Takkeli, tespihli her yıl hacca giden Genelkurmay Başkanımız olsun!

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
Takkeli, tespihli her yıl hacca giden Genelkurmay Başkanımız olsun!

Biz “darbeci, seçimle gelenleri ittirme yapıp aşağı indiren, internet sitesine elektronik muhtıra koyan, hukuk dışına çıkan” Genelkurmay Başkanı istemiyoruz. Fakat her sözüne “Bir ordu ki, seçilmiş hükümeti devirmek niyetiyle...” diye başlayıp, sonra da “bize yeni bir ordu lazım, Nizam-ı Cedit ordusu olsun...” diye devam edenlerin muradı nedir?

Tam olarak ne istiyorlar?

Nasıl bir TSK düşünüyorlar?

Genelkurmay Başkanı, çember sakallı, kafasında takke, elinde tespih olan, her yıl bir defa hacca, bir defa da umreye giden, eşinin başı türbanlı, kızları tesettür giyimli inanmış biri olsun. Askeri liselere de imam hatip okulu müfredatı konsun, harp okullarına alınacak öğrenciler imam hatip mezunlarından seçilsin, “Atatürkçü çizgide yetişmiş 5 bin subay ile 345 general” ordudan tasfiye edilsin, yerine “AKP iktidarına inanmış, Başbakan’a Türkiye’nin bulabileceği en iyi lider gözüyle” bakanlar getirilsin.

Böyle bir ordu mu istiyorlar?

Açıkça yazsalar.

Takıyyesiz söyleseler.

Halk için hayırlı, saydam, anlaşılır bir tartışma ortamı doğmaz mı? Doğar.

Hadi bir gayret!

Karnınızdan konuşmayı bırakın.

Yiğitçe yazın, mertçe söyleyin.

Nasıl bir ordu istemektesiniz?

Yeni bir seçim ortamına doğru hızla gidiyoruz. Benim düşünceme göre, halk yüksek bir demokratik olgunluğa ulaştı. Zannediyorum ki, ilk defa “laiklik karşıtı irtica eylemlerinin odağı olmuş bir partiyi” askerler değil, halk iktidardan indirmiş olacak.

Seçimle gelen!

Seçimle gidecek.

Böylece Türkiye toplumu sosyolojik olarak “gerçek demokratik açılıma” sivil bir evrimle adım atacak. Çünkü iyi tarihçiler belirtiyorlar ki, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu bir evrimle (yani halkın saltanatın kötü yanlarını görüp ondan vazgeçmesiyle) değil Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yaptığı devrimle” oldu. Cumhuriyet devrimle kuruldu. Bu devrim, diyalektik karakteri icabı, karşı devrimin yani “irticayla kol kola girmiş saltanatın” yeniden hortlayacağı korkusunu bugüne kadar hep taşıdı.

Dürüst olalım.

Lafı doğru anlayalım.

Darbeler iyi oldu, gerekliydi demiyorum. Darbeler, TSK’nın kendisini bir çeşit Türkiye’nin Anayasası yerine koyup, “Anayasa’nın dışına çıkma niyeti gördüğü seçilmiş sivilleri” bu karşı devrim korkusuyla dürtükleyip uyararak, anayasa içine çekmek için geldi.

Darbe yaptılar.

Her seferinde bıraktılar.

Yeniden kışlaya çekildiler.

27 Mayıs da, 12 Mart da, 12 Eylül de “geldikleri iktidardan yine kendilerinin gitmesiyle” sonuçlandı. Hatta 27 mayıs darbesini yapan; 38 üst rütbeli subay sonradan “14’ler ve 24’ler” diye ikiye ayrıldı. 14’ler (Alparslan Türkeşçiler) iktidarı yeniden sivillere bırakmak niyeti taşımıyorlardı. Bu yüzden kendi arkadaşlarıyla çatıştılar.

24’ler galip geldi.

Türkeşçiler sürüldü.

28 Şubat’ta yapılan da; “seçilmişleri devireyim, yerine generaller geçsin” değildi. Başbakanlık binasına “tarikat şeyhlerini toplayan Başbakan Erbakan’ı ve koltuk için ona göz yuman yardımcısı Tansu Çiller’i” iktidardan ittirmekti. En son “hatıra defterli ve ıslak imzalı darbe niyetlerinin de” yine ordunun içinde görevli diğer subaylar tarafından geriletildiği yazılıp çiziliyor.

Ordu da olgunlaştı.

Halk da sivil bilince ulaştı.

Bu sefer; gerici, şeriat odağı olmuş, birlik ve bütünlüğü tehlikeye atma ihtimali olan iktidarı, askerler değil, halk seçimlerde indirecek.

Türkiye darbeleri aştı.

“Bize yeni bir ordu lazım” diyenlerin karnında ne var, onu da bilelim. Ordu darbecilikten vazgeçiyor, siz de takıyyeyi bırakın.

KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...02.11.2009&Newsid=268365&Categoryid=4&wid=108
 
Hackhell Forum - Duyuru : Serbest Kürsü

27- Tek bir başlık altında sadece bir tek konu paylaşımı yapabilirsiniz farklı yazarların aynı konuyla ilgili köşe yazılarını ,
konularını ancak başka başlıklar altında konular açarak paylaşabilirsiniz tabiyki günlük iki konu limitini aşmadan.

Bununda ötesinde ;

Günlük konu açma limitlerini hem siyaset & politika bölümünde hemde güncel gibi farklı bölümlerde sık sık aşıyorsunuz
sizi bir çok defada uyardık bu konuda ! bundan sonrasında uyarı yapmayacağım aklınızda bulunsun iyi forumlar
 
cami bombalayan g.kurmay başkanı olsun

istiklal mahkemelerini kursun tüm inananları ( yahudiler hariç ) assın !!!

niye yahudileri ayrı tuttum anlaşılmıştır herhalde ...
 
Adam haklı ordunun ilk öncelikli işi nedir? Dinle ilgili hiçbirşeye tahammül göstermemek ve elinden geldiğince inancını yaşayanları engellemek.

Savunma vs 2. sırada gelir o o kadar önemli değil.
 
sadece dışardan gelicek tehlikelerden bizim evladlarımızla korumak..
öyle hacı ,,tesbihli felanda istemiyoruz..hergün nizamı sakal traşı..
ama asker görev bölümünü bilirse..siyasetçide askeri korursa bu ülkenin sırtı yere gelmez...
 
bu ne acayip bi baslık ya ?
 
kendi işlrini yapsınlar yeter,gerçi kendi işlerinden başka her haltı yapıyorlar,dağdaki üçbeş çapulcuyla başa çıkamıyoruz....
 
pastella82

Lütfen üyeler hakkında kişisel sataşmalar yapmadan içerik yani konu

hakkında yorumlar yapınız sizi bu konuda uyarmak istiyorum iyi forumlar.
 
Takkeli, tespihli her yıl hacca giden Genelkurmay Başkanımız olsun!

Biz “darbeci, seçimle gelenleri ittirme yapıp aşağı indiren, internet sitesine elektronik muhtıra koyan, hukuk dışına çıkan” Genelkurmay Başkanı istemiyoruz. Fakat her sözüne “Bir ordu ki, seçilmiş hükümeti devirmek niyetiyle...” diye başlayıp, sonra da “bize yeni bir ordu lazım, Nizam-ı Cedit ordusu olsun...” diye devam edenlerin muradı nedir?

Tam olarak ne istiyorlar?

Nasıl bir TSK düşünüyorlar?

Genelkurmay Başkanı, çember sakallı, kafasında takke, elinde tespih olan, her yıl bir defa hacca, bir defa da umreye giden, eşinin başı türbanlı, kızları tesettür giyimli inanmış biri olsun. Askeri liselere de imam hatip okulu müfredatı konsun, harp okullarına alınacak öğrenciler imam hatip mezunlarından seçilsin, “Atatürkçü çizgide yetişmiş 5 bin subay ile 345 general” ordudan tasfiye edilsin, yerine “AKP iktidarına inanmış, Başbakan’a Türkiye’nin bulabileceği en iyi lider gözüyle” bakanlar getirilsin.

Böyle bir ordu mu istiyorlar?

Açıkça yazsalar.

Takıyyesiz söyleseler.

Halk için hayırlı, saydam, anlaşılır bir tartışma ortamı doğmaz mı? Doğar.

Hadi bir gayret!

Karnınızdan konuşmayı bırakın.

Yiğitçe yazın, mertçe söyleyin.

Nasıl bir ordu istemektesiniz?

Yeni bir seçim ortamına doğru hızla gidiyoruz. Benim düşünceme göre, halk yüksek bir demokratik olgunluğa ulaştı. Zannediyorum ki, ilk defa “laiklik karşıtı irtica eylemlerinin odağı olmuş bir partiyi” askerler değil, halk iktidardan indirmiş olacak.

Seçimle gelen!

Seçimle gidecek.

Böylece Türkiye toplumu sosyolojik olarak “gerçek demokratik açılıma” sivil bir evrimle adım atacak. Çünkü iyi tarihçiler belirtiyorlar ki, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu bir evrimle (yani halkın saltanatın kötü yanlarını görüp ondan vazgeçmesiyle) değil Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yaptığı devrimle” oldu. Cumhuriyet devrimle kuruldu. Bu devrim, diyalektik karakteri icabı, karşı devrimin yani “irticayla kol kola girmiş saltanatın” yeniden hortlayacağı korkusunu bugüne kadar hep taşıdı.

Dürüst olalım.

Lafı doğru anlayalım.

Darbeler iyi oldu, gerekliydi demiyorum. Darbeler, TSK’nın kendisini bir çeşit Türkiye’nin Anayasası yerine koyup, “Anayasa’nın dışına çıkma niyeti gördüğü seçilmiş sivilleri” bu karşı devrim korkusuyla dürtükleyip uyararak, anayasa içine çekmek için geldi.

Darbe yaptılar.

Her seferinde bıraktılar.

Yeniden kışlaya çekildiler.

27 Mayıs da, 12 Mart da, 12 Eylül de “geldikleri iktidardan yine kendilerinin gitmesiyle” sonuçlandı. Hatta 27 mayıs darbesini yapan; 38 üst rütbeli subay sonradan “14’ler ve 24’ler” diye ikiye ayrıldı. 14’ler (Alparslan Türkeşçiler) iktidarı yeniden sivillere bırakmak niyeti taşımıyorlardı. Bu yüzden kendi arkadaşlarıyla çatıştılar.

24’ler galip geldi.

Türkeşçiler sürüldü.

28 Şubat’ta yapılan da; “seçilmişleri devireyim, yerine generaller geçsin” değildi. Başbakanlık binasına “tarikat şeyhlerini toplayan Başbakan Erbakan’ı ve koltuk için ona göz yuman yardımcısı Tansu Çiller’i” iktidardan ittirmekti. En son “hatıra defterli ve ıslak imzalı darbe niyetlerinin de” yine ordunun içinde görevli diğer subaylar tarafından geriletildiği yazılıp çiziliyor.

Ordu da olgunlaştı.

Halk da sivil bilince ulaştı.

Bu sefer; gerici, şeriat odağı olmuş, birlik ve bütünlüğü tehlikeye atma ihtimali olan iktidarı, askerler değil, halk seçimlerde indirecek.

Türkiye darbeleri aştı.

“Bize yeni bir ordu lazım” diyenlerin karnında ne var, onu da bilelim. Ordu darbecilikten vazgeçiyor, siz de takıyyeyi bırakın.

KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...02.11.2009&Newsid=268365&Categoryid=4&wid=108

Kimse genelkurmay dan böyle bişi beklediği filan yok .. Kendinizce bir polemik yaratıp güya gündemin yönünü değiştireceksiniz .. Şimdiye kadar kaç kere varolan iktirdardan öyle bir talep aldınız yada aldılar ... Bu ordu deilmiki hükümeti pkk ile yüzyüze getiren ...20 senedir pkk ayagına ükleyi kaosa sokan .. Ohal ayagına 2 katı maaşı götüren ... Yahudilerin ağlama duvarında ibadet eden mason ları getirirler baş tacı yaparlar .. 2 tane dinine bağlı vatan evladını hazmedemezler ... Sizin beklentinizide ben söyleyim o halde .. Namaz abdets olmasın .. her türlü karı kız ayagı olsun . içki içsin gece hayatı olsun... Zaten namaz kılan subayları o yüzden istemiyorlar .. Neden ; Devletin malına göz dikmez , içki içmez , gece hayatı olmaz .. Bunlarda iltica contalarının işine gelmez ...
 
Askeriye bakıyor ki CHP iyi muhalefet yapamıyor bu kez kendisi üstlniyor Muhalefet Partisi görevini
 
Asıl Bu Basını Yok Etmeli Başımıza Ne Geliyorsa Bu Basın Yüzünden Geliyor.
Haberleri Çarpıtmak Mı Dersin, Yalan Haber Mi Dersin, İftira Mı Dersin, Parayla Satılmış Kalemler Mi Dersin
Ne Ararsan Bunlarda.
Ortalığı Kızıştıran Halkı İkiye Bölen Galeyana Getiren'de Yine Bu Basın.
Ama Artık Basın Filan Fasa Fiso Halk Gözünü Açtı Kimin Ne Olduğunu Biliyor.
Hiçbir Hukuk Devletinde Türkiyede Olduğu Gibi Asker Medyaya Çıkıp Konuşmaz Hükümetten İzinsiz Konuşamaz Yoksa Tepedekini İndirirler Aşağı.
Ama Burası Türkiye Burada İşler Başka Yürüyor.
Normal Şartlar Altında TSK TBMM'ne Bağlıdır Ondan İzinsiz Hiçbirşey Yapamaz.
Ama Tam Tersi TSK Yapması Gerekenleri Yapmıyor,Yapmaması Gerekenleri Yapıyor.
Peki Nereden Geliyor Bu Kabadayılık ??
 
asker ''o imza benim şu imza değil'' savunması yapmamalıdır.evet,irticayı engellemek ve alaşağı etmek en başta gelen görevimdir.dıştaki düşman kadar içteki düşman da hedefimdir'' demeli başını dik tutmalıdır
 
Geri
Üst