Türkiye’yi kim geriyor?

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Eski DTP’li Muş Milletvekili Sırrı Sakık Bulanık ilçesinde göstericilerin üstüne ateş açan ve 2’sinin ölümüne neden olan Turan Bilen isimli manifaturacının “karanlık güçlerle hareket eden biri” olduğunu söylemiş.

Sonra da “Bizler barıştan, demokrasiden yanayız” demiş. “Öcalan’ın hücresi” bahanesiyle bugüne kadar şehirlerde çıkarılan olaylarda vatandaşların iş yerleri, araçları tahrip edilmiş, ortalık yakılıp yıkılarak polise, orduevine, öğretmenevine saldırılmış, linç girişimlerinden öğretmenler, öğrenciler, polisler son anda kurtarılmış, sokaklar savaş alanına çevrilmiş ise de can kaybı olması elbette üzücüdür.

Ama PKK yandaşlarının “isteklerimiz kabul edilmezse şehirleri yakar yıkarız” anlamındaki (daha önce Karayılan’ın aynen bunu söylediği) gösterilerine açıkça destek veren, İzmir ve Çanakkale’deki olaylara nispet yapar gibi “Bunlar da halk tepkisi” diyen, bu gösterileri DTP il, ilçe merkezlerinden ve DTP’li siyasetçilerin konuşmasıyla başlatanların şimdi ortaya çıkıp “Halkı sakin olmaya davet ediyoruz, biz barıştan yanayız” demesine kargalar bile güler.

Bulanık Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Koşuncu “Olaylar sırasında Bilen’in iş yeri ile iki bankanın şubesi yakıldı. 8 yıl yalvararak getirdiğimiz bankayı 10 dakikada yaktılar. Perişan olan esnafın çeki, senedi, kredi borcu var, nasıl ödeyecek” diyor. Devlete ve insanlara bu kadar zarar verilmesi, bayrakların yırtılması millette tepki ve düşmanlık duygusu yaratmaz mı, yaratmıyor mu düşünmek lâzım.

Bugüne kadar Türk-Kürt diye bir bölünme yaşamamış halkı, PKK’nın ve yandaşlarının desteğiyle kasıtlı olarak bölerseniz, birbirine düşman hale getirirseniz sonra bunları söyleyip sağduyu çağrısı yapma hakkınız kalır mı? Hayır efendim kalmaz. Bir oyundur gidiyor. Eski DTP’liler TV kanallarında lâfı döndürüp dolaştırıp “özerk belediyelere, özerk bölgeye” getiriyorlar. Devamlı “barış, savaş” sözcükleri ortada uçuşuyor.

Sırrı Sakık bunu da açıklasın; Türkiye’de Türk ve Kürt kökenli vatandaşlar arasında bir savaş mı vardı/var? Ne zamandan beri ve hangi nedenle bu ülkenin vatandaşları savaşıyor?

Neden şimdi “Türk’üyle, Kürdü’yle” veya “Türk ve Kürt halkları” gibi tanımlar ortaya sürüldü? Türkiye anayasası “vatandaşlık” bağından söz eder ve etnik ayırım yapmazken bu ırkçı, etnik ayırımcılık neden ısrarla ön plana sürülüyor?

Vatanın bölünmez bütünlüğünü koruyacağına namusu ve şerefi üzerine yemin edenler neden “Bizim rüyamız özgürlük rüyası” diyorlar? Hangi özgürlük? Teröristlerden başka mahkûm olan bulunmadığına göre Ahmet Türk “ayrı bir devlet olmanın özgürlüğü”nden söz etmiyorsa ne anlatıyor? Aysel Tuğluk “Bu devlete barışı anlatamadık” derken hangi barıştan söz ediyor?

DTP, 17 özerk bölgeden oluşmuş bir krallık olan İspanya’da Katalonya örneğini vermekteydi; iki gün önce Katalonya’da yapılan referandumda (katılım yüzde 30’u geçmemesine rağmen) katılanların yüzde 95’i “İspanya’dan bağımsız bir Katalan devleti” ne ‘evet’ dedi. İstenen bu mudur, şimdi çıkıp söylesinler tam zamanı!

AY YILDIZLI TABUTLAR

‘Açılım ile yapılacaklar beğenilmez de terör eşliğinde başlatılan bu açılım artan terörle sürerse ne olacak’ sorusunu haftalar önce sormuştum. Gelinen noktada Başbakan hâlâ olayın bir terör sorunu olduğunu, dayandığı temelin de açık açık dile getirildiğini görmesine rağmen “Bu statüko bu şekilde sürdürülebilir mi? Düğüne gider gibi askere gönderilip ay yıldızlı tabutlarla geriye dönülmesine daha ne kadar katlanacağız” dedikten sonra kendi yaptıkları hatalı başlangıçlardan ve terörle mücadeleden söz edeceğine yine muhalefet partilerini sorumlu göstermeye çalışıyor: “Ama bu ülkeyi maalesef bu kardeşliğe, bu birlik iklimine kavuşturmak istemeyen siyasiler var”...

Sanki ülkenin içine girdiği karmaşanın sorumlusu iktidar değil de muhalefet... Ne yaptılar peki; açılımı beğenmeyip şehirleri onlar mı yakıp yıktılar? Muhalefet olmasaydı şu andaki durumu önlemek için daha ne vaat edecektiniz? Apo’yu serbest bırakıp, özerk bölge kurulmasını mı?

İçişleri Bakanı Atalay her ne kadar kendi sorumluluğunu üzerinden atma ifadeleri kullansa da, daha yeni yeni muhalefete “terörle birlikte mücadele”yi teklif ediyor. Yani Başbakan hâlâ inadı sürdürse de o olayın düpedüz “terör sorunu” olduğunu itiraf ediyor.

Bir de askere gidecek veya askerdeki gençleri askerlikten soğutan, orduya da devlete de tepkili hale getiren söylemler moda oldu. İktidar da bunu söylüyor, bazı ondan yana taraf gazetecileri de. Aralarında askerden bir şekilde sıyırtmayı düşünüp bunu bahane eden ve “gitmeyeceğim” diyenler var.

Eğer bir ülkede bu boyutta terör varsa o ülkeyi elbette güvenlik güçleri, askeri, polisi koruyacaktır. Önemli olan gereken mücadeleyi doğru strateji ile yapıp, iktidara geldikleri zamanki “sıfır terör”e dönmeyi başarmaktır. PKK’nın üstlendiği saldırıları bile orduya maletmeyi hedefleyen çirkin çabalarını bırakıp sınır bölgelerindeki gencecik askerlerimizi korumak ve ay yıldızlı tabutlarla dönmelerini önlemek için teröre aman vermemektir. Daha başka ne söylemeye çalışıyorlar ki?


***



İşçilere düşman muamelesi!

Ankara’da 3 gündür Abdi İpekçi Parkı’nda eylem yapan Tekel işçilerine polisin gaz sıkması, işçilerin kendini göle atmasına rağmen gaz ve tazyikli su sıkmayı sürdürmesi inanılır bir olay değildir.

Bu haberi okuyunca insan doğal olarak “PKK’lı göstericilere bile durup dururken, saldırıda bulunmadan bunu yapmıyorsunuz, bu ülkede teröristler güllerle, törenlerle karşılanıyor da en doğal demokratik hakkını kullanan işçi mi şiddetle tepkiyi hak ediyor” diye soruyor.

Saçmalamanın, baskının, hakaretin bu kadarı fazla, bu emirleri verenlerin insanlığından utanması lâzım.

..::RUHAT MENGİ::..

‘Kurda kuşa yem etmesin AKP, DTP’yi bünyesine alsın’
 
Geri
Üst