Türkçe İbadet ve Türkçe Ezan

madem ibadet Allah ile kul arasında neden arapça dayatması yapılıyor? kuranın bile arapçadan başka dilde okunamayacağı dayatılırken de aynı tepkiyi veriyor musunuz?

konu dışı:ibadet,din Allah ile kul arasında ise, dini sömürenlere, dini kullanarak çıkar elde eden -başta siyasi partiler olmak üzere- kurumlara da tepki gösterseniz daha iyi olmaz mı?


Bir kişi yabancı bir müziği kendi diline cevirip söylese ne kadar haz alabilir..İçeriğinde anlatılan aynıdır ama maneviyatı neredeyse bir hiçe iner...Asla Kuran ile bir müziği kıyaslamak değil amacım ancak Kuran da Kendi dili olan Arapça ile indirilmiştir...Allah Eğer doğru dil bu olmasaydı başka bir ırktan başka bir peygamber seçebilirdi...Ancak uygun gördüğü dil arapça olduğu için Peygamberimizi bir Arap olarak, kuranın dilini de arapça olarak seçmiştir...Kısacası sen kuranı türkçe okuyabilir, okutabilir, hatta herkese türkçesini veya kendi dillerinde ayetler ezberletebilirsin....Ancak iş ibadet ve maneviyatta Allah'ı anmak yani zikretmek olur ise bu hususta arapça parantezinden çıkmamak gözle görülen bir aşikar olamsının yanında görülür ki bir sünnet ve bir gereklilik....Herkez arapça bilmek zorunda değil...ezberler geçer ibadetine yetecek miktarda ayet, aynı şekilde alır bir meal okur kuranı...Anlatılanları anlar kısmen ve gerektiği şekilde ibadetlerini de yapar ancak her dilin kendine has nitelikleri ve o dile has anlam içeriği derin kelimeler mevcuttur...bir dilde bulunan kelimenin manası bazen başka dilde veya dillerde yeterli bir şekilde karşılık bulamıyor ve anlatım tamamen eksik kalıyor...Örneğin Rahman Allah'ın isimlerinden ve aynı zamanda sıfatlarındandır...Ancak türkçeye çok merhametli diye geçer...Tam bir karşılığı yok kısacası...Çok ile pekiştirilse de halen tam karşılığını bulamamıştır...Alta verdiğim link bir örnek...

http://tr.wikipedia.org/wiki/Allah'ın_adları#Rahman

Aynı şekilde bir ayette birkelimenin manası birden çok olabiliyor ki bu da yorum olarak kuranın bir kelime ile birden çok olaya hukmettiğinin delili olarak ortaya çıkıyor...Ancak çeviride kelimenin yanlızca tek anlamı ele alınıyor ve bu anlamdan başkası yansıtılamaış oluyor...Halbu ki orjianli yani Arapça olarak okunmuş olsa çok geniç bir çerçevede anlatım yapılmış ve istenilen tam manasıyla aktarılmış olaack iken yanlızca tek manaya sıkıştırılmış olunuyor...

Bunu basit bir roman çevirisinde bile tartışmak mümkün..Orjinali daha iyiydi..Çeviride eksiklikler var...Aynı duygu aktarılamamış gibi...Sebebi romanda değişiklik mi yapıldı da hayır..dilleri birbirlerine tam manasıyla çevirmenin zor olduğundan kaynaklanıyor...Aynı hissi aynı duyguyu aktaramıyor...Kimseye Kuran'ın türkçesini okuma demiyoruz..Okusun elbet..Ama eğer gücü ve fırsatı var ise arapçasını da okumayı bilsin...Bunun ile birlikte ibadetlerinde zaten okuması mecburi, ezanın da bir ibadet parçası olduğunu düşünürsek ezanı, yani namaza çağrının da Allah'ın istediği dil olan arapça ile yapılması en doğru olan...
 
Orjinalinden okuyalım ibadet edelim diyoruz.

Kuran-ı Arapça okumak anlayabilmek için arap diline çok hakim olmanız gerekmekte değil mi ? Yeni bir dili öğrenmenin zorluklarını hepimiz biliyoruz. özellikle arapça gii tek noktada bir kelimenin başka bir anlama geldiğini biliyorsak.

Eğer Yaradan ona tek dille ibadet etmemizi istese idi Neden kullarını kavimlere bölsün. Neden hepsinin gırtlak dil yapılarını farklı yapsın.(Bu benim bakış açım.)

Ayrıca Kuran Arapça uygun dil olduğu için değil yoldan çıkan araplar için arap dünyasının coğrafyasına indirilmiştir.

Örnek olarak Allahın isimlerinden Rahmanı vermiş sevgi ve saygı duyduğum arkadaşım Daywallker. Tm manası olarak karşılığı yok demiş. Peki Kuranı arapça okuduğumuzda Rahman kelimesini gördüğümüzde nasıl bir anlam çıkaracağız Kelimenin anlamı yoksa ruhumuza beynimize kalbimize Allah'ın o İsmini nasıl aşılayacağız ? Anlamını bilmeden Sadece Arapça olarak mı ?

Sonuç itibari ile Arapça okuduğumuzda da kendimize bunu Türkçe olarak anlatıcağız ve Türkçeye kendimiz çevireceğiz ?

Peki bunun Türkçe okumakla ne farklılığı var ?

İbadette aynı şekilde değil mi ? Namazda okuduğumuz surelerin anlamlarını kendimize Türkçe olarak anlatmıyormuyuz ? Yoksa Arapça olarak anlamını kendimize anlatmadan ezbere mi okuyoruz ?

Bence değişen pek bir şey yok.

Bu arada sanırım 3 değişik konu olmuş konular birleştirilirse yorum yapmak yada kendimizi soru ve soru işaretlerimizi daha kolay söyler ve cevap alırız.
 
Orjinalinden okuyalım ibadet edelim diyoruz.

Kuran-ı Arapça okumak anlayabilmek için arap diline çok hakim olmanız gerekmekte değil mi ? Yeni bir dili öğrenmenin zorluklarını hepimiz biliyoruz. özellikle arapça gii tek noktada bir kelimenin başka bir anlama geldiğini biliyorsak.

Eğer Yaradan ona tek dille ibadet etmemizi istese idi Neden kullarını kavimlere bölsün. Neden hepsinin gırtlak dil yapılarını farklı yapsın.(Bu benim bakış açım.)

Ayrıca Kuran Arapça uygun dil olduğu için değil yoldan çıkan araplar için arap dünyasının coğrafyasına indirilmiştir.

Örnek olarak Allahın isimlerinden Rahmanı vermiş sevgi ve saygı duyduğum arkadaşım Daywallker. Tm manası olarak karşılığı yok demiş. Peki Kuranı arapça okuduğumuzda Rahman kelimesini gördüğümüzde nasıl bir anlam çıkaracağız Kelimenin anlamı yoksa ruhumuza beynimize kalbimize Allah'ın o İsmini nasıl aşılayacağız ? Anlamını bilmeden Sadece Arapça olarak mı ?

Sonuç itibari ile Arapça okuduğumuzda da kendimize bunu Türkçe olarak anlatıcağız ve Türkçeye kendimiz çevireceğiz ?

Peki bunun Türkçe okumakla ne farklılığı var ?

İbadette aynı şekilde değil mi ? Namazda okuduğumuz surelerin anlamlarını kendimize Türkçe olarak anlatmıyormuyuz ? Yoksa Arapça olarak anlamını kendimize anlatmadan ezbere mi okuyoruz ?

Bence değişen pek bir şey yok.

Bu arada sanırım 3 değişik konu olmuş konular birleştirilirse yorum yapmak yada kendimizi soru ve soru işaretlerimizi daha kolay söyler ve cevap alırız.

Süphesiz bir dili anlama kapasitesinde öğrenmek ve dile hakim olmak olduk ça zordur ki bizim türkçe konusunda ne kadar başarılı olduğumuz buna bir örnektir...Türkçeyi yemiş yutmuş diyebileceğimiz kişi parmakla sayılacak niteliktedir....Ancak ibadetler için gerekli olan sadece okuyabilmektir...Bu yönden arapça dahil hiçbir dili öğrenmek zor değildir...Bu kadarını olsun bizim yapmamaız gerekir..Her işte "Allah kolaylık sağlamıştır" deyip adeta hazıra konarcasına davranmak doğru olmaz...Ayrıca bu konuda da Allah'ın hatalarımızı görmezden gelmesi merhametinin bir delili olucaktır...amaç çabalamak ve gönülden istemektir...Bu samimiyetle okunacak ayetler okumayı beceremesek dahi okumuş kadar...Hatta okumayı beceremediğimiz halde Allah için verdiğimiz bu gayret sayesinde bir başka Allah rızasına mazhar olmamız mümkündür...Allah'ın kolaylık sağladığı hususlar yapılması gereken ve bunların samimiyetle yapmak isteyip de yapamayanlar içindir...Yoksa boşverme veyahut bir işten tamamen feragat etme anlamında anlaşılmamalıdır...Sonuç olarak arapça her dil gibi büyük edebi içeriklere sahiptir ancak okunması öğrenilebilecek bir dildir ki örneklerini çevremizde çokça görmek mümkün...;)

Kavimlere bölünme hususuna gelince; Kuran'ı dikkatlice okuyan biri dahi buna cevap bulabilir ve rahatlıkla kavrar...Allah her ne kadar bizi farklı kavimler olarak yaratsa da bizden iletişim içerisinde olmamızı, güzellikler içerisinde olmamızı ister ve bu iletişimde güzel ve hayırlı olabileceğini düşündüğümüz hususları almamızı kötü huy ve hayırsız olabilecek hususlardan uzak durmamızı öğütler...Dil ile ilgili bir ayet şöyle der ki açıkça anlatılmak istenilen burdan çıkartılabilinir....

"Nahl Sûresinin 103 . Ayetinde
Andolsunki biz onların, “Kur’an’ı ona bir insan öğretiyor” dediklerini biliyoruz. İma ettikleri kimsenin dili yabancıdır. Bu Kur’an ise gayet açık bir Arapça’dır."


Bir başka husus ise Rahman kelimesi ile alakalı..Özellikle Rahman kelimesinin kesinlikle bir anlamı ve içeriği var...Bunu öğrenmek ve idrak etmek de mümkün...Benim söylemeye çalıştığımRahman kelimesini Türkçe'de tam yansıtacak bir kelimenin olmadığıdır...Bu bağlamda ALlah'a edilen bir itham manen veya hitaben eksik olamalıdır ki Rahman yerine çok merhametli dememiz büyük eksiklik olacaktır...Rahman kelimesini Türkçe anlaşılır hale getirmek uzun bir yazı gerektirdiği için "çok merhametli" kelime manasıyla yetersiz kalacaktır...

Fatiha 1,2,3,4
"Sonsuz merhametli, çok merhametli Allah'ın adıyla..
Hamd Alemlerin Rabbi, sonsuz merhametli, çok merhametli, ahiret gününün maliki Allah'a mahsuzdur...

Burda Rahman kelimesinin yerine sonsuz merhametli, Rahim kelimesinin yerine ise Çok merhametli kullanılmıştır...İkisi de mana olarak aynı gelebilir ama anslında birbirlerinden üstünlükleri ve farklılıkları mevcuttur velakin türkçe ancak bu kadarı karşılamakata kısacası türkçesi bu kadar eksik kalmaktadır... Öyleki; Ayette Rahman kelimesinin manasının geniş ve büyüklüğüne rağmen Rahim ismi ile pekişritmektedir...Biz ise tam aksine bu büyük manayı daha da dar bir anlam ve içerik içine sıkıştırmaya çalışmaktayız....Allah bize Kuran'da kendisine nasıl hitam etmmemiz gerektiğini belirtmiş ki bizim bunu değiştirme veya daha açaşı bir manaya itmemize küstahlık denmez de ne denir...Haşa biz bu işi Allah'dn daha mı iyi biliyoruz ki Allah'ın belirlediği şeylerden vaz geçebiliyoruz...

Her neyse...Bazı konuların tefsirini geçtim kuranda yazan hallerine dahi bakmadan yorum yapmamak gerekli...Vebali kişiyi zor duruma sokmasın isterim sonrasında...vesselam...=)
 
Geri
Üst