muratcolez
New member
- Katılım
- 28 Nis 2007
- Mesajlar
- 9,287
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Tanrım Nedir Bu Tayyip'ten Çektiğim!
Baykal'ın içli ve gizli “günlüğünde” yer alması muhtemel bir ifade bu. Daha fazlasını istiyorsanız buyurun sizi şöyle aşağıya alalım:
Bilip bilmeden konuşuyorlar: AKP'den erken davranıp “Kürt açılımı”nı neden biz yapmamışız!
Açılımdan kolay ne var?
Mesele, “kapalımı” kim yapacak?
Ben açıldım, (Tayyip Bey dünden hazır zaten) o açıldı; bu işin sonu nereye varacak?
MHP tek başına “tıkaç” vazifesini görebilecek mi bakalım?
“Açılım” yaptın da ipin ucunu kaçırdın mı, bir daha kapatamazsın!
Geçen gün değerli arkadaşlarımdan biri, “Sayın Genel Başkanım” dedi, “Madem onlar gerici, biz ilericiyiz; niçin biz hep geriden takip ediyoruz?..”
Ne yanıt versem, derdimi kime, nasıl anlatsam bilmem ki!
Değerli arkadaşım, hariçten gazel okumak kolay; önlerine nasıl geçeceğiz söyler misin?
Tayyip Bey DTP ile görüştü diye, ben de İmralı'ya gidip Apo'yla mı görüşeceğim yani?
Bu saatten sonra başka şekilde önlerine geçmek mümkün mü?
Elimiz mahkum; mecburen geriden takip edeceğiz.
Durumu idare etmek için muhalefetimizi de yapıyor; “DTP görüşmesinde esas muhatap hiç kuşku yok PKK'dır…” filan diyoruz.
Daha ne yapalım?!
İyice hesap kitap etmeden, sırf öne geçmek için öne geçmek de, iş değil.
Geçen sefer öyle yaptık da n'oldu?!
Hem “Ergenekon avukatı”na çıkan adımızı, imajımızı düzeltmek, hem de AKP'nin önüne geçmek için, “Geçici 15'inci maddeyi kaldıralım; 12 Eylül, Kenan Evren yargılansın…” teklifinde bulunduk ya, onu diyorum…
Meğer Tayyip Bey pusuda bekliyormuş!
Muhtıracılar dâhil, bütün darbecilerin gelmişini geçmişini sivil mahkemelerin yargılamasına fırsat veren bir yasa çıkardı.
Yaptığım, yapacağım teklife bin pişman oldum!
Sevgili günlük, bu Tayip Bey'in önüne ben nasıl geçeceğim?
Onun yüzünden “esintili” oldum!
Bir kere çok şanslı; hep düşeş atıyor.
Nurettin Sözen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız iken damla yağmıyordu. Çöl kuraklığı yaşanıyor, yağmur bombası da kâr etmiyordu.
Tayyip Bey belediye başkanı olur olmaz öyle bir yağmur yağmaya başladı ki, İstanbul'u neredeyse sel götürecekti.
Bunun bilimsel bir açıklaması var mı?
Sonra da, “Baykal kadar deneyimli bir siyasetçi neden başarılı olamıyor?..” yollu eleştiri getiriliyor.
Deneyimmiş!
Adam belediye başkanlığı koltuğuna oturur oturmaz yağmur yağıyor; bunun deneyimle ne alakası var?
“Kadir Gecesi” mi doğmuştur, dualı mıdır, okunmuş mudur nedir; sonuçta her şey ona çalışıyor!
Örneğin, biz tezkereye karşı çıkarken, o tezkerenin çıkmasını istemiyor muydu?
AKP grubunun da katkısıyla tezkere çıkmadı, ama, sonuçta yine Tayyip Bey kazandı!
Böyle bir şey var mı?
Bardağın dolu kısmı da ona çalışıyor, boş kısmı da.
Göreceksiniz “mayınlı arazi” konusunda da aynı şey olacak!
Bizim sayemizde, Anayasa Mahkemesi bazı hükümlerin yürürlüğünü durdurdu ya, nihayetinde bu da ona yarayacak.
Anladım, Tayyip Bey çok şanslı; su içse yarıyor.
İyi de…
Bizim içtiğimiz su niye ona yarıyor; işte onu anlayamıyorum!
O da bunun farkında ki, partisinin toplantısında “Baykal istifa!..” şeklinde slogan atanlara, “Yok, yok, böyle muhalefete can kurban; dursun, dursun…” diye sesleniyor.
Tanrım bu Tayyip'ten nedir çektiğim?..
Bazen diyorum ki kendi kendime; sırf bu adama inat siyaseti bırak!
Al bir gemi, bütün “açılım”lara, “çalıştay”lara nanik yap; açıl Akdeniz'in serin sularına!
Ne Önder Sav, ne Mustafa Özyürek, ne de Canan Arıtman vızıltısı. Masmavi gökyüzü ve engin deniz: O'ooh be!
KAYNAK