nisan 1980 tarihinde San Francisco’da hayatını kaybeden Ken Horne, AIDS’ten ölen ilk insan olarak kayıtlara geçti. Ölümünden kısa bir süre sonra, San Francisco ve New York başta olmak üzere eşcinsel erkeklerde hastalık hızla yayılmaya başladı. 1981’de ölen kişi sayısı Amerika’da 121 olarak kaydedilirken, 1986’da bir milyon kişiye bulaştığı belirtildi. Aynı sene, Hindistan ilk AIDS vakasını açıkladı. 1992’de Amerika’da 24 ile 44 yaş arasındaki insanların ana ölüm sebebi AIDS’ti. 1999’da Afrika’da HIV virüsünün mutasyona uğradığı açıklandı. 2006 yılına kadar 25 milyondan fazla insanı öldüren AIDS’in Saharaaltı bölgesi başta olmak üzere Afrika’da 90 milyon kişiyi etkilediği düşünülüyor. Günümüzde ilaç tedavisi ile ölümler önemli miktarda azaldığı gibi, üretilen AIDS aşısı geliştirilmeye devam ediyor.
Amerikan Ulusal Beyzbol Ligi’nde oynayan ilk Afro-Amerikalı: Jackie Robinson
Jackie Robinson 15 Nisan 1947 tarihinde Brooklyn Dodgers takımı adına beyzbol sahasına ilk çıktığında, modern tarihin ilk Afro-Amerikalı Amerikan beyzbol oyuncusu oldu. Robinson renk ayrımını aşarak 60 yıllık bir yasağı sona erdiren isim oldu. Geçerli olan yasak süresince, Afro-Amerikan oyuncular ayrı liglerde oynuyorlardı. Ayrıca elde ettiği başarı Amerika’daki sivil hakları hareketleri üzerinde çok büyük bir etki yaptı. Bu başarısının üzerine Robinson tam 10 sezon beyzbol oynadı ve 1955’te Dodgers’ın şampiyonluğuna katkıda bulundu. Ayrıca 1947’de yılın çaylağı, 1949’da en değerli oyuncu seçilme başarısını gösterdi ve altı yıldızlar karması mücadelesinde yer aldı.
Dünyanın ilk internet virüsü: Morris Worm
Cornell Üniversitesi öğrencisi Robert Tappan 1988 yılında ilk bilgisayar solucanını yarattı ve siber dünyaya saldı. Morris solucanı “internetin sınırlarını ölçmek” için yarattığını açıkladı. Solucan, çözülmesi kolay şifreler, şifre kullanmadan internet ağı üzerinde bilgi taşıyan uygulamalar ve işletim sistemleri üzerinde etkili olabiliyordu. Ancak solucanın oldukça zararlı olduğu, birkaç defa etkilediği bilgisayarların hızını ciddi şekilde azaltması ile ortaya çıktı. Morris, internete bağlı sadece 60 bin bilgisayar olan bir dönemde 10 bin tanesini etkiledi ve bazılarını da kullanılamaz hale getirdi. Ortaya çıkan 10 ile 100 milyon dolar arasındaki zararın sorumlusu Tappan, 1986’da çıkarılan bilgisayar dolandırıcılığı ve kötüye kullanma yasası ile cezalandırılan ilk kişi oldu.
Dünya’nın ilk tüp bebeği: Louise Brown
Bilim insanları 1970’lerin sonlarında büyük bir atılım gerçekleştirerek, ana rahmi dışında döllenme yöntemini geliştirdi. 10 Kasım 1977 tarihinde, yöntem ilk kez Lesley Brown adlı kadın üzerinde denendi. Tedavi yöntemini ilk uygulayan doktorlar Patrick Steptoe ve Robert Edwards’tı. Tedavi başarılı sonuç verdi ve 25 Temmuz 1978 tarihinde, İngiltere’deki Oldham General Hospital ilk tüp bebeğin dünyaya geldiği yer oldu. Sezaryen ile dünyaya gelen kız çocuğu Louis Brown, 2 kilo 400 gram ağırlığındaydı. Brown, 2006 senesinde çocuk sahibi oldu.
İkinci Dünya Savaşı’nın ilk saldırısı: Almanya’nın Polonya işgali
Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Versailles Antlaşmasının içerdiği en önemli hüküm, Almanya’nın savaşın başlamasına neden olan ülke olduğunu kabul etmesiydi. Ayrıca Almanlar silahsızlanacak, önemli toprak imtiyazları verecek ve 132 milyar mark savaş tazminatı ödeyecekti. Bazıları Almanya ile uzlaşılması gerektiğini ve ülkenin bu kadar zayıf düşürülmesinin çok vahim sonuçları olabileceğini savunmuştu. Ancak 1930’ların sonlarında Adolf Hitler, dünyanın en güçlü ordularından birini oluşturmaya başladığında iş işten geçmişti. 1939 yılında, Almanya Versailles gereği Polonya’ya verdiği toprakları talep etti. Polonyalıların reddetmesi üzerine 1 Eylül 1939 tarihinde, Almanya Polonya sınırını geçti ve üç hafta içinde tüm ülkeyi işgal etti. Birkaç gün sonra Fransa ve İngiltere’nin savaş ilanı ile İkinci Dünya Savaşı alevlendi. Avrupa milletlerinin ikinci hesaplaşma savaşı 70 milyon insanın hayatına mal oldu.
Başarıyla uzaya gönderilen ilk maymun: İkinci Albert
İnsanlar uzaya çıkmadan yıllar önce, uzay yolculuğunun biyolojik etkilerini araştırmak için çeşitli türlerden hayvan uzaya yollanmıştı. Tarihte uzaya ilk yollanan hayvanlar, meyve sinekleriydi. 1947 yılında bir V2 roketi ile uzaya yollanan sineklere mısır tohumları eşlik etmişti. Uzaya ilk yollanmak “istenen” maymun ise al yanaklı bir türe ait Albert’tı. Bindirildiği V2 roketi ile atmosferde 62 km yol alan Albert, nefes yetmezliğinden öldü. Bir sonraki yıl, İkinci Albert, uzaya çıkış sınırı olarak kabul edilen 133 km mesafeyi kat ederek ilk uzay maymunu unvanını aldı. Birkaç ay sonra, Üçüncü Albert arkadaşı kadar şanslı olamadı ve roketinin patlaması sonucu uzay ile yer arasında havaya uçtu. Yeterince gözlem yaptığına inanan insanlık, 12 Nisan 1961 tarihinde Yuri Gagarin’in başarısı ardından maymunları emekliye ayırdı.
Dünyanın ilk çıplak film sahnesini oynayan aktrisi: Audrey Munson
Sinema endüstrisinin gelişmeye başlaması ile çıplaklık filmlerde her zaman ilgi çeken bir konu oldu. Bilinen ilk çıplaklık içeren sahne, 1915 senesinde çekilen “Inspiration” adlı filmde yer aldı. Kameraların karşısına çıplak olarak çıkan ilk kişi ise aktris Audrey Munson’du. 1934 yılında Amerika’da Hays Kanunu çıkarılarak, filmlerde çıplaklık içeren sahnelere yasak getirildi. Bu kanun, Amerika’da çıplaklık içeren yabancı filmlerin ve porno yapımlarının gösterilmeye başlandığı 1960’larda değiştirildi. Yasağın kaldırılması ile kameraların karşısına çıplak olarak çıkan ilk aktris ise, “Promises! Promises!” filmi ile Jayne Mansfield’dı.
Film başına milyon dolar alan ilk aktör: William Holden
Hollywood’un hakkında en çok yazılan ünlü aktörlerinden biri olan William Holden, 1950’lerde yer aldığı sayısız klasik yapımın ardından 1957 senesinde oynadığı The Bridge on the River Kwai (imdb en iyi filmler listesinde 71’nci sırada) filmi için tam 1 milyon dolar aldı. Dönemin en yüksek bütçeli yapımı olan film tam yedi dalda Oscar kazanmayı başardı. Holden’ın ardından tek bir rol için bir milyon dolar alan ikinci kişi, 1963 yılında Cleopatra filminde oynayan Elizabeth Taylor oldu. Ancak bu film 20th Century Fox şirketini neredeyse iflas ettirecekti. Yapımı 2 milyon dolar olarak hesaplanan film 44 milyona, yani bugünün parası ile 307.5 milyon dolara mal olmuştu.
Uçmayı başaran ilk iki insan: Jean-François Pilâtre de Rozier ve François Laurent d’Arlandes
Sıcak hava balonu, bilinen en eski insan taşıyan uçuş teknolojisi olarak tarihe geçti. Dünyanın ilk sıcak hava balonu 21 Kasım 1783’te Jean-François Pilâtre de Rozier ve François Laurent d’Arlandes tarafından yapıldı. İkiliden Pilâtre genç bir fizikçi, d’Arlandes ise cüretkar bir ordu subayıydı. Balonda kullanılan teknoloji ise Montgolfier kardeşler tarafından icat edilmişti. İlk deneme girişimlerinin ardından, Pilâtre ve d’Arlandes Paris’in batı semalarındaki Château de la Muette üzerinde havalandı. 910 metre yükseklikte yaklaşık 9 km yol alan ikili, balonun ateş alan kumaşını süngerlerle kapatmak zorunda kaldı. Uçmayı başaran ilk insanlardan biri olan Pilâtre, iki sene sonra İngiliz Kanalı’nı geçmeye çalışırken balonu ile çakılınca, havacılık tarihinin ilk zayiatı olarak tarihe geçti.
Dev dağ K2’yi tırmanan ilk insanlar: Lino Lacedelli ve Achille Compagnoni
Everest Dağı’ndan sadece 238 metre kısa olan K2, 8.611 metre uzunluğu ile dünyanın en yüksek ikinci noktası. Himalaya dağları bölgesinde bulunan K2’nin özelliği, doğal yapısı ile tırmanmanın son derece zor ve tehlikeli olması. Bugüne kadar dağcıların en çok zayiat verdiği ikinci zirve olan K2, tırmanmaya çalışan her 4 dağcıdan birini öldürdü. En öldürücü dağ ise yine Himalayalarda bulunan Annapurna Dağı. 31 Temmuz 1954 tarihinde, iki İtalyan dağcı Lino Lacedelli ve Achille Compagnoni ilk kez başarıyla K2’nin zirvesine ulaşmayı başardı. Ertesi yıl Amerikalı bir dağcı grubu zirveye yaklaşmasına rağmen şiddetli fırtına yüzünden geri çekilmek zorunda kaldı ve ger dönüş yolunda zayiat verdi. K2, ilk tırmanıldığı yıldan tam 23 sene sonra, 1977’de ikinci kez zirvesine çıkan dağcılara tanık olabildi.
AIDS hastalığı ilk olarak 1980’lerin başında ortaya çıkmıştı ve doktorların elini kolunu bağlamıştı. 24 Nisan 1980 tarihinde San Francisco’da hayatını kaybeden Ken Horne, AIDS’ten ölen ilk insan olarak kayıtlara geçti. Ölümünden kısa bir süre sonra, San Francisco ve New York başta olmak üzere eşcinsel erkeklerde hastalık hızla yayılmaya başladı. 1981’de ölen kişi sayısı Amerika’da 121 olarak kaydedilirken, 1986’da bir milyon kişiye bulaştığı belirtildi. Aynı sene, Hindistan ilk AIDS vakasını açıkladı. 1992’de Amerika’da 24 ile 44 yaş arasındaki insanların ana ölüm sebebi AIDS’ti. 1999’da Afrika’da HIV virüsünün mutasyona uğradığı açıklandı. 2006 yılına kadar 25 milyondan fazla insanı öldüren AIDS’in Saharaaltı bölgesi başta olmak üzere Afrika’da 90 milyon kişiyi etkilediği düşünülüyor. Günümüzde ilaç tedavisi ile ölümler önemli miktarda azaldığı gibi, üretilen AIDS aşısı geliştirilmeye devam ediyor.
Amerikan Ulusal Beyzbol Ligi’nde oynayan ilk Afro-Amerikalı: Jackie Robinson

Jackie Robinson 15 Nisan 1947 tarihinde Brooklyn Dodgers takımı adına beyzbol sahasına ilk çıktığında, modern tarihin ilk Afro-Amerikalı Amerikan beyzbol oyuncusu oldu. Robinson renk ayrımını aşarak 60 yıllık bir yasağı sona erdiren isim oldu. Geçerli olan yasak süresince, Afro-Amerikan oyuncular ayrı liglerde oynuyorlardı. Ayrıca elde ettiği başarı Amerika’daki sivil hakları hareketleri üzerinde çok büyük bir etki yaptı. Bu başarısının üzerine Robinson tam 10 sezon beyzbol oynadı ve 1955’te Dodgers’ın şampiyonluğuna katkıda bulundu. Ayrıca 1947’de yılın çaylağı, 1949’da en değerli oyuncu seçilme başarısını gösterdi ve altı yıldızlar karması mücadelesinde yer aldı.
Dünyanın ilk internet virüsü: Morris Worm

Cornell Üniversitesi öğrencisi Robert Tappan 1988 yılında ilk bilgisayar solucanını yarattı ve siber dünyaya saldı. Morris solucanı “internetin sınırlarını ölçmek” için yarattığını açıkladı. Solucan, çözülmesi kolay şifreler, şifre kullanmadan internet ağı üzerinde bilgi taşıyan uygulamalar ve işletim sistemleri üzerinde etkili olabiliyordu. Ancak solucanın oldukça zararlı olduğu, birkaç defa etkilediği bilgisayarların hızını ciddi şekilde azaltması ile ortaya çıktı. Morris, internete bağlı sadece 60 bin bilgisayar olan bir dönemde 10 bin tanesini etkiledi ve bazılarını da kullanılamaz hale getirdi. Ortaya çıkan 10 ile 100 milyon dolar arasındaki zararın sorumlusu Tappan, 1986’da çıkarılan bilgisayar dolandırıcılığı ve kötüye kullanma yasası ile cezalandırılan ilk kişi oldu.
Dünya’nın ilk tüp bebeği: Louise Brown
Bilim insanları 1970’lerin sonlarında büyük bir atılım gerçekleştirerek, ana rahmi dışında döllenme yöntemini geliştirdi. 10 Kasım 1977 tarihinde, yöntem ilk kez Lesley Brown adlı kadın üzerinde denendi. Tedavi yöntemini ilk uygulayan doktorlar Patrick Steptoe ve Robert Edwards’tı. Tedavi başarılı sonuç verdi ve 25 Temmuz 1978 tarihinde, İngiltere’deki Oldham General Hospital ilk tüp bebeğin dünyaya geldiği yer oldu. Sezaryen ile dünyaya gelen kız çocuğu Louis Brown, 2 kilo 400 gram ağırlığındaydı. Brown, 2006 senesinde çocuk sahibi oldu.
İkinci Dünya Savaşı’nın ilk saldırısı: Almanya’nın Polonya işgali
Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Versailles Antlaşmasının içerdiği en önemli hüküm, Almanya’nın savaşın başlamasına neden olan ülke olduğunu kabul etmesiydi. Ayrıca Almanlar silahsızlanacak, önemli toprak imtiyazları verecek ve 132 milyar mark savaş tazminatı ödeyecekti. Bazıları Almanya ile uzlaşılması gerektiğini ve ülkenin bu kadar zayıf düşürülmesinin çok vahim sonuçları olabileceğini savunmuştu. Ancak 1930’ların sonlarında Adolf Hitler, dünyanın en güçlü ordularından birini oluşturmaya başladığında iş işten geçmişti. 1939 yılında, Almanya Versailles gereği Polonya’ya verdiği toprakları talep etti. Polonyalıların reddetmesi üzerine 1 Eylül 1939 tarihinde, Almanya Polonya sınırını geçti ve üç hafta içinde tüm ülkeyi işgal etti. Birkaç gün sonra Fransa ve İngiltere’nin savaş ilanı ile İkinci Dünya Savaşı alevlendi. Avrupa milletlerinin ikinci hesaplaşma savaşı 70 milyon insanın hayatına mal oldu.
Başarıyla uzaya gönderilen ilk maymun: İkinci Albert

İnsanlar uzaya çıkmadan yıllar önce, uzay yolculuğunun biyolojik etkilerini araştırmak için çeşitli türlerden hayvan uzaya yollanmıştı. Tarihte uzaya ilk yollanan hayvanlar, meyve sinekleriydi. 1947 yılında bir V2 roketi ile uzaya yollanan sineklere mısır tohumları eşlik etmişti. Uzaya ilk yollanmak “istenen” maymun ise al yanaklı bir türe ait Albert’tı. Bindirildiği V2 roketi ile atmosferde 62 km yol alan Albert, nefes yetmezliğinden öldü. Bir sonraki yıl, İkinci Albert, uzaya çıkış sınırı olarak kabul edilen 133 km mesafeyi kat ederek ilk uzay maymunu unvanını aldı. Birkaç ay sonra, Üçüncü Albert arkadaşı kadar şanslı olamadı ve roketinin patlaması sonucu uzay ile yer arasında havaya uçtu. Yeterince gözlem yaptığına inanan insanlık, 12 Nisan 1961 tarihinde Yuri Gagarin’in başarısı ardından maymunları emekliye ayırdı.
Dünyanın ilk çıplak film sahnesini oynayan aktrisi: Audrey Munson

Sinema endüstrisinin gelişmeye başlaması ile çıplaklık filmlerde her zaman ilgi çeken bir konu oldu. Bilinen ilk çıplaklık içeren sahne, 1915 senesinde çekilen “Inspiration” adlı filmde yer aldı. Kameraların karşısına çıplak olarak çıkan ilk kişi ise aktris Audrey Munson’du. 1934 yılında Amerika’da Hays Kanunu çıkarılarak, filmlerde çıplaklık içeren sahnelere yasak getirildi. Bu kanun, Amerika’da çıplaklık içeren yabancı filmlerin ve porno yapımlarının gösterilmeye başlandığı 1960’larda değiştirildi. Yasağın kaldırılması ile kameraların karşısına çıplak olarak çıkan ilk aktris ise, “Promises! Promises!” filmi ile Jayne Mansfield’dı.
Film başına milyon dolar alan ilk aktör: William Holden

Hollywood’un hakkında en çok yazılan ünlü aktörlerinden biri olan William Holden, 1950’lerde yer aldığı sayısız klasik yapımın ardından 1957 senesinde oynadığı The Bridge on the River Kwai (imdb en iyi filmler listesinde 71’nci sırada) filmi için tam 1 milyon dolar aldı. Dönemin en yüksek bütçeli yapımı olan film tam yedi dalda Oscar kazanmayı başardı. Holden’ın ardından tek bir rol için bir milyon dolar alan ikinci kişi, 1963 yılında Cleopatra filminde oynayan Elizabeth Taylor oldu. Ancak bu film 20th Century Fox şirketini neredeyse iflas ettirecekti. Yapımı 2 milyon dolar olarak hesaplanan film 44 milyona, yani bugünün parası ile 307.5 milyon dolara mal olmuştu.
Uçmayı başaran ilk iki insan: Jean-François Pilâtre de Rozier ve François Laurent d’Arlandes
Sıcak hava balonu, bilinen en eski insan taşıyan uçuş teknolojisi olarak tarihe geçti. Dünyanın ilk sıcak hava balonu 21 Kasım 1783’te Jean-François Pilâtre de Rozier ve François Laurent d’Arlandes tarafından yapıldı. İkiliden Pilâtre genç bir fizikçi, d’Arlandes ise cüretkar bir ordu subayıydı. Balonda kullanılan teknoloji ise Montgolfier kardeşler tarafından icat edilmişti. İlk deneme girişimlerinin ardından, Pilâtre ve d’Arlandes Paris’in batı semalarındaki Château de la Muette üzerinde havalandı. 910 metre yükseklikte yaklaşık 9 km yol alan ikili, balonun ateş alan kumaşını süngerlerle kapatmak zorunda kaldı. Uçmayı başaran ilk insanlardan biri olan Pilâtre, iki sene sonra İngiliz Kanalı’nı geçmeye çalışırken balonu ile çakılınca, havacılık tarihinin ilk zayiatı olarak tarihe geçti.
Dev dağ K2’yi tırmanan ilk insanlar: Lino Lacedelli ve Achille Compagnoni

Everest Dağı’ndan sadece 238 metre kısa olan K2, 8.611 metre uzunluğu ile dünyanın en yüksek ikinci noktası. Himalaya dağları bölgesinde bulunan K2’nin özelliği, doğal yapısı ile tırmanmanın son derece zor ve tehlikeli olması. Bugüne kadar dağcıların en çok zayiat verdiği ikinci zirve olan K2, tırmanmaya çalışan her 4 dağcıdan birini öldürdü. En öldürücü dağ ise yine Himalayalarda bulunan Annapurna Dağı. 31 Temmuz 1954 tarihinde, iki İtalyan dağcı Lino Lacedelli ve Achille Compagnoni ilk kez başarıyla K2’nin zirvesine ulaşmayı başardı. Ertesi yıl Amerikalı bir dağcı grubu zirveye yaklaşmasına rağmen şiddetli fırtına yüzünden geri çekilmek zorunda kaldı ve ger dönüş yolunda zayiat verdi. K2, ilk tırmanıldığı yıldan tam 23 sene sonra, 1977’de ikinci kez zirvesine çıkan dağcılara tanık olabildi.