Tüm zamanların en iyi uzaylı istilası filmleri
Kerem Akça, sinema tarihinin en iyi uzaylı istilası filmlerini seçti
Bu hafta “İstila”nın, mart arayında da “Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı”nın vizyona girmesi ile yeniden gündeme gelen uzaylı istilası filmleri sinemada fazlaca alt-alt türe açılmış bir alan. Özellikle de dönem dönem ABD’de belli savaşlara ve politik olaylara paralel olarak artmıştır. Alt türün geçen sene “Yasak Bölge 9” ile belki de ilk kez ‘En İyi Film Oscar’ı’ adayı çıkartması ise tesadüf değildir.
1950’lerde Soğuk Savaş paranoyası, Nükleer Savaş gerçeği ve atom bombası korkusu ile ABD’de iz bırakmaya başlayan ‘uzaylı istilası filmleri’, 1970’lerdekş Post-Vietnam döneminde biraz daha farklı bir alana açıldı. Ancak 80’lerden itibaren ‘dost uzaylı’ tanımı ışığında ürünler verdikten sonra 2000’lerde karşımıza ‘Irak Savaşı korkusu’ kavramını takiben çıkmaya başladı.
Bu bağlamda da genelde 50’lerin B filmlerinden kaynağını alırken, zeki A tipi motivasyonlarla yol aldı. 80’lerde John Carpenter’ın “Şey”i (“The Thing”, 1982) ile başlayan “Dünyalar Savaşı” (“War of the Worlds”, 2006) ve “Dünyanın Durduğu Gün” (“The Day The Earth Stood Still”, 2008) gibileriyle devam eden bir yeniden çevrim anlayışı hakim oldu. Bunlar da bu bilimkurgu alt türünün alt-alt türlerini ve formüllerini genişleten bir evren sundu bizlere. Genelde döneminin politik motivasyonu üzerine insan-öteki mücadelesini takiben yürüyen bu alanın içinden 15 film çıkarmak zor olmadı.

15- Tehlikeli İlişkiler (Close Encounters of the Third Kind) (1977)
Alt türü ‘ışık’ ve ‘ses’ saldırısı üzerinden yeniden yorumlayan bir eser. Spielberg’in efekt kullanma becerisi, uzay üssünün devasa hali ve Richard Dreyfuss’ın formda dönemine denk gelmesiyle ‘uzaylı’yı göstermeden etki yaratan bir yapıt. ‘Dost uzaylı’ mantığı ve ışıltılı dünyasıyla alanı aile filmine çevirmesiyle, “E.T.” (1982), “Koza” (“Cocoon”, 1985), “Short Circuit” (1986) gibi eserlerin üretimine katkı yapması 80’lerin türe bakışını belirlemiştir. Yüzde yüz bir başarı olmasa da belli bir bakış açısının her zaman kaynakçası olarak anılmıştır “Tehlikeli İlişkiler”.
Kerem Akça, sinema tarihinin en iyi uzaylı istilası filmlerini seçti

Bu hafta “İstila”nın, mart arayında da “Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı”nın vizyona girmesi ile yeniden gündeme gelen uzaylı istilası filmleri sinemada fazlaca alt-alt türe açılmış bir alan. Özellikle de dönem dönem ABD’de belli savaşlara ve politik olaylara paralel olarak artmıştır. Alt türün geçen sene “Yasak Bölge 9” ile belki de ilk kez ‘En İyi Film Oscar’ı’ adayı çıkartması ise tesadüf değildir.
1950’lerde Soğuk Savaş paranoyası, Nükleer Savaş gerçeği ve atom bombası korkusu ile ABD’de iz bırakmaya başlayan ‘uzaylı istilası filmleri’, 1970’lerdekş Post-Vietnam döneminde biraz daha farklı bir alana açıldı. Ancak 80’lerden itibaren ‘dost uzaylı’ tanımı ışığında ürünler verdikten sonra 2000’lerde karşımıza ‘Irak Savaşı korkusu’ kavramını takiben çıkmaya başladı.
Bu bağlamda da genelde 50’lerin B filmlerinden kaynağını alırken, zeki A tipi motivasyonlarla yol aldı. 80’lerde John Carpenter’ın “Şey”i (“The Thing”, 1982) ile başlayan “Dünyalar Savaşı” (“War of the Worlds”, 2006) ve “Dünyanın Durduğu Gün” (“The Day The Earth Stood Still”, 2008) gibileriyle devam eden bir yeniden çevrim anlayışı hakim oldu. Bunlar da bu bilimkurgu alt türünün alt-alt türlerini ve formüllerini genişleten bir evren sundu bizlere. Genelde döneminin politik motivasyonu üzerine insan-öteki mücadelesini takiben yürüyen bu alanın içinden 15 film çıkarmak zor olmadı.

15- Tehlikeli İlişkiler (Close Encounters of the Third Kind) (1977)
Alt türü ‘ışık’ ve ‘ses’ saldırısı üzerinden yeniden yorumlayan bir eser. Spielberg’in efekt kullanma becerisi, uzay üssünün devasa hali ve Richard Dreyfuss’ın formda dönemine denk gelmesiyle ‘uzaylı’yı göstermeden etki yaratan bir yapıt. ‘Dost uzaylı’ mantığı ve ışıltılı dünyasıyla alanı aile filmine çevirmesiyle, “E.T.” (1982), “Koza” (“Cocoon”, 1985), “Short Circuit” (1986) gibi eserlerin üretimine katkı yapması 80’lerin türe bakışını belirlemiştir. Yüzde yüz bir başarı olmasa da belli bir bakış açısının her zaman kaynakçası olarak anılmıştır “Tehlikeli İlişkiler”.

14-Thing from Another World (1951)
Yeşil suratlı ve vücutlu bir uzaylı yaratığın peşine düşen Amerikan ordusunun hikayesi. John Carpenter’ın “Şey”inin esin kaynağı. Kapalı alanda korku ve gerilim üzerine tür adına ilk filmlerden. Howard Hawks imzalı bir B filmi.

13-Kurtuluş Günü (Independence Day) (1996)
Roland Emmerich’in bütün o milliyetçi duruşuna karşın, şehrin üzerini kaplayan uzay gemisini unutmak mümkün mü? Yaratıklarıyla, Will Smith’iyle ve daha nicesiyle hem paranoyayı, hem mizahı, hem de samimiyeti aşılama becerisini gösteren bir eser.

12-Canavarlar Yaratıklara Karşı (Monsters Vs. Aliens) (2009)
Sinemanın bütün canavarlarının ve yaratıklarının iç içe geçtiği bir film. Üstelik filmlerdeki adlarıyla! Bilgisayar animasyonlarının yaratıcı güdülerinin içinde canlanan bir sinema hayvanları istilası filmi. Düellolar ve daha nicesiyle keyif ve inceleme kat sayısı yükseklerde!

11-Invaders from Mars (1953)
‘İnsanın içine giren uzaylı’ konseptli alt tür filmlerinin ilklerinden. Bu konuda “Ceset Yiyicilerin İstilası”nın da esin kaynağı olan eser alana hafif masalsı yaklaşımı ve ucuz kokmayan efektleriyle dikkat çekmiştir.

10-Fakülte (The Faculty) (1998)
Robert Rodriguez’in “Ceset Yiyicilerin İstilası”nı gençlik filmi formatına uydurduğu, bolca sinema sevgisi kokan filmi. Sinefil atmosferi, efektleri, diyalogları ve sürpriz güdüsüyle akıllardan çıkması zor!

9-İstila (Monsters) (2010)
Uzaylı yaratık istilası alt-alt türünün içinde faaliyet gösteren soyut bir aşk filmi. Modern toplumda yabancılaşma kavramını bu format üzerinden çözümleme becerisiyle Gareth Edwards takdir edilesi bir ilk film sunuyor burada.

8-İşaretler (Signs) (2002)
Dingin, sonuçsuz ve atmosfer odaklı bir uzaylı istilası filmi. Kaynağını B filmlerinden alan tek bir ‘kostümlü uzaylı’nın devreye girdiği sonuyla tartışmaların odak noktası olmuştu “İşaretler”. Özellikle M. Night Shyamalan’ın tarladaki koşuşturmacalardaki yönetmenlik becerisini takdir etmek lazım.

7-The Blob (1958)
En kısa tanımıyla kırmızı jöle şeklinde uzaydan gelen bir sıvının istilası üzerine giden ilginç bir film. Alt türün yükseliş döneminin en ayrıksı denemesi. Kült olarak ananların sayısız az değil. Başrolünde Steve McQueen’in oynadığı filmin 1988 tarihli bir yeniden çevrime malzeme vermesine şaşırmamak lazım.

6-Kutu (The Box) (2009)
“Ceset Yiyicilerin İstilası”nın etkisini David Lynch tarzıyla birleştiren bir scifi-noir (bilimkurgu-kara film) örneği. “Donnie Darko” (2001) gibi bir fenomeni doğuran Richard Kelly’nin gözünden ‘bu düğmeye basarsan hayatın değişir’ gizemi üzerine özlü bir eser. Melez haliyle alanda ayrıksı bir yere oturmayı kısa sürede başardı “Kutu”.

5-Yaratık (Alien) (1979)
‘Uzaylı yaratık istilası’ filmlerinin ilk A sınıf temsili. “It! The Terror from Beyond Space”den (1958) aldığı etkiyle yürüyen bir Ridley Scott harikası. Vietnam Savaşı’nın buhran atmosferini vurgulayan bir uzay atmosferi filmi. Son bölümde uzay gemisinin içindeki Ripley ile yaratığın gerilimli kovalamacası hala unutulmadı. “Yaratık”ın beş devam filmi var ve 2012 için bir önbölümünün hazırlıklarına başlandı.

4-Uçan Dairenin Esrarı (The Day The Earth Stood Still) (1951)
Belki de sinemanın ilk dost uzaylısının ortaya çıktığı yer. Klaatu ve onun Gort adlı robotu halen unutulmadı ve unutulamayacak! Bu dönemin genelde Soğuk Savaş kaygısı sebebiyle ‘öteki’yi kötü gösterme güdüsünün en tersine çevrildiği yerdir Robert Wise imzalı eser. 2008’de Keanu Reeves’li ve bol aksiyonlu bir de yeniden çevrimi var.

3-Yaşıyorlar (They Live) (1988)
Korkunun ustası John Carpenter’ın en özgün filmlerinden. 1980’lerin ruhuna uygun bir şekilde bir gözlüğü takınca iskelet şeklindeki uzaylıları ‘siyah-beyaz’ görmeye başlayan bir adamın öyküsü. Halen de bu ‘faşist rejim’ göndermeli motivasyonun yanına ulaşabilen çıkmadı.

2-Quatermass Deneyi (The Quatermass Xperiment / The Creeping Unknown) (1955)
1953 tarihli kısa süren bir TV dizisinin uyarlaması olan eser, Hammer Films’in ‘uzaylı istilası filmi’ denemesidir. Üç de devam filmi vardır. Val Guest imzalı yapıtta uzaydan gelen bir sıvının bir insanı değişime uğratmasıyla yaşanan dehşet ele alınır. Böylece ‘gerçekçi bir dışarıdan tehdit’ sinemalaştırılmıştır.

1-Ceset Yiyicilerin İstilası (Invasion of Body Snatchers) (1956)
İnsanların kopyalarını ya da klonlarını yaratan bir uzaylı gücün saldırısı üzerine, kendine alt-alt tür yaratmış bir yapıt. 1978 ve 2007 tarihli yeniden çevrimlerinin dışında “Fakülte”, “Mistik Olay” gibi filmleri de etkilemiştir. Don Siegel’ın B filmi güdüsü olağanüstüdür bu eserde.