Türkiye komunist partisi anayasa taslagı hazırladı!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

feyzolim

Banned
Katılım
5 Ağu 2007
Mesajlar
53
Reaction score
0
Puanları
0
Türkiye Komunist Partisi (TKP) iktidara geldigi an yürülüge koyacagını ilan ettigi ana yasa taslagını hazırlamıs ve kamuoyuna duyurmustur asagıdaki linkten taslagı indirip inceleye bilirsiniz.

http://www.box.net/shared/rnuij8i247
 
ben benim çocuğum onun torunları ve onlarında torunları görmez herhalde...
 
Ben TKP nin anayasa taslağını okudum. AKP nin kinden çok daha iyi. Bu komünistler İYİ adamlar yav . Memnleketini yurdunu seven adamlar . Birde milliyetçi geçinenlere bak. Kardeşi kardeşe öldürtüp bunu üzerinden oy kapma peşindeler. Hey TKP liler bu seçimde kısmet değilmiş ama birdahaki seçimde oyum size
 
İnş. en yakın zamanda solda birlik gelir.

''Cephe''
 
ben benim çocuğum onun torunları ve onlarında torunları görmez herhalde...

sovyetlerde Lenin'in önderliğindeki ekim devriminden önce bolşevikler yaklaşık olarak 100 kişilerdi!..

bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım!..
 
ben ve benim gibiler oldukça bu tkp asla yaşayamaz
 
Anayasayı okudum, bir kaç maddesi dışında gayet güzel, ama bu anayasayla sizleri iktidara getirmezler daha doğrusu getirtmezler.
Bu sosyalistler aslında iyi adamlarda bazı uç fikirleri halka itici geliyor. En azından halkın anlayacağı dili kullansalar söylemlerini yumuşatsalar daha iyi olmazmıydı?
Herkes eşit olmak ister, zengin ile yoksul arasında uçurum olmasını hiçbir yoksul istemez (zenginler arada fark olmasını isterler :D)
Ama dine bakışlarını ele alırsak bunun için halkımız hazır değil, çünkü bizim halkımız muhafazakar bir halktır. En hassas bölgesine tazyik yaparsan karşı tepkiyle karşılaşırsın.
Yine halklar söylemide şu zamanda doğru değil, yine halkımız milliyetçi muhafazakar bir yapıya sahip olduğu için siz bu görüşleri en azından yumuşatmadığınız taktirde asla halkın gözünde prim yapamazsınız.
Ekonomik ve idari yapılanmayla ilgili söyleyecek pek fazla birşey yok çoğu olumlu maddelerden oluşuyor.
Birde kendini vatansever sananlar bilmediğiniz birşey için nasıl karşı çıkıyorsunuz, adamlar ne vaadediyor okumadan bakmadan yargılamayın. Herkes eşit olacak diyor bu mu rahatsız ediyor. Tamam din ve halka bakışları itici gelebilir. Onlarda bir şekilde halledilir.

Vatanı satanlara çuval çuval oy veriliyor. Kimse gocunmuyor, sağın her türlüsünü denedik olmadı, ya bu adamlar ne diyor birde onları dinleyelim deneyelim diyeniniz olmadı. Zaten satılacağı kadar satılmış bu adamlar gelse neyi satacaklar, ne kaldı geriye.

Haa unutmayın Önderimiz Atatürk kalkınma hamlesini Sovyetler Birliğinden gelen uzmanlarla birlikte yaptı.

Atatürk döneminde inşa edilen çiftlikler, halkevleri, şeker fabrikaları, iş bankası, sanayi fabrikalarının proje ve yapımında Sovyet uzmanları tarafından yapıldı.
Kalkınma planları, yarı sosyalist ekonomi yine Sovyet desteğiyle Atatürk zamanında yapıldı. Cumhuriyet tarihinin hızlı gelişen ekonomi dönemi Atatürk zamanında yapıldı. Hangi tarihe kadar devam etti. Çok partili dönemde seçilen DP dönemine kadar devam etti. O döneme kadar TL dolar karşısında değerliydi. 1940'lı yıllarda kendi uçağımızı yapmak üzereydik.
DP iktidarı Sovyet desteğini bir kenara itti, Amerkaya yanaşmaya başladı. Ve Marshall Planı ile adım adım Küçük Amerika olma yoluna, adım adım Amerikanın 51. Eyaleti olma yoluna gittik. Ordumuz Amerikanın paralı askeri durumuna getirildi.
Sanayimizin gelişmesi engellendi. Amerika bize siz üretmeyin biz size veririz diyerek hatta bazen hibe ederek bizi tüketim toplumu haline getirdi.

İşte bunlar ve sayamayacağımız bir sürü olay hep sağcı hükümetler zamanında oldu ve hala halkımızın gözü açılmadı. İnadına sağa oy veriyorlar.
 
bende indirip okuyacağım eminim ki çok iyiydir.Akp nin tasalağı kendini kurtarmak için yazılmış bir taslak umarım başaramazlar.Bizede buna göz yummamak düşer

DEV-GENCİ YAŞATALIM
 
Taslağı indirmedim çünkü az çok ne yazdığını tahmin etmek güç değil,
İnsanoğlu eşitlik ve özgürlük gibi kavramları kapitalizmin eziciliğinden kurtulmak için sosyalizmde arıyor ancak sosyalizminde ferdi devlete ezdirdiğini göremiyor.
Materyalizmin üstün olduğu tezini savunanlar maddeyi tanımlarken bile hata yapmaktalar çünkü maddeyide kuşatan ve yoktan vareden mutlak varlığın yani Allahın varlığı materyalizmin ve sosyalizmin üzerine yumruk gibi iniyor.
Bu sebepten dirki sosyalizm haşa Allahın yokluğu tezine dayanır ve darvinizme bel bağlar. Darvinizm zaten külliyen saçmalıktır, cansız maddelerin tek hücreli canlılara dönüştüğü, bütün canlılarında bundan türediği fikri o kadar saçmadırki yabancı bir bilimadamı bu tezi şöyle örneklendirir: cansız varlıkların tek hücreli canlılara dönüştüğünü savunmak, bir metal yığınının bir yolcu uçağına dönüşmesini savunmakla eşdeğerdir.
Kaldıki uygulandığı ülkelere kan ve gözyaşından başka birşey vermeyen komünizm, din ve millet kavramını inkar etmekle zaten milletimizin kabul etmesi mümkün olmayan bir şekildedir. SSCB yi şirin gösterme çalışmalarına katkıda bulunmak isterdim ama binlerce türkistanlı soydaşımızın katlini nasıl şirin gösterebiliriz takdir sizin?
Ülkenin durumunu irdeleyerek sağ hükümetlere suç atanlar, komünizme kurtarıcı olarak zıplayacaklarına kendi öz dinamiklerini incelesinler bu ülkede anti- emperyalist tek hareker sosyalizm değildir.
Ülkenin kara ve kızıl emperyalizmine dur diyen tek yerli ve milli ideoloji Türk-İslam Ülküsüdür.
 
Türk ocağı kardeşim Maddeyi Allah yarttı peki Allahı kim yarttı ? Biliyormusun . Ben Bilkiyorum. İnsan. Elleriyle Dünyayı değiştiren ve gerçekten yaratma güçü olan tek şey. İnsan. matra Arkadaş Sovyetler kaç insan öldürdü demiş. Bilmediği çok ortada. Sovyetler ve stalin olmaysaydı şuanda almanca Konuşuyorduk. Kapitalimz 1. dünya savşını çıkararak 200 milyon insanı öldürdü. Milliyetçilik ,faşizim ve emperyalizm üçlemesi 2. dünaya savaşını çıkardı 300 milyon insanı öldürdü. ABD koreye saldırdı milyonlardca insanı öldürdü. Che ve arkadaşları Kübayı kurdu .

Küba

Açlık sınırında yaşıyan ailer sayısı: %0
Okuma yazma oranı :% 98
Yaşam oratalaması:
erkelerde : 85
kadınlarda: 92
Sağlık : Ücretsiz.
Bebek ölüm oranı: Her 1000 Doğumda 3


Birde Türkiye'ye Bakalık

Açlık sınırında yaşıyan ailer sayısı: %45
Okuma yazma oranı :% 68
Yaşam oratalaması:
erkelerde : 60
kadınlarda: 61
Sağlık : Ücretli
Bebek ölüm oranı: Her 1000 Doğumda 89

Peki Kapitalizmin merkezi Dünayanın En zengin Kapitalist ülkesi ABD

Açlık sınırında yaşıyan ailer sayısı: %35
Okuma yazma oranı :% 81
Evsiz Sayısı: % 5
Yaşam oratalaması:
erkelerde : 65
kadınlarda: 70
Sağlık : Ücretli
Bebek ölüm oranı: Her 1000 Doğumda 50




Durum Böyle ama daha bitmedi. Küba'da Kanserin birçok türünün tedavisi var. Hemde çok ucuz. Ama Türkiyede ve diğre Kapitalist Ülkelerde yasak . Neden . Çünkü kapitalizmin üretiği ilaçlar pahalı. Eğer Küba bu işe girerse ilaç fiyatları düşecek. herkez bu malları tercih edecek. eee Tabi Büyük şirketler ilaç fiyatlarını düşürmek zorunda kalacak . yani kardan zarar edecek . Bir ilacın pahalı olmasının nedeni nedir. yani neden bir kutu ilaça
5 000 ytl veremdenin diye ana, baba, Kardeşin yada karın ölüyor. Bir ilacın pahalı olup olmamsını üreten firme belirler. günde 5 bin tane üretirse ucuz; 500 tane üretirse pahalı olur. Siz sizi ezen sizi öldüren bir düzeni savunuyorsunuz. Biz ise Aydınlık bir geleceği yani Sosyalist Türkiye'yi !

Türk ocağı Hepten saçmalamışsın Bak canım kardeşim biri öretmiş pabağan gibi aynı zırvaları söyleyip dureuyorsunuz. Bilmeden . Öğrenmeden. Senin o bahsetiğin Türkmenler Sovyetler birliğinin içinde Gamalı haçlarla nazı Eğitim kapları kurmuştu. yani ayni PKK gibi ülkeyi içten bölmeye çalışıyordu. Sonrada stalin geldi. Hepsini döner yaptı. 2. dünya savaşı dönemi eğer o sizn Türkmenler Sovyetleri bölmeyi başarsa idi. Almanlar soyvyetleri geçip Türkiyeye saldıracaktı. Alman faşist ordusu 1945 lerin yoksul Türkiyesine gidiğinde Yapcaklarını bir düşün. Öldürdükleri insanları tecavüz etikleri genç kızların kafalarını kesip top gibi oynadıkları çocukarın. Yada okullarda Almanca eğitim verilip Sadece Türkiyeli diye bir çocuğun bir Alman Çocuğunun sıçtığı boku temizlemesini Sorumluluğunu senmi alacaktın yoksa o Türkmen Dostlarınmı .
 
Türk ocağı kardeşim Maddeyi Allah yarttı peki Allahı kim yarttı ? Biliyormusun . Ben Bilkiyorum. İnsan. Elleriyle Dünyayı değiştiren ve gerçekten yaratma güçü olan tek şey. İnsan. matra Arkadaş Sovyetler kaç insan öldürdü demiş. Bilmediği çok ortada. Sovyetler ve stalin olmaysaydı şuanda almanca Konuşuyorduk. Kapitalimz 1. dünya savşını çıkararak 200 milyon insanı öldürdü. Milliyetçilik ,faşizim ve emperyalizm üçlemesi 2. dünaya savaşını çıkardı 300 milyon insanı öldürdü. ABD koreye saldırdı milyonlardca insanı öldürdü. Che ve arkadaşları Kübayı kurdu .

Küba

Açlık sınırında yaşıyan ailer sayısı: %0
Okuma yazma oranı :% 98
Yaşam oratalaması:
erkelerde : 85
kadınlarda: 92
Sağlık : Ücretsiz.
Bebek ölüm oranı: Her 1000 Doğumda 3


Birde Türkiye'ye Bakalık

Açlık sınırında yaşıyan ailer sayısı: %45
Okuma yazma oranı :% 68
Yaşam oratalaması:
erkelerde : 60
kadınlarda: 61
Sağlık : Ücretli
Bebek ölüm oranı: Her 1000 Doğumda 89

Peki Kapitalizmin merkezi Dünayanın En zengin Kapitalist ülkesi ABD

Açlık sınırında yaşıyan ailer sayısı: %35
Okuma yazma oranı :% 81
Evsiz Sayısı: % 5
Yaşam oratalaması:
erkelerde : 65
kadınlarda: 70
Sağlık : Ücretli
Bebek ölüm oranı: Her 1000 Doğumda 50




Durum Böyle ama daha bitmedi. Küba'da Kanserin birçok türünün tedavisi var. Hemde çok ucuz. Ama Türkiyede ve diğre Kapitalist Ülkelerde yasak . Neden . Çünkü kapitalizmin üretiği ilaçlar pahalı. Eğer Küba bu işe girerse ilaç fiyatları düşecek. herkez bu malları tercih edecek. eee Tabi Büyük şirketler ilaç fiyatlarını düşürmek zorunda kalacak . yani kardan zarar edecek . Bir ilacın pahalı olmasının nedeni nedir. yani neden bir kutu ilaça
5 000 ytl veremdenin diye ana, baba, Kardeşin yada karın ölüyor. Bir ilacın pahalı olup olmamsını üreten firme belirler. günde 5 bin tane üretirse ucuz; 500 tane üretirse pahalı olur. Siz sizi ezen sizi öldüren bir düzeni savunuyorsunuz. Biz ise Aydınlık bir geleceği yani Sosyalist Türkiye'yi !

Türk ocağı Hepten saçmalamışsın Bak canım kardeşim biri öretmiş pabağan gibi aynı zırvaları söyleyip dureuyorsunuz. Bilmeden . Öğrenmeden. Senin o bahsetiğin Türkmenler Sovyetler birliğinin içinde Gamalı haçlarla nazı Eğitim kapları kurmuştu. yani ayni PKK gibi ülkeyi içten bölmeye çalışıyordu. Sonrada stalin geldi. Hepsini döner yaptı. 2. dünya savaşı dönemi eğer o sizn Türkmenler Sovyetleri bölmeyi başarsa idi. Almanlar soyvyetleri geçip Türkiyeye saldıracaktı. Alman faşist ordusu 1945 lerin yoksul Türkiyesine gidiğinde Yapcaklarını bir düşün. Öldürdükleri insanları tecavüz etikleri genç kızların kafalarını kesip top gibi oynadıkları çocukarın. Yada okullarda Almanca eğitim verilip Sadece Türkiyeli diye bir çocuğun bir Alman Çocuğunun sıçtığı boku temizlemesini Sorumluluğunu senmi alacaktın yoksa o Türkmen Dostlarınmı . Ki lenet olsunki Malesef Benin Anne tarafında O türkmenlerin arasındarı.


Sovyet Rusya


stalin.jpg


25.jpg
27.jpg
28.jpg
33.jpg

36c.jpg
34d.jpg
40.jpg
43.jpg

45.jpg
46.jpg
48.jpg
48a.jpg

51.jpg
52.jpg
25.jpg
57.jpg

59.jpg
61a.jpg
61.jpg
65.jpg

70.jpg
83.jpg


Rusya'da faaliyet gösteren insan hakları örgütü Memorial, Stalin döneminde ölen 2.6 milyon insanın isminin yer aldığı bir listeyi yayınladı.

MOSKOVA (A.A)
Rusya'da faaliyet gösteren insan hakları örgütü Memorial, Stalin döneminde ölen 2.6 milyon insanın isminin yer aldığı bir listeyi yayınladı.

Örgüt sorumlusu Arseni Roginski, RIA Novosti gazetesine yaptığı açıklamada, söz konusu listenin okul ve kamu kurumlarına dağıtıldığını belirterek, "Şu anda elimizdeki veri tabanı, gerçek kurban sayısının sadece yüzde 20 ila yüzde 25'i. Bu, yaklaşık 20 yılda çeşitli bölgelerde yüzlerce insanın katılımıyla yapılan bir çalışma" dedi. Roginski, araştırmalarının 1980'lerin sonunda başladığını, ancak arşivlere ulaşmalarının Vladimir Putin'in devlet başkanlığı döneminde

mümkün olduğunu da söyledi. Stalin döneminde 12,5 milyon kişinin öldürüldüğü sanılıyor.


Komünist Çin

mao.gif

TURKIST1.jpg

110.jpg

mao.jpg

101A.jpg

137a.jpg

144.jpg

144a.jpg

kimsung.jpg
Halkı Allah'a değil kendilerine secde ettirdiler

osman_batur34.jpg



Mao, tarihin en azılı katillerinden biriydi. Mao'nun emirleri doğrultusunda 10 milyona yakın insan doğrudan öldürüldü, ona itaat etmeyen 20 milyona yakın insan ise cezaevlerinde yaşamlarını kaybetti. Mao, Darwin'in ve Stalin'in etkisinde kalarak hükümet programını belirliyordu.

Çin'de 1959-1961 yılları arasında tamamen Darwin'in öğretileri doğrultusunda oluşturulan ve "İleriye Doğru Büyük Sıçrama" diye adlandırılan bir dönem yaşandı. Bu dönemde Mao'nun insanlık dışı projelerinin bir sonucu olarak 40 milyona yakın insan öldü. Bu ölümlerin tek sebebi açlıktı. Mao, halkını açlıkla eğiterek evrimleştirmek ve daha üstün bir ırk elde etmek istiyordu.

Mao'nun ölümünden sonra da Çin'de aynı komünist zulüm devam etmektedir. 1998'da gerçekleşen Tienanmen Meydanı'ndaki katliamda yaklaşık 1000 kişi katledilmiştir.

Doğu Türkistan'daki Müslüman Uygur Türklerine Çin hükümetince uygulanan soykırım hala devam etmektedir.
Gerçek çok açıktır.

Dünyadaki anarşinin, kaosun, kanlı çatışmaların temelinde hep Darwinizm'in sapkın öğretileri vardır.

Hedefleri, milli ve manevi değerlerini kaybetmiş, güzel ahlaktan ve merhametten uzak nesiller olan bu ideolojilerin oyunu artık bozulmuştur.


Küba

Küba için verdiğin istatiki bilgiler doğrudur en ufak bir çarpıklık yok.Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, diğer komünist rejimlerde ki liderlerin yaptığını yapmadı. Bu yüzden aşırı muhafezakar olarak bildiğim insanların bile sempatisi olan bir insan . Ama Fidel ölür küba yılır gibi. Küba ideolojisinde bir çok çelişki içinde kalmıyor mu ? Ya da Che' nin hayalinde Küba günümüzde ki küba modelimidir.(!)

Devam edelim:

Mustafa Kemal Atatürk'ten :

"Biz ne bolşeviğiz ne de komünist;ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız."
-Mustafa Kemal Atatürk-
Atatürk, millet realitesinin ve milliyetçiliğin temel unsurlarını red ve inkar eden Marksizm'in ve komünizmin kesinlikle karşısındadır. Ülkeyi felakete sürükleyecek, sınıflara bölecek, menfaat gruplarını çatışmaya sokacak bu ideolojilerin her zaman karşısında yer almıştır. Atatürk'ün başlattığı Türk Devrimi doğuşundan itibaren bu tehlikelerle karşılaşmış, Bolşevik liderler, Türkiye'de komünist köylü hareketin yapılmasını sürekli teşvik ve tahrik etmişlerdir. Komünistler, Türkiye'de milli ve bağımsız bir devletin kurulmasını istememişlerdir. Sosyal Hariciye Komiseri Çiçerin, daha 13 Eylül 1919'da, Sivas Kongresi sıralarında, Türk köylüsünün komünist olmayan idarecilere karşı isyan etmesini tavsiye ederek, Türk hareketine karşı davranış ve anlayışını göstermiştir.
Komünizmin Türk Devrimi için sakıncalı ve tehlikeli olduğunu, Büyük Atatürk çeşitli vesilelerle değişik zamanlarda ifade etmiştir. Sivas Kongresi'nden hemen sonra, Amerikalı General Harbord'a verilen 27 Eylül 1919 tarihli muhtırada Mustafa Kemal Paşa, Milli Harekat'ın amacını anlatmış ve komünizmle ilgili görüşlerini şöyle dile getirmiştir:
"Bolşeviklere gelince, bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir. Türkiye'de ne büyük kapitalistler, ne de milyonlarca zanaatkar ve işçi vardır. Diğer taraftan zirai bir problemimiz yoktur. Son olarak, sosyal bakımdan dini prensiplerimiz bolşevizmi benimsemekten bizi uzak tutmaktadır." (Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, IV., 1917-1938, Ankara, 1964, s.78)
Ayrıca Atatürk, çeşitli zamanlarda komünizmi tehlikeli gördüğünü ve hiçbir zaman bu karanlık sisteme geçit vermeyeceğini ifade etmiştir. Atatürk'ün bu konudaki bir sözü şöyledir:
6 Şubat 1921'de,
"Komünizm içtimai bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin içtimai şeraiti, dini ve milli ananelerinin kuvvetli, Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. iyi, 2. Baskı, s .20)
2 Kasım 1922'de,
"Şurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşevizim ne de komünist; ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir." (Ag.e, c .3, 2. Baskı, s. 20)
21 Haziran 1935'te,
"Türkiye'de bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü, Türk Hükümeti'nin ilk gayesi halka hürriyet ve saadet verme, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır." (A.g.e., c. 3, 2. Baskı, s. 99)
Son derece ileri görüşlü bir insan olan Atatürk'ün her zaman olduğu gibi bu düşüncesinde de yanılmadığı açık bir gerçektir.
Nitekim, Rus yöneticilerin bu rejimi uyguladıkları ilk yıllarda, kendi vatandaşlarına bile nasıl zalimce davrandıkları bilinmektedir. Kitleler halinde Rus halkının katledildiği gerçeği, tüm dünyanın şahit olduğu bir olaydır. Lenin ve onu izleyen komünist yöneticiler, SSCB'ni meydana getiren milletlere bolluk, refah ve güzel bir yaşam vaad etmiş, ancak sözlerinde durmamışlardır. İnsanlara güzel bir hayat getireceği iddiasıyla ortaya çıkan bu sistem, uygulandığı ülkelerin halklarına ölüm, esaret ve sefaletten başka bir şey getirmemiştir.
Bütün bu olayları yakından izlemiş olan Atatürk, 1932 yılında Amerikalı subay Mac Arthur'la yaptığı bir konuşmada komünizmle ilgili düşüncelerini bütün açıklığıyla şöyle ifade etmiştir:
"Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde, dünya ihtilali gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan, yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizmdir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95)
Büyük Önder Atatürk Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektupta komünizm tehlikesine karşı Türk Milleti adına duyduğu endişeyi şöyle dile getirmiştir:
"Komünistliğin memleketimizde değil, henüz Rusya'da bile tatbik kabiliyeti hakkında açık kanaatler hasıl olamadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber içerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın memleketimizi içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması da imkan dairesinde görülmüştü. ..." (31 Ekim 1920, SD, IV, s. 360-361, Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektuptan)
Atatürk, tüm dünyayı tehdit eden bu tehlikeye karşı, milletin düşüncelerinde ve sosyal kurumlarda uygulanacak yöntemleri çözüm olarak görmektedir. Bu tehlikeye karşı öngördüğü değişiklikleri ise kendi sözleriyle şöyle özetlemek mümkündür:
"Rusya hariç olmak üzere bütün dünyada, her kişi menfaat ve zararı kendine ait olmak üzere hayatını düzenler. Yalnız her kişiye çalışmalarında yeni yasal vasıtalar ve haklar verilir." (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet İnan, s. 68)
"Devlet bireyin yerini alamaz, fakat, bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır. Devlet eliyle yapılacak işler, bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya milli çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar. Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise, devlet vatandaşların öğretimi, eğitimi, sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devlet, memleketin asayiş ve savunması için yollarla, demir yolları ile, telgrafla, telefonla, memleketin hayvanlarıyla, her türlü taşıtlarıyla, milletin genel servetiyle yakından ilgilidir. Memleket yönetiminde ve savunmasında, bu saydıklarımız, toptan, tüfekten, her türlü silahtan daha önemlidir. ... Özel çıkarlar çoğunlukla, genel çıkarlarla tezat halinde bulunur. Bir de, özel çıkarlar, en nihayet rekabete dayanır. Oysa, yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz. Bu kanıda olanlar kendilerini, bir serap karşısında, aldatılmaya terk edenlerdir. ...Bir de, ferdin kişisel çalışmaları, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Ferdin inkişafına (gelişme) mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır. (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet İnan, s. 46-47)
Türkiye'ye sosyal, ekonomik ve kültürel yön vermeyi hedefleyen Atatürk, hedefini gerçekleştirmede komünizmi, halkı için büyük bir tehlike olması dışında farklı bir şekilde değerlendirmemiştir. Çünkü, bu kuramda fert yok, devlet vardı. O, "Ferdin hakkı ferde, devletin payı devlete" diyordu. Ne ferdi yutan devlet, ne devleti sömüren fert olmalıydı. Bu nedenle devletçilik ilkesini esas aldı.
Bu düşüncelerinin aksi yani komünizmin uygulanması halkın özgürlüğünün alınması, ülkenin kalkınma yerine yok olma sürecine girmesi demekti. Bu nedenlerledir ki, Atatürk komünizmi aziz Türk Milleti için büyük bir tehlike olarak görmüştür. Komünizmin hiçbir şekilde, hayatını adadığı vatanına girmesini istemeyen Atatürk Milleti'ni bu büyük tehlikeye karşı uyarmıştır. Yüce Atatürk'ün, "Komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir." (Faruk Şükrü Yersel, Eskişehir Gazetesi, 1926) sözlerinde Türk Milleti'ne yaptığı uyarı açıktır. Bu nedenle Türk Milleti, komünizmi en büyük düşman bilmeyi ve gördüğü her yerde ezmeyi, Türklüğe karşı manevi bir sorumluluk olarak kabul etmektedir.
Kaldı ki, Türk Milleti'nin üstün zekasının bilincinde olan Atatürk, komünizmin Türkiye'de hiçbir zaman başarılı olamayacağını, bizzat defalarca ifade etmiştir. Örneğin, 1935 yılında yaptığı bir konuşmada "Türkiye hiçbir zaman bolşevik olmayacaktır. Çünkü Türk Hükümeti'nin ilk amacı halka özgürlük ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar sivil halka da iyi bakmaktır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 99) ifadelerini kullanmıştır.
Atatürk başka konuşmalarında da komünizme karşı olan kesin kararını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Aynı zamanda Büyük Önder komünizmi, faşizm ve Nazizm'le birlikte şu sözleriyle değerlendirerek bu konulardaki düşüncelerini de şöyle dile getirmektedir:
"Biz büyük savaşlar görmüş, büyük bir milletiz.. Ama savaşçı değil, barışçı felsefeyi benimsemiş bir milletiz. ... Kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Dünya nimetlerinin emperyalist ülkeler tarafından zaman zaman pervasızca paylaşıldığını ve bu paylaşma esnasında gelişmemiş ülkelerin tarihten silindiğini hafızalardan silmek kadar gaflet olamaz. Dünyanın bugünkü durumu hiç de parlak görünmüyor. Her ülke, gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirme gayreti içinde. İtalya faşizm ideolojisine dört elle sarılmış. Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini ülkesinin sekiz milyon faşist gencinin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor... Almanya'da Hitler'in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik de faşizmin bir başka, bir büyük tehkileli benzeridir. Hitler bir ırkçıdır. Dikkat buyurunuz, milliyetçi demiyorum, ırkçıdır diyorum. Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur. Tekmil Alman gençliğini peşine takmış, onlara bu ideali aşılamıştır. Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür. Stalin yalnız kendi gençliğine değil, dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor. Komünistlik propagandasının, fukarası ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ise ortada bir gerçektir." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.155)
"... Hayır. Ne komünizm ne de faşizm... Bu iki ideoloji de memleketimizin, ulusumuzun gerçeklerine karakterine asla uymaz. Şunu da hemen ilave edeyim ki, ne faşizmin ne de Nazizm'in sonu yoktur." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.159)

Bu sözlerden de açıkça anlaşıldığı üzere, Atatürk açık beyanlarıyla komünizmi "en büyük düşman" ilan etmiştir. Faşizmin de komünizmin de Türk Milleti içinde barınamayacağına dikkat çekmiştir. Milletine, komünist veya faşist olmamayı, bu eğilimleri her görüldüğü yerde ezmeyi ve komünist yayılmacılığa karşı Misak-ı Milli sınırlarını korumayı vasiyet etmiştir.

Genel devam edelim:

(Sosyal adâlet), herkesin, çalışması, bilgi ve kâbiliyyeti ve gördüğü iş nisbetinde ve derecesinde hakkını alması; hiç kimsenin ezilip sömürülmemesi demekdir. Sosyal adâlet, en küçük bir iş görene de, hayât hakkı tanımakdadır. Çalışan herkesin asgarî bir geçim şartına erişmesi, sosyal adâletin ilk şartıdır

Sosyalizm), sosyal adâlet demek değildir. İsmleri benziyorsa da, birbirinden başka, büsbütün ayrıdırlar. Îmân ile küfr gibidirler. Ya’nî, birinin bulunduğu yerde, öteki bulunamaz.

(Sosyalizm), ferdî mülkiyyet düşmanlığı, bütün istihsâl vâsıtalarının ve ticâretin devletleşdirilmesi, diktatör idârenin kurulması, din düşmanlığı, bütün çalışanların işçi, ırgad hâline sokulması, din, târîh, millet, vatan ve devlet düşüncelerinin yok edilmesidir. Ferdin ölmiyecek kadar kabûl edilen, çok az yiyecek, giyecek ve ev eşyâsından ve bir iki odadan başka, bütün gelir ve kazançları elinden alınır. Böylece, insanlar, her çeşid teşebbüs, rekâbet, buluş, inanış ve inkişafdan mahrûm bırakılır. Bütün kâbiliyyetleri ve şahsiyyetleri söndürülür. Zâlim, merhametsiz olan tek bir merkezden, sıkı bir baskı ve işkence ile idâre edilen bir esîr, bir robot hâlinde, gücü gidinceye kadar çalışdırılır.

Komünizm gaddar ve barbar olduğu kadar, sinsi, aldatıcı ve bulaşıcıdır. Kurnaz metodlarla usanmadan, yılmadan şeytân inâdı ile çalışır. Muhtelif kılıklara büründüğü gibi, hedef tutduğu muhîtinde, za’îf ve kopması kolay olan cihetlerinden de istifâde etmesini bilir. Izdırab ve sefâletleri istismar ederek, kışkırtıcı üslûbu ile ictimâ’î nizâmı bozarak sınıf kavgasına yol açar. Örümcek ağı gibi câsûsluk ve propaganda şebekeleri kurar. Aşağı karakterli, düşük kaliteli soysuz insanları para ile kolayca kızıl ağına düşürür. Sonra, ölüm ile tehdîd ederek bunlara her kötülüğü yapdırır. Onlardan son derece istifâde etmesiyle, hedefini içinden çürütüp, yıkmakda şeytânî ince san’ata vâkıfdır.

Komünizmi, hürriyyet çatısı altında demokrasi temeline dayanan, istikbâli ve mukadderâtı temâmen halk irâdesine bağlı, onun reyi ile iş başına gelip giden, hür dünyâca alışılmış, ehlî ve humaniter istikâmetli, siyâsî partiler gibi zan edip aldanmamalıdır. Güzel ve parlak sözlerine kanıp, kocaman yılanın zehrli dişlerine kendisini kapdırmış, zavallı bir kurbağanın âkıbetine düşmemelidir.
Sosyalizm, kızıl (Rus) ve sarı (Çin) emperyalizminin diktatörlüklerine maske ve âlet olmuşdur. Sosyalizmi belirten yukarıdaki işlerden bir veyâ birkaçı gevşek yapılır veyâ hiç yapılmazsa, buna (Nasyonal sosyalizm) denir. Hepsi, işkence ile, kıyasıya yapılınca (İhtilâlci sosyalizm) veyâ (Komünizm) denir. Sosyalizm ve komünizm kelimeleri, inkâr felsefesinin adı ve soy adı gibidirler. Her ikisi de, insanı madde ile nefsin arzûlarına tapdırmakdadır. Allahü teâlâdan ve kendi rûhlarından, vicdanlarından habersiz bırakarak, hayvan gibi boğaz tokluğuna yaşatmakdadır. İdâreci, diktacı azınlık ise, kudurmuş köpekler gibi, millete ve birbirlerine saldırmakda, kendilerini ve milleti sinsice, kahbece öldürmekdedirler. Rusyada ve Çinde, milyonlarca insan öldürdüler.

Komünizmi, hürriyyet çatısı altında demokrasi temeline dayanan, istikbâli ve mukadderâtı temâmen halk irâdesine bağlı, onun reyi ile iş başına gelip giden, hür dünyâca alışılmış, ehlî ve humaniter istikâmetli, siyâsî partiler gibi zan edip aldanmamalıdır. Güzel ve parlak sözlerine kanıp, kocaman yılanın zehrli dişlerine kendisini kapdırmış, zavallı bir kurbağanın âkıbetine düşmemelidir.

Komünist Çin Türkistânda 14 bin câmi’ ve mescid, Kafkasya ve Kırımda 8 bin, Tataristânda ve Baş Kurdistânda 4 bin câmi’, mescid yıkmış ve tahrîb etmiştir. Yalnız Buhârâ vilâyetinde 360 câmi’, mescid yıkdırılmışdır. Bir medrese bırakılmışdır ki, o da, din aleyhdarlığı müzesi olarak kullanılmakdadır. Semerkand vilâyetinde de, aynı şeklde bırakılan Uluğ Beğ medresesi, din aleyhdarlığı müzesi olarak kullanılmakdadır. Semerkanddaki iki kilise de, basketbol, voleybol salonu olarak kullanılmakdadır.

Müslimân din âlimleri olarak katl edilenlerin mikdârı 270 binin üzerindedir. Bir kısmı da, Sibiryada sıfırın altında 65 derece soğuğun hükm sürdüğü kamplara sürgün edilmişlerdir. Dindâr olanlardan ise, yalnız Türkistânda üç milyonun üstünde bir kütle, dînî inançlarından dolayı, şehîd edilmişlerdir.

Ruslar, 1979 senesinin son ayında, Efganistâna girince, hemen köylere saldırdılar. Yiyecekleri, giyecekleri, ev ve zînet eşyâlarını yağma etdiler. Kadın, çocuk ayırmaksızın, rastladıkları müslimânları öldürdüler. Tanklarla Kunday şehrine girince, büyük câmi’i top ateşine tutarak, yüzlerce müslimânı, nemâz kılarken şehîd etdiler.

Komünistlerin feci’ bir şeklde yürütdükleri dinsizleşdirme siyâsetine, devrimlere muhâlefet edenlerin imhâsına veyâhud Sibirya kamplarına sürülmesine dâir verdiğimiz şu rakamlar, beşeriyyet için ibret dersi alınması gereken vahşet sahnesidir.

Türk milletinin islâmı kabûlünden sonra, dînî âbidelerle süsleyip, islâm mi’mârisi ile şarkın birer pırlantası hâline getirdiği Buhârâ, Semerkand, Kakant, Kazan, Hayve, Ufa, Bakü, Taşkent, Bahçeserây, Derbend, Timirhan, Kaşgâr, Almasta, Tirmi v.s. şehrlerinde mevcûd milyonlarca Kur’ân-ı kerîm ve Hadîs kitâbları başda olmak üzere, bütün dînî eserleri toplayıp, komünistler, bunları vicdansızca ve hayâsızca yakmışlar, sokaklarda yırtarak, ayaklar altında çiğnemişlerdir. Diğer tarafdan halkın elinde bulunan dînî, millî ve târîhî kitâbların hükûmete teslîm edilmesini emr etmişler ve müsâdere etdikleri bu kıymetli eserleri de aynı şeklde imhâ etmişlerdir. Bu arada, ba’zı müslimânlar, ölümü göze alarak, ellerinde bulunan kitâbları bu kâtil sürüsüne, sapıklara teslîm etmeyip, sandıklara doldurarak yere gömmüşlerdir. Bu hareketler esnâsında, kitâbları teslîm etmek istemiyen binlerce dindâr, şehîd edilmişdir

DİN ALEYHİNDE YAPILAN BASKI VE PROPAGANDALAR

Dîne indirilen bu ağır darbe ve din adamlarının katl edilmeleri netîcesinde milyonlarca ma’sûm insan cesedlerinin üzerine kurulan Allahsız komünizm devletinin din aleyhindeki belli başlı baskı ve propagandaları şunlardır:

1 — Mekteblerde din dersi okutulması men’ edilmişdir.
2 — Bütün ibâdethânelerde ibâdetler yasak edilmişdir.
3 — Devlet işlerinde din adamları yok edilmişdir.
4 — Evlerde dînî terbiye verilmesi kat’iyyetle men’ edilmişdir.
5 — Gazete, mecmû’a ve radyolar ile din aleyhinde neşriyyât yapılmakda, uydurma temsîller verilmekdedir.
6 — Allahü teâlânın (hâşâ) yok olduğu, mukaddes kitâbların, uydurma, hurâfe olduğu telkîn edilmekdedir.
7 — Komünist partisinin kolları olan Allahsızlar Cemiyyeti ve genç Allahsızlar derneği nâmı altında teşekküllerle, şehr ve köylerde konferanslar verilip, din ile, Allah ile, Peygamberler ile alay edilmekde, din düşmanlığı aşılamak için, gece kursları tertîb etmekdedirler.
8 — Tiyatro, sinema v.s. eğlence yerlerinde, Allah, Din, Kur’ân ve Peygamberler, din adamları, dâimâ alay mevzû’u edilmekde, böylelikle, genç ve körpe dimâgları zehrlemekdedirler.
9 — Müslimânların başlıca dînî farîzelerinden olan nemâz, oruc, hac, zekât, kat’iyyetle men’ edilmiş olup, kelime-i şehâdet getirmek, Allah kelâmını söylemek dahî büyük bir suç teşkîl etmekdedir. Ve bu şeklde asîlâne hareketlerinden dolayı dâimâ gizli polisin tâkibâtına uğrayan dindârlar, ekseriyâ “Batıl inançları yaymak”, “Devlet aleyhdarlığı yapmak”, “Rejime, devrimlere karşı gelmek” gibi ithâmlara mâruz kalmakda, ölüm kamplarına götürülmekdedirler.

Dünyâ komünist teşkilâtı, hür memleketlere komünizmi sokabilmek ve yerleşdirebilmek için, önceden satın almış oldukları yoldaşlarına 18 direktif vermekdedirler. Bunlardan on madde aynen şöyledir:

1 — Memleketinizde komünist veyâ sosyalist partilerin kurulmasını teşvîk ediniz. Bunlar mevcûd ise, kendileri ile işbirliği yapınız.

2 — Halkınızı mümkin olduğu kadar çok sınıf ve zümrelere bölünüz.

3 — İşçi ve işverenler arasında dâimî anlaşmazlık çıkarınız.

4 — Komünist rejimi kuruncaya kadar mücâdele ediniz ve uğraşınız. Komünist rejim kökleşinceye kadar yurdunuzda böyle bir tehlükenin olmadığına herkesi inandırınız. Sizin niyyet ve maksadınızı fark edip yüzünüze vurmak istiyenleri vehimli ve jurnalci olmakla suçlandırınız.

5 — Mezheb ve tarîkat kavgalarını körükleyiniz. Gizli, açık din düşmanlığı yapınız.

6 — Halkın çok sevdiği kahramanları, kendinize bayrak yapıp, onları tarafınızdanmış gibi gösteriniz.

7 — Roman, şi’r, yazı ve karikatür ile de, sistemli olarak, işçi ve köylünün sefâlet içinde olduklarını, mübâlagalı olarak yayınız.

8 — Hür memleketlere karşı muhâlif tavır alıp, Batı düşmanlığını yayınız.

9 — Sendikaları, gençlik derneklerini ve san’at kuruluşlarını elde ediniz.

10 — Sürekli huzûrsuzluk kaynakları arayıp bularak, bunları devâm etdirmeğe çalışacaksınız.

Komünizm felâketine yakalanmamak için, onun bu on tohumunu en küçük fırsatlardan fâidelenerek, zararsız hâle getirmelidir.

Komünizme karşı elele birleşmek, teşkilâtlanmak, parçalamasına göz yummamak lâzımdır. Komünistlere selâm vermekle, yüzlerine gülmekle, kitâb, gazete ve dergilerini almakla, vitrinlerde teşhîr etmekle, satmakla, dergi ve gazetelerini i’lânlarla beslemekle, onun satırı bilenmekdedir.

Çar da, sinsi Rus komünistlerini serâyına da’vet eder, iltifâtlarda bulunur, sofrasına alır, fikrlerini dinlerdi. Amma ihtilâl olunca, o dostlar, Çarı, Çariçeyi, çocuklarını, torunlarını, kundakdakilere kadar boğazladılar.

Komünizmde anlayış, vefâ, insanlık, merhamet, îmân ve insaf yokdur. Rusların 1980 senesinde Efganistân köylerine havadan yapdıkları hücûmlar, komünist vahşetinin, barbarlığının yeni ve korkunç bir vesîkasıdır.

Komünist, Allahla, vicdanla, ahlâkla berâber olanların düşmanıdır. O, bu gibi insânî duyguları, hastalık, budalalık, rejimine ve prensiplerine hiyânet saydı! Parolası, (Parçala, sonra yut) oldu.

Komünizmin şerrinden korunmak için formül tekdir:

Ona kendi usûlleriyle, ya’nî kuvvetle saldırmak, suratına tükürmek, yumruğu tepesinden eksiltmemek ve onu böylece, nâmûslu insanlardan ayırmak, kızıl lekeli suratiyle yalnız ve ortada bırakmakdır.

Rus ihtilâli elliiki milyon insan boğazlamışdır ki, bunun kırk milyonu tarım ve fabrika emekçileridir. (Toprak dağıtacağım, işletmelere ortak edeceğim) diye gelmiş, fakîr köylünün birkaç dönüm tarlasını, yoksul işçinin kulübesini de ellerinden almış, dîni, îmânı olanları, Allah diyenleri öldürmüşdür.

Kızıl ihtilâl, işçi iktidârı nâmı altında, işçileri yiyen doymaz bir canavardır! O, öyle bir katliâm ve yağmadır ki, bu katliâmı ve yağmayı yapanlar dahî, katliâm ve yağmadan kurtulamazlar.

Cana, mala, ırza, dîne, îmâna karşı başlıyan kin, insanlığa karşı beslenen sadizme çevrildi ve başlarındaki bir avuç zâlimin plânları hesâbına çalışmağa başladı. O zemân nasıl aldatıldıkları anlaşıldı. Amma iş işden geçmiş oldu.

Gizli komünist partisi tüzüğünün dördüncü maddesi aynen şöyledir:

(Komünist Partisi, Emperyalizmin yerli uşaklarının, toprak, fabrika, binâ sâhiblerinin, esnaf ve tüccar burjuvalarının, bütün dindârların, onların ruhban ve ülemâsının, çalışan ve emekliye ayrılmış bütün subay, polis ve memurun, hülâsa ihtilâl safları dışında kalanların barışmaz düşmanıdır.)

Leninin ihtilâl parolası da şudur:

(Aktif elemanları, en kısa zemânda mümkin olduğu kadar çok öldürün ki, bize az iş kalsın).

Görülüyor ki, boğazlanması gerekenler dışında, yüzde yüz selâmetde kalanlar, sâdece kendileridir, kızıl yöneticilerdir.

Lenine göre, (Kızıl iktidârın yaşaması için, kızıl ihtilâlin devâmı şartdır). Sonu gelmez işçi katliâmlarının, rejim temizliklerinin sebebi budur. Kızıl Çinde, komünist diktatör Maonun emri ile, beher temizlemede üçyüzbin emekçi kurşunlandı. Bu cinâyetler, din düşmanı, Allaha, kıyâmet gününe inanmıyan bir zümre tarafından yapıldı.

Rusya bugün ne seviyeye gelmişdir? Halkının mutluluk derecesi nedir? gibi mühim soruların cevâbları verilmeden (Adamlar fezâda geziyor) diye kesip atmak ve zâlim bir azınlığın lüks, şâhâne, zevkli, safâlı hayâtlarına imrenmek, dar görüşlülük olur. Bir zemânlar, Mısrdaki ehramlar da, devrinin şâheseriydi. Müstebid bir azınlığın, kaprislerini tatmin için, milyonlarca insanın kan ve cesedleri üzerine kurulan, aç ve perîşan bırakılan işçinin, emekçinin elinden alınan paralarla yapılan eserleri, fabrikaları, füzeleri, toplum se’âdetinin hedefi olarak gösterebilir miyiz? Vâsıtaları, hayâtın gâyesi gibi göstermek, hayâtın kendisine ihânet olur. 1990 senesi başlarında, Sovyetler Birliği dağıldı. Doğu Almanya, Batı Almanya ile birleşdi.

Ba’zı yazarlar ve ba’zı kimseler, acabâ yazdıklarının veyâ söylediklerinin yüzde birini, hasretini çekdikleri komünistlikde ağızlarına alabilirler mi?

Gençler! Saf gönülleriniz, temiz rûhlarınız, bu yaşlarınızda, böyle hayâlî yarınların büyüsüne kapılmağa gâyet müsâiddir. Fekat, sonra pişmân olursunuz!..

İnsanları komünizm felâketinden korumak için tek çâre, onun şerbetli zehrlerine, yaldızlı pisliklerine aldanmamakdır. Bunun için de, insanların kuvvetli bir îmân, sağlam bir tevekkül ve gönül râhatlığı, adâlet ve hürriyyet içinde bulunmaları lâzımdır. Bu da, insanın, ilâhî, sarsılmaz, değişmez, güvenilir bir kitâba uyarak, ahlâkını ve niyyetlerini temizlemesi ile hâsıl olur. Bu temizlik, her dürlü, kayırıcı veyâ ezici düşüncelerden uzak olan islâmiyyetle sağlanabilir. İnsanları, komünist canavarının pençesine düşmekden koruyacak kuvvetli kalkan olan sosyal adâlet, islâmiyyetde tam olarak mevcûddur. Komünistliği yıkmak, İslâma hizmet etmekle olur. Müslimânlık ile komünistlik bir arada bulunamaz. Devletin idâresini gasb ederek, müslimân bir milletin başına geçen ba’zı diktatörlerin, devletlerine (Sosyalist İslâm Cumhuriyyeti) gibi ismler koydukları görülmekdedir. Bu ismlerdeki (Sosyalist) kelimesi, müslimân olmıyanların, ya’ni komünistlerin ismidir. Bu kelimenin yanına islâm kelimesini ilâve etmeleri, müslimânları aldatmak için uydurulmuş tuzaklardan biridir. Çünki, islâmiyyet ve sosyalizm birlikde bulunamaz. Müslimân, sosyalist olamaz. Bunun içindir ki, komünist barbarları, ele geçirdikleri islâm memleketlerindeki insanları komünist yapabilmek için, herşeyden önce, büyük bir önemle İslâmiyyete saldırıyor. Komünistlerdeki din düşmanlığı bundan ileri geliyor.

Her milletde bulunabilen tektük soysuz, dinsiz, ahlâksız, alçak kimseler aldanır, kandırılır, komünist olabilir. Bunlar, kızıl ve sarı merkezlerin çevirdiği fırıldaklarla, bir komünist ihtilâli hâzırlayabilir. Böyle bir karanlık ve kanlı ihtilâlin patlamasından ve yayılmasından milleti korumak, gençlere din bilgisi, İslâm ahlâkı vermekle olur. Her baba, çocuklarına Kur’ân-ı kerîm okutmalı, din dersine göndermeli, abdest, gusl abdesti almasını, nemâz kılmasını, oruc tutmasını, halâl ve harâmları öğretmeli ve yapdırmalıdır. Böyle müslimân olarak yetişen bir kimseyi, komünistler aldatamaz. İşte Rus ve Çin engizisyonu, vahşeti altında inliyen milyonlarla müslimân meydânda! Her çeşid baskıya, işkenceye, azâba ve ölüme katlanıyor, fekat komünist olmıyorlar. Ölüyorlar veyâ kaçıp kurtuluyorlar.

Son : Türkiye Cumhuriyeti Müslüman bir devlettir. Asla ne komünizm ne de sosyalizmle yönetilemez.


Alıntı*
 
Türk ocağı kardeşim Maddeyi Allah yarttı peki Allahı kim yarttı ? Biliyormusun . Ben Bilkiyorum. İnsan. Elleriyle Dünyayı değiştiren ve gerçekten yaratma güçü olan tek şey. İnsan. matra Arkadaş Sovyetler kaç insan öldürdü demiş. Bilmediği çok ortada. Sovyetler ve stalin olmaysaydı şuanda almanca Konuşuyorduk. Kapitalimz 1. dünya savşını çıkararak 200 milyon insanı öldürdü. Milliyetçilik ,faşizim ve emperyalizm üçlemesi 2. dünaya savaşını çıkardı 300 milyon insanı öldürdü. ABD koreye saldırdı milyonlardca insanı öldürdü. Che ve arkadaşları Kübayı kurdu .


Durum Böyle ama daha bitmedi. Küba'da Kanserin birçok türünün tedavisi var. Hemde çok ucuz. Ama Türkiyede ve diğre Kapitalist Ülkelerde yasak . Neden . Çünkü kapitalizmin üretiği ilaçlar pahalı. Eğer Küba bu işe girerse ilaç fiyatları düşecek. herkez bu malları tercih edecek. eee Tabi Büyük şirketler ilaç fiyatlarını düşürmek zorunda kalacak . yani kardan zarar edecek . Bir ilacın pahalı olmasının nedeni nedir. yani neden bir kutu ilaça
5 000 ytl veremdenin diye ana, baba, Kardeşin yada karın ölüyor. Bir ilacın pahalı olup olmamsını üreten firme belirler. günde 5 bin tane üretirse ucuz; 500 tane üretirse pahalı olur. Siz sizi ezen sizi öldüren bir düzeni savunuyorsunuz. Biz ise Aydınlık bir geleceği yani Sosyalist Türkiye'yi !

Türk ocağı Hepten saçmalamışsın Bak canım kardeşim biri öretmiş pabağan gibi aynı zırvaları söyleyip dureuyorsunuz. Bilmeden . Öğrenmeden. Senin o bahsetiğin Türkmenler Sovyetler birliğinin içinde Gamalı haçlarla nazı Eğitim kapları kurmuştu. yani ayni PKK gibi ülkeyi içten bölmeye çalışıyordu. Sonrada stalin geldi. Hepsini döner yaptı. 2. dünya savaşı dönemi eğer o sizn Türkmenler Sovyetleri bölmeyi başarsa idi. Almanlar soyvyetleri geçip Türkiyeye saldıracaktı. Alman faşist ordusu 1945 lerin yoksul Türkiyesine gidiğinde Yapcaklarını bir düşün. Öldürdükleri insanları tecavüz etikleri genç kızların kafalarını kesip top gibi oynadıkları çocukarın. Yada okullarda Almanca eğitim verilip Sadece Türkiyeli diye bir çocuğun bir Alman Çocuğunun sıçtığı boku temizlemesini Sorumluluğunu senmi alacaktın yoksa o Türkmen Dostlarınmı .


Şu yazıları yazanın bir Türk evladı(!) olduğunu görmek ne kadar üzücü. Bir nesli bu derece bozabilen bir eğitim sistemine sahip bir düzeni asla savunmam. Önce bunu idrak et. O türkmenler özgürlükleri için savaştı mücadele etti şimdiki çeçenler gibi.
Üstelik emperyalizmden şikayet ederken SSCB nin sıcak denizlere inme çalışmalarınınada değinelim istersen kafkasyada, kafkas türklerine yaşattığı zulümden dem vuralım. Almanların zulmünden bahsetmişsinde komik oluyorsun ruslar onlardan aşşağımı kaldı? Ve şunu bilki türk vatanını zaptedecek ırk daha türemedi. Alman kim? Rus kimde ben ona borçlu olayım? Banamı savaşmış? Neyse yıkanan beyinleriniz en geç kabirde basmaya başlarda anlarsınız kim kimi yaratmış, sosyalist Türkiyeye gelince... Cesetlerimizin üstüne bina edersiniz ancak..
 
Şu yazıları yazanın bir Türk evladı(!) olduğunu görmek ne kadar üzücü. Bir nesli bu derece bozabilen bir eğitim sistemine sahip bir düzeni asla savunmam. Önce bunu idrak et. O türkmenler özgürlükleri için savaştı mücadele etti şimdiki çeçenler gibi.
Üstelik emperyalizmden şikayet ederken SSCB nin sıcak denizlere inme çalışmalarınınada değinelim istersen kafkasyada, kafkas türklerine yaşattığı zulümden dem vuralım. Almanların zulmünden bahsetmişsinde komik oluyorsun ruslar onlardan aşşağımı kaldı? Ve şunu bilki türk vatanını zaptedecek ırk daha türemedi. Alman kim? Rus kimde ben ona borçlu olayım? Banamı savaşmış? Neyse yıkanan beyinleriniz en geç kabirde basmaya başlarda anlarsınız kim kimi yaratmış, sosyalist Türkiyeye gelince... Cesetlerimizin üstüne bina edersiniz ancak..
işte dava adamı:durdurun faşizmin ve kapitalizmin ikiyüzü burdada ortaya çıkıyor. pkknın yaptığıyla çeçenlerin yaptığını ne farkı var ayrıca yukardaki resimlerin yarısı vietnam savaşı fotorafları diye hatırımda kalmış. bide stalinin leninin vesikalık fotoraflarıyla işiniz ne sizin. adamların tipiyle alıp veremediğiniz ne, çokmu korkutucular. anca bukadar önyargıyla yüklenmiş beyinler insanın tipine bakarak karşısında duracakları ideolojiyi belirlerler ve sadecede zerre bilgisi olmayanları bu yolla ikna edebilirler.
Neyse yıkanan beyinleriniz en geç kabirde basmaya başlarda anlarsınız kim kimi yaratmış
dini sömürmekse zaten yapmadığınız şey değil

yıkarda rakamsal veriler var. daha hala neden insan gibi yaşamak istemezsiniz. parası olanın yanında ezilmeyi istemek için ya aklınızdan bi zorunuz olması gerekli. ya da sizde ezen taraftasınızda bu devran böyle sürsün diye yırtınıyorsunuz
 
Oha

Çin nufus pilanlamasını öldürerek yapıyor ha :D puhhaaaa


Siz Allhada böyle inanıyorsunuz işte . Varmı yokmu sorgu yok . Dinin hakında ne biliyorsun sen. Ben Türküm hemde hepinizden daha fazla saf kan bir türküm :D sadece bu bile müslüman olmama için bir neden dir. Türkler tam 200 yıl boyunca canı arap / müslüman ordularını dişrenmiştir. Türk gençlerini köle kızalrını cariye yapan Müslüman /Arap ordusu. Türklere yaptığı işkenceyi şöyle anlatır. Ardu Hattuşaşa girdikten 16 saat sonra dinlenmey çekildi ,nitekim türk kellesi kesmekten bitap düşmüştü." ( Karial: sf.21 ) Türk gençleri köle edilmeyi kendilerine yediremeyip. O dönemde halifeden sonra geln bir makam olan baş ordu komutanın . Harifiyi hançerleyerk öldürmüştür. Hella olsun hepsin.Sonunda ölüceklerini bile bile ne zulme nede esaret boyun eymişler ve inançlarını savunmışları.


Bunlar yalanmı aaa yalan söylüyorsam müslüman olayım :D evet aslında sözün doğrusu budur. Ki halen Türkmenistena ve moğulistenin bir bölgesinde kullanılan bir deyiştir . Müslümanlar türk topartaklarına girdikleri andan itibaran Türklere sadece kan ve acı verdiler. 200 yıl boyunca binlerce köy yüzlerce şehir basıldı Türk Topraklarında. Yaklaşık 300 barış anlaşması imzanaldı ama müslünalar hiçbiri 0n dakikadan fazla tutmadı. Ve az evvel elini sıktıkları insanların başlarını vurdurdu. Allah katında bu suç değildi çünkü bakara süresinde Gevurua verine söz müslümanı bağlaz diyordu.> ne yazık ne saçma müslüman türk muhabbeti.Atalarımızn kanıdöken ve onlar zulum edenler kim siz kimin tarafındasınız.


Stalin

Stalin amcam çok çok haklı olarak içeride ki Bölücüler kesmistir. sonuna kadar yanıdayaım . Çünkü aksi taktirde bağımsızlığını isteyen başka halkalarada sempati duymam gerkirdi ( PKK ) Siz Marşta üç haftalık bebeği öldürüken neydiniz yiğit cesur kahraman . Yok yok ben söylüyeyim Müslüman . Aleviler ulu camiyi yaktı sularımıza zehir kattı yalanıyla halkı galyana getirip insan öldürten MHp yalanlarla siyaset yapan mhp . ABD nin maddi destek sağladığı kurulumu ise bir nato üstünde imzalana . nato gizli örgütünün Türkiye uzantısı MHP . çocuk katili uyuşturucu satıcısı. çeksenetçi, Beyaz kadın taciri . Truzim bölgelerinde Türk kızlarını yabancılara pazatlayan Mhp :D Siz Beyler yiğitlik nedir bilirmisiniz. 17 yaşındaki erdal dimdik yürken yanda asılan ülkücü nasıl yalvarmıştı yapmayın diye . deniz mahir sinan Harım daha binlercesi bir kez bile ölümün önünde zayıf kalmdı hepsi dimdik yürüdüler ölüme. Tabi siz alpaslan türkeşi bilirsiniz. 12 eylül mahkemesinde. "şey hakım bey siz benim düzeni yıkıp yerine faşit bir düzen kurmaya çalıştığımı söylüyorsunuz. bu suçlama aslısızdır. Biz okadar milliyetçi değiliz " diyen Başbu . aman size ne alatacam be anlasanız zaten Vatan hayini olmazdınız. Abd uşagı Natonun kankası gladyo harikası . Size ve efendilerinize bu ülkeyi böldürmeyeceğiz.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst