Türban artık üniversitede

esendemir

New member
yok bunda anlaşılmıyor..Allah (c.c) insanları kalplerine göre yargılar. insanın diğer canlılşardan farkı aklıdır ve kalbidir. Türban takmayla inançlı olunmuyo..
 

M_Ce

New member
konu hakkında değildir.sadece düzeltme amaçlı :):) Allah insanlara o aklı ve kalbi ne için vermiştir diye sormak bence zaruri oldu.Yani bir akıl ve kalp verilmişse birşeyler istenmelidir dimi?
 

Kara Kartal

Banned
türbanı inançtan ayrı tuttuğuna göre İslami bilginin ne kadar bir düzeyde olduğunuda göstermiş oldun böylece...

-islami bilgin çok yüksek olduğu anlaşılıyor... bilgilerin le aydınlatırsan hayıra geçerr

-benim bildiğim türban takmak bir inanç ürünüdürr ve arap kültürüne aittir vede kendini aşşağılık gören toplumlar her zaman başka milletleri taklit etmişlerdirr...

-türbanın islamiyetle alakası sadece örtünmek üzeredir ve bu örtünme şekli arap yorumudurr..
-dinimiz örtünmeyi emrediyor ama kesinlikle türban giyin demiyorr türban giyin diyen bi tane ayet yokkkk..arap taklitçiliği din değildirrrr..dinimiz düşünün araştırın diorr taklit edin demiyorrr...
-dinimiz örtülerin en hayırlısı olarakta takva(ahlak) örtüsünü gösterior...yani türban takanın ahlaklı olacağı anlamına gelmiyorr türban takmayanında ahlaksız olacağı anlamına gelmiyor tabiii...

-Atatürkün yapmış olduğu devrimler(kılık kıyafet,hilafet,yazı vs) ve kurduğu cumhuriyetle milletimizi arap kültürünün etkisinden kurtarmıştırr....


 

klavuz13

Banned
-islami bilgin çok yüksek olduğu anlaşılıyor... bilgilerin le aydınlatırsan hayıra geçerr

-benim bildiğim türban takmak bir inanç ürünüdürr ve arap kültürüne aittir vede kendini aşşağılık gören toplumlar her zaman başka milletleri taklit etmişlerdirr...

-türbanın islamiyetle alakası sadece örtünmek üzeredir ve bu örtünme şekli arap yorumudurr..
-dinimiz örtünmeyi emrediyor ama kesinlikle türban giyin demiyorr türban giyin diyen bi tane ayet yokkkk..arap taklitçiliği din değildirrrr..dinimiz düşünün araştırın diorr taklit edin demiyorrr...
-dinimiz örtülerin en hayırlısı olarakta takva(ahlak) örtüsünü gösterior...yani türban takanın ahlaklı olacağı anlamına gelmiyorr türban takmayanında ahlaksız olacağı anlamına gelmiyor tabiii...

-Atatürkün yapmış olduğu devrimler(kılık kıyafet,hilafet,yazı vs) ve kurduğu cumhuriyetle milletimizi arap kültürünün etkisinden kurtarmıştırr....


ALLAH İNDİNDE TEK DİN İSLAMDIR.

1- DİNİMİZ SADECE ARAPLARA GELMEMİŞTİR. VE ARAP KÜLTÜRÜDE DEĞİLDİR.

2- PEYGAMBER EFENDİMİZ ARAPTIR AMA ARAP KÜLTÜRÜNÜ YANSITMAMIŞTIR.

3- YANSITMADIĞINDAN ÖTÜRÜ PEYGAMBERİMİZDEN SONRA GELEN VE DÖNEMİNDE YAŞAYAN ZATLARDA KENDİ ÖRF VE ADETLERİNİ DEĞİL, PEYGAMBERİMİZİN YAŞAM TARZINI ÖRNEK ALMIŞLARDIR.

4- DİMİNİZDE ARAP KÜLTÜRÜ, ARAP YORUMU DİYE BİRŞEY YOKTUR.

5- DİNİMİZDE NAMAZI ARAPLAR FARKLI, TÜRKLER FARKLI, JAPONLAR FARKLI KILMAZLAR (SADECE MEZHEPLERDE DURUMA GÖRE KURAL VARDIR.MİSAL: HANİFELERDE KANIN AKMASI ABDESTİ BOZAR, ŞAFİİLERDE BOZMAZ)

6- AHLAK KURAL KİŞİNİN DÜŞÜNCESİNE BAĞLIDIR. VE DÜŞÜNCEYE GÖREDE GİYİNİŞ TARZINI KAPSAR. BURADA ÖRTÜNEN HER İNSAN AHLAKLI, AÇIK OLAN HER İNSAN AHLAKSIZ KİMSE DEMİYOR. KONUYU ÇARPITMA.

7- TAKVA DEMEK SADECE AHLAK DEMEK DEĞİLDİR. Takva , korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Muttaki, takva üzere yaşayan mü’min demek olur.

Takvada ilk akla gelen, haramları terktir. Bunu, mekruhlardan sakınma takip eder. Mekruh, çirkin bulunan, hoş karşılanmayan fiil, söz ve hâllere denir. Bunların terk edilmeleri de takvadandır. Daha sonra şüpheliler karşımıza çıkar. Bunların da mekruhlar gibi haramla bir başka komşulukları vardır. Hakkında kesin bir hüküm olmayan işlerde, takvaya uygun olanı, haram olma ihtimalini gözeterek o fiilleri terk etmektir. Sonra mübah ve helâl olanlar gelir. Bunlardan yeteri kadar istifade edip israftan sakınmak da takvadandır.

8- İKİDE BİRDE ARAP ARAP DİYE TUTTURMUŞSUN, PEYGAMBERİMİZ ARAP MİLLETİNDENDİ VE ARAPLARA ÖZGÜ OLAN BİRŞEYİ DİNE KATMADI SADECE VE SADECE ALLAH'IN ONA EMRETTİĞİNİ BİZE TEBLİĞ EDEREK, ELÇİLİK GÖREVİNİ İFA ETMİŞTİR.

9- DİNİMİZ DÜŞÜNÜN DİYOR, TARTIŞIN DİYOR AMA KURALLARI ÇİĞNEMEYİN DİYOR. BİR İNSANIN GÜZELLİĞİNİ BAŞKASININ YABANCININ YANİ ELALEMİN GÖRMESİNİ İSTEMİYOR. DİNİMİZİN KESİN KURALLARI VARDIR, BUNLARDAN BAZILARINI KABUL ETMEYENLER DİNİMİZDEN SAYILMAZ, MİSAL: YÜCE KİTABIMIZDAKİ BİR AYETİN BİLE DOĞRU OLMADIĞINA İNANLAR İÇİN. AMA BAZI HUSUSLARDA VAR UYGULAMNDIĞI HALDE BİLE DİNİMZDEN SAYILACAKLARI KABUL GÖRÜLMÜŞ GİBİ: MİSAL 5 VAKİT NAMAZ...

10- DİNİMİZ TAKLİTÇİLİK YAPMAYIN DİYOR, ATALARIMIZA BAKALIM BAŞÖRTÜSÜNE UZANAN ELLER İÇİN MARAŞI GERİ ALDILAR. SÜTÇÜ İMAMI BENİM KADAR SİZDE TANIYORSUNUZ HERHALDE. AMA ŞİMDİKİ SÜTÇÜ İMAMIN TORUNLARI AVRUPA KÜLTÜRÜNÜ TAKLİT EDEREK, BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇIKARMIŞ ONUN YERİNE MİNİ ETEĞİ TERCİH ETMİŞTİR. YANİ SENİN ARAP KÜLTÜRÜ DEDİĞİN KONULAR DİNİMİZİN EMRETTİĞİ HUSUSLARDIR, ARAP KÜLTÜRÜ DEĞİL. AMA GÜNÜMÜZDE YILBAŞI EĞLENCELERİ DÜZENLEYENLER, SU GİBİ BİRA İÇKİ TÜKETENLER MÜSLÜMANLAR HANGİ KÜLTÜRÜ TAKLİT EDİYORLAR SENCE?...

11- NUR SÜRESİ 31. AYET

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

31.Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."

AYETİ KERİMENİN BULUNDUĞĞU ADRES
--------

ŞİMDİ BURADA AÇIKÇA BİR KONUYU BELİRTMEK İSTERİM...

HİÇBİR BAYAN MÜSLÜMANA BAŞIK OLDUĞU İÇİN NAMUSSUZ, İFFETSİZ GÖZÜYLE BAKILAMAZ... NASILKİ ORUÇ TUTMAYAN, NAMAZ KILMAYAN VEKAT VERMESİ GEREKTİĞİ HALDE ZEKATINI VERMİYORSA VE BUNA KAFİR DİYEMİYORSAK, BAŞINI ÖRTMEYEN BİR MÜSLÜMAN BAYANADA NAMUSSUZ DİYEMEYİZ...

---

BAK ARKADAŞIM DİNİMİZDE ZORLAMA YOKTUR. AMA KURALLAR VARDIR...

ŞU SAYFAYI OKUMANI TAVSİYE EDERİM...

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=14587

ARDINDAN BU SAYFADA SEÇTİĞİM BAZI HUSUSLARIDA AKTARMAK İSTERİM...

-- Hicretten sonra uzunca bir süre (yedi, sekiz yıl) içinde parça parça indirilen Nur sûresinde iki âyet örtünme ve iffeti koruma vazifesi ile ilgili idi. Bu sûre iner inmez İslam kadınları başörtülerini, boyun ve gerdanlarını da örtecek şekilde bağladılar, on dört asır hiçbir âlim örtünme emrini farklı anlamadı; yüz, eller ve ayaklar dışında bütün vücudun, uygun giysilerle örtülmesinin farz olduğu hükmünde ittifak edildi (icmâ meydana geldi). Son birkaç asırda oryantalizm, sömürgecilik ve kültür istilası bazı Müslümanların kafalarını karıştırdı;

--Türkiye altmışlı yılların sonlarına doğru başörtüsünü üniversitelerde (önce Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde) yasakladı, sonra bütün fakülteler yasak kaplamına alındı, derken sıra İlahiyat Fakültelerine ve İmam Hatip okullarına geldi. Buralarda okuyan ve dini uygulamalar bakımından daha hassas olan kızlarımız yasağa karşı direnmeye başlayınca bir yandan ceza uyguladılar, öğrenim haklarını ellerinden aldılar, "ya kırk katır, ya kırk satır" dediler, insanları en tabiî iki hak ve taleplerinden birini diğeri için feda etmek (ya örtünmeyi, ya okumayı ve çalışmayı seçmek) durumunda bıraktılar, bir yandan da örtünmeyi dini bir gereklilik olmaktan çıkarmak için ilahiyatçılardan yetkisiz, bilgisiz, duyarsız, uyumlu olan bazı kimseleri devreye soktular.

--Sünnî anlayışa, ehl-i Sünnet Müslümanlığına göre, gerek başörtüsü ve gerekse şerîat devleti "amel"e dahildir; bunlar dinin iman kısmı değil de amel, uygulama kısmı içinde yer alırlar. Amel imandan cüz olmadığına göre, "Başını örtmeyen kimse, şerîat devletini gerçekleştirmeyen toplum mü'min değildir, Müslüman değildir." denemez. Nitekim, namaz kılmayan, oruç tutmayan, farz olduğu halde zekât vermeyen, hacca gitmeyen, haram olduğu halde faiz yiyen, alkollü içki kullanan kimselere de, eğer imanları varsa, bütün bunların dinî hükümlerine inanıyor, farzı farz, haramı haram olarak biliyor ve kabul ediyorlarsa kâfir denemez. Bunların vasfı "fâsık mü'min"dir; yani bunlar imanı olan, fakat ameli olmayan, amel bakımından kusurlu ve günahkâr sayılan Müslümanlardır. Ancak yukarida sayılan hususların imanın bir parçası, vazgeçilmez bir unsuru olmaması, önemsiz olduklarını ifade etmez. Amel bir yandan imanın güçlenmesini ve korunmasını sağlamakta, diğer yandan, iman edenlerin en yüce emelleri olan Allah rızasını kazanmaya vesile teşkil etmektedir. Bu iki yönüyle amel, İslâm'da vazgeçilmez bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Bunları korumak, bir bakıma İslâm'ı korumak, dinin hayatiyetini sağlamak mânâsına gelmektedir. Çünkü, uzun süre amelsiz olarak gayr-i müslim bir çevrede yaşamak, önce imanın zayıflamasına, sonra da sönüp gitmesine sebep olabilmektedir.

--Henüz örtünme ve ibadet ile yükümlü olmamış çocukları, ibadet ve örtünmeye zorlamak, eğitim kaidelerine aykırıdır ve caiz değildir. İleride çocukların, örtünme ve ibadetten nefret etmelerine sebep olabileceği için bu davranıştan mutlaka uzak durulmalı, zorlama yerine teşvik ve sevdirme çarelerine başvurulmalıdır.

--Avrupa insanının, başörtüsünü dinin vazgeçilmez bir gereği olarak anlamakta güçlük çekmeleri tabiîdir. Çünkü, onların modern gelenekleri, âdetleri, felsefeleri ve hayat görüşleri içinde "dinî bir emir olarak başörtüsünün" yeri yoktur. Eğer, Avrupa insanına başörtüsünün dindeki yerini anlatmak gerekiyorsa, işe, bir bütün olarak İslâm'ı anlatmakla başlamalıdır.

--Başını, kol ve bacaklarını, boyun ve gerdanını örtmeyen kadınlar Müslüman olsalar dahi bu davranışları ile günah işlemiş olurlar, şüphesiz günah ve kusur sahibi Müslümanlar da Allah'ın kullarıdır; Allah dilerse onların günahlarını bağışlar, dilerse cezalandırır. İslâm âliminin vazifesi insanları Cennet veya Cehenneme göndermek değildir; onun görevi İslâm gerçeklerini insanlara ulaştırmak, anlatmak, yani tebliğ etmektir. Biz de karınca kararınca bunu yapmaya çalışacağız.

--Başörtülerini boyun ve göğüslerini örtecek şekilde bağlamalarını emretmiştir.

--Müslüman kadınlar, bulundukları yerden ayrılmadan, etekliklerinin uygun yerlerini yırtarak başörtülerini bununla bağlamışlar ve bundan sonra hiç aksatmadan bu emri yerine getirmişler, Hz. Peygamber (s.a.) de bu âyetin uygulanmasını titizlikle takip etmiştir. Bütün bu karîne, delil ve işaretler, konumuz olan örtünme emrinin bağlayıcı olduğunu kesin olarak ortaya koymaktadır. Bu emir âdete de bağlı değildir; çünkü o zaman cârî olan âdeti olduğu gibi bırakmak için değil, değiştirmek ve ıslâh etmek için gelmiştir, başörtülerini omuzlarından arkaya atarak boyun ve göğüslerini açıkta bırakan cahiliye kadınlarına yeni bir örtünme şekli öğretmiş, İslâmî örtüyü tarif etmiştir.


--Cahiliye devrinde başörtüsü vardı. Ancak enselerine bağlar ve arkaya bırakırlardı. Yakaları önden açılır, gerdanları ve boyunları görünürdü. İşte bu durumu düzeltmek için ayeti kerime “Başörtülerini yakalarının üzerine vursunlar.” buyurmuştur. Bu örtünün şekli ve biçimi ise önce açık yer kalmayacak şekilde başı, boyun ve gerdanlığı örtmektir. Sonra da ince ve çekici olmayan bir örtüyü kullanmaktır. Mutlaka şu ölçüde ve şöyle olmalıdır demek doğru değildir. Bkz. Hamdi YAZIR Hak Dini, Nur Suresi 31. Ayetin Tefsiri.


--Kur'andaki dış örtüden maksat tarif edilen tesettür ölçüleridir. Câhiliyette insanların birçokları terbiye ve edebden yoksundu. Ahlâk, iffet ve namus meselesi lafta idi. Bugün olduğu gibi kadın açılıp saçılıyordu, vücudunu, na mahrem yerlerini göstermekle böbürleniyordu. İlahî rahmet olarak gelen İslâm dini, tefessüh etmiş bu insanlığı ıslah etmek için birtakım emir ve prensipler getirdi. Bunlardan birisi de kadının cilbab ile örtünmesini emreder.

"Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle! Baş ve boyunlarını örtmek için cilbablarını (dış örtü) üzerlerine alsınlar"(1).1' Ahzab: 59

TEFSİRİ


-- KAYNAĞI OKUMAK VE DETAYLI BİLGİYE BAKMAK İÇİN TIKLAYINIZ

BİR BAŞKA AÇIKLAMAYI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

---

BEN DİN KONUSUNDA UZMAN BİR KİŞİ DEĞİLİM AMA GÜNÜMÜZ TEKNOOJİSİNDE İSTEDİĞİMİZ BİLGİLERE ERİŞMEK ÇOK KOLAY, BİRAZ ARAŞTIRIP BAKTIĞIMIZ ZAMAN DİNİMİZDE BAŞÖRTÜNÜN BİR EMRİ OLDUĞUNU AYETLER VE HADİSLERLEDE ORTAYA ÇIKARTIYORUZ. BİR MÜSLÜMAN BAYAN BAŞÖRTÜ TAKMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRENMİŞ OLUYORUZ VE BURADA BAŞÖRTÜ TAKMAYAN MÜSLÜMAN BAYANLARADA NAMUSSUZ, İFFETSİZ DİYEMEYİZ. BİLMEDİĞİM TANIMADIĞIMIZ BİR İNSANI KARALAMAMIZ VE BİR NEVİ İFTARA ATMAMIZ DİNİMİZDEDE HOŞ KARŞILANMIYOR. KİŞİNİN KENDİ YAPACAĞIDIR, KENDİ GÜNAHIDIR AMA BAŞÖRTÜSÜ ALLAH'IN EMRİ DEĞİLDİR DEMEMEK ŞARTIYLA, BU VESİLEYLE DEDİĞİMİZ TAKDİRİDE ALLAH KORUSUN DİNİN EMRİNE KARŞI GELMİŞ VE DİNDENDE ÇIKMIŞ OLURUZ.

ÇÜNKÜ DİNİN ÖRTÜNME EMRİNİ, AYETİNİ KABUL ETMEMİŞ OLURUZ. BU NOKTAYA HUSUSA DİKKAT ETMEMİZ GEREKİYOR.

TIPKI BİR MÜSLÜMANIN NAMAZ KILMASI FARZ İSE, KILMAYIPTA FARZ OLDUĞUNU KABUL EDEN BİRİNE KAFİR DİYEMEYECEĞİMİZ GİBİ. FAKAT HEM NAMAZ FARZ DEĞİL DİYECEK HEMDE BEN MÜSLÜMANIM DİYECEK... İŞTE BU MİSALDE DE OLDUĞU GİBİ ARADA FARK VARDIR...

ARAP KÜLTÜRÜNE TEKRAR DEYİNMEK İSTİYORUM. ZİRA İSLAM DİNİNİN PEYGAMBERİ ARAP KÜLTÜRÜNÜ DEĞİL ALLAH'IN EMRETTİĞİNİ DİNİMZE AKTARMIŞTIR... BU HUSUSDA TEKRAR ARZ ETMEMİZ GEREKİR...

SELAM VE DUA İLE...

ALLAH TÜM MÜSLÜMANLARDAN RAZI OLSUN...
 

fatihozel

New member
bi karikatür vardı o geldi aklıma bir grup türbanlı genç üniversiteye girmeye çalısır yök başkanı onlara söyle der çıkarın türbanlarınızı çünkü bir kaç yıla kadar artık istesenizde çıkaramayacaksınız..
 

Kara Kartal

Banned
Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdine zinetehünne illa ma zahera minha vle yadribne bi humurihinne ala cüyubihinne ve la yübdine zinetehünne illa li büuletihinne ev abaihinne ev abai büuletihinne ev ebaihinne ev ebnai büuletihnne ev ihvanihinne ev beni ihvanihinne ev beni ehavatihinne ev nisaihinne ev ma meleket eymanühünne evit tabiiyne ğayri ülil irbeti miner ricali evit tiflillezine lem yazheru ala avratin nisai ve la yadribne bi ercülihunne li yu'leme ma yuhfine min zinetihinn ve tubu ilellahi cemian eyyühel mü'minune lealleküm tüflihun

Meal

İnanan kadınlara söyle, gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler; iffetlerini korusunlar;(örfen-halk arasında yada örf anlamında) görünmesinde sakınca olmayan yerleri dışında cazibe ve güzelliklerini açığa vurmasınlar; ve bunun için BAŞÖRTÜLERİNİ YAKALARININ ÜZERİNE salsınlar. Cazibe ve güzelliklerini kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üveyoğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin yada kız kardeşlerinin oğullarından, kendi evlerindeki kadınlardan, yahut yasal olarak sahip oldukları kimselerden, yahut kendilerine bağlı olup cinsel istekten yoksun bulunan erkeklerden, yada kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başka kimsenin önünde açığa vurmasınlar; ve (yürürken) gizli görkem ve güzelliklerini belli edecek şekilde ayaklarını yere vurmasınlar.
Ve siz ey müminler, hepiniz topluca, günahkarca davranışlardan dönüp Allah'a yönelin ki kurtuluşa, esenliğe erişesiniz!



Ne ayeti ne de tefsirini bölmek istemedim tamamiyle aktarmak istedim özellikle burada başörtüsü kısmına değineceğim anlatamadığım arkadaşlarında bilgisine sunmak istedim en azından günah benden gitsin bazıları sanırım uydurduğumu falan sanıyor şimdi açıklamasıyla hiç üşenmeden size tefsirini kelime kelime harf harf yazacağım;
Ayetin ilk bölümünde "örfen" yazıldığını farketmiş olmalısınız bu "illa ma zabera minha" ifadesi ile ilgili olarak kadınların hakim olan örfe göre açık kalmasında sakınca olmayan yerlerinden bahsedilmiştir - hatta burada bir konuyu burada belirtmek isterim İslamda erkeklerin yaşadıkları çevrenin örf ve adetlerine göre giyinmenin caiz olduğu bilinir bu ayette de kadınlar için aynı kuralın ggeçerli olduğu anlaşılıyor- Yine ayette hem kadınlar hem erkekler için bir mesaj vardır "haramdan gözlerini çevirmeleri iffetlerini korumaları" bu gayet açıktır zaten burada ek bir açıklama yapmayacağım. Ayette yine bayanlar için Kua'an'ın toplumsal ahlak konusunda getirdiği ilkeleri gözönünde tutarak, dış görünüşünde, giyim kuşamında göstermek zorunda olduğu dikkatin sınırları da ölçülü olarak belirtilmiştir.
Gelelilm asıl konumuş başörtüsü konusuna. Kırmızı ile yazdığım HUMUR bazen de himar olarak bilinir, hem islamdan önce hem de islamda sonra arap kadınlarının kullandıkları geleneksel başörtüsüdür Klasik müffessirlere göre bu başörtüsü kadınlar tarafından az çok süs giyisisi olarak kullanılırmış yani örtmek amaçlı değil çevrenin koşullartıda göz önünde bulundurularak kullanılan aksesuar diyelim.Ve Himarın uçları kadının sırtına serbestçe bırakılırmış. O günün yaygın modasına göre kadınların gitdiği gömleğin yada bluzun önünde genişçe açıklık bulunmaktaymış ve böylece gögüzler örtülmez açık kalışmış . Bunun içindir kigöğsün himar ile örtülmesinin emredilmesi bu iş için mutlaka himar kullanılması (yani illa başın örtülmesi) gerekli olduğunu göstermez. Burada sadece kadınların gögüslerinin örfen bile açıkta bulunması gerekmeyen yerlerden olduğu ve örtülmesi nin şart olduğu belirtilmiştir. Ayetin devamında kimlerin yanında rahat giyineceğimiz belirtilmiş açıkça ardındankadınların yürüyüşlerine dikkat etmeleri tahrik edici şekilde yürümemeleri gerektiğine işaret edilmiiş.
en son olarak ta Müminlerin topluca tevbeye çağırılmasının anlamı "insan zayıf yaratıldığına" göre(4:28) hiçkimsenin hatadan korunmuş olmadığını hatırlatmıştır.

Ben elimden gelen gayretle açıklamasını yaptığıma inanıyorum sizlerde İslamın önerdiği akıl yollarını kapamayın ve saçma sapan saptırmalara kanmayın diyorum Kur'an örtünmeyi emretmiştir ama başın örtülmesini emretmez. Dini işlerine geldiği gibi yorumlayanlardan kaçınmalıyız. Size ayetle ve açıklamasıyla araştırılmış anlamıyla herşeyi yazdım Kua'an bunu söylüyor inanıp inanmamamk sizin sorununuz.


paradox tan alıntıdırrr ...BU GÜZEL YORUM İÇİN TEŞEKKÜRLER PARADOX


Kardeşim 500 kere söyledik.Nur suresinde o parantez açarak (el.yüz) ve '' Basörtülerini...'' yazdığın yer tamamen Kuran'ın yorumlanırken çarpıtılmasıdır.En büyük günah Kuran-ı çarpıtmaktır.Kuranda geçen sadece ''

غَِشَاوَة; örtü;dür....Siz


غِطَاء الرَّأْسِ; başörtüsün'den bahsediyorsunuz
.Biraz araştırın.Allah aklı bize kullanalım diye vermiş.

-teşekkürler türkok

-hiç erinmeden araştırdım doğruyu bulmak adına ....ve ilginç olan ise ayetteki örtü kelimesi başörtüsüne dönüşmüşş enteresan değilmiii başörtüsüde türban olarak hayatımızda şekillenmiş....

-bizim yobazlarımız Kuran ı Kerimdeki Ayetleri yetersiz gördüğü için çevirilerine ekleme yapıyorlar..bir kelimeye bin mana yükleyerek dinimizi zorlaştırıyorlar . takva(ahlak) örtüsünü türban olarak manalandırıyorlar birde Allahın emridir Türban giymek diorlar..Allah ı kullanarak şirke giriyorlar..bunların dinimize verdiği zararı kafirler verememiştir kafirler daha masumlarrr

oysa dinimiz çok kolaydır kolaylıklar dinidir temelinde Allah inancı ve insan sevgisi vardır vesselam
 

HTML

Üst