anakinrick
1.618
Jack ve Jhonny adında iki kardeş varmış. Bu kardeşler yaramazlıkda sınır tanımıyorlarmış. Artık öyle bir raddeye gelmişler ki mahallede kırılan dökülen herşeyin sorumlusu olarak onlar gösterilmeye başlanmış. Artık daha fazla dayanamayan mahalle sakinleri bu kardeşlerin anne ve babasına gidip bu çocukları rahibe götürmelerini istemişler. Anne ve babalarıda pazar günü olunca onları kiliseye rahibin yanına götürmüşler. Rahip ilk olarak büyük kardeş olan Jack'i yanına kabul etmiş. Jack korka korka rahibin karşısına oturmuş. Rahipde konuya nasıl gireceğini düşünüyormuş. En sonunda rahip dönmüş Jack'e ve şöyle demiş:
- Tanrı nerede?
Jack'in kanı donmuş ne diyiceğini bilemeden rahibe baka kalmış. Rahip soruyu tekrar sormuş:
- Evladım Tanrı nerede?
Jack daha beter şok olmuş boğazında bi düğüm ne yapacağını bilememiş. Rahip soruyu daha yüksek bir sesle yineleyince Jack oturduğu yerden fırlamış odadan çıkıp kardeşinin elini yakalamış ve eve kadar arkasına bakmadan koşmuş. Eve varınca yatağının altına saklanmış. Olanlardan hiç bişi anlamayan küçük kardeş neden saklandıklarını sorunca Jack şöyle cevap vermiş:
- Jhonny bu kez başımız çok büyük belada Tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!
Dedee
Bir gün küçük çocuğun birisi parkta bir bankın üzerinde oturmuş şekerlerini yiyormuş yaşlı adamın birisi gelmiş çocuğun yanına oturmuş:
-Bak evladım bu kadar şeker yersen bütün dişlerin dökülür.
Çocuk:
-Bak amca benim dedem 110 yaşına kadar yaşadı demiş.
-Yaa dedendemi çok şeker yiyordu?
-Hayır amca herşeye burnunu sokmuyordu...
Oyun Biter
İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.
Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk
görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar;
-"Bu çocuk var ya,dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir:
-"Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir
banknot olduğu halde çocuğa sorar:
-"Hangisini istiyorsan alabilirsin?"
Çocuk dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır.
Berber işadamına döner ve gülerek:
-"Gördün mü? Sana söylemiştim." der.Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :
-Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!"
Kızıldereli isimleri
Kızılderili çocuk babasına soruyor:
-Baba diğer milletlerin ne güzel adları var : Ali, Ay, Hans, Tom.... Hepsi kısa kısa isimler. Bizimkiler, sanki birer öykü. Gece uluyan çakal, gün doğarken uçan kartal, bunlar ne biçim adlar?
-Bak yavrum, kızılderili adları, gerçekten bir öyküdür ve güzeldir. Örneğin, küçük kardeşin Dolun Ay, ay dolunay halinde iken, annen yanıma geldi, birlikte olduk, o güzel çocuk doğdu.. Erkek kardeşin, Çakan Şimşek; annenle bir gün gezerken, sağanak halinde yağan yağmurdan kurtulmak için girdiğimiz mağaranın ağzında, şimşekler çakarken annenle birlikte olduk ve o kahraman kardeşin, Çakan Şimşek oldu. Ablan, Bahar Çiçeği; ilkbaharda annenle otların arasında koşarken, birlikte olduk ve o güzel çocuk, Bahar Çiçeği oldu. Şimdi anladın mı Yırtık Prezervatif ?
Anne Babaların Saçları Bundan Beyazlıyor...
Buyuk sirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili
onemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar muhendislerinden
birinin evine telefon eder.
Karsi taraftan fisildayan bir cocuk sesi
- "Alo" der.Patron sorar:
- "Baban evde mi? Cocuk fisildayarak cevap verir:
- "Evet".Patron sorar:
- "Onunla konusabilir miyim?" Cocuk fisildayarak cevap verir:
- "Hayir".Patron sasirarak:
- "Peki annen evde mi?".Cocuk fisildayarak:
- "Evet".Patron:
- "Peki onunla konusabilir miyim?".Cocuk yine fisildayarak:
- "Hayir".Patron saskin:
- "Orada baska kimse var mı?"
- "Evet" der cocuk fisildayarak.
- "Bir polis memuru var".Mühendislerinden birinin evinde polisin ne isi olduğuna anlam veremeyen adam sorar:
- "Memur beyle konusabilir miyim?"
- "Hayir" der ufaklik, şu anda mesgul".İyice meraklanan patron:
- "Neyle mesgul?" Cocuk fisildayarak cevaplar:
- " Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konusuyor"
Meraklanan ve endiselenen patron, telefondan gittikce artan bir gurultu duyar:
- "Bu ses de ne?.." diye sorar.
- "Helikopter" der çocuk, hala fisildayarak.Panikleyen patron:
- "Neler oluyor orada" diye sorar.Cocuk hala fisildayarak:
- "Arama kurtarma timi geldi".Patron endiseli ve neler olduğunu bilememenin kizginligi icinde:
- "İyi de neyi ariyorlar...?".Kucuk cocuk hala fisildayarak ve kikirdayarak cevap verir...
- "BENİ..."
- Tanrı nerede?
Jack'in kanı donmuş ne diyiceğini bilemeden rahibe baka kalmış. Rahip soruyu tekrar sormuş:
- Evladım Tanrı nerede?
Jack daha beter şok olmuş boğazında bi düğüm ne yapacağını bilememiş. Rahip soruyu daha yüksek bir sesle yineleyince Jack oturduğu yerden fırlamış odadan çıkıp kardeşinin elini yakalamış ve eve kadar arkasına bakmadan koşmuş. Eve varınca yatağının altına saklanmış. Olanlardan hiç bişi anlamayan küçük kardeş neden saklandıklarını sorunca Jack şöyle cevap vermiş:
- Jhonny bu kez başımız çok büyük belada Tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!
Dedee
Bir gün küçük çocuğun birisi parkta bir bankın üzerinde oturmuş şekerlerini yiyormuş yaşlı adamın birisi gelmiş çocuğun yanına oturmuş:
-Bak evladım bu kadar şeker yersen bütün dişlerin dökülür.
Çocuk:
-Bak amca benim dedem 110 yaşına kadar yaşadı demiş.
-Yaa dedendemi çok şeker yiyordu?
-Hayır amca herşeye burnunu sokmuyordu...
Oyun Biter
İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.
Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk
görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar;
-"Bu çocuk var ya,dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir:
-"Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir
banknot olduğu halde çocuğa sorar:
-"Hangisini istiyorsan alabilirsin?"
Çocuk dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır.
Berber işadamına döner ve gülerek:
-"Gördün mü? Sana söylemiştim." der.Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :
-Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!"
Kızıldereli isimleri
Kızılderili çocuk babasına soruyor:
-Baba diğer milletlerin ne güzel adları var : Ali, Ay, Hans, Tom.... Hepsi kısa kısa isimler. Bizimkiler, sanki birer öykü. Gece uluyan çakal, gün doğarken uçan kartal, bunlar ne biçim adlar?
-Bak yavrum, kızılderili adları, gerçekten bir öyküdür ve güzeldir. Örneğin, küçük kardeşin Dolun Ay, ay dolunay halinde iken, annen yanıma geldi, birlikte olduk, o güzel çocuk doğdu.. Erkek kardeşin, Çakan Şimşek; annenle bir gün gezerken, sağanak halinde yağan yağmurdan kurtulmak için girdiğimiz mağaranın ağzında, şimşekler çakarken annenle birlikte olduk ve o kahraman kardeşin, Çakan Şimşek oldu. Ablan, Bahar Çiçeği; ilkbaharda annenle otların arasında koşarken, birlikte olduk ve o güzel çocuk, Bahar Çiçeği oldu. Şimdi anladın mı Yırtık Prezervatif ?
Anne Babaların Saçları Bundan Beyazlıyor...
Buyuk sirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili
onemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar muhendislerinden
birinin evine telefon eder.
Karsi taraftan fisildayan bir cocuk sesi
- "Alo" der.Patron sorar:
- "Baban evde mi? Cocuk fisildayarak cevap verir:
- "Evet".Patron sorar:
- "Onunla konusabilir miyim?" Cocuk fisildayarak cevap verir:
- "Hayir".Patron sasirarak:
- "Peki annen evde mi?".Cocuk fisildayarak:
- "Evet".Patron:
- "Peki onunla konusabilir miyim?".Cocuk yine fisildayarak:
- "Hayir".Patron saskin:
- "Orada baska kimse var mı?"
- "Evet" der cocuk fisildayarak.
- "Bir polis memuru var".Mühendislerinden birinin evinde polisin ne isi olduğuna anlam veremeyen adam sorar:
- "Memur beyle konusabilir miyim?"
- "Hayir" der ufaklik, şu anda mesgul".İyice meraklanan patron:
- "Neyle mesgul?" Cocuk fisildayarak cevaplar:
- " Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konusuyor"
Meraklanan ve endiselenen patron, telefondan gittikce artan bir gurultu duyar:
- "Bu ses de ne?.." diye sorar.
- "Helikopter" der çocuk, hala fisildayarak.Panikleyen patron:
- "Neler oluyor orada" diye sorar.Cocuk hala fisildayarak:
- "Arama kurtarma timi geldi".Patron endiseli ve neler olduğunu bilememenin kizginligi icinde:
- "İyi de neyi ariyorlar...?".Kucuk cocuk hala fisildayarak ve kikirdayarak cevap verir...
- "BENİ..."
+ çok güzel bir hikaye
Elma
Bir gün bir adam yolda gezerken bir çocuk görmüş, onu yanına çağırıp sormuş:
-Allah`ın nerede olduğunu söyle sana bir elma vereyim.Çocuk cevap vermiş,
-Sen bana Allah`ın nerede olmadığını söyle ben sana bin elma vereyim...
Elma
Bir gün bir adam yolda gezerken bir çocuk görmüş, onu yanına çağırıp sormuş:
-Allah`ın nerede olduğunu söyle sana bir elma vereyim.Çocuk cevap vermiş,
-Sen bana Allah`ın nerede olmadığını söyle ben sana bin elma vereyim...